Yalan, iftira, karalama AKP’giller’in ve Reisinin ağızlarına yuva yapmış, vazgeçemiyorlar. Uzaya dört şeritli yol yapımına inanan tabanını, Yurtseverlere, Devrimcilere, Laik Halkımıza düşmanlaştırmak, kin beslemelerini sağlamak için ellerinden, kemiksiz dillerinden ne geliyorsa yapıyorlar.
Ellerinden gelen belli: Devlet gücü ellerinde, zorbalık yapmak.
Dillerinden gelen belli: Durmadan, yemek yer, su içer gibi yalan söylemek. Durmadan halkı birbirine düşürmek için iftiralar atmak. Kendilerini inançlı, imanlı göstermek, günde kırk vakit din alıp din satmak.
İşte Şanlı Gezi İsyanı’mıza karşı ellerinden, dillerinden geleni yapıyorlar. Milyonların sokağa döküldüğü Halk Hareketimizin masumiyetini ortadan kaldırabilmek için zorbalık yapıyorlar, insanlarımızı hapislere tıkıyorlar, çamurlar, iftiralar atmaya çalışıyorlar.
Ama nafile…
Yalanları, iftiraları, niyetleri bir bir ortaya çıkıyor. Tıpkı “camide içki içtiler” yalanının ortaya çıkması gibi. Tıpkı “türbanlı bacımızın üzerine idrar yaptılar” yalanının ortaya çıkması gibi.
Tayyip Erdoğan’ın “camilerimizi yaktılar” iftirasının da yalan olduğu ortaya çıktı. Yakılan bir caminin olmadığı İBB İtfaiye Daire Başkanlığı ve Diyanet Cami Hizmetleri Başkanlığı tarafından belgelendi. Daha doğrusu bu iki kurum AKP’giller’in Reisinin yalanını da belgelemiş oldular.
Partimiz bu belgeler ve delillerin ortaya çıkması üzerine 16 Haziran’da yapmış olduğu suç duyurusuna ek olarak Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığına ortaya çıkan belgeleri sundu.
Konu ile ilgili olarak MYK Üyemiz Adnan Okur Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Saygıdeğer Halkımız;
Her fırsatta, Şanlı Gezi İsyanı’mıza ve bu Halk Hareketine katkı sunan milyonlara iftiralar atmaktan çekinmeyen, Gezi’ye ve Gez’iye sahip çıkan halkımıza olan kinini kusmaktan geri duramayan AKP’giller ve Reisi’nin yalanları da bir bir ortaya çıkıyor. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın “camilerimizi yaktılar” iftirası üzerine Halkın Kurtuluş Partisi olarak; Recep Tayyip Erdoğan Hakkında Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama, İftira ile Anayasayı İhlal suçlarını işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştuk. Ve sormuştuk:
Yakıldığı iddia edilen cami nerededir, caminin yakıldığını gören, duyan var mıdır, caminin yakıldığına dair bir görüntü var mıdır?
Böyle bir olayın olmadığı belgelerle ortaya çıktı. AKP’giller’in ve Reisinin milyonlara iftira attığı netçe ortaya çıktı ve suç duyurumuzda ileri sürdüğümüz bütün suç vasıfları da kanıtlanmış oldu.
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ankara Kızılcahamam’da partisinin değerlendirme toplantısındaki Gezi Olayları ile ilgili “camilerimizi yaktılar” iddiasının iftira olduğunu ortaya çıkartan kurumlardan biri Diyanet İşleri Başkanlığı Cami Hizmetleri Dairesi Başkanlığı. CİMER’e sorulan soru üzerine Diyanet “Gezi olayları sürecinde Türkiye’nin hiçbir yerinde yakılan bir caminin rapor edilmediğini” bildirdi.
Yine İBB İtfaiye Dairesi Başkanlığı da, kendilerine yöneltilen soruya verdiği yazılı yanıtta; “Bahse konu tarihte yukarıda zikredilen olay ile ilgili kayıtlarımızda yapılan inceleme – araştırma neticesinde tarafımıza cami yangını ihbarı yapılmadığı tespit edilmiş olup, konu hakkında herhangi bir bilgi – belgeye rastlanılamamıştır” diyerek suç duyurumuzda ileri sürdüğümüz iddiaları doğrulamıştır.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak yapmış olduğumuz suç duyurusuna ek olarak suç duyurumuzu ispatlar delillerimizi Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığına sunduk.
Ortaya çıkan bu kadar somut belgeler ve deliller ışığında yapılması gereken bellidir: Savcılık makamının derhal harekete geçerek gerekli soruşturmayı başlatıp Kamu Davası açması.
Hukuk bunu gerektirir.
Yasa bunu gerektirir.
Vicdan bunu gerektirir.
31 Temmuz 2022
HKP Genel Merkezi
