Ve maviliklerini enginin seyre dalarsan
Dalgalara göğüs germiş olanları hatırla
Selamla, yüreğin sevgi dolu
Çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar
Eşit olmayan bir savaşta
Ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden önce,
Sana liman gösterdiler uzakta.
(Pierre Jeanne de Beranger, 1780-1857)
Biz de selamlıyoruz yüreğimiz sevgi dolu, eşit olmayan bir savaşta fırtınayla çapışan 15-16 Haziran Direnişi’ni yaratanları. Çünkü onlar dalgalara göğüs gerdiler. Tıpkı, o günlerde olduğu gibi bugün de dalgalara göğüs geren Partimizin yiğit, fedakâr, Gerçek Devrimci Genel Başkanı Nurullah Ankut gibi. Diğer Parti Yöneticilerimiz ve Yoldaşlarımız gibi. Eşit olmayan bir savaşta bugün de fırtınayla çarpışmaya devam eden Partimiz gibi…
27 Mayıs Politik Devrimi’yle birlikte İşçi Sınıfı ve halkımız büyük ölçüde örgütlenme ve mücadele hakkına kavuştu. 1961 Anayasası’yla da İşçi Sınıfımız Toplu İş Sözleşmesi ve Grev hakkına kavuştu.
1967 yılında DİSK kuruldu ve İşçi Sınıfı çok kısa sürede DİSK çatısı altında örgütlenmeye başladı. Birkaç yıl içerisinde de DİSK’in üye sayısı yüz binleri buldu. DİSK, işçilerin iradesiyle güçlendikçe, işyerlerinde işçilerin lehine sözleşmeler imzalıyor, grevler yapıyordu. Kimi kaynaklarda verilen bilgilere göre, 1965-70’li yıllarda kamu ve özel sektörde 425 grev gerçekleşti, bu grevlere 91 bin 387 işçi katıldı.
27 Mayıs’ın getirdiği tüm kazanımlar gibi, İşçi Sınıfının örgütlenme özgürlüğüne kavuşması ve bu örgütlülüğün hızla büyümesi ABD Emperyalizmini, Parababalarını ve onların kâr düzeninin bekçisi olan dönemin iktidarı Adalet Partisi (AP)’yi rahatsız etti.
ABD Emperyalistlerinin ve patronların emri alınmıştı, İktidar derhal harekete geçti. “Yakında DİSK’in çanına ot tıkayacağız” denilerek DİSK’e ve İşçi Sınıfımıza yönelik operasyonun ilk adımı atıldı.
1970’te 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Grev ve Lokavt Kanunlarında yapılan değişiklik tasarısı “sendikaların güçlenmesi için hazırlandığı” yalanlarıyla ortaya sürüldü. Yasa taslağı 11 Haziran’da dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın onayıyla yürürlüğe girdi.
DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler; “Değişiklik, DİSK’i kapatmayı hedeflemektedir. Anayasa’ya aykırıdır, İşçi Sınıfımız, DİSK’in kapatılmasına izin vermeyecektir” diyerek İşçi Sınıfımızı sendikasına, örgütlenme hakkına ve geleceğine sahip çıkmaya çağırdı.
İşçi Sınıfımız örgütlü gücüyle bu çağrıya anında karşılık verdi. 15 Haziran sabahı, “Anayasa Çiğnenemez!”, “DİSK Kapatılamaz!” sloganlarıyla 168 fabrikada 150 bine yakın işçi büyük bir Direniş başlattı. Direniş’in en ön saflarında, “başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere” sözünü şiar edinen, Direniş’in örgütlenmesi için oluşturulan Direniş Komitelerinde de yer alan İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği (İPSD) yöneticileri ve İPSD üyesi, bugün Partimizin Genel Başkanı olan Nurullah Ankut da vardı. Birçok işçiyle birlikte gözaltına alındılar ve işkenceli sorgulardan sonra tutuklandılar.
İşçiler İzmit ve Gebze’den Kadıköy’e, Levent’ten Mecidiyeköy ve Taksim’e, Bakırköy’den Topkapı ve Edirnekapı’ya kadar yürüdüler. İstanbul’un iki yakasındaki işçilerin bir araya gelememesi için vapur seferleri iptal edildi. Galata Köprüsü açılarak geçişe kapatıldı. Aynı Galata Köprüsü 43 yıl sonra ilk defa, 1 Mayıs 2013’te 1 Mayıs Alanı olan Taksim’e gitmek üzere yürüyüşe geçen ve aralarında Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un da bulunduğu HKP’lileri engellemek için bir kez daha açılarak geçişe kapatılacaktı.
15-16 Haziran Direnişi’nde üç işçi; Mehmet Gıdak, Yaşar Yıldırım ve Mustafa Bayram polis kurşunuyla şehit oldular. Parababaları, sayıları yüz binleri aşan işçinin ayaklanmasından çok korktu. Çünkü ABD-AB Emperyalistleri ve onun yerli işbirlikçilerinin en büyük korkuları İşçi Sınıfının bilinçlenmesi ve örgütlenmesidir. İşçi Sınıfının örgütlendiği zaman, bilinçlendiği zaman ne yaman bir güç olacağını ve gerçek kurtuluşu olan devrime gideceğini çok iyi bilirler. Bu yüzden Parababaları İktidarı Şanlı İşçi Direnişi’ni ancak sıkıyönetim ilan ederek durdurabildi.
15-16 Haziran İşçi Direnişi’yle verilen mücadele sonucunda, yerli-yabancı Parababaları yapmak istedikleri değişiklikleri gerçekleştiremediler. 15-16 Haziran dosta da düşmana da İşçi Sınıfının varlığını ve gücünü bir kez daha gösterdi.
İşçi Sınıfımıza duyduğumuz inanç ve 15-16 Haziran Şanlı Direnişi’ni yaşatma kararlılığımızla, Direniş’in 35’nci yıldönümünde, 15 Haziran 2005’te Partimiz HKP kurulmuştur. Partimiz, daha 17 yaşında Yörük Ali Efe’nin çetesinde Kuvayimilliye mücadelesinin ön saflarında yer almış ve daha sonraki yaşamını İşçi Sınıfının devrimci mücadelesine adamış Hikmet Kıvılcımlı’nın önderlerinden olduğu Gerçek TKP’nin Teorik-Pratik-Örgütsel devamcısıdır. Gerçek TKP’nin son legal çıkışı olan ve 1954 senesinde Hikmet Kıvılcımlı Usta tarafından kurulan Vatan Partisi’nin de siyasi mirasçısıdır.
15-16 Haziran Ruhu ve Mücadelesi Partimizin saflarında ilk günkü heyecanıyla devam ediyor!
Partimiz, bugün tek başına 15-16 Haziran Direnişi’nin bayrağını taşıyor. 1971 yılından günümüze (12 Eylül Faşizminin en ağır şartlarında bile) kesintisiz bir şekilde gerçekleştirdiği Örgütlenme, İşgal, Direniş ve Grevlerle 15-16 Haziran’ları daha ileriye taşımaya devam ediyor.
Bugün ne yazık ki İşçi Sınıfımız örgütsüz durumdadır. Şanlı 15-16 Haziran Direnişi’nin başını çeken DİSK sarılaşmış, sınıftan kopmuştur. İşçi Sınıfımızın başı Türk-İş, Hak-İş gibi Amerikan yapımı Sarı Gangster Sendikalarla bağlanmıştır. Pandemi günlerinde İşçi Sınıfımız, Açlık ve Yoksulluk Sınırının altında kalan Sefalet Ücreti olan Asgari Ücrete, Kısa Çalışma, Ücretsiz İzin gibi işçi düşmanı uygulamalara mahkûm edilmiştir.
ABD Emperyalizminin yerli ortaklarından Tefeci-Bezirgân Sermayenin temsilcisi Ortaçağcı AKP’giller, iktidara geldikleri günden beri İşçi Sınıfına ve devrimci sendikalara yönelik saldırılarını arttırarak devam ettirmektedirler. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunuyla bazı işkolları birleştirilerek, işletme ve işyeri barajıyla; İşçi Sınıfımızın sendikal örgütlenmesinin önüne büyük bir engel daha çıkarılmıştır.
AKP’giller, taşeron cehennemi, Özel İstihdam Büroları, Kiralık İşçilik, BES, Esnek Çalışma gibi birçok uygulamayı hayata geçirmişlerdir; grevleri yasaklayarak İşçi Sınıfına ölümlerden ölüm beğendirmektedirler.
Daha birkaç gün önce, on binlerce işçinin konkordato, iflas süreçlerinde hak ettikleri ücret ve tazminatlarını dahi alamadıkları bir dönemde, Sermayenin, bankaların alacaklarını öncelikli olarak güvence altına alan işçi düşmanı bir yasa daha, AKP’li milletvekillerinin imzasını taşıyan “İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kabul edilmiştir.
Ağır pandemi koşullarına rağmen, bu işçi düşmanı uygulamalara karşı Devrimci Sınıf Sendikacılığı yapan tek sendika Devrimci İşçi Önderi Ali Rıza Küçükosmanoğlu önderliğindeki Nakliyat-İş Sendikası’dır. Nakliyat-İş, AKP’giller’in bu saldırılarına karşı sürekli eylemler yapmakta ve kararlıca, yiğitçe mücadele etmektedir.
Sarı Sendikacıların kendilerini sırça köşklerine kilitlediği günlerde Yemeksepeti, Pegasus, FEDEX, Avrasya Tüneli, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları ve diğer yerlerde çalışan on binlerce işçiyi örgütlemiş, örgütlemeye devam etmektedir. Sadece kendi işkolundaki işçilere önderlik etmekle kalmamış, Real, Makro, Uzel Makine İşçileri gibi kendisinden destek isteyen tüm işçilere mücadelelerinde yol göstericilik yapmakta, her türlü desteği sunmaktadır.
Nakliyat-İş; hem Parababalarına hem Sarı Sendikacılığa karşı mücadelesiyle 15-16 Haziran Direnişi’nin bayrağını taşıyor. Yaptığı Direniş, İşgal, Grev ve Toplu İş Sözleşmeleriyle 15-16 Haziran’ları daha ileriye taşımaya, İşçi Sınıfının umudu olmaya devam etmektedir.
Bugün AKP’giller İktidarının organize bir suç örgütü olduğu apaçık delillerle ortadadır. Onun İşçi Sınıfımıza ve Emekçi Halkımıza yönelik ekonomik ve siyasi her türlü saldırılarına karşı tek başına mücadele eden, tek başına gerçek muhalefet yapan Partimiz eşit olmayan bu savaşta fırtınayla çarpışmaya devam ediyor. Ama bu savaşı biz kazanacağız. Emekçi Halkımızı ve İşçi Sınıfımızı örgütleyeceğiz. Yeni 15-16 Haziran’lar yaratacağız.
Ant olsun ki Demokratik Halk İktidarını kuracağız!
Bölüşmüşler memleketin varını
Gelsin hele bekliyoruz yarını
Elimizin nasır balyozlarını
Başlarına çalacağız yakındır!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
Yaşasın Şanlı 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’miz!
15.06.2021
Halkın Kurtuluş Partisi
Merkezi İşçi Komitesi