Bilindiği üzere; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Kasım ayında aldığı kararla, Resmi Gazetede “Perakende Satış Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” ile “Dağıtım Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” yayımlanmıştı.
Bu tebliğlerdeki düzenlemelerle elektrik dağıtım şirketleriyle elektrik tedarik şirketlerinin yaptıkları denetim, danışmanlık ve müşavirlik giderleri, dava, mahkeme, avukatlık, icra ve arabuluculuk giderleri, dernek aidat giderleri, temsil ve ağırlama giderleri, noter giderleri, ilan giderleri gibi giderler elektrik faturalarına yansıtılabilecekti.
Bu durumun ortaya çıkmasıyla Halkın Kurtuluş Partisi olarak, hemen olayın üzerine gitmiş ve söz konusu tebliğ hükümlerinin iptali için 10 Aralık 2020 tarihinde idari dava açmıştık.
Danıştay 13. Dairesinde görülen bu davanın açılmasının hemen ardından, EPDK Başkanı bir açıklama yaparak; “söz konusu olayın bazı çevreler tarafından kamuoyuna yanlış aksettirildiğini, konunun siyaset malzemesi haline getirildiğini ve Kurulun aldığı kararla; tebliğde yer alan temsil ağırlama, reklam, sponsorluk, bağış gibi hükümlerin kaldırıldığını” söylemiştir.
Kurul Başkanı bilmelidir ki; kendilerinin almış olduğu bu karar kesinlikle yanlış anlaşılmamıştır, o yüzden lütfettiklerini sanmasınlar. Gerçekte, onların bir avuç Parababasının kârı için almış olduğu kararlar siyasidir. AKP’nin tüm enerji kaynaklarını özelleştirerek kendi işadamlarına kaynak yaratması, enerji kaynaklarının her geçen gün daha da pahalı hale getirilmesi, elektrikte birkaç vurguncu dağıtım şirketine haksız kazanç sağlanması siyasidir. Halkın alın teriyle halka lütufta bulunulamaz. Kaldı ki; 15 Aralık itibariyle tebliğlerde değişiklik yapıldığına dair bir karar da Resmi Gazetede henüz yayımlanmamıştır.
Partimizce EPDK tarafından alınan haksız karar objektif şekilde tespit edilmiş ve halkımıza duyurularak bu konuda en gerçekçi adım atılmıştır. Basında bu konuda yer alan haberlerin ve Partimizce de dava açılmasının ardından oluşan haklı kamuoyu tepkisi Kurum yöneticilerine geri adım attırmıştır. Ancak EPDK yöneticileri hatalarını görüp kabullenmek yerine bu haksızlığı ortaya çıkaranlara saldırmaktadırlar.
Elektrik dağıtım şirketlerinin yıl içinde yaptıkları temsil ve ağırlama giderlerinin, üye oldukları derneklere ödedikleri aidatların, verdikleri ilan giderlerinin ve tüketiciyi ilgilendirmeyen diğer birçok harcamanın elektrik faturalarına yansıtılması, hiçbir şekilde açıklanamazdı. Açıklayamadıkları için de geri adım attıklarını açıklamak durumunda kalmışlardır. Bu konuda aldıkları kararların Anayasaya ve kanunlara aykırı olduğu aşikârdır. Özelleştirme sonunda karşılıksız büyük kazanç elde eden bu şirketlerin mensuplarının yediklerinin ve içtiklerinin tek kuruşunu halkımız ödemek zorunda da değildir.
Salgın döneminde dahi hız kesmeyen bu vurgunların sonu elbet bir gün gelecektir.
Partimizin; Halkımızın bütün değerlerini, ülkenin kaynaklarını, Kuvayimilliye yadigârı bütün kurumları gasp eden ve peşkeş çeken yerli satılmışlara karşı verdiği bilimli, bilinçli, kararlı mücadelesi halkımızda yankısını elbet bulacaktır. İşte o zaman bu vurgun düzeni, bu kanser düzeni de, sonu gelmeyen ve bu sömürü düzeni devam ettikçe de sonu gelmeyecek olan hak gaspları da son bulacaktır. 15.12.2020
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi