2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMI İZMİR’DE ÇEŞİTLİ EYLEMLERLE LANETLENDİ
Ortaçağcı gericiler tarafından 2 Temmuz 1993 tarihinde insanlığın gözü önünde 33 yurtsever, ilerici, aydın insanımız vahşice katledildi. Kuş olsalar bile kaçamayacakları Madımak Oteli’nin yakılmasıyla katledilenlerin içinde 12 yaşında bir çocuk vardı.
Bu katliamın sanıklarının bir kısmı Tayyipgiller yargısı tarafından zamanaşımından “aklandı”. Hatta başbakan Tayyip bu karar için hayırlı olsun diyerek memnuniyetini dile getirmişti. Bu yetmiyormuş gibi, AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık (Kendisi katliam sanıklarının avukatlığını yapan ve Tayyipgiller tarafından milletvekilliği ile ödüllendirilenlerden biridir.) katliamdan 19 yıl sonra, meclis kürsüsünden; “Madımak’ta ölenler kadar sanıklar da masumdu” diyerek Tayyipgiller zihniyetinin gerçek ortaçağcı/katliamcı yüzünü bir kez daha ele vermiştir.
Yine Tayyipgiller, Sivas’ta yapılmak istenilen anma etkinliğini yaptırmamak için binbir güçlük çıkarmış, Sivas’a giden onbinlere engel olamayacağını anlayınca da kitlenin katliamın yaşandığı Madımak Oteli’ne yaklaşmasına izin vermemiştir. Gebze’de ise katliamı lanetleyenlerin üzerin biber gazı sıkılarak saldırılmıştır. Bütün bunlar da göstermektedir ki, 2 Temmuz Sivas Katliamı’nı yapan katillerle aynı siyasi zeminde bulunan bugünün Tayyipgilleri, 19 yıl sonra da olsa katliamın unutulmamasını, unutturulmamasını ve lanetlenmesini hazmedememektedir. Ellerine geçirdikleri iktidar gücüyle binbir türlü saldırı düzenlemektedirler. Ancak buna rağmen Sivas Katliamını ve katillerin teşhir edilmesinin önüne geçememişlerdir.
Katliamın 19. yılında Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü tarafından da bir dizi eylemlikler yapıldı.
Önce Alevi Bektaşi Dernekleri tarafından 30 Haziran Cumartesi günü Karşıyaka çarşıda yapılan eyleme katılındı. Sivas Katliamını lanetleyen pankartlar ve parti bayraklarıyla katıldığımız eyleme halk da alkışlarla yoğun destek verdi.
Bu eylemde sonra HKP, İPSD ve Yamanlar Spor Kulübü tarafından organize edilen 2 Temmuz anma etkinlikleri çerçevesinde; 1 Temmuz Pazar günü iki koldan sesli ajitasyon ve propaganda çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar çerçevesinde Sivas Katliamını ve zamanaşımını protesto eden HKP imzalı bildiriler ve etkinliğe çağrı ilanları halka dağıtıldı. 2 Temmuz pazartesi günü aynı çalışmalar etkinlik saatine kadar devam etti.
2 Temmuz pazartesi akşamı saat 20.00’da Yamanlar Mahallesinde faaliyet yürüten İPSD İzmir Şubesi’nin önünde toplanmaya başlanıldı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği yürüyüşümüz için yapılan hazırlıkların ardından saat 20.30’da önde Sivas Şehitlerinin resimlerinin bulunduğu kortej yürüyüşe başladı. Dernek binasından Kubilay caddesine çıkıldığında bir grup CHP Bayraklı gençlik kolları üyesi ve Bayraklı Belediyesi Meclis üyeleri de eyleme katılarak destek verdi. Yamanlar Mahallesi Muhtarı Ali UÇAR, Onur Mahallesi Muhtarı Binali BİNGÖL de eyleme katıldılar.
Yediden yetmişe her yaştan insanın yer aldığı yürüyüş kolu anma etkinliğinin yapılacağı Yamanlar Mahallesi Nazım Hikmet Meydanı’na çevredekilerin alkışları arasında sloganlarla devam etti. Yürüyüş sırasında sık sık, “Sivas’ın Hesabı Sorulacak”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Katiller Halka Hesap Verecek”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”, “Sivas’ı Unutma Unutturma”, “Şeriat Ortaçağdır”, “Kahrolsun MİT, CIA, Kontrgerilla” sloganları büyük bir coşkuyla atıldı. Kitle alana yaklaştığında alanda etkinliğin başlamasını bekleyen halk tarafından alkışlar ve sloganlarla karşılandı. Alanda bir süre daha slogan atıldıktan sonra, sunucu tarafından yapılan açılış ve saygı duruşuyla anma programı başlatıldı.
Etkinliğin ilerleyen saatlerinde Bayraklı Belediyesi Başkanı Hasan KARABAĞ, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Levent ÖLÇER ve bazı CHP İl Yönetim ve Disiplin Kurulu Üyeleri de katıldılar.
İlk konuşmayı İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir Şube Başkanı Değer YILDIZ yaptı. YILDIZ konuşmasında bu katliamı yapanların AKP zihniyetiyle aynı olduğunu, bunlar karşısında sessiz kalmamak gerektiğini vurguladı. Pir Sultan Abdal’ın 16. yüz yılın devrimcisi olduğunu, halkın zulüm görmesine siyan ettiği için ve ölümüyle halka önderlik ettiği için anıldığını, ortaçağcı gericilerin bu devrimci kültüre düşman oldukları için katliamlar düzenlediklerini söyledi.
Şiir dinletisinde ise Partimiz üyesi Salih Kaplan Hocamız ile Yamanlar halkından şair Şükrü Boyraz birer şiirle halkı coşturdular. Sinevizyon ve semah gösterisinin ardından Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tacettin ÇOLAK söz aldı. ÇOLAK konuşmasında “Her yıl düzenlediğimiz anma etkinliklerinde, bu vahşet karşısında tüylerim diken diken oluyor, dizlerim tir tir titriyor, hele bu yıl hukuk ayaklar altına alınarak davanın zamanaşımına uğratılmasını kabullenmek mümkün değil. Onun için buradayız. Dün Alevi kültürünü yaşatmak ve geliştirmek isteyenleri diri diri yakan bu gericiler bugün de “hazine yerine yapılmış” gerekçesiyle Alevilerin Cemevlerini yıkmaya, elektriğini-suyunu kesmeye kalkışmaktadır. Bu ülkenin milyonlarca onurlu insanı var. Böyle bir günde evinin balkonun aşağı inmeyenler, evinden dışarı çıkmayanlar Hz. Ali’nin dediği gibi bir gün gelir haklarıyla birlikte onurlarını da kaybederler.” dedi. ÇOLAK, konuşmasında Suriye meselesine de değinerek, AB-D Emperyalistlerinin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye çalıştığını bu planlarında da Tayyipgillere tetikçilik görevi verdiğini söyledi. Suriye halkıyla da dayanışma içinde olduklarını orda da gericilerin Sivas’ta olduğu gibi “Allah Allah” nidaları içinde insan katlettiklerini Suriye Elçiliği tarafından partimize gönderilen videolarda bu görüntülerin olduğunu söyledi.
ÇOLAK konuşmasını Oktay AKBAL’ın Sivas Katliamında yaşamını yitiren şairler için yazdığı şiiri okuyarak bitirdi. ÇOLAK’ın bu coşkulu ve etkili konuşmasının ardından devrimci sanatçı Aliyar NİHAN’ın söylediği türküler ve marşlarla etkinlik sona erdirildi.
Bu ve benzeri katliamları unutturmaya çalışanlara, katilleri zaman aşımından aklamaya çalışanlara inat her 2 Temmuz’da alanlarda olacağız. 02 Temmuz 2012
İZMİR’DEN KURTULUŞ PARTİLİLER
Resimlerin üzerine tıklayınız
{gallery}sivas_2012{/gallery}
Ben Musa’yım sen Firavun
İkrarsız Şeytan-ı lain
Üçüncü ölmem bu hain
Pir Sultan ölür dirilir
Ne kadılarınızın ne de Nemrut Mustafa Paşa Divanlarınızın akladığı Sivas Katliamı sanıkları, halkın bilincinde asla affedilmeyecektir. Halkın adaletinde zamanaşımı yoktur! Hesabını mutlaka soracağız!..
Bundan 19 yıl önce Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenliklerinde, Ortaçağcı gericiler tarafından 33 aydınımız, kuş olsalar bile kaçamayacakları Madımak Oteli’nde, İnsanlığın gözü önünde diri diri yakılarak katledildiler.
AB-D Emperyalistlerinin “Yeşil Kuşak” projesiyle besleyip büyüttüğü, 12 Eylül Faşist Darbesiyle palazlanan Ortaçağcı, gerici CIA İslamlığı, bir kez daha efendilerine hizmette kusur etmemişti. Gözleri o kadar dönmüştü ki, yaptıkları katliamı bir bayram havasında, sevinç çığlıklarıyla kutluyorlardı. Dönemin Başbakanı, AB-D uşağı, aynı zamanda ABD vatandaşı hain Tansu Çiller adeta alay edercesine “çok şükür halktan kimseye zarar gelmemiştir” diyecek kadar alçalmıştı. 19 yıl sonra Sivas’ın katillerini zamanaşımı ile kurtaran mahkeme kararı için de Başbakan Tayyip “hayırlı” olsun diyerek, bu karardan duyduğu memnuniyeti dile getirmişti. Tıpkı Çiller gibi…
Bu katliamı gerçekleştirenler zamanaşımından şimdilik paçayı sıyırdılar.
Bu katliamı yapanların avukatlarının bir kısmı Tayyipgiller tarafından ödüllendirilerek milletvekili yapıldılar. Böylesine bir vahşetin savunuculuğunu yapanlar insanlıktan nasibini almamış kimselerdir.
Bunlar Kerbela’da Hz. Hüseyin’i, Banaz’da Pir Sultan Abdal’ı, Serez’de Şeyh Bedreddin’i, Menemen’de Kubilay’ı, Çorum’da, Maraş’ta yaşlı-genç, kadın-erkek çoluk-çocuk demeden, yüzlerce insanı hunharca katledenlerin soyundandır.
Amerikan 6. Filosu’nu protesto eden devrimci gençliğe saldıranlar da bunlardı. Ülkemizi AB-D Emperyalizminin boyunduruğuna sokanlar da bunlardır.
Bunların Müslümanlığı Yezid’in Müslümanlığıdır. CIA Müslümanlığıdır.
AB-D Emperyalistlerinin Ortadoğu’da Müslüman ülkelere savaş açmasına, bu ülkelerde her türlü insanlık dışı işkenceler, katliamlar yapmasına seyirci kalmakla yetinmezler, aksine ellerinden gelen yardımı yaparlar. Hatta tetikçiliğine bile soyunurlar. Tıpkı Libya’da Kaddafi’ye yaptıkları gibi, şimdi de Suriye’de Beşar Esad’a yaptıkları gibi…
CIA ve Yezid Müslümanları oldukları için, bunların Hz. Muhammed ve Dört Halife’nin Müslümanlığı ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Bunlar halklarımızın temiz din duygularını sömüren din bezirgânlarıdır. Siyasette ve ticarette dini kullanırlar.
Her türlü ilerici hareketin karşısında oldukları için karşıdevrimcidirler. Mustafa Kemal’e ve onun geleneklerini sürdüren Ordu Gençliği’ne de bu yüzden düşmandırlar. “Ergenekon”, “Balyoz” adı altında CIA patentli operasyonlarla, Nemrut Mustafa Paşa Divanı Mahkemelerle Ordu’yu (özellikle Ordu Gençliği’ni) ve Laik aydınları, Bilim insanlarını dolayısıyla halklarımızı baskı altına almak istemektedirler. Bu amaçlarında kısmen de olsa başarılı olmuşlardır.
Kısmen diyoruz, çünkü bu topraklarda yaşayan halklar, her türlü gerici ve emperyalist kuşatmaya rağmen dünyadaki başarıya ulaşmış ilk Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’nın mimarlarıdır.
Bu ikinci kuşatmayı da bir daha geri gelmemek üzere Tarihin çöplüğüne atacaktır.
Gün; Sivas’ta diri diri yakılan 33 yurtsever aydınımızın katledilmesinin hesabını sormak için Şeriatçı-Ortaçağcı güçlere ve AB-D Emperyalistlerine karşı mücadeleye gözü kara, ikircikliğe düşmeden atılma günüdür.
Gün; sadece yitirdiğimiz onurlu, namuslu, yurtsever, laik insanlarımızı ağıtlarımızla anma değil, onların anılarını ve özlemlerini mücadelelerimizle yaşatma günüdür.
Gün; Halkın Kurtuluş Partisi öncülüğünde, İkinci Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp emperyalistleri, yerli satılmışları ve Ortaçağcı Şeriatçıları ülkemizden ikinci ve son kez geri dönmemecesine kovup Demokratik Halk İktidarını kurup, dünya halklarına yeniden umut olma günüdür. Halkın Kurtuluş Partisi bunun için vardır. 02.07.2012
Şeriat Ortaçağdır!
Sivas Katliamı’nı Unutmadık Hesap Soracağız!
Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız!
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi