Sağlıkta Dönüşüm, sağlıkta şiddeti azdırıyor… Dr. Ersin Arslan cinayetinin sorumlusu Tayyipgillerdir!

Sağlıkta Dönüşüm, sağlıkta şiddeti azdırıyor…

Dr. Ersin Arslan cinayetinin sorumlusu Tayyipgillerdir!

17 Nisan günü Gaziantep Devlet Hastanesinde, Göğüs Cerrahı Dr. Ersin Arslan, 17 yaşındaki bir genç tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti.

Cinayeti işleyen gencin 80 küsur yaşındaki dedesini Dr. Ersin Arslan geçen ay içinde ameliyat etmişti. Ciddi bir operasyon başarıyla tamamlamasına rağmen, hastanın genel durumu daha fazla yaşamasına olanak tanımadı.

Bu saldırı olayı Sağlık alanında yaşanan şiddeti daha gözle görünür hale getirdi. Son on yıldır Tayyipgiller hükümetlerinin uygulamaya çalıştıkları sağlıkta dönüşüm politikaları, sağlık alanında şiddeti artırdı. Sağlık alanında yaşanan tüm olumsuzlukları, sağlık emekçilerine yükleyen hükümet, sağlıkçıları halkın gözünde küçük düşürücü söylemlerde bulunmaya başladı. Recep beylerin söyledikleri, “Bu doktorlar iğne yapmasını bilmezler”,” doktor efendi”, “tuzu kuru doktorlar” gibi sözler, vatandaşın gözünde sağlık çalışanına şiddet uygulamanın meşru olduğu gibi bir ortam anlayışını getirdi. Hâlbuki sağlık çalışanları da halkın bir parçasıdırlar. Gaziantep’te saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Ersin Arslan, Gaziantep’in yoksul semtlerinden Karşıyaka’da büyümüştü. Babası fırıncılık yapıyordu. Dr. Ersin, sekiz çocuklu ailenin okuyarak meslek sahibi olan tek çocuğu idi.

Tayyipgiller hükümeti sağlıkta dönüşüm programının son hamlelerini yapıyor. Kamu-Özel ortaklığı ile büyük kampus hastaneleri ihaleye çıkarılıyor. Bu yöntemle tüyü bitmemiş yetimin hakkı üç-beş yerli ve yabancı Parababasına peşkeş çekiliyor. Son çıkarılan 663 sayılı KHK ile Kamu Hastane Birlikleri Yasası çıkartıldı. Anayasaya aykırı olarak çıkartılan bu yasa ile kamu hastaneleri özel şirketler gibi CEO’lar eliyle yönetilecek. Amaçları kâr etmek olacak, müşteri memnuniyeti esas olacak. Kölelik düzeni diyebileceğimiz bu düzende, sağlık emekçilerinin karşı karşıya kalacağı şiddetin daha çok artacağı şimdiden görünüyor. Daha önce sağlık alanında yaşanan şiddet konusunda adım atmayan Sağlık Bakanı Bay Recep Akdağ, olayın ertesi günü Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı ile görüştü. TTB’nin şiddet konusundaki önerilerini aldı.

Sağlık Bakanlığı ve hastane yöneticilerinin, sağlık emekçilerinin yaşadıkları şiddet konusundaki tavırları oldukça ibret vericidir. Sağlık alanında yaşanan olumsuzlukları bakanlığa doğrudan bildirmek için kurulan Alo 184 SABİM Hattı ile yaşanan herhangi bir olumsuzluk hemen bu hatta şikâyet ediliyor. Genellikle sağlıkçılardan değil de kurumdan kaynaklanan şikâyetleri, yalnızca kişisel olarak değerlendiren, hastane yöneticileri de olayı hiç araştırmadan sağlık çalışanından savunma istiyorlar.  Sağlık alanında şiddet özellikle acillerde ve gece yaşanmaktadır. Daha çok da kadın sağlık emekçileri şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Şiddet gören pek çok sağlık emekçisi durumu, hastane idaresine bildirdiği halde genellikle hiçbir önlem alınmamakta, olay basite indirgenmekte ”iyi ki canına bir şey olmadı” denmektedir.  Bu da sağlık emekçisinde çalışma isteği bırakmamaktadır.

Aynı durumun benzeri eğitim alanında da yaşanmaktadır. Alo 147 denilen hat ile öğretmenler, veliler tarafından doğrudan bakanlığa şikâyet edilmektedir. Bu durumda, olay araştırılmadan anında öğretmen hakkında soruşturma açılmaktadır.

Sağlık emekçisini, öğretmenini korumak yerine olur olmaz iddialarla onları itibarsızlaştırmaya çalışan Tayipgiller hükümetinin, halka nasıl düşmanca bir tavır aldığı son olaylar ile bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Yerli-yabancı Parababalarının bir dediğini iki etmeyen Tayyipgiller, emekçileri işsizlik ve yoksulluk cehenneminde ezmektedir. Vatandaşı ahmak yerine koyan bu Tefeci-Bezirgân iktidarına cevabı, Halkın Kurtuluş Partisi’nde örgütlenen emekçi halkımız verecektir.

Dr. Ersin Arslan’ın ailesine ve tüm hekimler adına Türk Tabipleri Birliği (TTB)’ne, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES)’e baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz.   24.04.2012

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi