Halklarımızın Başı Sağ olsun
Kürt İllerimizden Van’ı vurdu bu sefer Deprem. Depremin şiddeti 7,2. Ölü sayısının bini bulacağı söylenmekte bilim insanlarınca. Enkaz altında kalanların yardım çığlıkları, ölen insanlarımızın görüntüleri, insan yüreğini acıtmakta.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak yakınları ölenlere başsağlığı ve sabır diliyoruz. Acınız acımızdır.
Peki, kim bu ölümlerin sorumlusu? Deprem kuşağında bir ülke olduğu artık herkes tarafından bilinen ülkemizde depremlerde ölen binlerin hesabını kim verecek?
Acıyı, gözyaşını, ölümleri, Kürt ve Türk Halklarının kaderi haline getirdiler Parababaları ve onların hükümeti Tayyipgiller. Acının, gözyaşının ve ölümlerin adını da “doğal afet” koydular. “Mukadderat” dediler, “ağlamaklı” gözlerle. Kendi sorumsuzluklarını Allah’a havale edip işin işinden sıyrılmanın peşinde bu sömürgen sürüleri. Böyle acı bir olayda bile Halklarımızı Allah’la aldatmaya devam ediyorlar.
Ama söylemiyorlar 3 katlı olması gereken binalara nasıl 6-7 kat imar izni verildiğini. Saklıyorlar insanlarımızdan fay hatlarının geçtiği yerlere, sırf kendi adamları vurgunlar vursun diye verdikleri imar izinlerini. “Deprem Vergisi” adı altında Halklarımızdan toplanan 40 milyar liranın nerelere harcandığını, kimlere aktarıldığını anlatmıyorlar.
Bilim diyor ki; deprem öldürmez, depreme dayanıklı yapılmayan, zemin etüdü yapılmayan tam tersine fay hattı üzerine, yumuşak zemin üzerine yapılan binalar öldürür.
Peki Tayyipgiller mi uygulayacak bu kriterleri? Hani şu Türkiye Bilimler Akademisini (TÜBA) özerk olmaktan çıkarıp kendilerine bağlamak isteyen Tayyipgiller mi? Hani şu “Ulemaya soralım onlar bilir” diyen Tayyipgiller mi? Halklarımızı Ortaçağın karanlığına götürmeye yeminli, ülkemizi AB-D Emperyalistlerinin hizmetine sokmaya ant içmiş Tayyipgiller mi? Gölcük depreminden sonra, “Allah 28 Şubatın intikamını aldı” diyen Tayyipgiller mi uygulayacak bilimsel kriterleri? İstanbul’un İmar Planını günde 2-3 kez değiştiren Tayyipgiller mi yaşama geçirecek Bilimsel Kriterleri?
Bunlar Halklarımız için bir şey yapamazlar. Çünkü bunların tanrısı Para Tanrısı. Bunların yapmış olduğu her işin merkezinde daha fazla para, daha fazla sömürü, daha fazla kamu mallarını lüpleme, daha fazla yandaşı zengin etme var. Parababalarının siyasi iktidar olma görevini verdikleri Tayyipgiller’in siyasetinin merkezinde insan yok. Olamaz da zaten. 7 bin yıllık asalak bir sınıfın temsilcisi olan Tayyipgiller’in sınıf karakteri de buna izin vermez.
İşte bu yüzden diyoruz ki, Deprem öldürmez, öldüren Parababalarının ve onların hükümeti Tayyipgiller’in azgınca sömürüsüdür. Onların kâr hırsıdır insanlarımızı öldüren. Tayyipgiller’in lağım deliğine süpürülmemek için bu ülke topraklarını AB-D Emperyalistlerine peşkeş çekmesidir, ölümlerin, acıların Halklarımız için kader haline gelmesi.
Acıları, yoklukları, yoksullukları ve ölümleri Halklarımız için Kader Olmaktan çıkartmanın yolu Demokratik Halk İktidarından geçmekte. Halkın Kurtuluş Partisi olarak Parababalarının iktidarlarına son verip acıları, yoklukları, yoksullukları ve ölümleri kader olmaktan çıkaracağız.
İşte o zaman Programımızda belirtildiği gibi:
“Konut Sorunu: Bir zamanlar büyük şehirlerimizde yangına karşı zengin fakir herkesin katıldığı gönüllü örgütler nasıl vardıysa, tıpkı öyle, evsizlere imece yoluyla inşaat seferberliği bir çeşit gönüllü ulusal spor derecesine çıkarılacak. Maliyeti çok, ömrü az, sağlıksız gecekondu ve izbecikler yerine, nazım imar planına uygun, ucuz, konforlu, depreme ve diğer doğal afetlere dayanıklı, güvenli çok katlı blok inşaat; halk örgütleri, belediyeler ve devletçe desteklenecek.” 24.10.2011
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi