Tayyip halkından korkmaya devam ediyor!
Binlerce korumasıyla gittiği her yerde halkı canından bezdiren Tayyip, 13 Aralık 2013 günü İzmir’de de hayatı durdurarak insanlara zulmetti.
Mahkemeden önceden aldıkları arama kararı ile işinde gücünde olan, yolda yürüyen insanlara, gençlere kimlik sordular, üst araması yaptılar. Tayyip’in geçeceği güzergâhlardaki yolları kapattılar. Öyle ki herhangi bir trafik sorunu olmayan ve hız sınırının 120-130 km olduğu Otoyolları dahi kapattılar. Belli noktalara keskin nişancılar yerleştirdiler. Tüm güzergâh boyunca yollara iki taraflı olarak nöbetçi polisleri dizdiler. Potansiyel tehlike gördükleri siyasi parti, dernek vb. kuruluşların önlerine Tayyip İzmir’den ayrılana kadar çevik kuvvet arabalarını yerleştirdiler. Velhasıl Tayyip gidene kadar uçan kuştan, esen yelden kuşkulandılar. Aman “başbakanımıza” (pardon padişahımıza) bir şey olmasın diye…
13 Aralık günü Tayyip İzmir’den ayrılana kadar HKP İzmir İl Binasının önünde de bir araba çevik kuvvet polisi nöbet tuttu. Polis arabası Parti binasının önünde konuşlandığında, İl Başkanımız telefonla İzmir Emniyet Müdürlüğünü aradı. Bu ekibin niye yerleştirildiğini sordu ve “dört yıl önce de söylemiştim ve korumalarının saldırısına uğramıştım, şimdi de söylüyorum başbakan hâlâ halkından korkmaya devam ediyor, halka böylesine zulüm yapmayın, yeter” dedi.
Hatırlanacağı gibi, 2009 yılı Ekim ayında da AKP İl Binasının açılışını yapmak üzere İzmir’e gelen Tayyip için yine benzer önlemler alınmış, yollar sokaklar kapatılmış, insanlar arama taramadan geçirilmişti. AKP İl Binası ile aynı caddede bürosu bulunan İl Başkanımız Tayyip’i protesto etmişti. Ardından Tayyip’in korumaları tarafından bürosu basılmış ve tartaklanmıştı. Bu saldırı nedeniyle koruma müdürü ve üç koruma yargılanmış ceza almışlardı.
Sonuç olarak, huylu huyundan vazgeçmiyor. Tayyip Efendi ikide bir ülkenin % 50’sinin desteğine sahip olduğunu söylüyor, ama her gittiği yerde insanlara yaşamı zindan ediyor. Bunlar, gösteriş için gittikleri camilerdeki halkı da aramadan geçirerek Allah’la kandırdıkları bu insanlarımıza dahi eziyet etmekten çekinmemektedirler. Hopa’da Metin Lokumcu’nu öldürülmesi de bu diktatör bozuntusunun sözde güvenliği için değil miydi?
Yine ülkenin her bir yerinde, “aman başbakan görmesin” diye afişlerin üzerleri dahi kapatılmakta. Trakya gezisinde olduğu gibi insanlar pazara dahi gidememektedir.
Kendisini ülkenin tek hâkimi olarak gören birisinin halktan korkusunu gizleyememesini anlıyoruz. Özellikle Gezi Direnişi’nden sonra bu korku iyice zirve yapmıştır. Ama korkunun ecele faydası yoktur. Tayyip’in de sonu gelmiştir, gidicidir.
İzmir’den Kurtuluş Partililer