Yaşam Hakkı için Ankara’da alanlardaydık

Her geçen gün AKP’giller insan, hayvan, doğa ve bitki düşmanlığını artık gizleme gereğini bile duymadan sergiliyor. Özellikle sokak hayvanlarına karşı yürütülen soykırım ve katliamlar, sistematik ve eş zamanlı olarak, yasa, hukuk vicdan hiçe sayılarak AKP’giller’in ellerindeki belediyelerce uygulanıyor. Hoş önceden de yapıyorlardı ama lokal olarak ve gözlerden uzakta. Şimdilerde ise artık açıktan, göstere göstere yapıyorlar katliamlarını.

AKP’giller’in ellerindeki belediyeler, yıllarca kendilerine tahsis edilen ödeneklere rağmen gerekli rehabilitasyon ve kısırlaştırma merkezleri kurmadıkları, kısırlaştırma yapmadıkları için sahipsiz sokak hayvanlarının sayısı gün geçtikçe katlanarak arttı. Aslında kısırlaştırmadan daha da önemli olan konu, AKP’giller iktidarının göz yumduğu, kanlı bir sömürü çarkı olan hayvan, kedi, köpek, hamster, yılan vs. ticaretidir. Ortaçağcı AKP’giller İktidarı, kanlı bir kölelik olan insan dışı canlıların bir mal, eşya ve metaa olarak görüldüğü bu kanlı ticareti durdurmadığı sürece yerel yönetimler istediği kadar kısırlaştırma yapsa da bir hevesle alınan masum hayvanlar heves geçince sokaklara terk edilerek travmalar yaşamakta, insan, hayvan, doğa düşmanları nükleer atıklar tarafından şiddete, taciz ve tecavüzlere uğramakta, kimisi araç altında kalıp ölmekte veya yaralanıp sakat kalmakta, yiyecek ve suya ulaşamayınca da bağışıklıkları düşüp hastalanıp ölmektedirler. Tedavileri neredeyse yetersiz imkânları ile sadece hayvanseverlerce yürütülmektedir.

İnsan soyunun en büyük düşmanı AB-D Emperyalistleri tarafından iktidara taşınan AKP’giller ile birlikte oldukça artan plansız ve çarpık olarak hiçbir canlı gözetilmeden gerçekleştirilen tüm şehirlerimizin betona kesilmesinin en büyük mağduru köpekler oldu maalesef. Köpeklerin yaşam alanları hızla yok edildi. Bir taraftan terk edilen hayvanlar, bir taraftan devam eden evcil hayvan ticareti ve yasanın emretmesine rağmen yapılmayan kısırlaştırmalar karşısında Ortaçağ Gericiliğinin temsilcisi AKP’giller çözüm olarak katliamları seçti.

AKP’giller’in Reisi Kaçak Sarayda mukim Recep Tayyip Erdoğan’ın biz yaptık diye övündüğü ve tüm belediyelere örnek olarak gösterdiği Konya ve Beykoz Barınaklarında yaşanan insanım diyenin kanını donduran köpek cinayetleri medyaya düşünce dünya kamuoyu gördü ki aslında barınak diye inşa ettikleri yerler bir ölüm kampı. 2022 Kasım ayında Konya Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Avukatı o görüntüler medyaya düşmeden 10 gün önce Konya Büyükşehir Belediye Başkanına izlettirmesine rağmen belediye başkanı hiç bir işlem yapmamış. Daha sonra ise belediye görevlisinin veteriner hekimlerinin de gözleri önünde iple bağlı köpeğin kafasına kürekle vura vura öldürdüğü video medyaya düştü. Takip eden dönemde yine Beykoz barınağında eski belediye veterinerin çektiği görüntüler medyaya düştü. Ardı ardına masumlara karşı yürütülen katliamlar ve zulümleri izledi kamuoyu. Üstelik Konya’da bu vahşeti yapan belediye personeli 2 Ocak 2023’te yapılan ilk duruşmada serbest kaldı.

Yıllardır hep söylediğimiz gibi AKP’giller’in en tepesindeki Reislerinden, en ücradaki ilçe başkanlarına kadar hiç birinde vicdan, merhamet teşekkül etmemiş. Bunlar sadece sureta insan. Bunlar dördüncü tür yaratıklar, nükleer atıklar. Ve yine sürekli olarak dile getirdiğimiz gibi, böylesine bir dördüncü tür yaratığı serbest bırakan yargı AKP’giller’in Hukuk bürolarına dönüşmüş yargıdır.

Onun için diyoruz ki yaşanan bütün kötülüklerin kaynağı AB-D Emperyalistlerinin ve işbirlikçilerinin yarattığı kanser düzenidir. Onların aşağılık politikalarıdır. İnsanların, hayvanların uğradığı bütün zulümlerin, doğamızın katledilmesinin, bitkilerin yok edilmesinin sorumluları bu kanser düzeninin devamını isteyen AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlardır. Dolayısıyla insan, hayvan, doğa düşmanı AB-D Emperyalist Haydutlarını ve Yerli Satılmışları tarihin çöplüğüne göndermeden hiçbir canlı gün yüzü görmeyecektir.

AKP’giller’in ve Reisinin, onların emrindeki belediyelerin özellikle sokak Hayvanlarına karşı yürüttüğü zulüm ve ölüm politikaları, 15 Ocak 2023 Pazar günü Ankara Anıtpark’ta bir mitingle protesto edildi.

Programına; “Büyük devrimci önderlerin dediği gibi; “Her devrim, taraftarlarından büyük fedakârlıklar ister.” Yoksunluklara, acılara ve akla gelebilecek her türden sıkıntılara, zorluklara duraksamadan katlanmalarını ister. Kendi çıkarlarını hiç düşünmemelerini, daha açığı kendilerini topluma feda etmelerini ister.

İşte bunları yapabilmesi için kadroların sonsuz bir insan, hayvan, bitki ve doğa sevgisiyle dolu olması gerekir. Devrimciliğinin itici gücü, ya da lokomotifi bu dört başlı sevgi olmalıdır. Kadrolar bu sevgiyle dolu oldukları için davaya sarılmalıdır, kavgaya atılmalıdır. Yani insana, hayvana, bitkiye ve doğaya yapılan bir haksızlık, bir saldırı karşısında öfkeden tir tir titremeli ve isyan etmelidir. Ancak bu kalitedeki devrimci kadrolar çürümez; heyecanlarını, özlemlerini yitirmez. Tabiî böyle olunca da devrimci görevlerini, sorumluluklarını asla ihmal etmez” maddesini koyan Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu büyük mitingde, “Kadınların, Çocukların, Hayvanların, Doğanın kurtuluşu, İşçi Sınıfının Kurtuluşundan bağımsız değildir”, “İnsan, Hayvan, Bitki, Doğa Sevgisi olmayan yürekte Devrimci Duygular Yaşamaz”, “Hayvan Katliamlarının Birincil Sorumlusu AKP’giller’dir”, “Hayvan Katliamlarının Hesabını Soracağız” dövizlerimizle yer aldık.

İlgi odağı oldu hayvanseverler tarafından dövizlerimiz. Çünkü o dövizler sorunun kaynağını, sorunun çözümünü ortaya koyan politik dövizlerdi.

17 Ocak 2023

Kurtuluş Partililer