Rauf Denktaş Vefat Etti

Son Nefesini AB-D Emperyalistlerinin Kıbrıs’taki Emellerine Karşı Mücadele Ederken Veren Bir Dava İnsanı: Rauf Denktaş…

KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı, Ulusal Önderi, kendisini Kıbrıs Türk Halkı’nın davasına adayan Rauf DENKTAŞ, 13 Ocak 2012 günü yaşamını yitirdi.

Yaşantısının merkezinde, Kıbrıslı Türklerin davası yer almıştı Rauf DENKTAŞ’ın. Bu dava, yaşamında çeşitli bedeller ödemesine, Ada, İngiliz Emperyalizminin açık işgali ve yönetimindeyken savcılık görevinden ayrılmasına, Ada’dan sürgün edilmesine, nihayet tutuklanmasına mal olmuştu. Ancak bunları önemsemedi. Ada’daki Türklere kitlesel kıyımlar uygulayan gerici-kafatasçı-faşist Rum çetelerine karşı Kıbrıs’a kaçak girerek direniş örgütlemek için sandalla Akdeniz’i geçmek gibi ölümcül bir riski göze almak, onun davaya adanmışlığının en duru örneklerindendir.

Kıbrıs Meselesi’nde Sosyalist Kamp’ın varlığı döneminde görüş farklılıklarımız vardı, Rauf DENKTAŞ’la. Fakat Sosyalist Kamp’ın çöküşü sonrasında emperyalistler Kıbrıs Politikalarını bütünüyle değiştirerek, adayı AB aracılığıyla kendilerinin Akdeniz’de batmayan bir uçak gemisi haline dönüştürmeyi hedeflediler. Bugün de sürdürmekte oldukları politika budur. Annan Planı, Ban Ki-moon arabuluculuğu ve çözümleri aslında hep bu emperyalist planın hayata geçirilme çabalarından başka bir şey değildir. İşbirlikçi Tayyipgiller Hükümeti de bu konuda emperyalistlerle anlaşmış durumdadır.

Bu emperyalist baskıya karşı çıkan, Rauf Denktaş ve temsil ettiği hareket olmuştur. Bunun üzerine AB-D emperyalistleri ve Tayyipgiller Denktaş’ı düşman ilan etmişlerdir. Denktaş’a karşı dönek hain Mehmet Ali Talat’ı ve benzerlerini çıkarmışlardır. Nitekim bu saldırı sonucunda Denktaş’ı Cumhurbaşkanlığından düşürmüşler; yerine işbirlikçi Talat’ı getirmişlerdir. Buna rağmen Denktaş, mücadelesine devam etmiştir.

Hatırlanacağı gibi, Tayyip de kendisi gibi AB-D işbirlikçisi olan Talat’la görüşmesinde; “Bir numaranın (kastettikleri Denktaş’tır) işini bitirmeliyiz.” Diye talimatlar vermiştir, Talat’a. Bu görüşmeler medyaya da yansımıştır.

Tayyip, ihanet ve küstahlığını daha ileri boyutlara taşımış, emperyalist politikaları teşhir etmek için Türkiye’ye gelen Denktaş’ı; “Git memleketinde politika yap” diyerek Türkiye’den kovmaya kadar vardırmıştır. Bunlar da medyada yer aldığından dolayı kamuoyunca bilinen şeylerdir.

Özetlersek:

Gelinen noktada, DENKTAŞ’ın özellikle AB-D Emperyalizmi’nin Kıbrıs Türk kesimini Rum kesimine yamayarak AB içine alma yoluyla, hem Türk kesiminin açık sömürge durumuna düşmesi, hem de Ortadoğu’da, Afrika’da olası her türlü devrimci halk ayaklanması ve ulusal kurtuluş savaşına karşı Kıbrıs’ın hazır ve nazır bekleyecek bir savaş gemisine dönüştürülmesi hedefli ANNAN PLANI’na karşı net, kararlı, cesur bir mücadele çizgisinde durması saygıya ve takdire şayandır. O, Emperyalizmin hain emellerini görerek, Ada’da iki uluslu varlığın gerçekliğini haykırmış, bu nedenle de KKTC’nin yok sayılmasına karşı son nefesine kadar mücadele etmiştir.

Bizler de bu ülkenin gerçek devrimcileri olarak, Kıbrıs sorununa; yaşayan iki ulusun meselesi olarak dar anlamda değil, Leninizm’in emrettiği şekilde tüm Dünya Proletarya Hareketinin çıkarı ile Emperyalist Cephenin çıkarı açısından bakmalıyız. Bu nedenle de bugün, Kıbrıs’ın birleştirilmesine karşı çıkıyoruz. Çokça belirttiğimiz gibi, eğer Emperyalistler tüm dünyayı bin ülkeli bir hale getirmek için halkları birbirine düşürürken Kıbrıs’ı birleştirmeye çalışıyorsa; bu ancak bin ülkeli bir dünya yaratma amacına hizmet etmek için yapılıyordur. Kıbrıs’ı birleştirerek bir Emperyalist örgüt olan AB’ye almaya çalışmaları bunun somut adımlarından başka bir şey değildir. Bu oyuna karşı çıkmak devrimci bir görevdir. Günün somut koşullarında bu görevin somutlanışı ancak Taksimi savunmaktır.

Sonuç olarak, son nefesini Emperyalizmin Kıbrıs’taki insanlık dışı sömürü-işgal-yağma-talan planlarına karşı mücadele ederken vermiş olan dava adamı Rauf DENKTAŞ’ın bu yönüyle halkların bilincinde yaşayacağını ifade eder, yakınlarına, Kıbrıs Halklarına ve Türkiye Halklarına başsağlığı dileklerimizi iletiriz. 16.01.2012

                                                                                         HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ

                                                                                                   GENEL MERKEZİ