AB-D EMPERYALİZMİNE ve ÜLKEMİZE YERLEŞTİRİLECEK OLAN NATO FÜZELERİNE KARŞI YÜRÜTTÜĞÜMÜZ KARARLI MÜCADELEYİ ENGELLEYEMEYECEKSİNİZ!

 

AB-D EMPERYALİZMİNE ve ÜLKEMİZE YERLEŞTİRİLECEK OLAN NATO FÜZELERİNE KARŞI YÜRÜTTÜĞÜMÜZ KARARLI MÜCADELEYİ ENGELLEYEMEYECEKSİNİZ!

“İleri Demokrasi”ciler (Tayyipgiller), koltuklarını borçlu oldukları AB-D Emperyalistlerinin ve kendilerinin halk düşmanı gerçek yüzlerinin teşhir edilmesine tahammül edemiyorlar.

Bir yandan ABD ve AB Emperyalizminin pis çıkarları için ülkemiz Ortadoğu’da hızla savaşın eşiğine getirilmekte, diğer yandan da emperyalist çakalların çıkarları için halkların birbirine düşman edilmemesi gerektiğini savunan ve bu emperyalist politikayı teşhir edenlerin sesi kesilmek istenmektedir.

 

AKP’nin hukuk büroları görev başında…

AB-D Emperyalizmi ve Yerli Satılmışlar Cephesi, Ortadoğu Halklarına kan kusturmak için ülkemize yerleştirmek istedikleri Patriot füzelerine karşı çıkan Partimize hukuk maskeli saldırılarda bulunmaktalar.

İlkin, Partimiz tarafından çıkartılan ve başlığı; “EY AMERİKA! SEN DE, NATO’N DA, UŞAKLARIN DA YIKILACAKSINIZ! LANETLE ANILACAKSINIZ!” olan afişlerimiz hakkında Terörlü Mücadele Kanunu’nun 10. maddesi ile yetkili İstanbul 1 No.lu Hâkimliği’nin 11.01.2013 tarih ve 2013/49 D. İş sayılı kararı ile “Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu’sunu kapsayan “Free Kürdistan (Özgür Kürdistan)” olarak gösterilen haritanın bulunduğu afişlerde suç ve suçluların övüldüğü, yasadışı PKK/KCK-KONGRA GEL terör örgütünün propagandasının yapıldığı anlaşıldığından bahsi geçen afişe, 5187 sayılı Basın Kanununun 25/2 maddesi gereğince EL KONULMASINA” karar verilmiştir.

Bir gün sonra da 2 No.lu Hâkimliğin 12.01.2013 tarih ve 2013/15 D. İş sayılı kararı ile aynı konuda yayımladığımız; “Patriot Füzeleri Suriye’ye, İran’a müdahale ve İsrail’i korumak için ülkemiz topraklarına yerleştiriliyor; EY AMERİKA! SEN DE, NATO’N DA, UŞAKLARIN DA YIKILACAKSINIZ! LANETLE ANILACAKSINIZ!” başlıklı Bildirimize yukarıda belirtilen aynı gerekçe ile el konulmasına karar verilmiştir. Yani mahkemelerin numarası, hâkimlerin adı farklı ama kararlar kelimesi kelimesine aynı.

Bu el koyma kararına veren yargıçlara hukukçu demek mümkün değildir. Çünkü bunlar hukukun üstünlüğünü değil, AB-D Emperyalizmi ve yerli satılmışlar cephesinin çıkarlarını savunmaktadırlar.

Bu nedenle de afişteki haritanın AB-D Emperyalizminin dünyayı 1000 parçalı eyalet devletçikler haline getirmek için uygulamaya koyduğu “Project Democracy” planının bir parçası olan “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” gereğince; ABD Ordu Dergisi’nde yayımlanan, Roma’daki NATO Koleji’nde ders olarak işlenen ve Türkiye’yi üçe bölünmüş olarak gösteren yeni Ortadoğu Haritası olduğunu bile bile bu el koyma kararlarını vermektedirler.

Batılı Emperyalistlerin, Sevr Antlaşması’yla yaklaşık 100 yıl önce de bu haritayı Osmanlı İmparatorluğu’na kabul ettirdiğini, ancak Mustafa Kemal liderliğinde verdiğimiz Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızla heveslerini kursaklarında bıraktığımızı ilkokul düzeyinde tarih bilgisi olan birisinin bile bilmemesi mümkün değildir. Dolayısıyla verilen el koyma kararlarının neye, kime ya da kimlere hizmet ettiği çok iyi anlaşılmaktadır.

Şimdi soruyoruz:

* Patriot Füzeleri Suriye’ye, İran’a müdahale ve İsrail’i korumak için ülkemiz topraklarına yerleştirilmiyor mu?

* Irak’ta 1 milyon masum insanın kanına giren, Afganistan’da on binlerce cana kıyan sözde “demokrasi savaşçıları” şimdi de Suriye’ye saldırmıyorlar mı?

* Ülkemiz ise bu kirli savaşta, kardeş Suriye’ye karşı emperyalistlerin silah deposuna dönüştürülmüyor mu?

* Füzeler Ortadoğu Halklarına kan kusturmaya gelmiyorlar mı?

* Halkımız sefalet ücreti ile yaşamaya mahkûm edilirken, büyük çoğunluğu Suriyeli bile olmayan, ülkemizde kurulan kamplarda barındırılıp silahlandırılan Ortaçağcılara yüksek maaşlar ödenmiyor mu? Ve insanlar Suriye’den kaçmaya teşvik edilmiyor mu?

* Ülkemiz bu kardeş ülke ve Ortadoğu Halklarına karşı emperyalistlerin silah deposuna dönüştürülmüyor mu?

* Bunun için önce Kürecik’e kurdurdukları ve adına “Füze Savunma Sistemi” dedikleri radar sistemleri ve Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep’e yerleştirilecek Patriotlarla ülkemiz, AB-D Emperyalistlerinin saldırısına uğramış Ortadoğu ülkelerinin savunma amacıyla yapacakları saldırıların ilk hedefi haline getirilmiyor mu?

* Bu süreç (ne yazık ki), kardeş Suriye ve Ortadoğu Halklarıyla aramıza düşmanlık tohumlarının ekilmesine ve kardeşliğimizin bozulmasına neden olmuyor mu?

Bütün bu gerçeklikleri kim inkâr edebilir?..

Öyleyse bunların Emekçi Halklarımız tarafından bilinmesinden, AB-D Emperyalizmi ve Yerli Satılmışlar Cephesi’nin gerçek yüzünün gösterilmesinden kimler rahatsız oluyor?

Kaldı ki, el koyma kararını isteyen savcıların ve kararı veren yargıçların kararlarına yasal dayanak olarak gösterdikleri Basın Yasası uyarınca, tüm basılı eserler incelenmek üzere matbaa tarafından kendilerine verilmektedir. Partimizin kurulduğu günden bu yana yaptığı hiçbir yayınında, toplatma gerekçesi yapılan harita, toplatma gerekçesinde bahsedildiği amaçla kullanılmamıştır. Tam tersine, bu haritanın, Ortadoğu Halklarını birbirine düşürerek kanlı boğazlaşmalara itmek ve böylece Ortadoğu haritasını yeni çıkarlarına göre yeniden oluşturmak ve bu bağlamda ülkemizi de en az üçe bölmek isteyen Batılı Emperyalistlerin Yeni Sevr Planının bir parçası olduğunu, ABD Ordu Dergisi’nde yayımlandığını ve NATO kolejinde ders olarak işletildiğini teşhir eden onlarca yazımızın, bildirimizin olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Öyleyse bu saldırı niye?

Çünkü gerek bildirimizin içeriği gereke afişimizin mizanpajı, AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesi’nin Ortadoğu’daki kirli savaş politikalarını ve yerleştirilen füzelerin halklara yoksulluk, acı, kan, gözyaşı ve yıkım getirecek ölüm makineleri olduklarını çok iyi anlatıyordu. İşte bu nedenle anılan yayınlarımızın emekçi haklarımıza ulaşmasına engel olmak istemektedirler. Tıpkı 20 Ocak 2013 günü Gaziantep’te yapılmak istenen mitingi yasakladıkları gibi…

Ancak “güneş balçıkla sıvanmaz”!  AB-D Emperyalizmi ve Yerli Satılmışlar Cephesi Ortadoğu Halklarını her geçen gün birbirine düşman etmeye çalışırken, Partimiz Halkların Kardeşliğini savunmaya devam edecektir.

Unutmayalım ki Suriye’nin geleceği, kaçınılmazca Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi de ilgilendiriyor. BOP çerçevesinde bizim ülkemize de Yeni Sevr dayatılıyor. Ama emperyalistler ve yerli uşakları yanılıyorlar. Bu ülkenin tarihinde dünyanın zaferle sonuçlanmış ilk Ulusal Kurtuluş Savaşı olan Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı gibi bir anıt var. Bugün Patriot füzelerinin yerleştirilmek istendiği Antep’in “Gazi”, Maraş’ın “Kahraman” unvanlarını almasına neden olan destansı mücadeleleri var.

İnanıyoruz ki, tıpkı o zaman olduğu gibi, halklarımız İkinci Kurtuluş Savaşı’mızla emperyalistleri de, yerli uşaklarını da, onların füzelerini de, silahlarını da bu kez geri gelmemecesine gönderecektir.

Hem Suriye ve Ortadoğu Halkları hem de Türkiye Halkları yerli yabancı emperyalistlerin ve onların yerli uşaklarının aşağılık-iğrenç oyunlarını er geç bozacaktır ve onlar ilelebet lanetle anılacaktır! 15.01.2013

 

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi