AKP’giller’in 19 yıldır attığı her adım, imza attığı her uygulama, her açıklama bu kadarına da pes artık, dedirtecek cinsten. Kamu malı yağmalamadan, Halkın parasına çökmeden, Halkın alınteriyle yaratılan, ekonomiye kazandırılan değerleri peşkeş çekmeden duramıyorlar. Vurguna, yolsuzluğa, haksızlığa, hırsızlığa programlanmış durumdalar.
Son vurgunlarını döviz kurundaki aşırı dalgalanmalardan vurdular. Önce Türk Lirasının değerini yabancı para birimleri karşısında tarihi seviyelere düşürdüler. Sonra doların değerini; “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” adını verdikleri garabet sistemle düşürdüler. Bu arada kulaklarına döviz kurunun aşağı çekileceği fısıldananlar, en yüksek dolar kurundan ellerindeki dolarları bozdurdular. Şimdi de düşük dolar kurundan dolar topluyorlar. Ekonomist Mustafa Sönmez’in söylediği gibi; “Birileri çok büyük servet götürdü. Ülke vatandaşlarının bu gerçekleşecek olaydan haberleri olsa doları 17 gibi satar sabah 11’den dolar alırdı. Buradan dehşet servet yapanlar oldu, dehşetli mağduriyet yaşayanlar da var.”
Dehşetli servet yapanlar bu kanser düzeninde her zaman olduğu ve kanser düzeni sürdüğü sürece olacağı gibi Parababaları, AKP’giller’in yandaşları. Dehşetli Mağduriyet yaşayanlar ise bu kanser düzeninde her zaman olduğu ve kanser düzeni devam ettiği sürece olacağı gibi Emekçi Halkımız.
İşte Partimiz; AKP’giller’in, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’ın dile getirdiği 1 milyar dolarlık vurgununu, Halkımızın dehşetli mağduriyetini Yargıya taşıdı.
Suç duyurumuz sonrası Partimizin MYK üyesi Adnan Okur Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Saygıdeğer Halkımız;
Tüm dünya; “Naslar neyi gerektiriyorsa onu yaparım” diyerek Anayasanın 24’üncü maddesi hükümlerini çiğneyen AKP’giller’in Reisinin ve emir erlerinin Türk Ekonomisini nasıl içinden çıkılmaz bir hale soktuklarını izliyor. Öyle ki Türk Lirası hiçbir dönemde yabancı para birimleri karşısında bu kadar değersizleşmedi, döviz kurlarında bu kadar aşırı dalgalanmalar yaşanmadı.
“Faiz sebep, enflasyon sonuç” dediler, parası olmayan milyonların, milyarları olan çok küçük bir azınlığı fonlaması üzerine kurulu bir sistem olan “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” garabetiyle, örtülü olarak faizi yükselttiler. Avro’yu 20 TL’lere, doları 19 TL’lere getirdiler; milyon, milyar doları, Avrosu olanlar ve döviz kurlarının aşağıya çekileceği haberini alanlar paralarını bozdurdular. Bu rakamın Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’ın dile getirdiği gibi en az 1 milyar dolar olduğu dile getirilmekte. Şimdi bu 1 milyar doları bozduranlar, düşük kurdan dolarları, Avroları topluyorlar, servetlerine servet katıyorlar. Ama olan yine değerli halkımıza oluyor. Kurlardaki aşırı yükselmeler, Türk ekonomisi dışa bağımlı bir ekonomiye dönüştürüldüğünden, bütün mal ve hizmetlerin fiyatlarında aşırı yükselmelere neden oluyor. Halkımıza da dehşetli mağduriyet yaşatılıyor.
Bu ülkenin en Vatansever, en Halksever, en Haksever Partisi Halkın Kurtuluş Partisi olarak döviz kurlarında yaratılan bu dalgalanmalardan vurgunlar vurulmasını sağlayanlara ve vurgunlar vuran çok küçük azınlığa karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.
Başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TC. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve yüksek kurdan yüklü miktarda döviz bozduranlar hakkında, görevi kötüye kullanma ve göreve ilişkin sırrın açıklanması suçlarını işledikleri için suç duyurusunda bulunduk.
AKP’giller’in fıtratıdır Emekçi Halktan alıp Parababalarına vermek. Bu vurgun düzenleri eninde sonunda yıkılacak. Ulu Divan kurulacak. Gücünü vicdanlarından ve hukuktan alan hakimler ve savcılar AKP’giller’in işledikleri suçların hesabını soracak. Verilen hiçbir mücadele boşa gitmez. O günler gelecek.
22 Aralık 2021
HKP Genel Merkezi
Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
VEKİLLERİ : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN
Korkut Reis Mah. Sezenler Cad. No:4/15 Sıhhiye/ANKARA
ŞÜPHELİLER : 1- Recep Tayyip Erdoğan
2- Nureddin Nebati (Hazine ve Maliye Bakanı)
3- Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu (TCMB Başkanı)
4- Soruşturma aşamasında ortaya çıkacak olan, yüksek kurdan yüklü
miktarda döviz bozduranlar
SUÇ : 1- Görevi kötüye kullanma (TCK m. 257)
2- Göreve ilişkin sırrın açıklanması (TCK m. 258)
SUÇ TARİHİ : 20.12.2021
Suç Duyurumuza Konu Olay:
Döviz kurlarında baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında bu kadar değersizleşmedi. Döviz kurlarında birgün içerisinde %30’ları bulan sert yükselişler ve %40’ları bulan sert düşüşler yaşanmadı. Türk Ekonomisi felç olurken, bütün mal ve hizmetlere gelen zamlarla insanlarımızın geçimleri zora girerken, ellerinde milyon, milyar dolarları olanlar servetlerine servet katmaktadır. Yeni açıklanan Dövize Çevrilebilir Mevduat Sistemi, parası olmayan milyonların, milyarları olan çok küçük bir azınlığı fonlama üzerine kurulu bir sistemdir.
Müvekkil Partinin işbu suç duyurusu; döviz kurlarında yaratılan bu dalgalanmalardan vurgunlar vurulmasını sağlayan ve vurgunlar vuran çok küçük azınlığa karşı Savcılık Makamına ihbar niteliğindedir.
Suç duyurusuna konu olan haberler ve linkleri:
Yukarıda linki verilen haberde görüleceği üzere Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar; Dövize çevrilebilir mevduat açıklaması sonrasında 1 milyar dolar bozdurulduğunu, sadece internetten mobil bankacılık üzerinden 1 milyar dolar çözülme olduğunu söylemektedir.
2-(https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/dun-aksam-hizla-dusen-dolarin-ardindan-kritik-aciklama-1894538)
Haber linkinde görüleceği üzere ekonomist Mustafa Sönmez; “Birileri çok büyük servet götürdü. Ülke vatandaşlarının bu gerçekleşecek olaydan haberleri olsa doları 17 gibi satar sabah 11 den dolar alırdı. Buradan dehşet servet yapanlar oldu, dehşetli mağduriyet yaşayanlar da var. Hukuk devleti bunu tartışır, şeffaf yapar, parlamentoya taşır. Belki bu fikir kafalarında vardı ama zamanlama mı yapmaya çalıştılar bilemiyorum. Bu formül vardı da dövizin buraya kadar gelmesine gerek var mıydı? Doları bilerek mi buraya kadar getirdiniz? Bunun soruşturulması gerekiyor. Bu Meclis’e gelmeli. Dün akşam dehşetli döviz düşüşü başladı. Döviz düşüşü herhangi bir kişinin dolar satmasıyla olmaz. Kamu bankaları aynı anda devreye girip döviz satmaya başladı ve dövizin düşüş hızını ateşledi. Haberdar olanlar haksız kazançlar elde edenler olabilir. Bu iktidarın kimyasına da aykırı değil. Eğer varsa böyle bir şey hesabı sorulmalı. Haksız yere döviz yüksekken kendini mecbur hisseden birçok vatandaş döviz aldı. Hukuk devletinde böyle olmaz. Bu fikri açıklasaydı kim ne kaybederdi?”
Döviz kurlarında bu sert yükselişler ve sert düşüşler, kenarda, bankada üç beş birikimi olan milyonların ellerinde olan dövizi alıp satmasıyla olamayacağı çok açıktır. Ellerinde milyon, milyar dolar veya avroları olanların da içeriden bilgi almadan bu alım satımları gerçekleştirmesi de mümkün değildir.
Müvekkil Partinin bu suç duyurusu bir gün içerisinde dolar alıp satan, vurgunlar vuran, Dövize Çevrilebilir Mevduat Sistemine geçileceği bilgisi kendilerine sızdırılan ve bu bilgiyi sızdıranların soruşturulması, sorgulanması için Savcılık Makamını göreve davettir.
Döviz kurlarındaki yüksek oranlı bu dalgalanmalarda servetlerine servet katanlar ve zenginin daha da zenginleşmesine neden olan suç duyurumuzun şüphelileri;
1- Toplumun huzurunu bozdukları, milli dayanışma ve adalet anlayışını yok ederek, Anayasanın 2’inci maddesine,
2- Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu bozmuşlar; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engeller yaratarak Anayasanın 5’inci maddesine,
3- Banka Faizi ve Döviz Kuru arasındaki farkı Hazineye yani Devlete yani Halka yükleyerek mali gücüne göre vergi ödeme yükümlülüğünü ve Vergi Yükünün dengeli ve adaletli dağılımını ihlal ederek Anayasanın 73’üncü maddesine aykırı hareket etmişlerdir.
SUÇ NİTELEMESİ :
1- Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde “Görevi Kötüye Kullanma Suçu şöyle düzenlenmiştir:
“(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
“(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
TCK 257’nin gerekçesinde şöyle denmektedir: Bir kamu göreviyle görevlendirilen kişi, bu kamu faaliyetinin yürütülmesi sırasında, görevinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmek zorundadırlar. Öyle ki; kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakatlilik açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü hususunda toplumda hâkim olan güvenin, inancın sarsılmaması gerekir.
Türkiye Ekonomisinin gidişatını belirleme, Paranın iç ve dış değerini koruma, hayat pahalılığına karşı gerekli tedbirleri alma ve Anayasanın 11’inci maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olan Anayasa Hükümlerine uyma ve uygulama göreviyle görevlendirilen şüpheliler, görevlerinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmeyerek kamuyu çok büyük zarara uğratmışlar, adalet duygusunu bozmuşlar ve milli dayanışma ruhunu yok ederek toplumun güven ve inancını yok etmişlerdir.
Dolayısıyla devleti, kamuyu zarara uğratan, ekonomiyi batıran, döviz kurunda sebep oldukları aşırı dalgalanmalarla Türk Lirasına olan güveni azaltan, Türk Ekonomisini dolarize eden şüpheliler için “görevi kötüye kullanma” suçu nedeniyle soruşturma başlatılması gerekmektedir.
2- Türk Ceza Kanunun Göreve ilişkin sırrın açıklanması başlıklı 258’inci maddesinin birinci fıkrasında; “Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu görevlisine, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.” Hükmü yer almaktadır. Suç duyurumuza konu olan olayda yukarıda haber linkinde adı geçen Türkiye Bankalar Birliği Başkanının dile getirdiği 1 milyar doları kurun en yüksek olduğu anda bozduranların, yeni sistemi getiren şüphelilerin bilgi sızdırması olmadan gerçekleştirmeleri mümkün değildir. Dolayısıyla şüphelilerin kamuoyuyla paylaşmadan sadece belli kişilere bilgileri sızdırarak, “dehşet servet yapan, dehşetli mağduriyet yaşayanlar yaratarak “Göreve ilişkin sırrın açıklanması” suçunu işlediklerinden haklarında soruşturma başlatılması gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan suçlarından yargılanıp cezalandırılması amacıyla haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’ın tanık sıfatıyla dinlenmesini müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 22.12.2021
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI VEKİLLERİ
Av. Metin BAYYAR – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Doğan ERKAN