HKP İstanbul İl Yöneticisi Doğan Zafer Çıngı Yoldaş’ın Mezarbaşı Konuşması:
Usta’mıza sözümüzdür:
Emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerini defedip;
özgür, bağımsız ve eşit şekilde yaşanabilecek bir vatan kuracağız!
Hikmet Kıvılcımlı Usta Ölümsüzdür!
Sevgi ve saygıdeğer Kurtuluş Partili Yoldaşlar, yasal haklarını almak için yağmur, çamur, virüs demeden aylardır, yıllardır direnen Tüvtürk İşçileri, Real Market İşçileri, Uzel Makine İşçileri, Makro Market İşçileri…
Bugün burada, pandemi koşullarında; Kızıl Savaş Bayrağı, Türkiye Devrimi’nin Teorik ve Pratik Önderi Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’yı anmak için toplandık.
İçinde bulunduğumuz pandemi koşullarından kaynaklı olarak sözlerimi elden geldiğince kısa tutacağım. Ancak biz Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileri olarak zaten biliyoruz ki, Usta’mızı anmak demek; onun bizlere açtığı yoldan ilerlemek, teorisini ve pratiğini her gün fabrikalarda, okullarda, mahallelerimizde ve bulunduğumuz her alanda yaşatmak, anlatmak ve savaştırmak demektir. Sözde Usta’mızı savunduğunu iddia eden bazı gruplar gibi yılda bir kez mezarı başına gelip şöyle bir görünmek demek değildir. Ancak biz, yaşadığımız pandemi koşullarından dolayı zaten kısa sürecek olan konuşmamızı, bu konulara yer vererek boş yere uzatmayalım…
Tarihte verdikleri mücadelelerle bugün dahi unutulmayan, onların yaşamlarının İnsanlık Tarihinin eşitlik ve gerçek özgürlük mücadelesinden ayrılamayacak bazı isimler vardır. Bazıları efsanelerde yerini bulur; Ateşi Tanrılardan çalıp insanlığa armağan eden ve daha sonra Tanrılar tarafından kızgın bir ateşin üstünde vücudu her gün kartallar tarafından parçalanan Prometheus gibi. Zalim Dehak’ın zulümlerine karşı isyan ateşiyle ayaklanan Demirci Kawa gibi…
Ama bazıları vardır ki, kendileri efsaneleşmiş hikayelerin içinde değil, birebir gerçek ve somut yaşamın içinde olan mücadelelerde yerini bulur. Zalimleşmiş Roma İmparatorluğu’na karşı gemilerini yakıp askerlerine geri dönüşün olmadığını gösteren Kartacalı Hannibal’dır bunlardan biri. Roma’nın kölelik düzenine karşı isyan eden ve efendilere dünyayı dar eden Spartacus ve yoldaşlarıdır. Şeyh Bedreddin’dir, Börklüce Mustafa’dır, Torlak Kemal’dir gerçek mücadelelerde yerlerini bulanlar.
Sadece onlar mı?
Hayır tabiî ki. Çünkü insanlık var olmaya devam ettikçe insan kalma mücadelesi de devam edecektir.
Peki başka kimdir insan kalabilme mücadelesini devam ettirenler?
Tabiî ki de efsanevi Prometheus’un ateşini efsane olmaktan çıkarıp dünya genelinde İşçi Sınıfının ve ezilen halkların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin teorik ve pratik ateşi haline getiren Marks-Engels Ustalardır. Ve onların dünyaya miras bıraktığı ateşi büyütüp sömürücüler için bir yangın haline getiren Lenin Usta’dır.
Ve tabiî ki de, bugün mezarı başında bulunduğumuz, hayatını sadece devrimci mücadelenin kor ateşinin kalbine atan ve attığı andan itibaren başka bir yaşam bilmeyen Türkiye Devrimi’nin önderi Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’dır.
Evet, bugün kendisinin mezarı başında bulunuyoruz ama demek değil ki Usta’mız öldü, adını saydığımız diğer devrimci önderler öldü…
Bakın devrimci şair Pablo Neruda ne diyor onlar için?
Onlar ölmediler yok,
Ateş fitilleri gibi:
Dimdik ayakta,
Barut ortasındalar!
Aynen şairin dediği gibi yoldaşlar, hayatını devrimci mücadelenin ateşine atanlar ölmediler. Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı da ölmedi bu yüzden. Bedeni olmasa da bizlere asıl bırakmış olduğu Teorik ve Pratik miras, her gün dimdik ayakta. İşçi Sınıfının mücadelesinde, grevlerde, direnişlerde, insanlık mücadelesinin olduğu her yerde, kavganın en önünde dimdik ayakta. Ve biz onun öğrencileri, Kurtuluş Partililer onun mücadelesini büyütüyoruz ve çok daha fazla büyüteceğiz.
Yoldaşlar,
Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı, Lenin sonrası 20. Yüzyıl’ın Marksizminin ve Leninizminin en büyük geliştiricilerinden biridir. Usta’mızın bizlere bırakmış olduğu yüzlerce ciltlik eserleri sayesinde (konuşmamızı uzatmamak için ayrıntılı anlatamıyorum), sözde sol grupların içinden çıkamadığı ve sürekli yalpaladığı konularda Partimiz en doğru ve devrimci tutumu her konuda gösterebiliyor.
Özellikle Partimizin Genel Başkanı, Usta’mızın öğrencisi olan gerçek insan, gerçek devrimci Nurullah Ankut Efe sayesinde; Dünya ve Türkiye’de yaşanan her olaya ilişkin objektif ve devrimci tutumuzun doğruluğu, teorimizin verdiği doğrulukla da sürüyor.
Yoldaşlar,
Bugün halkımız kendini Koronavirüsten korumaya çabalarken, bir taraftan da asıl virüsün kendisi olan Kapitalizm ve Emperyalizm tarafından zehirleniyor. Halkımızın büyük bir çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırının altında maaşlar alıyor, temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Özellikle virüs bahanesiyle işten çıkartılanlarla beraber, zaten halkımızın temel sorunlardan biri olan işsizlik ve pahalılık her gün daha da artıyor. Ve ne yazık ki sınıflı toplum düzeninin bu acımasızlığından dolayı artık en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan halkımız, bu kahrolası düzen tarafından katlediliyor, bu sömürücü düzen insanlarımızı intiharlara sürüklüyor.
Halkımızın tüm bu sefalet durumuna karşı da Meclisteki Beşli Amerikancı Çete’nin tüm elemanları, oturdukları ceylan derisi koltuklarda bir kez olsun halkımızın durumunu konuşmaksızın keyif sürüyorlar. Her biri dünyanın başhaydudu ABD Emperyalizminin kendilerine vermiş olduğu görevleri en iyi şekilde yapmak için çırpınıyor. Ülkemizin tüm kurumlarını işgal etmiş olan AKP ve küçük ortağı MHP iktidarı, gücünü kaybetmemek için Amerikancılığından bir an bile taviz vermemekte, sadece iç politikada destek kaybetmemek için ‘dış mihraklar’ deyip üfürmektedir. AKP’giller, fırsat buldukları her anda da ülkemizi emperyalist işgalden kurtarmış ve bağımsız bir ülke haline getirmiş olan M. Kemal ve silah arkadaşlarına küfretmektedirler. Çünkü Genel Başkan’ımızın da her yazısında belirttiği gibi, kurtarılmış vatanımızı parça parça edip Yeni Sevr ve BOP çerçevesinde ABD ve AB’nin, Siyonist İsrail’in hâkimiyetine sunmak ve Laik Cumhuriyet’i yıkıp yerine IŞİD tipi bir Ortaçağcı Din Devleti kurmak istiyorlar. Yani bu emperyalist haydut devletlerin kucağında bir din devleti ya da hilafet devleti kurmak istiyorlar. Onların amacı bu.
Sözde, AKP’ye karşı ana muhalefet olan ancak Amerikancı muhalefet olmaktan öteye geçemeyen CHP ise gittikçe zayıflamakta olan AKP iktidarına karşı AB-D Emperyalizminden usulca görevini beklemekte, AKP’giller’in Cumhuriyet’e ve onun Kurucularına yaptığı her türlü hakareti duymazdan gelip Laik Cumhuriyet’in yıkılışına giden yolları döşemektedir.
Ve tabiî ki unutmamamız gereken bir özne daha bulunmakta bu Amerikancılar tekkesinin içinde. Kendilerinin Kürt Halkının özgürlüğü için savaştıklarını söyleyen ancak Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi olmaktan öteye gidemeyen HDP ve PKK’dir. Onlar 1991’de Sovyetler Birliği’nin ve Sosyalist Kamp’ın dağılmasından hemen sonra yüzlerini Washington kıyılarına çevirmiş ve geldiğimiz gün itibariyle de Amerikan’ın Ortadoğu’daki kara güçleri olmuştur. Kürt Halkının iyiniyetli tüm duygularını sömürmüş ve onları Amerika’dan medet bekler hale getirmiştir.
Ancak bizler biliyoruz ki, Kürt Halkının tek kurtuluşu, kardeş halkı olan Türk Halkı ile el ele verip başta ABD ve AB Emperyalizmine karşı savaşarak Edirne’den Çin sınırına kadar Türk-Kürt Halk Cumhuriyeti’ni kurmaktadır. Ancak bu şekilde emperyalizme ve sömürücülere karşı aşılmaz bir kale olabiliriz. Hem Türk hem de Kürt Halkının gerçek özgürlüğü için tek gerçek ve devrimci çözüm budur.
Görülüyor ki bugün Türkiye, iktidarıyla da muhalefetiyle de ismini saydıklarımız ve sayamadıklarımız da dahil olmak üzere, Amerikancı bir kuşatma altındadır. Bundan tek kurtuluş yolu ise Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın teorisine dört elle sarılmak ve halkımızı bu teori etrafında Partimizde örgütlemektedir.
Partimizin önderliğinde gerçekleşecek olan ve sosyal kurtuluşu sağlayacak olan İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı başarıya ulaştırmak ve Demokratik Halk İktidarını kurup Sosyalizmi zafere ulaştırmak, bizlerin görevidir.
Ve bizler Usta’mızın mezarıbaşında tekrar ederiz ki; bu görevi layıkıyla yerine getirip, halkımızla beraber bu insanlık davasını zafere ulaştıracağız.
Emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerini defedip özgür, bağımsız ve eşit şekilde yaşanabilecek bir vatan kuracağız.
Usta’mıza sözümüzdür!
Son olarak başta Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’yı ve bedence aramızdan ayrılan tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyorum. Onların mücadelelerini bizler mutlaka zafere ulaştıracağız.
Halkız Haklıyız Yeneceğiz!
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
Kıvılcımlı Yaşıyor, HKP Savaşıyor!
Yaşasın Halkın Kurtuluş Partisi!
11 Ekim 2020