Stratejik hedefleri Türk Ordusu’nu çökertip BOP’un önünü açmaktır

Behey Kaçak Saray’da mukim, Kuvayimilliye’nin Önderleri Mustafa Kemal ve İnönü’nün, Laik Cumhuriyet’in, vatanın ve milletin azılı düşmanı, ABD devşirmesi Hafız!

454 milyon dolarlık, halkının düşmanı hain Katar Şeyhi’nin sana hediye ettiği uçağa karşılık olarak 20 milyar dolarlık Adapazarı-Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası’nı mı peşkeş çekeceksin ona?

Bu, apaçık bir biçimde vatana ihanet suçu işlemekle eşdeğerdir…

Bu, Türk Milletine ve Türk Ordusu’na düşmanlıktır, bu, siyasi ahlâki ve insani vicdan dışı ağır bir cürümdür.

Bu, Türk Ordusu’nu çökertme girişimidir. Bu, yine açık ve kesin biçimde Anayasa ihlalidir.

Fabrika emekçilerinden namuslu bir personelin şu feryadına bakar mısınız bir, arkadaşlar?..

***

ETHEM SANCAK ve KATAR ORTAKLIĞINA DEVREDİLMEK İSTENİLEN ADAPAZARI ARİFEYE’de KURULU OLAN TANK PALET FABRİKASINDA GÖREVLİ BİR TEKNİSYEN ASTSUBAY’ın TÜRK HALKINA MESAJI!!!

Vatanını ve Milletini seven herkesin elden ele yayması temennisiyle…

20 Aralık 2018 Tarihli ve 30631 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 481 sayılı Özelleştirme İdaresi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı kararı ile; Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü 1’inci Ana Bakım Merkezi Müdürlüğü işyerinin tüm mal ve hizmet üretim birimleri (Fabrika) “Milli Savunma Sanayiinde ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması ile fabrikanın işletme verimliliğinin arttırılması ve yeni iş/üretim imkanları oluşturmaya yönelik yatırımların özel sektör tarafından yapılacağı” gerekçe gösterilerek özelleştirme kapsam ve programına alındığı ilan edilmiştir.

1’inci Ana Bakım Merkezi Müdürlüğü Fabrikasının 50 yılda oluşan savunma sanayi tecrübesiyle zırhlı araçları (Fırtına obüs) sıfırdan üretmesi, tank modernizasyonunda tecrübe, bilgi ve deneyime sahip yetişmiş işgücü, son 10 yılda 3 defa özel sektörü bile gıpta ettirecek şekilde MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ’nin en verimli işyeri olarak tescil ettiği, Dünya’daki ilk beş arasındaki bir işyeridir. Bu fabrikanın bugün yeniden kurulması sadece 20 milyar dolarlık bir yatırımı gerektirmekte, bilgi ve tecrübe oluşumu ise en az 10 yılı bulmaktadır. Fabrikada gururumuz FIRTINA ÖBÜS seri üretimi, gündüz ve gece görüş dürbünleri üretimi, dünyanın en uzun süre dayanıklı tank ve tırtıllı araç paleti üretimi sıfırdan % 100 milli olarak yapılmakta, Leopard 1 ve 2 tanklarının ve diğer tankların modernizasyonu tamamen sökülerek yeniden yapılması şeklinde modernize edilmeye devam edilmektedir. TSK’nin mevcut taleplerine bile 7/24 esasına göre çalıştırılarak yetişmekte zorlanmaktadır. Fabrika, Sakarya ili Arifiye ilçesinde, E-5 ile Otobanın tam ortasında Adapazarı şehir girişinde, 1 milyon 804 bin metrekarelik her türlü yeni yatırıma müsait çok geniş bir arazi üzerinde kuruludur. 500 ile 700 milyon dolarlık bir yatırımla 6 ay içerisinde seri Altay tankı üretim kapasitesi Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından tespit edilmiş, bizzat Başkan ve MSB Bakan yardımcısı tarafından, Altay tankının ana üretiminin bu fabrika tarafından MSB-ASFAT AŞ kanalıyla yapılacağı deklare edilmiştir. Fabrika, ülkemiz savunma sanayii açısından vazgeçilemez kritik önemde ve tekrar yerine konulması mümkün olmayan STRATEJİK ÖNEMDEKİ bir tesistir.

10 yıldır sadece prototipi için ALTAY tankına 1 milyar doların üzerinde ülkemizin kaynakları harcanırken, ülkemizde ALTAY tankını az bir yatırımla, 100 kadar yeni işçi alımı yapılarak 6 ayda seri üretimi yapabilecek devletin elindeki tank üretme kapasitesi ve tecrübesi olan tek fabrikamız, hiçbir tank ve obüs üretme yeteneği ve kapasitesi olmayan, adrese teslim olarak alacağı kesin olan Ethem Sancak ve Katar girişimine havale edilmesi kabul edilemez. Aklı başında her firma veya holding bile kendi elindeki pırlanta değerindeki, ekonomiye sağladığı katma değeri olan böyle bir fabrikayı kaptırmamak için uğraşacakken, kendi silahlı kuvvetlerine ve stratejik işbirliği içerisinde olduğu dünyanın diğer silahlı kuvvetlerine üretim ve satış yapmakta olan böyle bir fabrikanın göz göre göre millilikten çıkarılması mantıkla izah edilemez. Kara Kuvvetleri Komutanlığının zırhlı ve tırtıllı araçlarının, tanklarının, Fırtına Obüslerin kalbi elinden alınmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı’na bağlı Askeri Fabrikalar ve Tersaneler Anonim Şirketi (ASFAT AŞ) adı altında zaten 2 yıl önce bu amaçla kurulmuş olup, bu şirketin tüm askeri fabrikalarla, askeri tersanelerle, yurt içi ve yurt dışı firmalarla, askeri fabrika ve tersanelerin imkanlarını kullanarak ortak üretim, ortak kullanım ve çalışma yapması imkanı varken, Fabrikanın özelleştirilerek tamamen devredilmesi milli değerin elden çıkarılması anlamına gelmektedir .

Fabrikada halen bir albayın komutasında 29 subay, 50 astsubay, 22 uzman çavuş, 112 memur ve 714 işçi çalışmaktadır. Fabrikanın hukuki vasfı TSK’ya hizmet üreten diğer tabur, alay veya tugaylarla aynı durumdadır. Askeri tırtıllı araçların bakım, onarım ve modernizasyonu yapan bu Fabrika Müdürlüğünün işletmesinin devri, Anayasa’mızın Savunmanın devletin görevi olduğu, savaşa hazırlık yapması gerektiği ilkesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı Kuruluş Ve Teşkilat Kanununa ve en önemlisi 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’nun 1. maddesinde sayılan “özelleştirme kapsamına alınabilecek kuruluşları belirleyen” maddeye aykırıdır. Bu nedenle de, bu fabrikanın özelleştirme kapsamına alınması Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğini özelleştirmekle aynı hukuki sonuçları doğurmaktadır. Bu derece hukuksal ve stratejik hata yapılmasının, Sayın Cumhurbaşkanımızın Özelleştirme İdaresi Başkanı ve askeri fabrikalardan sorumlu Milli Savunma Bakan Yardımcısının yanlış bilgilendirilmesinden ve yönlendirilmesinden kaynaklandığını değerlendirmekteyiz.

Ülkemizin, geri dönülmez bir hata zincirinin başlangıcı olan böyle vehametin içine sokulduğunun henüz farkına varılmadığını görmek bizleri derinden üzmektedir. Bu özelleştirme kararından vazgeçilerek, fabrikanın mevcut haliyle Altay Tank projesini alan firmayla, ASFAT AŞ kanalıyla işbirliği ve sözleşme yapılarak, tank üretim sürecinde kullanılmasının daha doğru olacağının dile getirilmesi ve takip edilmesi, yüreği yaralı ve özverili yüzbinlerce savunma işçisi ve memuru tarafından umutla beklenmektedir.

***

Yukarıdaki açıklamada ihanetin boyutlarını çok net biçimde ortaya koymuş, fabrika emekçisi, yurtsever kardeşimiz…

Onun da dile getirdiği gibi, bu ihanet açık bir biçimde Ordu’nun bir bölümünün Katar Şeyhi’ne ve Bin Kalıplılar Dergâhından yetişme fırıldak Ethem Sancak nam Parababasına satmak anlamına gelir.

Yani Ordu’yu özelleştirmiş oluyor, Kaçak Saraylı Tayyip…

Böyle bir ihanet hangi kanunda yazar?

Hangi ahlâka, vicdana, kitaba sığar?

Odatv’de de bir hafta önce, konuya ilişkin, daha doğrusu ihanet sürecine ve boyutlarına ilişkin şöyle bir yazı yayımlandı:

***

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla özelleştirme kararı alınan Sakarya’daki Milli Savunma Bakanlığı’na ait Tank Palet Fabrikası’nda, aylar öncesinden, Ethem Sancak ve Katar ortaklığındaki BMC’ye bedelsiz atölye ve arazi tahsisi yapıldığı ortaya çıktı. Özelleştirme kararı alınmadan aylar önce BMC’ye atölye ve alan tahsis edilmesi, “ihalenin adrese teslim” olacağını ortaya koydu. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, geçen hafta, fabrikaya yaptığı ziyaret de “özelleştirme konusundaki endişeleri” gidermezken, fabrikada örgütlü Türk Harb-İş Sendikası, özelleştirmeye karşı direnişini sürdürme kararı aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla, Resmi Gazete’nin 20 Aralık 2018 tarihli sayısında yayımlanan kararla, Sakarya’nın Arifiye ilçesinde bulunan ve ‘Tank Palet Fabrikası’ olarak bilinen Milli Savunma Bakanlığı 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü özelleştirme kapsamına alındı. Kararda, özelleştirmenin işletme hakkının devri yoluyla yapılacağı, işletme hakkının 25 yıl süreyle devredileceği belirtildi. 1975 yılında kurulan ve tamamen yerli üretim yapan Tank Palet Fabrikası’nda, ‘Fırtına Obüsü’ ile ‘Poyraz’ mühimmat ikmal aracının yanı sıra gündüz ve gece görüş dürbünleri, tank ve tırtıllı araç paleti üretiliyor. Fabrikada, Leopard 1 ve 2 tanklarının ve diğer tankların modernizasyonu da gerçekleştiriliyor.

AKAR’DAN ZİYARET

Fabrikanın özelleştirilmesi kararına, muhalefet partileri ve Türk Harb-İş’ten tepki yükselirken Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, fabrikanın özelleştirme kararına yönelik tepkileri yatıştırmak için Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile birlikte 4 Ocak’ta fabrikayı ziyaret etti. Fabrikanın özelleştirme kararından geri adım atılmayacağının işaretini veren Akar, “özelleştirme kararının satış anlamına gelmediğini” de savundu. Akar, “Bunun anlamı işletme hakkının devredilmesidir. Burada satmak yok. Fabrikayı sattığımız yok. Personel tasfiyesi, personelin çıkarılması kesinlikle yok. Amacımız fabrikanın verimliliğini artırmak, teknolojik seviyesini yükseltmek, fabrikayı güçlendirmek ve stratejik seviyede ürünleri üretecek hale getirmektir. Ayrıca, diğer bir amacımız yurtiçi ve yurtdışında teknolojik potansiyelden azami ve süratle istifade edilmesini sağlamaktır” dedi. Akar, fabrikada üretilen ürünlerin, “özel sektörün dinamizmi ve bağlantılarından faydalanılarak dost ve müttefik ülkelere satılacağını” belirtirken, fabrikanın modernizasyonu için ilk etapta yaklaşık 40-50 milyon dolarlık yatırımın yapılacağını da dile getirdi.

‘PEŞKEŞ’ HAZIRLIĞI

Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesi ilk olarak gündeme geldiğinde fabrikanın, bir dönem AKP MKYK üyesi de olan Ethem Sancak ile Katar ortaklığındaki BMC’ye devredileceği iddiaları gündeme gelmişti. Muhalefet partileri, fabrikanın Sancak’a ‘adrese teslim’ ihale yoluyla verileceğini dile getirmişlerdi. Cumhuriyet’ten Hüseyin Hayatsever’in haberine göre; fabrikanın BMC’ye devredilmek için hazırlıkların ise çok önceden başladığı ortaya çıktı. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, Milli Savunma Bakanlığı, 6 ay önce Tank Palet Fabrikası’nda BMC’ye iki atölye ve bir boş arazinin bedelsiz olarak kiralanması yönünde bir emir gönderdi. Bakanlık, geçen hafta da fabrikaya yeni bir emir göndererek, fabrikanın tank bölümünde bulunan imalat atölyesinde 4 bin 200 metrekarelik bir bölüm ile 3 dönüm büyüklüğünde üzeri beton kaplı olan bir arazinin BMC’ye bedelsiz olarak tahsis edilmesini istedi. Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirme kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay önce ve Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra fabrikada BMC’ye bedelsiz alan tahsis edilmesi, özelleştirme ihalesinin de ‘adrese teslim’ olacağını ortaya koydu.

‘SÜPER’ TEŞVİKE RAĞMEN İNŞAAT DURMUŞTU

Türkiye’nin ana muharebe tankı olarak tanıtılan Altay’ın seri üretimi ve bu tank için motor geliştirme ihalesini geçen yıl BMC kazanmış, BMC’nin bu tankı Sakarya’nın Karasu ilçesinde yapacağı fabrikada üreteceği açıklanmıştı. Ağustos ayında BMC’ye Sakarya’ya yapılacak yatırım için KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, KDV iadesi, yüzde yüz oranında kurumlar vergisi indiriminin de aralarında bulunduğu ‘süper teşvik’ olarak adlandırılan devlet teşviki sağlanmıştı. Ancak ekim ayında BMC’nin Karasu’daki fabrikasının inşaatı durduruldu. Tank Palet Fabrikası’nın devriyle BMC’nin sıfırdan fabrika kurmak yerine hâlihazırdaki fabrikanın modernizasyonu ile tank üretimine başlayacağı ifade ediliyor.

‘ÇALIŞANLARI TATMİN EDECEK AÇIKLAMA YOK’

Türk Harb-İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Yaşar Yavuz, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Tank Palet Fabrikası’nı ziyaretinde yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, “Sayın Bakanımız, ‘Çalışan arkadaşlarımızın özlük hakları korunacak’ dedi. Biz bunu SEKA’da da gördük, Türk Telekom’da da gördük. Özlük hakları denildiğinde size bir seçenek sunuluyor; ‘Alan firmayla çalışmıyorsanız, özlük hakkını al git’ diyorlar, özlük hakkından kasıt bu. Dolayısıyla burada çalışanları ve sendikayı tatmin edecek bir açıklama yok” dedi. Yavuz, Akar’ın “Amacımız fabrikayı güçlendirmek ve stratejik seviyede ürünleri üretecek hale getirmektir” sözlerini de eleştirerek, “Bakanımızın ‘Bu yapıyla üretime geçilemez’ sözlerini biz kabul etmiyoruz. O zaman madem burada seri üretim yapılacak kapasite yok, nasıl 50 milyon dolar yatırımla taşeron firmayla üretim yapacağız? Ben orada doyurucu bir açıklama görmedim. Bu fabrikanın öyle bir kapasitesi olmasa zaten özelleştirme kapsamına almazlardı” ifadelerini kullandı.

19 OCAK’TA EYLEM VAR

Yaşar Yavuz, “Bizim derdimiz, fabrikanın ordu malı olarak kalması. Bunun haricinde hiçbir şey bizi tatmin etmez. Önemli olan, ordunun malının orduda kalması. Katar firmasının buraya girmesini asla istemiyoruz. Bu nedenle mücadelemize devam edeceğiz. Gücümüz neye yetiyorsa o ölçüde mücadelemizi sürdüreceğiz” değerlendirmesini yaptı. Fabrikanın özelleştirilmemesi için açılan imza kampanyası sürerken TBMM’deki tüm milletvekillerine fabrikanın önemini anlatan ve özelleştirilmemesi çağrısında bulunan bir mektup gönderildi. 19 Ocak’ta ise Sakarya’da özelleştirmeye karşı kitlesel bir eylem yapılacak. (https://odatv.com/tank-palet-fabrikasinin-satisindan-kotu-kokular-geliyor-07011916.html)

***

Sözü fazla uzatmayalım. Çok açık, kesin ve anlaşılır biçimde görüldüğü gibi, Tayyipgiller, Türk Ordusu’nu bütünüyle çökertme ve sinsice imha işini FETÖ’nün bıraktığı yerden alıp aynı hırs ve kindarlıkla sürdürmektedirler.

Malum ya; Kaçak Saraylı Hafız, “BOP’un Eşbaşkanlarından bir tanesidir.” Ve o; “Biz bu görevi yapıyoruz”, diye ihanetini övgüyle dile getirmektedir efendileri karşısında, yani ABD ve AB Emperyalist Haydutları karşısında.

BOP Haritası da artık namuslu her aydınımızın bildiği gibi, Türkiye’yi üç parçaya bölünmüş olarak göstermektedir. Bu ihanetin gerçekleştirilebilmesi için de Ordu’nun bütünüyle felç edilmesi ya da bir enkaz yığınına dönüştürülmesi gerekmektedir. İşte Tayyipgiller, bu ihanet görevini yerine getirmektedirler.

Tarihe not düşmek açısından, hukukçu yoldaşlarımızın bu açık ve kesin ihanete ilişkin olarak da bir suç duyurusunda bulunmaları gerekir herhalde.

Tüm hainlerin sonu hüsrandır, arkadaşlar…

Bunlar da, işlemiş oldukları binbir suçlarından olduğu gibi, bu ihanetlerinden dolayı da hukukla, kanunla çalışan, insani vicdana sahip bağımsız mahkemeler önüne çıkarılacak ve hesap vereceklerdir…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

14 Ocak 2019

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı