Bundan 29 yıl önce insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından biri daha yaşanmıştı bu topraklarda. Hem de basit bir müdahale ile önlenebilecekken. Üstelik hiç kimsenin burnu kanamadan. Evet, Sivas’ta Pir Sultan Abdal etkinliklerinde Madımak Oteli’nde içinde aydınlarımızın, çocuklarımızın, sanatçılarımızın olduğu 33 insanımız diri diri yakılarak katledildi. Hem de Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet düşmanı Ortaçağcı gericilerin sevinç çığlıkları arasında. Hem de devletin gözü önünde.
Oysa yüreği insan sevgisi ile dolu aydınlarımızın, sanatçılarımızın yaptıkları tek şey; yüz yıllar öncesinden günümüze seslenen, dünya insanlığına mal olmuş, zulme baş kaldırmış, haksızlığa isyan etmiş ve bu uğurda idam edilmiş, devrimcilere, yurtseverlere ilham kaynağı olmuş, “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Pir Sultan Abdal’ı anmaktı. Ancak yerli-yabancı Parababalarının ve emperyalist çakalların tetikçiliğini yapan Ortaçağcı, Amerikancı, CIA- Pentagon, Muaviye-Yezid İslamcıları tarafından katledildiler. Aynı güruh, benzer katliamları IŞİD eliyle Suriye’de de yaptı. Orada da IŞİD’in yaptığı canice katliamlar hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
İdeolojisi Muaviye-Yezid, CIA-Pentagon İslamcılığı olan bu Ortaçağcı güçler, ABD Emperyalizminin “Yeşil Kuşak” Projesi ile doktrine edilmiş, bizzat CIA tarafından özel olarak eğitilmiştir. Bilindiği gibi yıllarca AKP’giller ile Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet’e karşı amaç ve çıkar birliği yapan Pensilvanyalı İblis, bunların içinde rolünü en iyi yapanlardandır. Tabiî ona “Ne istediler de vermedik?” diyen AKP’giller’in Reisi Tayyip Erdoğan da. Sivas Katliamı sanıklarının davası zaman aşımından düştüğü zaman ne demişti Tayyip Erdoğan?
“Milletimize hayırlı olsun”.
Ve onun hınk deyicisi Diyanet İşleri Başkanı ve 135 bin imamı, zaman zaman toplumun nabzını ölçmek için çıkışlar yapmaktadırlar, hatta yandaşlarına artık Şeri kuralların yaşama geçirilmesi gerektiği de söyletilmektedir. Yani Ortaçağcı gericilik devletin hücrelerine kadar yerleşmiştir.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar Ortaçağ Avrupa’sının Engizisyonları nasıl akıl ve bilim karşısında Tarihin çöplüğüne bir daha geri gelmemecesine gönderilmişse, bunlar da aklın ve bilimin karşısında bir daha geri dönmemecesine Tarihin çöplüğüne atılacaktır.
Ne demiş yüz yıllar önce Hacı Bektaş Veli?
“Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır”.
Akıl ve bilim düşmanı Ortaçağcı gericilik, onların ekonomik gücü Tefeci-Bezirgân Sermaye ve müttefikleri Finans-Kapitalin sömürü ve soygun düzeni mutlaka yıkılacak ve yerine halkçı ve insancıl bir düzen mutlaka kurulacaktır.
Sivas Katliamı’nın bir sorumlusu da Ortaçağcı gericiliğin siyasi simgesi olan türban eylemlerine, kıyafet özgürlüğü adı altında destek veren sözde solculardır. Onların önder belledikleri Said-i Nursi gibi Ortaçağcı gerici için Anma Toplantıları düzenleyen, ilanlar veren Amerikancı Kürt Hareketi ve onlarla saf tutan Sevrci Soytarı Sahte Solculardır. Ve şimdi bunlar, ikiyüzlülükle Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anıyorlar, utanmadan!
Sivas Katliamı’nı protesto etmek, Sivas’ta yaşamını yitirenlerini anmak demek; Ortaçağcı gericiliğe, onların siyasi plandaki temsilcilerine karşı mücadele etmek demektir. Onların ağababaları ABD-AB Emperyalist çakallarına karşı açıktan mücadele etmek demektir.
Bunu bir tek Partimiz yapıyor. Her alanda Ortaçağcı gericiliğe ve ABD-AB Emperyalist çakallarına karşı durmadan savaşıyor. Elbette gücü oranında… Böyle bir mücadelenin verilmemesi şu veya bu şekilde Ortaçağcılığın ve emperyalizmin değirmenine su taşımaktır. Onun içindir ki 29’uncu yıldönümünde Madımak yanmaya devam ediyor hâlâ.
Bu devran böyle gelmedi, böyle gitmeyecek!
Elbette ki halkımız bu Ortaçağcı gericilikten de, ABD-AB Emperyalist Çakallarından da, yerli satılmışlar cephesinden de hesap sormak için Partimiz etrafında örgütlenecek ve bu insanlık dışı düzene son verecektir. O zaman insanlığın baş belası olan ve halklara dayatılan modern gericilik emperyalizm ve antika gericilik Ortaçağcılık, Tarihin çöplüğünde yitip gideceklerdir. Bir kez daha Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren o güzel insanları sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Gün gelecek, devran dönecek ve elbet hesap sorulacaktır!
02 Temmuz 2022
HKP Genel Merkezi