TARİHİ HAYDARPAŞA GARI YAĞMAYA AÇILIYOR!

TARİHİ HAYDARPAŞA GARI YAĞMAYA AÇILIYOR!

 

İstanbul’la özdeşleşmiş, toplumsal hafızamızda önemli bir yeri olan tarihi Haydarpaşa Garı’nın Parababalarına peşkeş çekilmesi süreci hızlandırıldı.

İstanbulAnkara Hızlı Tren ve Marmaray Projesi nedeniyle Haydarpaşa Tren Garı 31 Ocak’tan itibaren iki yıl süreyle şehirlerarası seferlere kapatıldı.  Ve yine geçtiğimiz günlerde “Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Nâzım İmar Planı”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde onaylandı.

 Söz konusu imar planı neyi öngörüyor?

İBB Başkanı Kadir Topbaş, şu şekilde aktarıyor planı: “Haydarpaşa, Marmaray’dan sonra gar fonksiyonunu bir miktar yitirmiş oluyor. Haydarpaşa tren garını, kısmen belki bir konaklama fırsatı verebilecek şekilde değerlendirilebileceğiz.”

Niyetlerini gizlemiyor görüldüğü gibi. Önce şehirlerarası ulaşıma kapatılan Haydarpaşa Garı, önümüzdeki aylarda banliyö ulaşıma da kapatılacak. Sonra ne olacak?

Haydarpaşa Garı ve çevresi, alışveriş ve otel merkezi olarak hizmet verecek. İktidarın gar üzerindeki niyetlerini sözde “koruma imar planları”nı biz biraz daha açalım; basında da yer alan haberlere göre.

Projenin adı, Haydarpaşa Port. Buna göre; mevcut gar binasının giriş katı, demiryolu ulaşım hizmetleri vermeye devam edecek. Ancak üst katlarda TCDD’nin kullandığı ofisler, müze, konser, sergi ve kültürel tesis ve konaklama olarak hizmet verecek.

Projede “konaklama” diye geçen yerler “otel” olacak. Alanın çeşitli yerlerine 4 adet dini tesis yapılacak. Bu tesislerin toplam alanı ise yaklaşık 15 bin metrekare. İdari bölümlerin toplam alanı 7 bin metrekare ile sınırlandırılıyor. Kültür, turizm ve konaklama için 30 bin metrekarelik alan ayrılırken, 5 adet ticaret alanı içinse 132 bin metrekarelik alan öngörülüyor. 145 bin metrekarelik 3 adet başka bir yapıysa turizm ve ticaret merkezi olarak hizmet verecek. Kısacası, 1 milyon metrekarelik Haydarpaşa Port’ta Harem Otogarı’ndan Kadıköy Moda’ya kadar olan kısım dev bir turizm ve ticaret merkezi haline gelecek.

19 Ağustos 1908’de açılan Haydarpaşa Tren Garı 2004’ten bugüne Tayyipgiller’in hedefindeydi. Ancak toplumsal tepkiler nedeniyle Tayyipgiller iktidarı, harekete geçememişti. Ama artık önlerinde hiçbir engel kalmadığı için İstanbul için büyük önem taşıyan Haydarpaşa Garı’nı sermayenin emrine sunuyorlar.

Adına da sözde “koruma” planı denilmiş. Söz konusu imar planları koruma adı altında bölgenin yeniden ticaret, turizm, otel ve benzeri fonksiyonlar taşıyan bir yağma projesine kurban edilmek istenmesinden başka bir şey değildir. Gara, otel ve benzeri fonksiyonların yüklenecek olması nedeniyle de, hem uluslararası hem de ulusal koruma hukuku ilkelerine aykırı bu durum. Bu nedenle İBB ve Bölge Koruma Kurulu suç işlemektedir. Çünkü kurul tarafından Haydarpaşa, kentsel ve tarihsel bir sit alanı olarak ilan edilmişti.

Haydarpaşa, bulunduğu bölge tarihsel ve doğal özellikleriyle öne çıkan bir bölge. Ve sermayenin iştahını kabartıyor. Bu imar planlarıyla emrine sunulmuş olacak.

Böylesine tarihi önemi olan ve ayrıca halkımızın belleğinde İstanbul açısından özel bir yeri olan Haydarpaşa Garı’nın yok edilmek istenmesi Tayyipgiller iktidarının tarih, halk düşmanlığını bir kez daha gözler önüne sürüyor. Tek değer verdikleri, taptıkları değerin de para olduğunu, tarihe saygı duymadıklarını bu projeyle tekrar ortaya koydular.

Sadece Haydarpaşa Garı değil; ülkemizin tarihi dokusu, yeşil alanları, kıyıları acımasızca tahrip edilmekte, Parababalarına peşkeş çekilmektedir. Bunların yerine de lüks oteller, konutlar işyerleri yapılmaktadır.

Bu tarihî değerler insanlığın ortak miraslarıdır. Yerine yenisinin konulması mümkün değil. Bu nedenle korunması ve saygı duyulması gerekmektedir. Ama para ve kâr tanrısına tapan tekeller, Parababaları ve Tayyipgiller Hükümetinden bunu beklemek ölü gözünden yaş ummaya benzer. Hele her geçen gün ülkemizi Ortaçağ karanlığına götüren, halkımızın alın teriyle kurulan tüm kamu kuruluşlarını

 

Parababalarına peşkeş çeken, hiçbir ulusal değer taşımayan bir iktidarın tarihe, sanata ve doğaya saygı göstermesi beklenemez.

Üstelik Haydarpaşa Garı’nın demiryolu ulaşımına kapatılması, olası bir büyük depremde göreceği çok yararlı işlevi yitirmesine de neden olmaktadır.

Üstüne üstlük bu peşkeş çekmenin sonucu olarak binlerce kadrolu ve taşeron işçi de işsizlik cehennemine atılmış olacak.

Kısacası Tayyipgiller iktidarı; yağma, sömürü ve talanlarında hızla yol alıyorlar. Buna karşı çıkmak ve mücadele etmek gerekir.

Halkın Kurtuluş Partisi, Tayyipgiller iktidarının bu politikalarına karşı halkımızı mücadeleye çağırmaktadır. Çünkü sadece Örgütlü Mücadeleyle bu gidiş durdurabilecektir! 06.02.2012

 

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ

İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ