Manisa’nın Akhisar ilçesinde görülen Soma Davası üç yılı aşkın bir süredir devam ediyor. 6’sı tutuklu olmak üzere 51 sanığın bulunduğu davanın 18’inci duruşması 11 Temmuz Salı günü gerçekleştirildi. HKP olarak başından beri takip ettiğimiz davanın bu duruşmasında da Akhisar’daydık.
Duruşma öncesi İstasyon mevkiinde toplanan ailelerle birlikte mahkeme salonuna doğru “Soma’yı Unutma Unutturma”, “301’in Hesabı Sorulacak” sloganları
eşliğinde bir yürüyüş gerçekleştirildi. Mahkeme Heyeti’nin değişmesi duruşmaya damga vuran olay olurken davanın seyrini de değiştireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Davaya yeni atanan hâkimin 2011 yılında Kahramanmaraş’ta Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan alanda meydana gelen göçükte toprak altında kalan ve 9’unun cesedi hala toprak altında bulunan 11 madencinin davasına bakan
hakim olması, o davada sorumlulara sadece para cezası vererek yetinmesi bu değişikliğin bilinçli bir tercih olduğunu görmek için yeterli.
Davaya yeni atanan Cumhuriyet Savcısı dava dosyasını yeteri kadar inceleyemediğini belirterek süre istedi. Aileler ve avukatları duruşmaya hâkim olan heyetin karar vermesi gerektiğini dile getirdi. Avukatlar mahkeme heyetinin değişmesine tepki göstererek heyet değişikliğinin iptali için HSK’ya başvuruda bulundu. Katliamın baş sorumlularından Soma A.Ş. patronu Can Gürkan’ın konuşması sırasında aileler tepki gösterdi, fenalaşanlar oldu. Duruşma 17 Ekim 2017 tarihine ertelendi. Duruşma sonrası madenci aileleri duruşma salonunu “301’in Hesabı Sorulacak” sloganı atarak terk etti.
Soma Davası, geç kalmış adalet, adalet değildir sözünü hatırlatırcasına sürüyor. Gerçi, geç de olsa adaletin yerini bulacağına, katledilen maden işçilerinin hesabının gerçek anlamda sorulmuş olacağına inanmak mümkün değil. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi, Soma ve tüm işçi katliamları siyasi plandaki sorumluları da cezalandırılmadıkça adil bir şekilde sonlandırılamaz. Hep söylediğimiz gibi Soma’nın katili sermaye düzeni ve onun bekçiliğini yapan AKP’gillerdir. Bu davada adalet sağlanması ancak en başta dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan olmak üzere, dönemin Cumhurbaşkanının, Enerji ve Çalışma bakanlarıyla bu bakanlıklarda çalışan bürokratların, işçi sınıfını her fırsatta satan sarı sendikacıların yargılanmasıyla mümkün olabilir. Ancak ne yazık ki, mahkeme heyetinin değişmesiyle bir kez daha bunun bu düzende gerçekleşmeyeceğini, ancak işçi sınıfının ve halkların gerçek iktidarı olan Halkın İktidarı’nda gerçekleşebileceğini görmüş olduk.
Bizler bu davadan adil bir sonuç çıkmayacağını biliyor olsak da, en başından beri olduğu gibi bundan sonra da davanın peşini bırakmayacağız. Eninde sonunda da, bu insanlık dışı sömürü düzenine son verip Soma’nın, Ermenek’in, Şirvan’ın, Afşin’in ve tüm işçi katliamlarının hesabını soracağız!
HKP İzmir İl Örgütü
