“Çanakkale zaferi, mazlum milletlerin
Emperyalizme karşı ilk zaferidir”
Hikmet Kıvılcımlı
Sevgi ve Saygıdeğer Emekçi Halkımız;
Bugün mazlum milletlerin emperyalizme karşı ilk zaferi olan Çanakkale Zaferi’mizin 110. yıldönümü. Ne mutlu bize ki böyle bir zaferin devamcılarıyız. Dünyanın en güçlü donanmasına Çanakkale Boğazı’nı dar eden Büyük Komutan, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’e ve Silah Arkadaşlarına selam olsun. Çanakkale Şehitleri’nin ruhu şad olsun.
Çanakkale Zaferi Mustafa Kemal’in rüştünü ispat ettiği zaferdir. Onun dahiyane öngörüleri ve cesareti, bu zaferin kazanılmasında belirleyici olmuştur. Bu zaferle birlikte Mustafa Kemal Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın tartışmasız önderi olmuştur. Emperyalistlerin büyük bir yenilgiyle çıktıkları Çanakkale Savaşı, Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın bir cephesi olsa da Osmanlı İmparatorluğu halkları yurt savunması halindedir bu mücadelede. Bu nedenle Antiemperyalist bir yönü vardır ve sonuçlarıyla beraber mazlum ulusların umudu, çıkış yolu olmuştur bu zafer. Azgın bir işgal girişimine karşı Türkler, Kürtler ve diğer halklar kardeşçe bir birlik içerisinde seferber olmuş ve mücadele etmişlerdir. Bu seferberlik, bu kardeşçe birlik, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızda da devam etmiştir. Bu büyük zaferin bizim için en önemli sonuçlarından biri de budur.
Çanakkale Zaferi sonucunda emperyalistlerin yardımından mahrum kalan kanlı zalim Çarlık Rusya’sı, Büyük Ekim Devrimi’yle yıkılmış ve Mustafa Kemal önderliğindeki Cumhuriyet’in en büyük müttefiki olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kurulmuştur. Böylelikle Çanakkale Zaferi ve Ekim Devrimi, artık mazlum ulusların, emperyalist blokların yanında yer almak yerine kendi kaderlerini özgürce çizebilecekleri bir başka yolun var olduğunu da görmelerini sağlamıştır.
Bugün ise bu eşsiz zaferi gerçek anlamıyla kutlamak ve halkımıza hatırlatmak biz devrimcilerin en büyük görevlerinden biridir. Çünkü 110 yıl önce ülkemizi açık işgale kalkışan güçler; bugün destekledikleri hain, vurguncu AKP’giller iktidarı sayesinde ülkemizin tüm maddi-manevi değerlerini oluk oluk kendi kasalarına akıtmaktadırlar. Artık yerli-yabancı Parababalarına satılmadık ülke değeri bırakılmamıştır.
Ülkemiz ne yazık ki Çanakkale ve Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kazanımlarının yitirildiği bir döneme girmiştir. Bu zaferlerimizin üzerine inşa edilmiş olan, kısmen de olsa Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Yasaması, Yargısı, Ordusu, Milli Eğitimi, Üniversiteleri, Sağlığı, Maliyesi vb. tüm kurumları yıkıma uğratılmıştır. Bunlar yerine, ABD ve AB Emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde iktidara getirilmiş olan AKP’giller eliyle, ülkemizi santim santim Ortaçağ’ın karanlığına götürmek isteyen Faşist Din Devletinin taşları döşenmektedir günbegün. Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut’un tespitiyle Türkiye’de artık “İkili Devlet” vardır. Ortaçağcı Faşist Din Devletini inşa edenler, yürürlükte olan başta Anayasa olmak üzere yasalarla da kendilerini bağlı saymamakta, her türlü kanunsuzluğu yapmaktan geri durmamaktadırlar.
Değerli Halkımız;
Çanakkale Zaferi’mizin yıldönümünde ülkemiz ve bölgemiz olağanüstü süreçlerden geçiyor. ABD-AB Emperyalist çakallarının Ortadoğu’da ve ülkemizde uygulamak için her türlü kötülüğü yapmaktan çekinmediği BOP, adım adım yaşama geçiriliyor. Genel Başkan’ımız, Önderimiz, Nurullah Efe Ankut’un dediği gibi “Yugoslavya, Irak, Libya, Suriye; Sıra Sende Türkiye”.
Emperyalist Haydutlar, bu alçakça ve haince projeyi yaşama geçirmek için Suriye’deki HTŞ adlı katiller sürüsü gibi Ortaçağcı gerici hareketleri de, Amerikancı Burjuva Kürt Hareketini de bu süreçte aparat olarak kullanıyorlar. Bugün Amerikancı Kürt Hareketinin önderleri ihanetlerini perdelemek için “Çanakkale Ruhu”ndan bahsediyorlar. Oysa Çanakkale Ruhu emperyalizme karşı tek yürek olan mazlum milletlerin ilk zaferidir. Bugünkü BOP ile zerre kadar alakası olmadığı gibi, onun tam zıddıdır. Çanakkale’de Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi’si, Sünni’si emperyalizme karşı tek yürekti. Bugün ABD-AB Emperyalistleri başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde halkları birbirine kırdırıyor. Tabiî yerli satılmışları da aparat olarak kullanıyorlar. Demokrasicilik oynayarak emperyalistlerin değirmenine su taşıyorlar. Bu ne sahtekârlıktır, bu ne ikiyüzlülüktür!
Çanakkale Zaferi’nin Ruhu biz Gerçek Devrimcilerde, Mustafa Kemalci Yurtsever Teğmenlerde yaşıyor. Çanakkale Ruhu, ABD-AB Emperyalist Çakallarının ve onların yerli işbirlikçilerinin korkulu rüyasıdır. Çanakkale Ruhu, halkların gerçek kardeşliğidir. Çanakkale Ruhu, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızdadır. Çanakkale Ruhu, Parababalarının sömürü ve soygun düzenine karşı mücadele eden, bu uğurda ömrünü vakfeden Türkiye Devrimin Önderi, Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’dır. Çanakkale Ruhu, devamcısı olmaktan onur duyduğumuz ülkemizin Tam Bağımsızlığı için savaşan İkinci Kurtuluş Savaşçıları, Devrimci Gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’dır. Kızıldere’de katledilen Mahir Çayan ve Yoldaşları’dır.
İşte biz bu toprakların Gerçek Devrimcileri, Yurtseverleri olarak Çanakkale Ruhu ile Demokratik, Laik, Tam Bağımsız Türkiye için savaşmaya devam ediyoruz.
Ne diyordu Mustafa Kemal?
“Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı, bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyeti milliyece mücadeleyi öngören bir mesleği takip eden insanlarız.”
İşte biz de aynen bunu savunuyoruz. Ne bir eksik ne bir fazla…
Bu nedenle Çanakkale Zaferi’mizi savunuyor ve sahipleniyoruz!
Yaşasın Çanakkale Zaferi’miz!
Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler!
Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız!
18 Mart 2025
HKP Genel Merkezi