Yeni Meclis = Kadın düşmanı Ortaçağcı Faşist Din Devleti’nin inşasının hızlandırılması demektir!

HKP’li kadınlar olarak bir kez daha haykırıyoruz:

Laiklik kadının özgürlüğüdür ve bizler özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğiz!

“Tarih, Türk İnkılâbını anlatırken, bunun bir kurtuluş olduğunu en başta söyleyecektir. Bu kurtuluşun çeşitli aşamaları içinde de, özellikle kadınların kurtulmasını anacaktır”, demişti Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi ve Laik Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal. Laik Cumhuriyet düşmanı AKP’giller; Ortaçağcı Yeniden Refah ve HÜDAPAR ile birlikte 2023 seçim çalışmasını tam da bu nedenle kanlı ellerine ve ağulu dillerine kadını dolayarak, kadın düşmanlığı üzerine kurdu! Kendisi gibi aynı soydan gelme, aynı toptan kesme, Laik Cumhuriyet ve kadın düşmanı Ortaçağcı gerici bu güruhu yanına yedekledi ve FETÖ ile yaptığı 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşı sonrası özünü boşaltıp kuru bir Kabuk haline getirdiği Meclise taşıdı.

Ne acıdır ki ABD ve AB Emperyalizminin iktidar ve muhalefet Truva atlarıyla işgal ettiği bu Meclisin; Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın komuta merkezi olan, Laik Cumhuriyet’imizin ilan edildiği, kız çocuklarımızın ve kadınlarımızın bugün sahip olduğu hakların yasalaştırıldığı devrimci, ilerici meclisle uzaktan yakından bir ilgisi kalmamıştır. Y-CHP’nin Sorosçu Kemal Kılıçdaroğlu eliyle milletvekili seçtirdiği Saadet’liler, Gelecek’liler ve Deva’lılar ile birlikte Meclisin üçte ikisi azılı Ortaçağcılardan derleşik duruma gelmiştir. Artık ülkemizde, Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut’un net bir şekilde ortaya koyduğu gibi “İkili Devlet” bulunmaktadır: Kırıntıları kalan ve yıkılmaya yüz tutan Laik Cumhuriyet ve AKP’giller’in Ortaçağcı Faşist Din Devleti!

Ortaçağ’ın din derebeyliklerinde, Antika Köleci ve Feodal Toplumlarda kadın; bırakalım erkekle eşit sayılmayı, insan yerine konulmaz. Bu toplumların egemen, ezen sınıfı Antika Tefeci Bezirgân Sermaye Sınıfıdır. Ezilen sınıfı ise kadın, erkek Kölelerdir ya da Köylülüktür. Hem Köleci Toplumda hem de Feodal Toplumda kadınlar ve erkekler, efendiler ve toprak ağaları tarafından en acımasızca sömürüye tabi tutulur. Ancak bu toplumlarda kadınlar, bir de erkek egemen düzenin bir sonucu olarak erkekler tarafından da ezilir, sömürülür. Yani çifte sömürüye maruz kalır. Bu toplumlarda kadınlar erkeğe ait, alınır-satılır bir mal olarak görülür. Erkekleri baştan çıkaran, fitne kaynağı, uğursuz, aklı kıt varlıklardır. Toplumsal hayattan silinmişlerdir. Karanlık bir silüetten ibarettirler. Erkeğin mutfak ile yatak odası arasına hapsettiği ev kölesidirler. Toplum yaşamında çocuk doğurmaktan ve analıktan başka kayda değer rolleri yoktur. Kızlar, çocuk yaşta evlendirilirler. Erkekle eşit sayılmayan, çocuk yaşta erkeğin dört eşinden ya da sayısız cariyesinden biri yapılan kadınların eğitim alma ve çalışma hakkı zaten olamaz. Her türlü şiddete uğrarlar, acımasızca katledilirler. Ortaçağcı Din Gericiliğinin kadına bakışı ve konumlandırışı tam olarak budur.

İşte 21 yıldır ABD Emperyalistleri tarafından iktidarda tutulan AKP’giller de Tarihin en eski, en asalak sömürücü sınıfı olan Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının siyasi plandaki temsilcisidir. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin, 21 yıllık AKP’giller iktidarı süresince %1400’den fazla artmasının nedeni, Ortaçağcı gericiliğin yarattığı, kadını köleleştiren toplumsal tutum ve psikolojidir!

AKP’giller’in Reisi, kadınlara kısıtlı da olsa koruma sağlayan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararnamesiyle hukuksuz bir şekilde bu nedenle çekilmiştir. Hal böyle olunca “İstanbul Sözleşmesi’ni Allah’ın izniyle iptal ettirttik, sıra İstanbul Sözleşmesi’nin artığı olarak kalan 6284 sayılı kanunda!” diye bu nedenle salyalarını akıtmıştır Yeniden Refah’çı Molla Fatih Erbakan. Laik Cumhuriyet düşmanı bu ittifaka katılmak için ön şart olarak koşmuştur bu yasanın da kaldırılmasını. Hizbullahçı HÜDAPAR’ın 2023 seçim vizyon belgesinde, parti programında yer alan; AKP listelerinden milletvekili seçilen erkek temsilcilerine ve sözde kadın haklarını savunan çarşaflı, peçeli kadın yöneticilerine de yaptırttıkları açıklamalarında:

  • 6284’ü “yeniden düzenleme” yalanıyla, kadının beyanını esas alan ve kadınları bir nebze de olsa koruyan; “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”u tamamen kaldırmak,
  • Kadınların nafaka hakkını ellerinden almak,
  • Karma eğitimi zorunlu olmaktan çıkarmayı, hatta kız çocuklarının eğitim alma hakkını ortadan kaldırmak,
  • Kadınların fiziksel olarak yetersiz oldukları bahanesiyle, çalışmalarını engellemeyi ve çalışması uygun bulunan az sayıda kadın için de çalışma hayatını haremlik selamlık hale getirmek,
  • Yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesini yani kadınları cariyeleştirmek,
  • “18 yaşını doldurmadan evlendiği için kocası cezaevine atılan binlerce kadının ve babasız kalan çocukların mağduriyetleri giderilmeli” diyerek, kız çocuklarının evlendirilmesini yasal hale getirmek,
  • Çocuğa yönelik cinsel istismarın evlilik ile affını sağlamak gibi hain emellerini açıkça dile getirmektedirler.

AKP milletvekili olarak Meclise taşınan HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, tam olarak bu nedenle: “Kaç yaşında çocuk, neye göre çocuk, kime göre çocuk? Şimdi bazıları 20 yaşındadır ama hâlâ çocuktur, bazısı 15 yaşındadır ama olgundur. (…) Ben hukuk fakültesindeyken de kendisine tecavüz eden kişi ile evlendirilmesi halinde erkeğe ceza verilmezdi. Veya evlilik birliğinin reisi erkekti, kadın çalışmak için kocanın iznini almak zorundaydı…” açıklamasını yapar. Meclise adım atar atmaz, bulundukları katta kadın çalışan istemediklerini söylerler.

Yani 21 yıldır halkımıza kan ağlatan, Laik Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını bir bir çökertip ortadan kaldıran ve dünyanın en büyük mafyatik, çıkar amaçlı, Amerikan yapımı suç örgütü olan Ortaçağcı Gerici AKP’giller’in de, kuyruğuna takıp Meclise sürüklediği Molla Necmettin’in oğlu Fatih Hafız’ın Yeniden Refah’ının da; insanlık düşmanı, domuz bağcı canavar katil sürüsü Hizbullah’ın siyâsi temsilcisi HÜDAPAR’ın da ruhiyatı ve zihniyeti aynıdır. Amaçları birdir. AKP’giller’in 21 yıldır kerte kerte aşındırdıkları Laik Cumhuriyet’i tamamen ortadan kaldırmak ve yerine; zaten büyük ölçüde inşa ettikleri kadın düşmanı Ortaçağcı Faşist Din Devleti’ni daha da güçlendirmektir.

Ama bu hainler, bu seçimde de kazandık, hedefimize yaklaştık diye erken bayram etmesinler! Bizler bu ülkenin İkinci Kurtuluş Savaşçısı Kurtuluş Partili Kadınlar olarak kadınlarımızı bundan 1400 yıl geriye, Ortaçağ’ın kör karanlıklarına götürüp hapsetmelerine izin vermeyeceğiz!

ABD-AB Emperyalizmine, satılmış Yerli Parababalarına, Ortaçağcı gericiliğe, Mecliste çevrimiçi oyun oynayan Amerikancı iktidara ve Amerikancı muhalefete karşı, gerçek Laikliğin hayatın her alanında egemen olacağı, Demokratik Halk İktidarını mutlaka zafere ulaştıracağız! Kadınlarımızın sözde değil, gerçek eşitliğine ve özgürlüğüne giden yolu mutlaka açacağız!

Şeriat Ortaçağdır!

Laiklik Kadının Özgürlüğüdür!

Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız!

5 Haziran 2023

Kurtuluş Partili Kadınlar