Şanlı 15-16 Haziran Direnişi’mizin 54’üncü Yılı Kutlu Olsun!

15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, Mücadelemizde Yol Göstermeye Devam Ediyor!

Saygıdeğer Halkımız;

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin nasıl geliştiğini kavramak-anlamak için yakın tarihimize bakmamız gerekir. Sarı TÜRK-İŞ Konfederasyonu, 1952 yılında bizzat ABD-CIA kurdurulmuş ve uzunca bir süre finansmanı sağlanmıştır. Bu sözde işçi konfederasyonunun yöneticileri CIA tarafından eğitilmiştir. TÜRK-İŞ in kurulma amacı, gelişen İşçi Sınıfı hareketini Sarı Sendikacılığa tamamen teslim etmektir.

27 Mayıs 1960 Politik Devrimi İşçi Sınıfına grev ve toplu sözleşme hakkı getirmiştir. 1961 Anayasası ile birlikte Türkiye İşçi Sınıfının örgütlenmesinin önü açılmıştır.

Bu yıllarda TÜRK-İŞ’in içyüzü ve kuruluş amacı iyice anlaşılınca; TÜRK-İŞ ten ayrılan 3 sendikaya TÜRK-İŞ dışındaki 2 sendikanın da katılımıyla 13 Şubat 1967’de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kurulmuştur. DİSK’in kurulduğu 1967-70 yılları arasında İşçi Sınıfımız olağanüstü hareketlenmiş, özellikle DİSK üyesi işçilerin ekonomik, demokratik haklarında önemli kazanımlar elde edilmiştir. Örgütlenmede, işgal ve grevlerde gözle görülür artışlar olmuş, önemli zaferler elde edilmiştir. DİSK’ in üye sayısı 3 yılda yüz binlere ulaşmıştır.

Bu durumdan ürken ve korkuya kapılan yerli-yabancı Parababaları, hükümet aracılığıyla bir dizi yasal değişiklik adı altında DİSK’i kapatma hazırlıklarına başlamışlardır. Adalet Partili Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk, Patronların talebi üzerine Türk-İş’in Erzurum’da yapılan kongresindeki konuşmasında “Yakında DİSK’in çanına ot tıkayacağız” diyerek DİSK’e yönelik operasyonun başlayacağının sinyalini vermiştir.

Parababaları ve dönemin iktidarı, yapılmak istenen yasal değişikliği halka şirin göstermek için yalanlar uydurmuştur. O yıllarda yürürlükte olan 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Grev ve Lokavt Kanunlarında değişiklik yapılacağını ve bu değişikliğin “Sendikaların güçlenmesi için hazırlandığını” söylemişlerdir.

Oysa ki, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler; “Değişiklik, DİSK’i kapatmayı hedeflemektedir. Tasarı Anayasaya aykırıdır. İşçi Sınıfımız, DİSK’in kapatılmasına izin vermeyecektir”, diyerek son sözünü söylemiştir. Nitekim öyle de olmuştur.

Şimdikiyle hiçbir ilgisi olmayan o zamanki Gerçek DİSK, o yıllarda İşçi Sınıfımız içerisinde örgütlü olduğu İşçi Sınıfımızı harekete geçirmeyi başarmıştır. Ve İşçi Sınıfımız çıkarılmak istenen bu antidemokratik yasaya karşı “Anayasa Çiğnenemez!”, “DİSK Kapatılamaz!” sloganları ile 168 fabrikada Şanlı bir Direniş başlatmıştır. 15 Haziran 1970 sabahı başlayan bu Büyük İşçi Direnişi’ne 150 bine yakın işçi kardeşimiz katılmıştır.

İşçiler İzmit ve Gebze’den Kadıköy’e, Levent’ten Mecidiyeköy ve Taksim’e, Bakırköy’den Topkapı ve Edirnekapı’ya kadar yürümüşlerdir. Öyle ki; İstanbul’un iki yakasındaki işçilerin bir araya gelememesi için vapur seferleri bile iptal edilmiş, Galata Köprüsü tarihinde ilk defa her iki kanadı birbirinden ayrılmak suretiyle geçişe kapatılmıştır.

Galata Köprüsü, 15-16 Haziran 1970’ten sonra 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen Partimizin mücadelesini engellemek için ikinci kez kapatılmıştır. 15-16 Haziran 1970 Direnişi’nin en ön saflarında, “Başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere” sözünü şiar edinen, Direnişin örgütlenmesi için oluşturulan Direniş Komitelerinde de yer alan Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut, bu büyük direniş sırasında işkenceli sorgulamalardan geçirilmiş, tutuklanmıştır. Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut, köprünün ikinci kez kapatıldığı 2013 1 Mayıs’ında da mücadelenin en ön saflarında yer almıştır. İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği (İPSD) yöneticileri ve İPSD üyeleri de Direnişin en ön saflarında mücadele etmişlerdir.

15-16 Haziran Şanlı İşçi Direnişi’nde üç işçi kardeşimiz; Mehmet GıdakYaşar Yıldırım ve Mustafa Bayram polis kurşunu ile şehit olmuşlardır.

Verilen mücadele sonucunda, yerli-yabancı Parababaları yapmak istedikleri değişiklikleri gerçekleştirememişlerdir. Değişiklikler Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştür. İşçiler DİSK’e, sendikalarına, Anayasal haklarına sahip çıkmışlardır.

Bugün ise DİSK in adına, mücadele tarihine ve geleneklerine, mücadele anlayışına sahip çıkan tek sendika DİSK/Nakliyat-İş Sendikası’dır.

Saygıdeğer halkımız;

Günümüze dönersek; İşçi Sınıfımızın ve Halkımızın durumu içler acısıdır.

Sarı Türk-İş bile bu içler acısı durumu, Mayıs 2024 verilerine göre Açlık sınırını 18 bin 969 TL, yoksulluk sınırını ise 61 bin 788 TL şeklinde tespit ederek ortaya koymuştur. Asgari Ücret ise 17 bin 2 TL’dir. Emeklilerin büyük çoğunluğu 10 bin TL’ye mahkûm edilmiş durumdadır. İşçi Sınıfımız açısından gelir eşitsizliği büyük bir uçuruma dönüşmüştür. Adaletsiz bir vergi sistemi nedeniyle İşçi Sınıfımız ağır vergiler yüzünden açlık sınırına yakın ücretlere mahkûm edilmiştir.

AKP İktidarında İşçi Sınıfımız 15-16 Haziran 1970’ten daha ağır çalışma şartları ve daha fazla sömürü ile karşı karşıyadır. İşsizlik ve Pahalılık her geçen gün artmakta, çalışanların alım gücü her geçen gün düşmektedir. Sendikal örgütlenme dibe vurmuş durumdadır. Kayıtlı işçi sayısı baz alındığında sendikalı işçi sayısı oldukça düşük seviyededir. Grev yasakları, 3-5 yıl süren sendikal yetki davaları, sendikalarda örgütlenmek istenen işçilerin derhal işten çıkarılması gibi durumlar her geçen gün artmaktadır.

Bütün bu sorunlardan kurtulmanın tek yolu Halkın Kurtuluş Partisi’nde örgütlenmekten ve birlikte mücadele etmekten geçer.

Bizler Türkiye’nin Eneski Sosyalistleri Halkın Kurtuluş Partililer olarak, Şanlı 15-16 Haziran Direnişi’mizde olduğu gibi, aynı kararlılıkla ve inançla mücadele etmeye devam ediyoruz.

Çok iyi biliyoruz ki başta İşçi Sınıfımız olmak üzere Emekçi Halkımızın Hür, Güçlü, Mutlu, Tam Bağımsız bir ülkede yaşaması ancak Devrimci Demokratik Halk Devrimi ile mümkündür.

15-16 Haziran Şehitleri Ölümsüzdür!

Selam Olsun 15-16 Haziran’ı Yaratanlara!

Selam Olsun 15-16 Haziran’ı Yaşatanlara!

15 Haziran 2024

HKP
Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi