Dün (01.02.2016 Pazartesi) İstanbul/Esenyurt’da 32 katlı inşaatın yük asansörü 23. kattan zemine çakıldı. O sırada asansörde bulunan üç işçi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler daha hayatlarının baharında olan Yasin Bakır (19), Şükrü Yaşar (21) ve Osman Yardımcı (17).
Olayla ilgili olarak 4 kişi gözaltına alındı. Ama bu gözaltıların sonunun Soma’dan, Ermenek’ten, Mecidiyeköy Torunlar’dan ve daha birçok iş cinayetinden farklı olmayacağını biliyoruz.
Yine dün Şanlıurfa’da yıkımı yapılan beş katlı bina çöktü ve bazı işçiler kaçıp kurtulurken bir işçi göçük altında kaldı. Bu gün yine İstanbul Esenyurt’ta, Uğur Mumcu Caddesi üzerinde işçi servisi yoldan çıkarak, yeşil alana girdi. Yan yatan serviste bulunan 22 kişiden 8’i hafif şekilde yaralandı.
Yapılan araştırmalara, kayda geçilen ve bildirilen verilere göre 2015 yılında iş cinayetlerinde en az 1730 işçi yaşamını yitirdi. Sadece Aralık ayında 137 işçi yaşamını yitirdi.
Bu rakamlar ciddi anlamda korkunç rakamlar. Bu iş cinayetlerinin hepsi önlenebilir. Ancak bizim ülkemizde ne yazık ki tam tersine bir durum söz konusu. İşçilerin ölmesi için yoğun bir çaba sarf ediliyor. Özelikle taşeronlaştırmanın bir devlet politikası haline geldiği ülkemizde güvencesiz çalışma koşulları, denetimsizlik, gittikçe bilimsel çalışma düzeninden uzaklaşmak gibi daha birçok nedenden dolayı işçi kardeşlerimiz hayatını kaybediyor.
Yine bildiğimiz gibi özellikle inşaat sektöründe AKP’giller’in yandaşları ve yalakaları akıl almaz binalar ve projeler yapıyorlar. AKP’giller döneminde tavan yapan inşaat sektörüyle birlikte iş cinayetleri de tavan yapmış durumda.
Bu iş cinayetinin yaşandığı iş yeri de Fi Yapı İnşaat Şirketi’nin Esenyurt’taki projesi. Bu Fi Yapı Patronu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünisa Gül’den Beyaz Ay Derneği Sosyal Sorumluluk Proje Ödülü, M.E.B. Sosyal Sorumluluk Proje Ödülü ve Gentleman İnnovative Proje Ödülü alan bir şahıs. Aynı zamanda bu şahıs mali sorunlarla boğuşan, iflasın eşiğinde olan, dairelerini teslim alamayan vatandaşların açtığı davalarla boğuşan bir firma.
Kazadan sonra açıklama yapan Fi Yapı Patronu “Kesin sonuç inceleme sonrası ortaya çıkacak. Ama bizim arkadaşlarımızın çektiği fotoğraflara göre asansöre aşırı çimento yüklenmiş. Yük asansörünün bakımını yapalı 2-3 ay oldu. Geçtiğimiz yıl bir şantiyede büyük bir asansör kazası olmuştu ve biz o olaydan sonra denetim ve bakımları arttırmıştık. Can kaybı olduğu için çok üzüntülüyüz.” diyor.
Oysa ki hayatını kaybeden Yasin Bakır’ın ağabeyi Adem Bakır “Asansörün bakımı yoktu, kontrolü yoktu. Yukarıdaki asansör de arızalı. Yukarıda kalmış. Askıda kalmış. Asansör daha önce birkaç kere düştü. Hiçbir asansörün yağı bile yok. Defalarca uyardım. Şantiyeye gittim. Güvenliğe gittim. İşi yetiştirmemizi istiyorlar. Biz de işi yetiştirmesek paramızı alamıyoruz”, diyerek Fi Yapı patronu tarafından bu iş cinayetinin nasıl işlendiğini bir kez daha görmeyen gözlere batırdı.
MMO İstanbul Şube Yöneticisi Zafer Güzey BirGün gazetesine yaptığı açıklamada, “Asansör 2009’da alınmış. Fi Yapı iflas ettiğinde uzun süre çalışma yapılmamış. Sonra tekrar çalışma başlamış. SGK müfettişi bize buranın kayyuma devredildiği bilgisini verdi. Aynı asansör hiçbir yenileme, bakım yapılmaksızın yeniden kullanıma sokulmuş. Burada asansörün kontrollerinin yapılmadığı ve bakımsızlık nedeniyle bu olayın meydana geldiği açıkça görülüyor”, diyor. Devamında ise “Cephe asansörü, Torunlar GYO’ya ait rezidans inşaatında 10 işçiye mezar olan asansörle aynı tip, ancak üretici firma farklı. Bu asansör dişli mekanizmanın üzerinde çalışıyor, dolayısıyla halatı bulunmuyor. Asansörün motor kısmı ile kabini bağlantı yerinden ayrılıyor. Motor bölümü 19’uncu katta kalırken, kabin boşa düşüyor ve zemine çakılıyor. Asansörde aşırı yük taşınması söz konusu değil. Asansörün emniyet sviçi, paraşüt ve fren sistemi devreye girmiyor.”, diyor.
Yani bu ne kaza, ne kader, ne de işin fıtratı. Olay tümüyle asansörün bakımsızlığı, kontrolsüzlük ve denetimsizlik nedeniyle işlenmiş bir cinayettir.
Bu iş cinayetlerini unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu cinayetlerin sorumluları mutlaka yargılanmalı ve kasten adam öldürmekten cezalandırılmalıdır. 02.02.2016
İstanbul’dan İşçi Örgütleri Komitesi