17.Yılında Sivas Katliamını Lanetliyoruz

17.Yılında Sivas Katliamını Lanetliyoruz

Sivas Katliamı’nı, Unutmadık Unutmayacağız!

YAMANLAR’DA  2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMI  UNUTTURULMADI!

2 Temmuz’un üzerinden senelerde geçse de katliamın acısını yüreğinde hissedenler, halka katliamı o gün bir kez daha hatırlattılar.

Ve onlar dediler ki “SİVAS’IN HESABI SORULACAK”, “SİVAS’IN IŞIĞI SÖNMEYECEK”

Bu yıl ki geleneksel anmamızı Yamanlar’da yürüyüş ve halk gecesi biçiminde gerçekleştirdik.

Kurtuluş Partililer, İPSD önünde kortej oluşturup, önde Sivas’ta diri diri yakılan Can’ların resimleriyle Yürüyüşe başladılar. Yol boyunca “Sivas’ın Hesabı Sorulacak”, “Sivas Şehitleri Ölümsüzdür”, “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek”, “Şeriat Ortaçağdır”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Katiller Halka Hesap Verecek” ve “Yaşasın Halkların Kardeşliği”  sloganlarını haykırdık. Evlerden balkonlara çıkarak halkın alkışladığı yürüyüş kolu Yamanlar Nazım Hikmet Parkına girdi.

Nazım Hikmet Parkı’nın çevresi bayraklarımız, pankartlarımız ve ortak pankartla donatıldı. Sivas Şehitleri ve Devrim şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından Genç yoldaşlarımızdan oluşan Grup Kıvılcım sahne aldı. Genç yoldaşlarımız gecenin ruhuna uygun parçalarının yanında Zonguldak’ta iş cinayetinde yitirdiğimiz işçiler için söyledikleri parça bizleri duygulandırdı ve öfkemizi biledi. Grup Kıvılcım’ın sunduğu dinleti sırasında Bayraklı CHP Gençliği meşalelerle ve sloganlarla anma etkinliğimize gelerek dayanışmalarını gösterdiler.   Grup Kıvılcım’ın son parçası Çav Bella hep beraber söylendi.

Geceyi düzenleyen HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ, İPSD, SEV-DER ve YAMANLAR SPOR KULÜBÜ adına İPSD Başkanı Yusuf Gencer konuşma yaparak Sivas katliamının neden yapıldığını anlatarak, katliamın Ortaçağcı irticayı iktidara getirmek için planlandığını ve buna karşı mücadele ederek uyanık olmamız gerektiğini ve Şeriatçı güçlerin ancak Birleşik Örgütlü Güçle yenilebileceğini belirtti.

Sinevizyon gösteriminden sonra Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak coşkulu bir konuşma yaparak Sivas Katliamını yapanların hilafet ve saltanat yardakçıları olduğunu, nasıl teğmen Kubilay’ın başını keserek yeşil bayraklarla Menemen’de isyan ettilerse Sivas’ta da  aynı özlemlerini kabul ettirmek için canları diri diri yaktılar ve bugün iktidardalar dedi.

Sivas ve benzeri katliamların yaşanmaması için üç ilkemizin ( antiemperyalizm-antifeodalizm-antişovenizm ) yaşama geçirilmesi gerektiğini anlatan Tacettin Çolak son günlerdeki artan eylemlerin sonucu Türk ve Kürt Anaların ağladığını bunun nedeninin AB-D Emperyalizm’inin  Ortadoğu üzerindeki çıkarları doğrultusunda uygulanan Tayyipgillerin yanlış politikaları  olduğunu belirtti. Halkımızı Yeni Sevr Dayatmasına karşı 2. Kurtuluş Savaşı vermek için örgütlü mücadeleye çağırarak Sivas Katliamı’nın hiçbir zaman Unutulmayacağına ve Unutturmayacağımıza vurgu yaptı.

Gecemize gelerek duyarlılığını gösteren Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’da kısa bir konuşma yaparak bu tür etkinliklere destek vereceğini söyledi. “Provokasyon olur gitme” diyenlere Yamanlarda “barış ve demokrasi vardır” dedi. Sözlerini “Halkın birleşerek AKP iktidarını mutlaka devirmesi gerektiğini “söyleyerek bitirdi.

Gece Ozan Hüseyin Karakuş’un coşkulu müziğinin ardından okuduğu  “Bir çocuğum olursa adı DENİZ olmalı” şiiriyle bitti.

Bini aşkın kişinin izlediği gece bizlere Sivasların, Maraşların, Çorumların bir daha yaşanmaması için derlenip, örgütlenip, mücadele etmemiz ve halkın önderlikle bütünleşmesini sağlamamızın  bir zorunluluk olduğunu  bir kez daha gösterdi…

Başaralım ki Sivas’ın Hesabı Sorulsun.

Çünkü biliyoruz ki HALK İKTİDARINDA ZAMAN AŞIMI YOKTUR. 2 Temmuz 2010

İzmir’den Kurtuluş Partililer

 

Bundan 17 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, Ortaçağcı Şeriat özlemcileri, 35 ilerici aydınımızı yakarak katletti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin şenliklerine katılmak üzere Sivas’a giden aydınlar, Madımak Otelinin kuşatılarak ateşe verilmesi sonucu, 8 saat boyunca tutsak olarak tutulduktan sonra, yakılarak can vermişlerdi.

Otelin içinde aydınlar can verirken bu insanlık dışı, canavarca eylemi gerçekleştiren Şeriatçılar, Ortaçağ özlemlerini “Şeriat isteriz” “Sivas laiklere mezar olacak” şeklinde haykırıyorlardı. Katledenlerin zafer çığlıkları, diri diri yakılan insanların çığlıklarını bastırıyordu…

Sivas Katliamı, Türkiye’de Şeriatçı-Faşist güçlerin gerçekleştirdiği ne ilk ne de son katliamdı. Çorum’da, Maraş’ta, İstanbul Gazi ve 1 Mayıs Mahallesi’nde hep aynı oyun tezgâhlanmıştır.

Bugün Sivas’ta 35 insanımızı katleden Ortaçağcı, Şeriatçı katiller, işbirlikçileri lanetle anılıyor, anılacaktır. Sivas’ta hayatını kaybeden ilerici-demokrat insanlarımızı unutmadık, unutmayacağız.

2 Temmuz Cuma günü Saat: 20:30 da HKP İzmir İl Örgütü,İPSD,SEV_DER ve Yamanlar Kültür ve Spor Klubünün ortak anma eylemi Yamanlar Nazım Hikmet Meydanında yapılacaktır. Şiir dinletisi ve sinevizyon gösterisinin yapılacağı etkinliğe Grup Kıvılcım ve Halk müziği sanatcısı Hüseyin Karakuş da katılacaklardır.

Genel Merkez Açıklaması:

YAKTILAR, İŞKENCELERDEN GEÇİRDİLER, ZULMETTİLER

AMA BİLMİYORLAR Kİ

HALKLAR KORKUTULAMAZ, SİNDİRİLEMEZ, YILDIRILAMAZ

İnsanlığın başına 6 bin yıldan beri bela olan Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının siyasi plandaki temsilcileri olan Siyasal İslamcı güçler, dünün Derviş Mehmetleri, bugünün Tayyipgiller’i ortamını bulunca gün yüzüne çıkan mantarlar gibidirler ama en zehirli cinsinden.

Ortaçağcı Şeriatçı güçlerin, insani hiçbir değerleri yoktur, asalaktırlar, din alıp din satan din tüccarlarıdırlar, vurguncudurlar, kamu mallarını yağmalarlar, ileri olan her şeye düşmandırlar, karşı devrimcilerdir, insanlarımızın en masum dini inançlarını sömürürler, milli değerlere, ulusal kavramlara, ulusa karşıdırlar.

O yüzden dünyada emperyalizme karşı ilk zaferle sonuçlanan Birinci Kurtuluş Savaşımıza karşıdırlar. Bu zaferi halklarımıza hediye eden Ordunun Komutanı Mustafa Kemal’e düşmanlıkları bu yüzdendir. Bu yüzden Ulusal Kurtuluş Savaşında emperyalistlerin saflarında yer almışlar, kader birliği etmişlerdir. Yıllar geçse de kinleri hiç azalmamış ortamını buldular mı saldırmaktan geri durmamışlar, “Ölmüş İnek” diyerek kinlerini kusmuşlardır.

80 yıl önce Menemen’de, yedeksubay öğretmen, antiemperyalist, yurtsever ve laik Kubilay’ı testere ile kesip, kafasını sırığa geçirip sokaklarda gezdiren, Hilafeti tekrar getirmek isteyen yine Ortaçağcı Şeriatçı güçlerdir.

17 yıl önce, 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, 33 ilerici aydınımızı ve 2 otel çalışanını, attıkları “Şeriat İsteriz”, “Sivas Laiklere Mezar Olacak”, “Cumhuriyet Burada Kuruldu Burada Yıkılacak” naraları eşliğinde, yakarak katleden, Tefeci-Bezirgân Sermayenin örgütleyip ayaklandırdığı Ortaçağcı Şeriatçı güçlerdir. Madımak Otelinde diri diri yakılan aydın, yurtsever, laik insanların çığlıklarını bastırıyordu, katledenlerin zafer çığlıkları.

Karıncayı bile incitmek istemeyen, bunu günah sayan, gerçek samimi Müslümanların yanına bile yaklaşamaz, insanların diri diri yakılmasından zevk alan bu insan müsveddeleri.

Parababaları, onların siyasi plandaki temsilcileri, ruhlarını emperyalistlere satan medyanın kalemşorları ağız birliği etmişçesine, mazlumları suçluyor, katledilenlerin tahrikte bulunduğunu ileri sürüyor, din devleti kurmak isteyen canilerin masum olduklarını ilan ediyorlardı. Katliam gerçekleştikten sonra Şeriatçılar paçavra yayın organlarında “Yaşasın Sivas Kıyımımız!” diye haykırıyorlardı.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın zaferle taçlanmasından sonra yapılan bütün katliamların, Menemen, Çorum, Maraş, Gazi Mahallesi katliamlarının, Mustafa Kemal’in Devrimci Geleneğine ve bu geleneği sürdürmek isteyen Türk Ordusuna, Yargısına ve Türk Üniversitelerine, Bilim İnsanlarına karşı yapılan bütün saldırıların gerçek sorumlusu, “Türkiye için en iyisinin Ilımlı İslam” olduğunu ve bunun ülkemizdeki mimarı olduklarını yıllarca önce, çok açık olarak itiraf eden ve bu çalışmalarına hâlâ devam eden, AB-D (ABD ve AB) Emperyalistleri ve onun yerli uşaklarıdır.

Gün; Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’na ve bu onurlu mücadelenin kazanımlarına, sağlı sollu 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbeleriyle aynı kefeye konarak yok edilmek istenen 27 Mayıs Politik Devrimi’ne sahip çıkma günüdür.

Gün; Sivas’ta diri diri yakılan 33 yurtsever aydınımızın katledilmesinin hesabını sormak için Şeriatçı Ortaçağcı güçlere ve AB-D Emperyalistlerine karşı mücadeleye gözü kara, ikircikliğe düşmeden girme günüdür.

Gün; sadece yitirdiğimiz onurlu, namuslu, yurtsever, laik insanlarımızı ağıtlarımızla anma değil, onların anılarını ve özlemlerini mücadelelerimizle yaşatma günüdür.

Gün; Halkın Kurtuluş Partisi öncülüğünde İkinci Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp emperyalistleri, yerli satılmışları ve Ortaçağcı Şeriatçıları ülkemizden ikinci ve son kez geri dönmemecesine kovup Demokratik Halk İktidarını kurup, dünya halklarına yeniden umut olma günüdür. 02.07.2010

Şeriat Ortaçağdır!

Şeriata Karşı Ya Birleşmek! Ya Ölüm!

Kahrolsun AB-D Emperyalizmi!

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Merkezi