“Adalet” diyenin, ABD ve AB Emperyalist Haydutlarına karşı olması gerekir

“Adalet” diyenin, ABD ve AB Emperyalist Haydutlarına karşı olması gerekir

Çünkü, bu emperyalist çakal devletler, adaletin de, hukukun da, demokrasinin de, özgürlüğün de, insan haklarının da, en azılı düşmanlarıdır. Bunlar, mazlum milletlerin ve hatta Che’nin deyişiyle; “insan soyunun başdüşmanı”dırlar.

Peki, adalet nedir?

Hiç felsefi, hukuki, ağdalı tanımlara girmeyelim. En sade sözlük tanımına bakalım:

“Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk.”

Yani, herkese söz ve eylemlerine uygun düşen karşılığı verme…

Evet, adalet en yalın tanımıyla budur. Bu tarifin ışığında bakalım, emperyalist çakalların yapıp ettiğine:

Hep bildiğimiz gibi, bunlar yalnızca çıkardıkları iki büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’yla bile 100 milyon civarında masum insanın kanına girmişlerdir. Ayrıca da 150 yıldan bu yana, yine yüzlerce savaşla, sayıya vurulamayacak denli çok insanı katletmişlerdir. Bunlar, sömürüden, zulümden, savaştan, işgalden, ilhaktan başka bir şey bilmezler. Bu emperyalist haydutlar sürüsü var oldukları sürece de insanlık kandan, zulümden, sömürüden kurtulamayacaktır, rahat bir nefes alamayacaktır. İşçi Sınıfı Devrimleri dünya çapında zafer kazanıp bunları Tarihin lanetli sayfalarına gömünce, insanlık, insana yaraşan bir dünyaya kavuşabilecektir.

Yakın tarihe gelelim; 1990’dan bu yana sadece Ortadoğu’da giriştikleri saldırı, işgal ve imha savaşlarıyla 10 milyon civarında masum Müslümanın canına kıymışlardır. Libya’dan Irak’a, Afganistan’a, Pakistan’a kadar uzanan geniş İslam Coğrafyasını ölüm tarlalarına çevirmişlerdir. Hâlâ da bu zulüm ve katliamlarına devam etmektedirler. Hem de hiç ara vermeden…

BOP Haritası’nı pratiğe geçirme savaşındadırlar. Sömürü, soygun ve talanlarına en uygun düşecek harita buymuş, onlara göre. Tabiî onların bu kanlı oyununda; yerli hain, satılmış, işbirlikçileri, ortakları, piyonları da vardır.

Kimdir onlar?

İslam Dünyasındaki Muaviye-Yezid, CIA-Pentagon İslamı’nın satıcısı tarikatlar, cemaatler, medreseler, Kur’an Kursları ve bu anlayıştaki siyasi, askeri örgütlerdir, yapılardır.

Ülkemizde ise, başta Meclisteki Dörtlü Çete yani AKP, MHP, CHP ve HDP olmak üzere Pensilvanyalı İmam’ın tarikatı, cemaati ve benzer tarikatlar ve cemaatlerdir. Bunların bağlantılı olduğu diğer siyasi, sivil ve askeri örgütlerdir.

Adalet de dahil olmak üzere, her türden insani erdemin, değerin, hissin düşmanı olan bu emperyalist haydutların ve bölgesel yerli işbirlikçilerinin hiçbiri içtenlikli değildir. Demokrat değildir, haktan hukuktan yana değildir, insandan yana değildir.

Dolayısıyla da bunların adaletten, demokrasiden, özgürlükten, hukuktan ve kanundan bahsetmesi birer oyundan, hileden, kandırmacadan başka hiçbir anlam taşımaz.

Adaleti savunuyorum mu diyorsun?

İlkin, başta da dediğimiz gibi emperyalist haydut devletlere karşı olacaksın. Onların sömürü, işgal ve katliamlarına karşı çıkacaksın.

Eğer bunları görmezlikten gelirsen, en hafifinden, en iyi niyetli değerlendirmeyle; ya zavallı bir cahilsin, ya da düşündüğünü söylemeye cesaret edemeyen bir korkaksın.

Yok, eğer bunların da ötesinde ABD ve AB Emperyalist Devletlerinin yandaşlığını, savunuculuğunu, işbirlikçiliğini, amigoluğunu yapıyorsan; düpedüz bir sahtekârsın… Eğer böyleysen, adaleti de, demokrasiyi de, özgürlüğü de, hukuku da ağzına alman; saf, cahil insanları kandırmayı, avlamayı amaçladığını gösterir. Yani, düzenbazlık peşinde olduğunu gösterir yalnızca.

Saygıdeğer arkadaşlar;

Hep diyoruz ya, hakkı da, hukuku da, adaleti de, demokrasiyi de, özgürlüğü de, vatanı da, milleti de, halklarımızı da, namusu da, onuru da, ahlâkı da en üstte tutarak savunan yalnızca biziz, diye…

Evet, aynen öyledir.

Çünkü biz, gerçek devrimci ahlâka, namusa ve ideolojiye sahibiz. İşçi Sınıfı ahlâkına sahibiz biz. Hiç kimseyi kandırmakta bir çıkarımız olamaz. Tam tersine; bizim teorimiz ve ahlâkımız herkese hak ettiğini-hakkı olanı teslim etmeyi, vermeyi şart koşar.

Bu bakımdan biz, salt bir devrim savaşçısı değiliz. Ahlâk savaşçısıyız da aynı zamanda. İnsancıl olan hiçbir şey bize yabancı kalamaz…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

20 Haziran 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı