Partimiz, TMSF’nin Sürat Kargo’nun satışında usulsüzlük yaptığını belirterek suç duyurusunda bulundu.
Halkçı Hukukçularımız Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yapılan ihalede Sürat Kargo’nun 335 milyon 500 bin liraya satılarak kamunun zarara uğratılmasını ve Bilal Oğlan’ın arkadaşı Halil İbrahim Bacacı’yı, TMSF Kurulu Başkanı ve Yetkililerini; “Bilerek ve isteyerek kamu zararına sebep olmak”, “İhaleye Fesat Karıştırma”, “Görevi Kötüye Kullanma”, “Nüfuz Ticareti” suçlarını işlediklerini belirterek Yargıya taşıdı.
AKP’giller dur durak bilmiyor. Ne olursa olsun her acıdan, her felaketten, yangından, depremden, selden, her sevinçten, her krizden bir fırsat çıkarıyorlar. Neredeyse bütün yağmaları, peşkeşleri, vurgunları felaket sonrasına denk gelmekte. İnsanların ne acılarını, ne sevinçlerini yaşamalarına izin vermiyorlar. Özelikle halkımız acılarıyla uğraşırken daha büyük bir acıyı halkımızın sırtına yükleyip geçiyorlar.
HKP olarak da katlanamıyoruz, sineye çekemiyoruz, Allahlarından bulsun diyemiyoruz. Üstlerine gidiyor; vurgunlarını, yanlarına kâr kalmaması için kayda geçiriyoruz.
AKP’giller’in FETÖ ile giriştiği ve AB-D Emperyalistleri tarafından galip çıkarıldığı 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşı’nın ganimeti olarak çöktükleri Sürat Kargo’nun, Bilal Oğlan’ın arkadaşına peşkeş çekilmesini de kayda geçirdik. Tarihin hafızasına kaydettik. Bunlarda zaman aşımı olmayacak. Gün gelecek devran dönecek, yapmış olduğumuz suç duyuruları, açmış olduğumuz davalar Ortaçağcı, Vurguncu, Peşkeşçi, Soyguncu AKP’giller hakkında birer iddianameye dönüşecek.
Suç duyurumuz sonrası Av. Doğan Erkan Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Evet, AKP yeni bir vurgunla karşımıza çıktı. Ormanlarımız yanarken, memleketimiz yanarken, ciğerlerimiz yanarken, Halkımız bunu söndürme telaşındayken, belediyelerimiz bunu söndürme telaşındayken ne yapıyorlar?
Vurgun yapıyorlar.
Nasıl yapıyorlar?
FETÖ bahanesiyle çöktükleri 800 şirketten biri olan Sürat Kargo ve Sürat Kargo Lojistik… Bu firmanın piyasa değeri 2 milyar TL. Bunu da daha önce TMSF Başkanı Muhiddin Gülal söylüyor.
Bu şirketin değeri 2 milyar Türk lirası iken bir bakıyoruz TMSF ne yapıyor?
FETÖ’den terör diye el koyduğu, yani kamuya kazandırılması gereken ve artık kamu malı olan bu 2 milyar TL değerinde olan şirket, gene bir ihaleye de fesat karıştırma yoluyla bir yıllık, iki yıllık falan kârı olan 335 milyon liraya kime satılıyor? Halil İbrahim Bacacı ’ya satılıyor. Bu, Bilal Erdoğan’ın arkadaşı, onunla aynı okuldan mezun, daha önce THY yönetiminde ve TRT yönetiminde de yer verilmiş bir AKP’li.
2 milyar TL değerindeki mal… Bakın neredeyse %9’u, %10’u, %11’i değerinde bir mal, 2 yıllık kârına bir AKP’liye peşkeş çekiliyor. Ama gerçekten bu artık yağma Hasan’ın böreğini geçti. Göz göre göre yapılıyor bu. Cumhuriyet Savcıları kendiliğinden hareket etmedikleri için Partimiz tabiî kamu malının peşinde olan, kamunun hakkını arayan bir partidir. Kamuyu zarar ettiren bu vurgun çetesine karşı, ki AKP tam olarak bir vurgun çetesidir, mücadele ediyor. İşte 15 Temmuz da bir Ganimet Paylaşım Savaşıydı zaten iki gerici güç arasında. İşte galip çıkan, ondan elde ettiği vurgunları kâra çeviriyor.
Kamulaştırın o halde… Gerçekten terör örgütünün elinde bir şirkettiyse ve terör finanse ediyorduysa siz de dolayısıyla el koyduysanız, bu şirketi kamulaştırın.
Neden 2 milyar TL değerinde bir şirket 335 milyon TL’ye satılır?
Cumhuriyet Savcılarına sadece bu soruyu sormalarını istiyoruz. Bu soruyu sorduklarında ve diğer vurgunlarda da sadece bu soruyu sorarlarsa bu vurgun düzeninin üzerine gidilecektir.
Bu vurgun düzeninde artık AKP’nin vurgun, soygun yaptığı, kamu mallarını yok ettiği, yerle bir ettiği bu düzende artık bunların hesabı sorulmak zorundadır. Biz yine görevimizi yaptık Halkın Kurtuluş Partisi olarak, suç duyurumuzu verdik. Kamu malının ve kamu hakkının peşinde olmaya devam edeceğiz, kamuyu soyup soğana çevirenlere, kamuyu zarara uğratanlara ve bunu bile isteye yapanlara karşı mücadelemiz sürecek.
Biz bu suçtan dolayı ihale yasasının 17’nci ve 60’ıncı maddelerini ihlal ederek, oradaki yasakları ihlal ederek, ihaleye fesat karıştırdıkları için, bilerek ve isteyerek kamu zararına sebep oldukları için ve nüfuz ticareti suçundan aynı zamanda TCK 255’ten suç duyurusunda bulunduk, hem bu kadar ucuza peşkeşi çekenler hem de bu peşkeşi alanlar hakkında. Çünkü bu, el birliğiyle bir çete halinde yapılmış bir iştir, bu sebeple suç duyurusunda bulunduk.
Peşlerini bırakmayacağız, kamu mallarını yok ettiler ama biz yakalarında olmaya devam edeceğiz!
12 Ağustos 2021
HKP Genel Merkezi
Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayınlıyoruz:
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
VEKİLLERİ : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN
Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok No. 146 Kat:3 Daire:11
Fatih/ İSTANBUL
ŞÜPHELİLER : 1. Halil İbrahim BACACI
- TMSF Kurulu Başkanı ve Yetkilileri
- Suça karıştığı tespit edilecek diğer şüpheliler
SUÇ :
4734 sayılı Kamu İhale Yasasının 17 ve 60’ıncı maddelerini ihlal etmek suretiyle;
– Bilerek ve isteyerek kamu zararına sebep olmak (İrtikâp-TCK. m.250/2)
– İhaleye Fesat Karıştırma (TCK m. 235)
– Görevi Kötüye Kullanma (TCK m. 257)
– Nüfuz Ticareti (TCK m. 255) ve resen tespit edilecek suçlar
SUÇ TARİHİ : 28.06.2021 – 28.07.2021 tarihleri ve sonrası
ŞİKÂYETLERİMİZ :
Bilindiği üzere, FETÖ operasyonları sonucu el konulan 800 şirketten biri olan Sürat Kargo ve Sürat Lojistik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından, satış ilanı 28.06.2021 tarihli ve 31525 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve ihale 28.07.2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu bilgi TMSF’nin resmi internet sitesinde yer alan basın duyurusunda da mevcuttur.
(https://www.tmsf.org.tr/tr/Basin/List/surat-kargo-ihalesi-gerceklestirildi)
El koyma sonucu Sürat Kargo bir kamu malı, kamu servetine dönüşmüştür. Bu şirkette sebep olunacak bir zarar ve/veya eksilme kamu zararı olacaktır. İhale sonucunda ise, yine yayınlanan basın duyurusunda yer aldığı üzere, 335.500.000 TL bedelle satışı gerçekleşmiştir. ‘Sözde değerleme raporları’ doğrultusunda muhammen bedelin 325.000.000 TL olduğu iddia edilmektedir. Oysa bu bedellerin gerçeği yansıtmadığı açıktır. Şöyle ki; tahmini kârı 2020 yılı itibari ile 58 Milyon Türk Lirası, bu yıl ise 130 Milyon Türk Lirası civarında olan ve kendi sektöründe üçüncü büyük şirket olan bu şirketin değerinin 2 Milyar Türk Lirasına yakın bir değerinin, ( bu konuda TMSF önceki Başkanı Muhiddin Gülal’ın demeçleri de incelenebilir) belki de daha da fazla bir değerinin olması, ufak bir hesaplama ile dahi tahmin edilebilecekken, değerinin olması gereken rakamın çok çok altında gösterilerek satılması, araştırmaya ve soruşturmaya muhtaç olduğunun göstergesidir.
Yayınlanan basın açıklamasında, hangi şirkete satıldığı ise açıklanmamıştır. Ancak, ulusal basında da yer aldığı ve TBMM basın toplantısında da gündeme getirildiği üzere, ihaleyi aldığı iddia edilen 2021 yılında kurulmuş olan ve sermayesi 1 Milyon Türk Lirası olan Port Kargo isimli bir firmadır. Ne tesadüftür ki, daha önce Türk Hava Yolları ve TRT yönetimlerinde de adı sıkça geçen Kartal İmam Lisesi’nden -yani Bilal Erdoğan’ın mezun olduğu okuldan- mezun olan Halil İbrahim Bacacı ise bu şirketin kurucusudur. Araştırıldığında görülecektir ki, Halil İbrahim Bacacı, aynı zamanda daha önce Bilal Erdoğan’ın da etkin olduğu bilinen Türken Vakfı ve Ensar Vakfı gibi vakıflarda yöneticilik yapmış ve daha önce de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihalelerle de gündeme gelmiş bir şahıstır.
Oysa 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 17. Maddesi uyarınca kamu ihaleleri için “Yasak fiil veya davranışlar” şöyle sayılmıştır:
“Madde 17- İhalelerde aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır:
Hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikâp, rüşvet suretiyle veya başka yollarla ihaleye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs etmek.
İsteklileri tereddüde düşürmek, katılımı engellemek, isteklilere anlaşma teklifinde bulunmak veya teşvik etmek, rekabeti veya ihale kararını etkileyecek davranışlarda bulunmak.”
Ayrıca ihalenin 13 iş günü gibi kısa bir süreye sıkıştırılmış olması, ihale sonucu satıma konu bedel, bu bedel üzerinden alan firma ve kurucusu, ihalenin hukuka uygunluğunu ve meşruluğunu zedelemektedir.
Bir kamu kuruluşu olan TMSF’nin yetkileri, görevleri, söz konusu satış ve ihale usulleri de yasalarla belirlenmiştir. Ancak söz konusu ihale de her yönüyle yasaya aykırılıklar olduğu açıktır. Kaldı ki, ülke gündemini, cayır cayır yanan ormanların oluşturduğu günlerde, adeta yangından mal kaçırırcasına yapılan ihale sonucu, kamuyu 1 Milyar Türk Lirasından fazla zarara uğratan bu ihaleyi hukuka aykırı biçimde yapanlar ve hukuka aykırı biçimde ihaleyi alanlar hakkında, yukarıda arz ettiğimiz Türk Ceza Kanunu maddelerinden soruşturma başlatılmalıdır.
Müvekkil Halkın Kurtuluş Partisi; Türkiye’nin en Yurtsever, Halkçı, Çevreci ve Kamucu Partisidir. Müvekkil parti, “tüyü bitmemiş yetimin hakkı” olan kamu mallarının göz göre göre, yerli yabancı parababalarına peşkeş çekilmesine seyirci kalmamakta, kamunun değerlerinin korunmasını görev addetmektedir. Halkına olan sorumluluğu nedeniyle işbu şikâyetin yapılması zorunlu olmuştur. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı da gözetilerek soruşturmanın acilen başlatılması gerekmektedir.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca resen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin ve dahi tespit edilecek başkaca şüphelilerin eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu ve ilgili kanunlarda belirtilen suçlarından yargılanıp cezalandırılmaları amacıyla haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 11.08.2021
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI VEKİLİ
Av. Doğan ERKAN