Saygıdeğer Halkımız; Yıllar yılıdır söylüyoruz, feryat ederek:

Saygıdeğer Halkımız;
Yıllar yılıdır söylüyoruz, feryat ederek:
ABD Emperyalist haydutları Yugoslavya’yı, Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi parçaladılar, sıra Türkiye’ye geldi, diye.

Saygıdeğer Halkımız;

Yine tekrar tekrar söylüyoruz, yıllardan beri; Meclisteki Amerikancı Dört Burjuva Partisi de, yani AKP de, CHP de, MHP de, HDP de; PKK de, PYD de, YPG de, El Kaide de, IŞİD de, ÖSO da, ABD Emperyalistlerinin bölgemizdeki ve ülkemizdeki piyonlarıdır, kuklalarıdır, değişik aktörleridir, diye. ABD Emperyalistlerinin kanlı oyunlarının değişik oyuncularıdır, diye.

Bunların tamamı, özünde, “Yeni Sevr”in yani “BOP”un aktörleridir, diye.

Bunlar bazen “çözüm”, “barış” süreçlerine girerler, kendi aralarında. Oslo’da, Dolmabahçe’de finallerini oynarlar o süreçlerinin. “Yüzde doksan oranında anlaşırlar”, Kaçak Saraylı’nın AKP’gilleri’yle PKK’nin, HDP’nin sözcüleri.

BOP yolu bir süre öyle yürünür. Ama hep böyle gidilemez tabiî. Bir süre de çatışmalı, şiddetli, kanlı boğazlaşmalar biçiminde yürütülmesi gerekir, o ihanet oyununun.

İşte 20 Temmuz 2015’ten bu yana da bu halk düşmanı kanlı oyunun böylesi bir bölümü sahneye konmuştur ülkemizde.

Tabiî, oyunu projelendiren de, senaryolaştıran da, yöneten de ABD’dir, Pentagon’dur, Washington’dur, onun casus örgütü CIA’dır.

Oyuncuların tamamı bütünüyle CIA tarafından oynatılmaktadır, yönetilmektedir.

İşte bu yürek parçalayıcı, alçakça, halk düşmanı, kanlı oyunun son sahnesi, geçen Cumartesi gecesi Beşiktaş Dolmabahçe’de, Maçka’da oynandı.

Polis ve sivillerden oluşan 44 insan hayatını kaybetti. Bedenleri parçalanarak…

Polisler, maçın güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiş kişilerdi. Sivillerse tesadüfen oradan geçen insanlarımızdan oluşuyordu. Şu an itibariyle 155 insanımız da yaralandı bu katliam saldırısında.

Peki, 2015 Temmuzu’ndan bu yana ülkemizde patlatılan bu onlarca bombanın, yüzlerce insanımızın hayatını yitirmesinin halklarımız üzerinde yaratacağı, oluşturacağı tepki ne olacaktır?

Aynen şu:

Halklar, yani Türk ve Kürt Halkı, giderek ayrıştırılacak, birbirinden uzaklaştırılacaktır.

Hep söylediğimiz gibi, iki halkı bin yıldan bu yana bir arada tutan kardeşlik bağları bu katliamlarla demet demet kesilip koparılacak ve sonunda halklar birbirine düşmanlaştırılacaktır.

Kürt Halkı, “Artık Türklerle bir arada yaşamanın mümkünatı yok.”, diyecektir. Daha doğrusu dedirtilecektir.

Türk Halkı da, “Yahu bu Kürtler ayrılmak istiyorlarsa ayrılıp gitsinler. Zaten ne faydaları var, zarardan başka… Gitsinler de biz de kurtulalım.”, diyecektir, dedirtilecektir, demeye zorlanmaktadır.

Yani arkadaşlar; ülkemiz, halklarımız BOP cehennemine doğru adım adım sürüklenmektedir, götürülmektedir.

İşte, bu canavarca katliamlarla, halk düşmanlıklarıyla, kıyımlarla varılmak istenen amaç budur. Yani, BOP’tur varılmak istenen yer. Bu, hiçbir tereddüte yer bırakmayacak denli açık ve kesindir.

Bu insanlık dışı tragedyanın yazıcısı da, yöneticisi de-oynatıcısı da ABD Emperyalist haydutlarıdır.

Yerli aktörleri de; işte yukarıda saydığımız ABD işbirlikçisi, hizmetkârı, hain, halk düşmanı piyonlardır.

Bu gerçeği kesince görmeden hiçbir şeyi görmüş olamazsınız olaylara ilişkin. Sadece olayların kabuğunu görürsünüz. Ama özünü, muhtevasını asla göremezsiniz. O zaman da anlayamazsınız hiçbir şey.

Ne bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumu anlayabilirsiniz, ne de nereye götürülmek istendiğini anlayabilirsiniz…

Defalarca yazdık ve söyledik; Türkiye’yi Türkiye yönetmiyor. ABD yönetiyor. Meclisteki Dört Amerikancı Partiyi de ABD yönetiyor, PKK’yi de, PYD’yi de, YPG’yi de, El Kaide’yi de, Al Nusra’yı da, ÖSO’yu da.

1990’dan bu yana Ortadoğu’da dökülen kanların, hayatını kaybeden 10 milyon civarındaki masum Müslüman Halkın ve ölüm tarlalarına döndürülen İslam Coğrafyasının en önde gelen suçlusu, Kanlı Zalim ABD’dir, onun stratejik müttefiki AB’dir ve bölgedeki hain yerli işbirlikçilerdir.

İşte biz, bu gerçeği matematiksel bir kesinlikle görüp bildiğimiz için, hep şu sloganı haykırıyoruz, hançeremizi yırtarcasına:

“Katil ABD, Ortadoğu’dan Defol!”

Ve arkasından da diyoruz ki;

“Bugün siyaset yapıp da ‘Katil Amerika, Ortadoğu’dan Defol’ diyemeyen her kişi ya gafildir, ya hain.”

Saygıdeğer Halkımız;

Senin bugün içinde bulunduğun kara günleri, tüm derinliğiyle ve gerçekliğiyle sadece biz Gerçek Devrimciler görüp kavrayabiliyoruz.

Düşürüldüğün bu kapandan kurtuluşunun yolunu, metodunu da sadece biz biliyoruz. İşte bu sebepten, senden hep bir tek şey istedik:

Bizi anlamanı.

Dedik ki TRT’de yaptığımız Seçim Konuşmalarında;

Bizi anlamazsan bu hain Amerikan işbirlikçilerinin binbir yalanıyla nasıl baş edebilirsin?

Evet, Saygıdeğer Halkımız;

Bizi anlamazsan asla baş edemezsin bu hainlerin yalanlarıyla. Başa çıkamazsın bunların hileleriyle, dümenleriyle, dolaplarıyla. Hep kandırırlar seni. Sürek avına alınmış zavallı ceylanlar gibisin. Bu hain işbirlikçiler, zalim avcının nişangâhı önüne alıp götürürler seni.

Senin gerçek dostun, sadece biziz. Başka dostun yok… Yol göstericin yok. Dertlerine deva bulucu yok.

Daha önce de söyledik; Türkiye’de 1920’den bu yana biricik Gerçek Devrimci Parti ve Hareket sadece biziz. Önder’imiz Hikmet Kıvılcımlı’dır. Bizler 1971 11 Ekimi’nde ondan devraldığımız bayrağın altında savaşmaktayız, aynı kutsal davamız için. Halkın Kurtuluş Davasıdır bu.

Bizden başka Gerçek Sol, Sosyalist, Komünist ya da adı başka halkçı hareket ve parti yok.

Bak Meclisteki Amerikancı Parababaları Partilerine. 44 canın canavarca katledilmiş, onların en önde geleni Kaçak Saraylı Reis’in AKP’gilleri, Başkanlık derdindeler. Başkanlık Anayasası yapma derdindeler. Zaten insanlarımızı “Allah’la Aldatan” bu hain güruhun tencere kapak gibi bir diğer bileşeni olan, Kontrgerilla’nın Özel Partisi MHP de aynı hainane Başkanlık Anayasasının derdinde.

Sorosçu-TESEV’ci Kemal’in Yeni CHP’si, içi boş, içtenliksiz lakırdılar etmekle meşgul. Yani geyik çevirmekte.

Amerikancı Kürt Hareketi’nin legal plandaki partisi HDP sözcüleriyse, ellerini ovuşturmaktadırlar mutlulukla. Anlaşma masasından kalkarsanız işte biz de böyle yaparız, havasındalar. Yani Amerikancı Kürt Devletinin kurulması derdindeler bir an önce.

Kendilerini “Sol” ya da “Sosyalist” veya “Komünist” yaftasıyla pazarlamaya çalışan Sevr’ci Sahte Sol da, Yani CIA Solu da, bu katliam sonrasında PKK’yle, onun TAK’ıyla aynı çizgide yer aldı, dikkat ederseniz.

Görelim isterseniz, bu gerçeği de. Bu, Sahte Solu ya da CIA Solu’nu daha iyi tanımana yardımcı olur senin.

TAK, Cumartesi gecesi Dolmabahçe ve Beşiktaş-Maçka’da yaptıkları katliamın sorumlusunu aynen şu şekilde belirtir, yaptığı katliamı üstlendiği açıklamasında.

“Çünkü bu kaostan sadece AKP faşizmi sorumludur.” (http://odatv.com/istanbuldaki-teror-saldirilarini-tak-ustlendi-1112161200.html)

PKK’nin en yakınındaki yörüngede yer alan uyduları, yani ESP, EMEP, SODAP, Kaypakkayacı Hareketler vb.leri zaten PKK’den ayrı ya da farklı bir şey söyleyemezler asla. O bakımdan onların açıklamalarına girmeye bile yani onlardan burada söz etmeye bile gerek yok, diyoruz.

PKK’nin biraz daha uzağında yer alan çemberde bulunan uydularına bakalım isterseniz. Onların ne dediklerine.

Bu yörüngede yer alan ve kendilerini utanmazca bir hokkabazlıkla “Birleşik Haziran Hareketi” diye adlandıran, ÖDP’nin, HTKP’nin ve bazı küçükburjuva kişi ve çevrelerden oluşmuş grupçuğun açıklamasının özünü oluşturan cümleyi görelim isterseniz:

“Ülkemizi kan gölüne çeviren bu kaosun, kaybettiğimiz her bir canın sorumlusu toplumu terörize eden AKP Saray Rejimi’dir.” (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/643609/Birlesik_Haziran_Hareketi_nden_Besiktas_aciklamasi__Her_bir_canin_sorumlusu_AKP_Saray_rejimidir.html)

Benzerliğe dikkat ediyor musunuz, arkadaşlar?

Hani denir ya; kelimesi kelimesine aynıdır, diye. İşte öyle.

Şimdi de Yeni Sahte TKP’nin döküntülerinden en iri parçayı oluşturan KP’nin açıklamasına bakalım:

“Dün gece Beşiktaş’ta yapılan bombalı saldırılarda çok sayıda ölüm ve yaralanma olduğu anlaşılmaktadır. Aradan geçen saatlerde 30’a yaklaşan ölü sayısının bundan sonra da artması mümkündür.

“Öldürülenlerin yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

“Saldırının gerçekleşme biçimi ve yapanların kimliği ya da kimlikleri hakkında kamuoyuyla paylaşılmış pek az bilgi var. Yetkililerin ve soruşturmayı yürütenlerin gerçek tabloya ilişkin derinlemesine bir bilgiye ulaşıp ulaşmadıkları, hatta ulaşıp ulaşmayacakları da bilinmiyor.

“Saldırının, karanlık bir siyasal sistematiğin parçası olduğu ise açıktır. Bu, halkın ve yurttaşların siyasetin dışına itildiği; siyasetin ilke ve değerleri belirsiz güçlerin bilek güreşine ve karşılıklı “mesajlaşmalarına” indirgendiği bir sistematiktir. 

“Yapanların da, yaşamı hedef alınanların da kim olduğu, çıkartılacak sonucu şu ya da bu yönde değiştirmeyecektir.

“Komünist Parti, ülkemizde ve dünyada toplumların içinden çıkmaya çalıştığı karanlığı derinleştiren, insanlarımızı yürütülen kirli siyasette daha da fazla etkisizleştiren saldırılar zincirinin bu son halkasını, onlarca insanın canını alan bu karanlık saldırıyı lanetlemektedir.

“Komünist Parti

“Merkez Komite” (https://www.kp.org.tr/tr/basin-aciklamalari/karanlik-saldirilari-lanetliyoruz)

PKK’nin yörüngesinde yer almakla birlikte, bunu gönüllülüğünden ziyade korkaklığından yapan Sahte KP’nin açıklamasının tamamını gördünüz, yukarıda. Metnin içeriğine, tümüyle içinde bulunduğu korku egemenliğindeki ruh hali yansımıştır. Ve boş laf çevirmiştir, Sahte KP. Başka türlü dersek; hiçbir şey söylememek için konuşmuş olmuştur.

Burjuva siyasetinde bu işin üstadı, CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’dı, hatırlanacağı gibi. Hatta, bazı zeki ve usta tiyatro sanatçılarımız, anlamsız lagalugalar yapar, sonra da; “Baykal gibi konuştum, değil mi?”, diyerek tiye alırlardı, bu ahlâksız ve zavallı burjuva siyasetçisini.

Küçükburjuva sahte sol ortamında da bu işin en iyi yapanı Yeni Sahte KP’nin şefleridir.

Saygıdeğer Halkımız;

İşte apaçık bir şekilde görüldüğü gibi, ABD’nin bu işbirlikçilerinin tamamının yöneticisi ABD’dir. Onun casus örgütleridir. Bunlardan sana zerrece olsun fayda gelmez. Bunların bir kısmı bilerek ve isteyerek, bir kısmı da gafilliğinden ve korkaklığından ABD hizmetkârlığına devam edip gidecektir. Ömürleri de böyle gelip geçecektir.

Bırakalım Meclisteki Amerikancı Dörtlü Çeteyi, “ABD’nin Sol Tabelalı Şark Ekspresi”nde yer alan bizim “Sahte Sol” ya da “CIA Solu” olarak adlandırdığımız grupların, bu kanlı, vahşi katliama ilişkin açıklamalarında bile, ne ABD Emperyalist haydutlarının adı geçmektedir, ne AB Emperyalistlerinin, ne onların BOP’unun, Yeni Sevri’nin… Ne de bu katliamların planlayıcısının, yöneticisinin ve bunlarla varılmak istenen hedefin, yani amaçlananın…

Bunlar, bilerek ya da bilmeyerek gerçekleri halkımızdan gizlemektedirler, onların üzerini örtmektedirler. Böylece de, ABD Emperyalist haydutlarını ve onların planlarını, projelerini ve Türkiye’deki işbirlikçi hainlerinin kimler olduğunu halkımızın gözünden kaçırmış olmaktadırlar. Dolayısıyla da, halkı aldatmakta, halka ihanet etmekte ve ABD Emperyalist haydutlarına hizmet etmektedirler.

Saygıdeğer Halkımız;

Yukarıda da dedik ya; senin gerçek dostun sadece biziz, diye.

Bu ihanet günlerinden de beraber çıkacağız. Bütün bu hainliklerin, katliamların, caniliklerin, alçaklıkların, canavarlıkların sonu gelecek bir gün. En sonunda biz kazanacağız, halklar kazanacak. ABD Emperyalist haydutları ve onların yerli kuklaları hezimete uğrayacaklar, kaybedecekler…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

13 Aralık 2016

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı