29 Ekim Cumhuriyet Bayramında Anıtkabir Ziyaretimizin, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözü yazan flamalarımızın “Yasak” olduğu gerekçesiyle engellenmesine karşı suç duyurusunda bulunduk
Partimiz, daha önceki Ulusal Bayramlarda da yaptığı gibi, Emperyalizme ve Saltanata dur demek olan Cumhuriyet Bayramının 96’ıncı yıldönümünü kutlamak ve Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgi ve saygısını göstermek amacıyla tüm illerden merkezi eylem çağrısı yapmış, Parti Genel Merkezimizin bulunduğu Kızılay Karanfil Sokak’tan Anıtkabir’e kadar yürüyüş gerçekleştirmiştir.
Partimizin pankart ve flamaları Mustafa Kemal’in “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” özlü sözünden ve kalpaklı resminden oluşmaktadır.
İşte Mustafa Kemal’in bu sözüyle, yani Cumhuriyetimizin varlık nedenini en veciz biçimde ortaya koyan bu ilkeyle sorunlu olan Anıtkabir Komutanlığı ve Ankara Emniyeti, son iki yıldır bu pankart ve flamalarımızı bahane ederek Anıtkabir içine girmemizi engellemişlerdir.
Parti kortejimiz, Tandoğan’da kurulan arama noktasından geçerek alana girmek istediğinde ilk engelleme ile burada karşılaşmış, Parti yönetici ve avukatlarımızın yasal dayanaklı itirazları ile bu noktadan geçilmiştir.
Bu kez çevik kuvvet barikatı, Anıtkabir girişinden 50 metre önce, yani Anıtkabir’e varmadan kurulmuştur önümüze. Ve burada görevli Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri provakasyon yaparak arbede başlatmışlarsa da, Partimizin kararlı yönetici ve üyelerinin soğukkanlılığıyla provakasyon zemini dağıtılmış ve bu özünde Cumhuriyet düşmanı yasak, çevik kuvvet barikatı önünde protesto edilmiştir.
Oysa Anıtkabir Ziyaret Yönetmeliği 35. Maddesi “Anıtkabir’in MANEVİ VARLIĞINA YAKIŞMAYAN her türlü tavır, hareket, söz, yazı ve davranışlara izin verilmez.” şeklindedir. Mevcut durumda tamamen siyasi davranan Komutanlık ve Kolluk, bu maddeyi “HİÇBİR YAZIYA İZİN VERİLMEZ” diye yorumlamaktadır. Parti kortejimizi içeri almama sebepleri açıkça bu söze olan karşıtlıklarıdır. Yaptıkları ile açıkça “Bağımsızlık sözü Anıtkabir’in manevi varlığına yakışmaz!” demektedirler.
Bir tarafta, hürriyete ve bağımsızlığa aşık, bütün yaşamını ulusunun bağımsızlığı üzerine kuran bir önder. Bir tarafta kişi olarak yaşayabilmek için; bağımsız bir ulusun varlığını şart koşan, bunu bir hayat memat meselesi sayan Mustafa Kemal; diğer tarafta bu özlü sözü gururla taşıyan bizlerin Anıtkabir’e girişini engelleyen Anıtkabir Komutanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü…
Gerçekten de “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözü, bugün işgal altındaki vatanın bu Cumhuriyet düşmanı kolluk yetkililerinin “manevi varlığı”na yakışmamaktadır!
Açıkça Atatürk’e, Cumhuriyete, ve Cumhuriyet yasalarına karşı suç işleyen mevcut Anıtkabir Komutanı ve o gün Partimize müdahale eden kolluk hakkında bu nedenlerle, “görevi kötüye kullanmak” ve “zor kullanma yetkisinin aşılması” suçlarından suç duyurusunda bulunduk”
Bizi, büyük önderimiz Mustafa Kemal’in “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünü haykırmaktan vazgeçirebilecek hiçbir güç tanımıyoruz.
Ve şuna eminiz: Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler! 30.10.2019
Bağımsızlık Bizim Karakterimizdir!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
Yaşasın Cumhuriyet!
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi
Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN………………: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
V E K İ L L E R İ……….: Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN,Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Azime Ayça OKUR, Av. Halil AĞIRGÖL,Av. Pınar AKBİNA KARAMAN, Av. Doğan ERKAN
Ortak adres: Kızılırmak Cad. No: 7/9 Kavaklıdere Çankaya/ANKARA
ŞÜPHELİLER……………:
- Anıtkabir Komutanı
- Olayın Yaşandığı Sırada Müvekkil Partinin Kitlesinin Anıtkabir’e Girişini Engelleyen Emniyet Görevlileri
- Suçun İşlenmesine Yardımcı Olan ve Göz Yuman Diğer İlgililer
(Kitlemizi Engelleyen Emniyet Yetkililerinin ve Askeri Yetkililerin Araştırılıp Şüpheli Sıfatına Eklenmesini Talep Ediyoruz.)
SUÇ………………………..: 29 Ekim 2019 tarihinde Cumhuriyet Bayramımızda Anıtkabir Törenleri’ne katılmak amacıyla, üzerinde “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” özlü sözü yazan ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kalpaklı resmi bulunan flamaları taşıdığı için bu flamaları ve flamaları taşıyan parti yetkililerini Anıtkabir’e sebebiyle sokmamak yoluyla “görevin kötüye kullanılması” (TCK 257. Md.)
“Zor Kullanma Yetkisinin Aşılması” (TCK256)
SUÇ TARİHİ: 29 Ekim 2019
AÇIKLAMALAR…………:
1- İÇLERİNDE MÜVEKKİL PARTİ AVUKATLARI OLARAK BİZLERİN DE BULUNDUĞU KİTLE, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN “BAĞIMSIZLIK BENİM KARAKTERİMDİR” ÖZLÜ SÖZÜ YAZAN BAYRAKLARININ ALINMAMASI SEBEBİYLE ANITKABİR’E GİREMEDİ.
Mustafa Kemal konuyu şöyle ifadelendiriyordu: “Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir ben milletimin en büyük ve ecdadımın en kıymetli mirası olan istiklâl aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenlerce bu aşkım malûmdur. Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka müstakil bir milletin evlâdı kalmalıyım. Bu sebeple millî istiklâl bence bir hayat meselesidir.
İstiklâl ve hürriyet âşıkı milletler için, ıstırap anları, o ıstırabın âmilleri, ibret alıp tetikte durmak için daima hatırlanmalıdır. İstiklâl ve hürriyetlerini her ne pahasına ve her ne karşılığında olursa olsun ihlâl ve takyide asla müsamaha etmemek, istiklâl ve hürriyetlerini bütün mânasıyla masun bulundurmak ve bunun için, icap ederse, son ferdinin son damla kanını akıtarak insanlık tarihini şanlı bir misalle süslemek: İşte istiklâl ve hürriyetin hakikî mahiyetini, geniş mânasını, yüksek kıymetini vicdanında idrak etmiş milletler için esas ve hayati prensip.
Büyük ve hayalî şeyleri yapmadan yapmış gibi görünmek yüzünden bütün dünyanın düşmanlığını, garazını, kinini, bu memleketin ve milletin üzerine çektik. Biz panislâmizm yapmadık. Belki, “yapmıyoruz, yapacağız” dedik. Düşmanlar da “yaptırmamak için biran evvel öldürelim” dediler. Panturanizm yapmadık, “yaparız, yapıyoruz” dedik, “yapacağız” dedik ve yine “öldürelim” dediler. Bütün dâva bundan ibarettir.” (1921)
Bir tarafta, hürriyete ve bağımsızlığa aşık, bütün yaşamını ulusunun bağımsızlığı üzerine kuran bir önder. Bir tarafta kişi olarak yaşayabilmek için; bağımsız bir ulusun varlığını şart koşan, bunu bir hayat memat meselesi sayan dahi Mustafa Kemal; diğer tarafta bu özlü sözü gururla taşıyan bizlerin Anıtkabir’e girişini engelleyen şüpheliler.
Müvekkil parti, daha önceki Ulusal Bayramlarda da yaptığı gibi, Emperyalizme ve Saltana darbe demek olan Cumhuriyet Bayramının 94’üncü yıldönümünü kutlamak ve Mustafa Kemal ATATÜRK’e olan sevgi ve saygısını göstermek amacıyla tüm illerden merkezi eyleme çağrı yapmış, Parti Genel Merkezi’nin bulunduğu Kızılay Karanfil Sokak’tan Anıtkabir’e kadar yürüyüş gerçekleştirmiştir. Müvekkil partinin pankart ve flamaları Mustafa Kemal’in “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” özlü sözünden ve kalpaklı resminden oluşmaktadır. Şüpheliler bu flamaların Anıtkabire girişinin yasak olduğu iddiasındadır.
Müvekkil partinin kitlesi, Tandoğan’da kurulan arama noktasından geçerek alana girmek istediğinde ilk engelleme ile burada karşılaşmış ve karşılıklı diyalog aynı zamanda müvekkil partinin yasal dayanaklı itirazları ile bu noktadan geçilmiştir. İkinci Engelleme ise daha Anıtkabir giriş noktasına gelmeden 50 metre öncesinde çevik kuvvet ekiplerince set çekilmiş ve müdahale edilmiş, müvekkil parti Anıtkabir girişine dahi gelmeden tamamen keyfi bir engelleme ile karşılaşılmıştır (EK-1: Olay anından fotoğraflar).. Bu keyfi yaklaşım, barışçıl ve şiddet içermeyen bir eyleme müdahale niteliğinde olup Anayasal hakkın kullanılmasını gerekçesiz ihlalidir. Yaşanan şiddet çeşitli basın organlarında yerini almıştır. Bu haberlerin ve sonuç olarak 29 Ekim’in üzerine gölge düşmesinin müsebbibi bu hukuksuz müdahale emrini veren ve uygulayan kolluk güçleridir. Polis şiddetinin kanıtlar nitelikte olan haberleri savcılığınızla paylaşıyoruz:
https://odatv.com/yine-anitkabire-sokulmadilar-29101932.html
https://haber.im/yine-anitkabire-sokulmadilar/
https://www.gercekgundem.com/siyaset/129675/anitkabir-onunde-arbede
http://www.krttv.com.tr/gundem/anitkabir-onunde-arbede-h17960.html
https://www.haber3.com/guncel/anitkabir-onunde-arbede-polis-engelledi-haberi-5052204,
https://halkweb.com.tr/cumhuriyet-bayraminda-ataturku-ziyaret-etmek-isteyenlere-polis-mudahalesi/
https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/10/29/anitkabir-onunde-arbede/
Anıtkabir girişi polis arama noktasına geldiğinde, polisler bu pankart ve flamaları içeriye almayacaklarını yine söylediler. Parti hukukçuları olarak, bu pankartlar ve flamalarda parti imzasının olmadığı, Mustafa Kemal’in sözünün taşındığı, kaldı ki muhafız yetkisinin emniyette olmayıp, Anıtkabir Komutanlığı’nda olduğunu kendilerine ilettik. Tarafımızca bu durumu protesto eden bir açıklama yapılacağı söylenmiştir. Açıklamamızı da engellemeye çalıştılar. Müvekkil Partinin Ankara İl Başkanı protesto açıklamasını gerçekleştirmiş ve ardından parti kitlesi parti genel merkezine geri dönmüştür.
Anıtkabir Komutanlığı da bu baskılara göğüs geremedi. Anıtkabir’i korumak gibi yüce bir görevle onurlandırılan şüpheli komutanın ve/veya diğer askeri yetkililerin “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” özlü sözünü sokmamakla kendi kişisel saygınlıklarını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin saygınlığını koruyamadığını düşünüyoruz. Buna kimsenin hakkının olmaması gerektiğine inanıyoruz.
Engellemeyle ilgili parti avukatları tarafından bir tutanak tutulmuş olup, dilekçemiz ekindedir (EK-2).
Müvekkil parti, aynı pankart ve flamalar ile 5 yıl boyunca 30 Ağustoslarda, 19 Mayıslarda, 23 Nisanlarda Anıtkabir’i ziyaret etmiş fakat adı geçen engellemelerle karşılaşmamıştır. Basında ve partinin internet sitesinde ilgili haber ve fotoğraflar vardır. Ancak 2 senedir keyfi yasakla durdurulmakta ve Anıtkabire alınmamaktadır.
Bu kere, Anıtkabir’den de en az 50 metre önce durdurulmuş ve alınmamıştır. Üstelik bu kez polis tarafından zor kullanılmış, avukatlarımız, yöneticilerimiz ve üyelerimiz ittirilip kaktırılmıştır.
3- ENGELLEMELER, ANITKABİR HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİĞİN LAFZINA VE ÖZÜNE AYKIRIDIR.
Anılan Yönetmeliğin ilgili maddeleri şu şekildedir:
Madde 17 – Anıtkabir ve bağlı birimlerin hizmete açık tutulmasında; Atatürk’ün yaşamı ve dünya görüşünü halka götürme, tanıtma, benimsetme, sevdirme ve anlatma ana amaçtır. Bu nedenle; ziyareti engelleyici ve güçleştirici davranışlar önlenir. Ziyareti kolaylaştırıcı önlemler alınır. Rehberlik hizmeti geliştirilir.
Madde 54 – Ziyaretçiler girişte gözle kontrol edilerek, görünüşleri kuşku uyandıranların, dolaylı gözetim altında ziyarette bulunmaları sağlanır. Bu amaçla kapalı devre televizyon v.b. kolaylıklardan yararlanılabilir.
Madde 8 – Anıtkabir Komutanlığının görevleri aşağıdadır:
- a) Atatürk’ün aziz naaşının defnedildiği Anıt Mezar’ı, Atatürk’e ait araç – gereç, giyim – kuşam, kitap ve belgelerle Atatürk’ün hatırasını taşıyan malzemelerin sergilendiği Anıtkabir Müzesini, Anıtkabir Kitaplığını, ALAGÖZ Müzesini ve bağlı birimlerini Atatürk’ün hatırasına ve dünya görüşüne layık olabilecek şekilde korumak, bakım ve onarımını yaptırmak, güzelleştirmek, geliştirmek ve tamamlamak,
- d) Anıtkabir’in yangına, sabotaj ve hırsızlığa karşı güvenlik ve korunmasını sağlamak
- Teşkilat ve Görev:
Madde 5 – Anıtkabir Komutanlığı, Genelkurmay Başkanlığına bağlıdır.
Madde 6 – Anıtkabir Komutanlığı aşağıdaki birimlerden oluşur:
- a) Komutanlık Karargahı
- b) Hizmet Kıt’a Komutanlığı
- c) Muhafız Bölük Komutanlığı
- d) Müze, Kitaplık ve Kültürel Faaliyetler Müdürlüğü
- e) ALAGÖZ Müzesi
Madde 7 – Her birimde bulunacak personel, araç ve gereç TMK. sında olduğu gibidir.
Yönetmeliğin 5 ve devamı maddelerinde “Teşkilat”ın Anıtkabir Komutanlığı olduğu belirtilmiş; 17’inci maddesinde Anıtkabir’in halka açılmasında Atatürk’ün yaşamı ve dünya görüşünü halka tanıtma ana amaç olarak tanımlanmış, bu nedenle ZİYARETİ ENGELLEYECİ VE GÜÇLEŞTİRİCİ DAVRANIŞLARIN ÖNLENMESİ, ZİYARETİ KOLAYLAŞTIRICI ÖNLEMLERİN ALINMASI İSTENİLMİŞTİR. Ziyaretlerin kolaylaştırılması esas olduğu için, kuşku uyandıran ziyaretçilerin dahi 54’üncü maddeye göre gözetim altında ziyaret etmeleri sağlanır. 8/a maddesinde Anıtkabir’i, Atatürk’ün hatırasına ve dünya görüşüne layık olabilecek şekilde korumak, güzelleştirmek, geliştirmek ve tamamlamak Anıtkabir Komutanlığının görevleri arasında sayılmıştır. 8/d maddesinde ise yangına, hırsızlığa, sabotajlara karşı koruma görevi verilmiştir.
Anıtkabir Ziyaret Yönetmeliği 35. Maddesi “Anıtkabir’in MANEVİ VARLIĞINA YAKIŞMAYAN her türlü tavır, hareket, söz, yazı ve davranışlara izin verilmez.” Şeklindedir. Mevcut durumda tamamen siyasi Saiklerle polis ve asker “HICBIR YAZIYA IZIN VERILMEZ” diye yorumlamaktadır. Müvekkil partiyi ve kitlesini içeri almama sebepleri açıkça bu söze olan karşıtlıklarıdır. Yaptıkları ile açıkça “Bağımsızlık sözü Anıtkabir’in manevi varlığına yakışmaz!” demektedirler.
4- Tüm Bu nedenlerle şüpheliler, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” yazan Atatürk’ün bu sözünün ve resminin bulunduğu flamaları ve bu flamaları taşıyan parti üyelerimizi zor kullanarak Anıtkabir içine sokmadıklarından, hem “Görevi Kötüye Kullanma” suçunu, hem de “Zor Kullanma Yetkisinin Aşılması” suçunu işlemişlerdir.
Belirtilen nedenlerle işbu suç duyurusunun yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
SONUÇ VE İSTEM………….: Şüpheliler hakkında atılı suçtan soruşturma yürütülerek cezalandırılmalarının sağlanmasını bilvekale arz ve talep ederiz. Saygılarımızla.30.10.2019
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ VEKİLLERİ
Av. Metin BAYYAR Av. Sait KIRAN Av. Doğan ERKAN