SAT SAT NEREYE KADAR! BİT-Tİ BURAYA KADAR!
Devleti soyup soğana çeviren Tayyipgiller ve şürekâsı, “paranın yetmediği yerde” halkın binbir emek ve alınteriyle kurulan kamu işletmelerini özelleştirerek ayakkabı kutularını dolduruyorlar. Halkımız ayağına giyecek ayakkabı bile bulamazken bu hainler halkın parasını kasalara sığdıramayıp, ayakkabı kutularında saklıyorlar.
“Babalar gibi sat”tıkları devlet malından aldıkları yetmiyormuş gibi bir de bu satışlardan komisyoncuk alıyorlar. Bu komisyoncuklar bazen peşkeş çekilen yandaşlarına bile “pahalıya patlıyor.” Tayyipgiller iktidarında servetine servet katan ve 17 Aralık Operasyonu’nda gözaltına alınan yandaş müteahhit Ali Ağaoğlu bile serzenişte bulunuyor; imara kapalı olan ve Tarihi Yarımada’da bulunan arsasında inşaat ruhsatı alabilmesinin karşılığında Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’un en mutena yerinde gerçek anlamda-öz be öz babasından kalan arsayı istemesi karşısında. Sokranma hiç Alicik, Bilal sonra nasıl alsın gemicik!
Gemicik kutlamalarında, özel kutlamalarda ya da yetmediği yerde eşler, kızlar giriyor devreye. Sesi “güzel”e şarkı söyletiliyor, kızı “güzel” Albayraklar’a gelin ediliveriyor. Ketenciler’den gelinler alınıveriyor, Asgold Kuyumculuk’a ortak olunuyor. Sonra gelsin Rızacık’tan altınlar, kaldırılsın elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, inci, safir gibi değerli taşların satışında uygulanan yüzde 18’lik KDV’ler. “Babalar sat”ışta…
“Babalar sat”ışta… Sıra gelmiş Muğla’da bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ve Kömür Ocaklarının satışına. Hiç düşünmez bu Tayyipgiller; bu işletme karda mı zararda mı, satılırsa kim kalır açta, açıkta.
İşte Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy İşçileri, aileleri ile birlikte açlık, yokluk, yoksulluk demek olan bu satışa aylardır karşı çıkıyor. İhaleleri basıyor, yaptırmıyor, alıcı yandaş şirket yetkilileri kuyrukları kıstırıp jandarma ve polis korumasında kaçmak zorunda kalıyorlar. Yetmiyor yürekleri bir daha Muğla’ya gelmeye. Kağıt üstünde Özelleştirme İdaresi Başkanlığında bu işi çözmeyi planlıyorlar. Sorunu çözmeye yönelik yasal düzenlemeleri nasıl olsa babaları yapıyor.
Hem bu oyunu bozmak hem de Muğla’da kıstırılmaya çalışılan seslerini tüm ülkeye duyurmak için Ankara’ya yürüme kararı aldı Yatağan İşçileri. Ankara’da da Türk-İş, Yatağan işçilerini karşılama ve onlara gidecekleri Özelleştirme İdaresi Başkanlığındaki yürüyüşlerine destek olmak için 24.01.2014 tarihinde Toros Sokak’ta karşılama kararı aldı.
Ancak Yatağan’dan Muğla’ya yürüyerek gelen işçilerin önü İç İşleri Bakanlığı talimatı ile Muğla Valiliği tarafından Muğla’da kesildi. Muğla’daki Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yapan işçiler, temsili düzeyde Tes-İş ve Maden-İş üyesi arkadaşlarını gönderdiler. Gelen işçilerle Toros Sokak’ta buluşuldu. Halkın Kurtuluş Partisi’nin de Toros Sokak’ta yer aldığı eylem, saat 10.00’da Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yürüyüşle başladı. Toros Sokak, Sıhhiye Köprüsü üzerinden devam eden güzergah boyunca sık sık, “YATAĞAN İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİR!”, “YATAĞAN HALKINDIR SATILAMAZ!”, “İŞÇİLERİN BİRLİĞİ SERMAYEYİ YENECEK!”, “BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!” sloganları atıldı. Kurtuluş Parkı’nda yapılan basın açıklaması ile eylem sona erdi.
Ankara’dan
Kurtuluş Partili İşçiler