Topraklarımız emperyalistlerin üsleriyle işgal edilmeye devam ediyor!

 

Topraklarımız emperyalistlerin üsleriyle işgal edilmeye devam ediyor!

 

İsrail’i koruma amaçlı olarak, özelde Suriye’ye genelde Ortadoğu’ya karşı mevzilenen AM-TPY2 radar üssü Malatya Kürecik’e konuşlandırılmıştı, bildiğimiz gibi. Aslında hatırlarsak, ABD bu bölgeye 50 yıl önce Sovyetler’i izlemek için de zaten radar üssü kurmuştu.

BOP çerçevesinde İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Ortadoğu’yu izleyerek insanlık dışı planlarına devam eden AB-D Emperyalistleri, işbirlikçileri Tayyipgiller’den gerekli izni alarak; daha doğrusu gerekli emri vererek, Antakya bölgemizde 2005’te Antakya-Kisecik’e radar üssü kurmuşlardı. Şimdi de Suriye sınırına sıfır noktada bulunan Antakya-Samandağ’daki Kel Dağı’na (Cebel-i Akra’ya) radar kurma izni almış bulunuyorlar.

Kel Dağı’ndaki radar, Kisecik radarından sonra Türkiye sınırına konulan ikinci, Malatya Kürecik radar üssüyle beraber ülkemizdeki üçüncü NATO radar üssü olmaktadır.

Suriye hava sahasına 25 km’den daha az mesafede bulunan Kisecik radarının elde ettiği bilgiler “kriptolu” olup kapasitesinin yüzde 90’ı AB-D, yüzde 10’u ise Türkiye tarafından kullanılıyor. Kisecik bölgesine konuşlandırılan radar, alçak uçuş yaparak İskenderun Körfezi’ne kadar gelen İsrail insansız hava araçlarını yıllardır görmüyor, tanımıyor. İsrail’e ait insansız hava araçları bölgemize istediği zaman girip çıkabiliyor. İşte böylesine topraklarımız işgal edilmiş durumda emperyalistlerce.

Kel Dağı’na kurulan radarın özelliklerine gelince: Kel Dağı, Hatay hava koridoruna sıfır noktasında olması, İskenderun Körfezi ve Domuz Burnu’na hâkim yapısı, Suriye-Kıbrıs başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerini kuşbakışı çok net görebilmesi gibi stratejik özellikleri olan bir konuma sahiptir. Hatay’ın en yüksek yerine (1750 metre) ve dolayısıyla en stratejik bölgesine yerleştirilmiştir. Ve Suriye’nin Kesep bölgesine sıfır noktadadır. Kısacası Ortadoğu hava sahasını kontrol altında tutabilecek özelliktedir.

Kisecik radarına ek olarak Suriye sınırına ikinci bir radar kurulmasının gerekçeleri nelerdir?

Bir yandan bölgemizden üç ayrı şehrimize; Antep-Maraş-Adana’ya Patriot füzeleri yerleştiriliyor (ki bunlar İskenderun Limanımızdan giriş yaptılar), bir yandan Hatay ilimize iki radar yerleştiriliyor. Yani yukarıda belirttiğimiz gibi bu radar, Suriye’ye karşı üçüncü radar yani üçüncü NATO üssü oluyor.

Her iki radarın da işleyişinde ülkemizin yetkileri sıfırdır; hiçbir söz hakkı ve yönetimde etkin olma, yönetime katılma, denetleme yetkisi yoktur.

Dikkat edersek Hatay’daki her iki radar da, Malatya Kürecik’e konuşlanan radar da Tayyipgiller iktidarınca yerleştiriliyor. Tayyip de zaten BOP’un eşbaşkanı olduğu için efendilerine hizmette sınır tanımıyor, doğası gereği. Ülkemizi emperyalistler için dikensiz gül bahçesine çevirdiler. Açıkça görülüyor ki BOP çerçevesinde emperyalistler ve yerli işbirlikçileri işgal taşlarını yavaş yavaş döşemektedir. Bu radarların hepsinde AB-ABD Emperyalistlerinin askerleri görev yapmaktadır. Bizim askerlerimiz, bizim ordumuz ise site güvenlikçisi görevini yapacaktır. Ve kendi ordumuz, kendi ülkesinden gözlemci olarak gelen siyasi heyetleri, kurumları bu üslere sokmamaktadır; bu görevle görevlendirilmiştir emperyalistler tarafından…

Emperyalistler ve yerli işbirlikçileri kendi alçak çıkarları için planlarını uygulamaktadır. Halklara acılar yaşatma, Suriye ülkesini üç parçaya bölme ve kendilerine kukla olacak iktidarlar kurma yolunda işbirlikçileri vatan satıcısı Tayyipgiller’le beraber durmaksızın çalışmaktadırlar. Bunun için provokatif eylemler düzenlemektedirler. Reyhanlı’daki bombalı saldırı gibi saldırılar, yok efendim Hatay’ın Belen ilçesinde bir evde Suriye uyruklu bir vatandaşın el bombaları yaptığı vb. provokasyona açık bilgilendirmelere sık sık basında yer verilmekte, halklarımız Suriye aleyhine kışkırtılmak istenmektedir. Ama halkımız artık kimin dost kimin düşman, hain olduğunu bilmektedir. Ne emperyalistlerin Patriotları, radarları, üsleri ne de işbirlikçileri vatan haini, vatan satıcısı din bezirgânı Tayipgiller’in çabaları halkları teslim alabilir. Tarih bize hep göstermiştir ki Hz. Ali’nin sözünde dediği gibi; “Doğruyla savaşan yenilir.” 24.09.2013

 

Hatay’dan Kurtuluş Partililer