6 Ekim 1923 İstanbul’un Emperyalist İşgalden kurtuluşunun 88. Yılı

6 EKİM 1923’TE OLDUĞU GİBİ

EMPERYALİSTLER YİNE GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER!

Bugün 6 Ekim. İstanbul’un emperyalist işgalden kurtuluşunun 88’inci yıldönümü. Bugün, resmi törenlerle, içi boşaltılarak, birçok yerde sözde kutlanıyor.

Biz gerçek sosyalistler de İstanbul’un emperyalist işgalden kurtuluşunu kutluyoruz ve sahip çıkıyoruz.

Peki neden?

Çünkü emperyalistlerin fiili işgaline karşı örgütlenen halkımız onları ülkemizden göndererek bağımsızlığını kazanmıştı. Antiemperyalist bir savaş yürütülmüş ve zafere ulaşılmıştır.

Ayrıca tüm imkânsızlıklara, yoksulluklara rağmen kendinden kat be kat güçlü bir düşmana karşı inanmış ve örgütlenmiş bir halkın mutlaka zafere ulaşacağının somut bir kanıtıdır. Gerçek sosyalistler, böyle Antiemperyalist mücadeleleri sahiplenmelidirler.

Bugün, yeniden, her alanda emperyalistlerin boyunduruğu altına girmiş olan ülkemizde, bu nedenle bu zaferi kutlamak, ona sahip çıkmak daha bir önemlidir.

O yıllara kısaca bir göz atacak olursak; Osmanlı, emperyalistlerin oyuncağı olmuş ve özellikle Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrası Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla karanlık bir sürece girmişti. Emperyalistler kendi aralarında ülkeyi paylaşarak fiilen işgale başlamışlardı.

Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı yıllarında sıkıntılı günler yaşayan İstanbul da, yenilginin ve mütarekenin ardından 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri tarafından fiilen işgal edildi.

İşgal Ordusu Kumandanı İngiliz Generali Wilson’un yayınladığı bildiride, “İstanbul’da örfi idare ilan olunduğu, emirlere aykırı veya düzeni bozacak bir harekete girişenlerin Divanı Harb tarafından muhakeme edilerek idam edileceği” bildiriliyordu.

Yine bu bildiride, Kuvayimilliye’nin birtakım ittihatçı ve soygunculardan ibaret olduğu yazılıydı. Padişah Vahdettin ve Osmanlı hükümetiyse, bu durum karşısında, tam bir teslimiyet içindeydi.

Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal, işgal olayı üzerine İstanbul’daki İtilaf Devletleri’nin temsilcilerine, tarafsız bütün devletlerin Dışişleri Bakanlıklarına protesto telgrafları yolladı. Bu telgraflarda:

“(…) Biz hakkımızı ve istiklalimizi korumak için girdiğimiz kavganın kutsallığına ve hiçbir kuvvetin bir milleti yaşamak hakkından mahrum edemeyeceğine inanmış bulunuyoruz…” diyordu.

Emperyalist haydutların savaş gemilerinin Haydarpaşa önlerinde demirleyerek İstanbul’u işgale başladıkları günlerde, Haydarpaşa’da Adana’dan gelen trenden inerken “GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER” demişti.

Ve de geldikleri gibi gittiler. Tabiî tam da geldikleri gibi gitmediler. Gururla, küstahça geldiler, ama utanarak gittiler emperyalistler. 13 Kasım 1918’de fiilen başlattıkları işgalden 5 yıl sonra, 6 Ekim 1923’de Dolmabahçe Meydanı’nda, törenle Birinci Kurtuluş Savaşçılarımızı selamlayarak gittiler. İstanbul yeniden özgürlüğüne kavuştu. Tabiî yalnızca İstanbul’dan değil tüm ülkeden gittiler…

Ancak o günlerde kapıdan kovduğumuz emperyalistler bugün bacadan tekrar ülkemize girdiler ve ülkemiz yarısömürge durumuna getirildi. Türkiye’yi on yıllardır Türkiye yönetmiyor artık. ABD ve AB Emperyalistleri, onların IMF’leri, Dünya Bankaları yönetiyor…

Bugün ülkemiz İstanbul’un işgalinde yaşandığı sürece benzer günlerden geçiyor. Halklarımız her yandan ABD ve AB (AB-D) Emperyalistleri tarafından kuşatılmış durumda. Siyasi planda bir yandan halklarımızın arasına düşmanlık tohumlarının ekilmesiyle gidilen Yeni Sevr, bir yandan da Ortaçağ karanlığı var Tayyipgiller eliyle uygulanan. Ekonomik planda ise, yaptıkları onlarca önemli hak gaspı yetmezmiş gibi şimdi de İşçi Sınıfımızın önemli kazanımlarından Kıdem Tazminatı gasp edilmeye çalışılıyor. Diğer bir yandan da zaten işsizlikten, pahalılıktan bunalan halklarımıza ardı arkası kesilmeyen zamlarla zulmediyorlar.

Ama bu düzen bu şekilde devam etmeyecektir. Tarih boyunca hiçbir zorbanın hükümranlığı sonsuza kadar devam etmemiştir. Birinci Kurtuluş Savaşı döneminde olduğu gibi halklarımız, uyanacak, bilinçlenerek örgütlenecek ve İkinci Kurtuluş Savaşı’nı ve Sosyal Kurtuluşu, İşçi Sınıfı Partisi-Kurtuluş Partisi öncülüğünde mutlaka başarıya ulaştıracaktır. 6 Ekim 2011

Halkız, Haklıyız, Kazanacağız!

Yeni Sevr’e Karşı, Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!

Yaşasın Antiemperyalist, Antifeodal, Antişovenist Halk Kurtuluş Savaşı’mız!

 

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ

İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ

Print Friendly, PDF & Email