ŞAFAK ÖĞRETMENİ KAYBETTİK, SORUMLUSU PARABABALARI DÜZENİDİR!

ŞAFAK ÖĞRETMENİ KAYBETTİK, SORUMLUSU PARABABALARI  DÜZENİDİR

Şafak Bay… Tek başına Parababalarının zulüm düzenine kafa tutuyordu. Yıllarca onca emek sarf edip, öğretmen olma yeterliliğine kavuşmalarına rağmen, KPSS gibi bir sınavı geçemediği için işsizlik cehennemine atılan, bütün hayallerini, ideallerini süresiz biçimde ertelemek zorunda kalan, sayıları 350 bini çoktan geçmiş “Ataması Yapılmayan Öğretmenler”in sesiydi Şafak öğretmen.

Şafak Bay, toplumumuzdaki en büyük yaralardan biri olan işsiz öğretmenler faciasını kamuoyuna duyurmak için insanüstü bir gayret gösterdi. Dağınık ve örgütsüz olan binlerce işsiz öğretmeni bir araya getirebilmek için Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP)’e öncülük etti, platformun kurucularının başında geliyordu. Yürüttüğü mücadele kısmen de olsa ataması yapılmayan öğretmenlerimizin sesini kamuoyuna duyurdu. Onun öncülüğünde binlerce ataması yapılmayan öğretmenin katıldığı eylemler yapıldı, bu eylemler TBMM’ye gündem olacak kadar ses getirdi.

Ne var ki Şafak Öğretmenin önünde birbirinden hain iki kahpe düşman vardı. İlki bedenini saran sinsi kanser illetiydi. Kemik kanserine yakalanmıştı Şafak Öğretmen. Bu zalim hastalık bedenini iyiden iyiye sarmış, günden güne onu yiyip bitirmekteydi. İkinci illet de kanserden daha beter Parababaları düzeniydi. Sinsi kemik kanseri sadece Şafak Öğretmeni yiyip tüketiyordu, ancak Parababaları düzeni hem ona, hem yüz binlerce işsiz meslektaşına, hem de İşçi Sınıfımız başta olmak üzere bütün emekçi halklarımıza cehennem azabı yaşatıyordu. İşte Şafak Öğretmen bu iki cellâda da meydan okuyarak mücadelesini yükseltti, sesini duyurdu.

Başta Tayyipgiller olmak üzere Parababaları düzeninin sahipleri Şafak Öğretmene hayatı zindan etti. Şafak Öğretmenin tek istediği şey, en büyük ideali olan öğretmenlik mesleğini icra etmek, öğrencilerine kavuşmaktı. Bir röportajında “Hep rüyamda ders zilinin çaldığını, benim de sınıftan içeri girdiğini görürdüm, son zamanlarda o rüyaları da görmez oldum” diyordu. Bir taraftan tarifi imkânsız kanser ağrılarına katlanırken diğer taraftan da Ankara’da eylem yapmak için bir araya gelen ataması yapılmayan öğretmenlere destek için Abdi İpekçi Parkı’na gelmişti, yürümeye bile mecali yokken.

Ve en sonunda iki kahpe düşmanın zulmüne yenik düştü Şafak Öğretmenin bedeni. Şafak Öğretmeni kaybettik. Tıpkı daha önce intihar eden 21 öğretmen gibi Şafak Öğretmenin ölümünün sorumlusu da Parababaları düzenidir. Bir taraftan kamuya ait ne varsa kendilerine ve yandaşlarına peşkeş çekerken, diğer taraftan öğretmen atamalarını çeşitli bahanelerle yapmayan Tayyipgiller yaratmaktadır bu trajediyi. Bunlarda insanlıktan zerre eser yoktur. Daha dün Hopa’da bir emekli öğretmeni, bir devrimci öğretmeni, Metin Lokumcu’yu alçakça katlettikten sonra Tabiî bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek ölmüş, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gerek duymuyorum” diyen alçaklar sürüsüdür bu katliamları yaratanlar.

Sen rahat uyu Şafak Öğretmenim. Elbet bir gün sana ömrünün son günlerini zindan edenlerden hesap soracağız. Demokratik Halk İktidarını kurarak Parababalarının kanser düzenini ortadan kaldıracağımız gibi Sosyalizmi kurarak halk için nitelikli ve bedava sağlık hizmetini tesis edip, seni genç yaşta ölüme götüren illetleri, kanseri önleyebileceğiz, sağlıklı bir toplum inşa edeceğiz. Mücadelen biz devrimciler tarafından sürdürülecek ve zafere ulaştırılacaktır. 11.06.2011

 

Kurtuluş Partili

Kamu Emekçileri