Üniversite sınavına giren, girecek olan genç kardeşlerimiz, anneler, babalar, değerli halkımız… Satıldık uyanın!
Dün (25 Haziran 2021) Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan, Katar Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan sivil-askeri personelin, Türkiye tarafından geçerliliği onaylanmış herhangi bir sınava girmeden Türkiye’de tıp, diş hekimliği, eczacılık, sağlık meslek yüksek okulu, hemşirelik alanlarında ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim almasına olanak sağlayan “karşılıklı” protokol, AKP’giller’in 20 yıla yakın süredir işledikleri suçlardan hem bir yenisi hem de tüm suçlarının bir sonucudur.
AKP sıradan bir düzen partisi değil, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın tüm kazanımlarını ortadan kaldırmak ve ABD’nin emperyalist, insanlık dışı Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) hayata geçirmesinde tetikçilik yapmak üzere projelendirilmiş Ortaçağ özlemcisi, çıkar amaçlı organize bir suç örgütüdür.
İktidara geldiklerinden beri bu amaçlar doğrultusunda Batılı efendilerine hizmet ettiler. Ortadoğu’nun kan gölüne çevrilmesinde rol oynadılar. IŞİD dahil eli kanlı dinci örgütleri desteklediler, kurdular, eğittiler donattılar. Kan gölüne çevirdikleri bu ülkelerden petrol kaçakçılığı gibi yöntemlerle kişisel çapullarını da yaptılar. Cumhuriyet yadigârı köklü kamu kurumlarını, meraları, tarım arazilerini, cennet koylarımızı, maden sahalarını yok pahasına peşkeş çektiler. Hem yandaşlarına, hem de mafyatik düzenlerini finanse eden Arap coğrafyasındaki Petro-Dolar zengini diktatörlüklere…
Bu diktatörlükler ki Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrası İngiliz, İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrası ABD Emperyalizminin uyduları durumundadır. Arap Halkının bölünerek tutsak edilmesinin bir aracı olmaktan çok daha fazla işlevleri vardır. Dünya ekonomisi ve petrol ticaretinin dolarize olmuş olması, ABD’nin bu Arap diktatörlüklerinin tasmalarını elinde tutmasıyla, dünyanın ekonomisini yönlendirme gücüne sahip olmasını sağlamaktadır. Burada biriken muazzam dolarize sermaye, dünyanın dört bir yanında emperyalizmin işlediği suçları finanse etmekte kullanılmaktadır. AKP’nin de iş tuttuğu Katar da işte bu diktatörlüklerin başta gelenlerindendir.
Partimiz; Tank Palet Fabrikamızın Katarlılara satılmasına, suç duyuruları, eylemler ile engel olmaya çalışmıştır. Halkımız bu mücadelemizi hatırlayacaktır.
Değerli halkımız,
Mevcut yasalar çerçevesinde dahi suç işlemeden yapılamazdı bütün bunlar. Bu nedenle AKP’giller; burnunun ucunu dahi göremeyen “yetmez ama evet”çi aydın sefaletlerini ve Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi’ni de peşlerine takarak 2010’da Anayasayı değiştirdiler. Ortakları Fethullah Gülen ile giriştikleri 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşı’nda ABD’nin Tayyip’ten yana tavır almasıyla, 2 yıl süren OHAL, KHK’ler ile dinci faşist diktatörlüklerini kurmak yolunda büyük adımlar attılar. Yine bu OHAL döneminde, kendileri gibi Amerikancı olan Meclisteki “muhalefet” partilerinin silikliğini, korkaklığını, düzenbazlığını fırsat bilerek bir 2017 Referandumu ile “Başkanlık” rejimini ilan eden AKP’giller, suça bulanmışlığın sonucu olarak iktidara olan mahkûmiyetlerini, daha da fazla günah işlemek suretiyle uzatmanın yolunu buldular ve açtılar.
69 yıllık NATO üyeliğinin bile başaramadığı, Ordumuzdan Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemalcilik geleneğini silmek için, en modern yöntemlerle eğitim veren köklü askeri okullarımızı, askeri tıp fakülteleri de dahil olmak üzere kapatmanın bir fırsatı olarak değerlendirdiler bu OHAL dönemini.
Değerli halkımız,
Üniversite sınavına giren, girecek olan genç kardeşlerimiz;
Katar ile imzalanan bu eğitim protokolünü tüm bu perspektif göz önünde bulundurarak değerlendirmeliyiz. Mesele ne öğrenci değişimi ne de deneyim paylaşımıdır. Bu sıradan bir uluslararası eğitim anlaşması değildir.
AKP’giller suça batmış iktidarlarına bir hayat öpücüğü arıyor. Para yok, kasa tamtakır.
Sen yıllarını verdin okumak için, sınava hazırlanmak, bir umut tıp fakültesini kazanabilmek için… Senin tıp fakültesindeki yerini rüşvet olarak veriyorlar petrol zengini bir diktatörlüğe. Tayyipgiller Katar’dan hediye edilen lüks uçağın diyetini ödüyor senin hakkını peşkeş çekerek.
Yoz CIA İslamı’na, ABD dolarına sırtını dayamış bir diktatörlüğün seçeceği öğrencilere kontenjan açılıyor. Omuzlanarak kenara itilen sensin. Ver parayı al diplomayı oyununda saf dışı edilen sensin.
Protokol karşılıklı deniliyor, kim gider Katar’a tıp eğitimi almaya, Ortaçağcı ajan olmak isteyenden başka? Katar kimi gönderir buraya ABD’ci Ortaçağcı sivil-asker ajanlarından başka?
Geliyor gelmekte olan. Bu böyle gitmeyecek… Suç imparatorlukları en nihayetinde çökecek.
O da biliyor. Meşrebince, hesapsız kaçacağı yeri hazırlıyor…
İhanetsiz yapamıyor…
Aydın Genç,
Sen Ortaçağ’ın yitik cahili değilsin.
Atom Çekirdeğinin sırrına vakıf olunup, atom gülleri açtırıldığında doğanlar bile 75’lik dede oldular.
Ancak hâlâ “Bir yanda uçan dünya, bir yanda Ortaçağ’da”.
Bu böyle gitmez.
Sen ki parmaklarının ucuyla dünyayı döndürensin.
Desen ki artık bu ihanetler cezasız kalmaz.
Bu zor günlerde onurunu geri verecek bu ülkeye…
Bir bak, HKP’den başka mert var mı?
26 Haziran 2021
Kurtuluş Partisi Gençliği
