Bir Mafya lideriyle Organize Suç Örgütü AKP’giller birbirine düşünce, ortalığa pislikler saçılmaya başladı. Laik Cumhuriyet’in altını oymak için el ele veren AKP’giller ve FETÖ, Ganimet Paylaşım Savaşına tutuşunca da bütün pislikleri ortalığa saçılmaya başlamıştı.
Yıllardır AKP’giller tarafından korunan, kollanan, kendisine koruma tahsis edilen, kendisine mitingler yaptırılan, alenen bilim insanlarına, AKP’giller’e muhalif olanlara tehdit, hakaret edecek bir ortam yaratılan Mafya Lideri Sedat Peker, kendisine verilen sözler yerine getirilmeyince, yapılan pislikleri ortalığa dökmeye başladı.
Ortalığa saçtığı pisliklerden biri de Kontrgerillacı Mehmet Ağar ve AKP’den Milletvekili yaptırdığı oğlunun alçakça-adice cinayeti. Üstelik bize, ülkemize, Halkımıza emanet edilen, Kazakistan Uyruklu gazeteci bir kadını hunharca katlediliyorlar Baba ve Oğlu. İşte bu cinayeti yargıya taşıdılar Partimizin Avukatları. Yapmış olduğumuz suç duyurusuna ilişkin Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak Yoldaş’ımızın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Saygıdeğer Halkımız,
Bugünkü suç duyurumuzun konusu; birkaç gündür kendisi de bir organize suç örgütü lideri olan ve bir dönem birlikte iş yaptığı insanlar hakkında ifşalarda bulunan Sedat Peker’in açıklamalarından kaynaklanan bir suç duyurusudur. Bir dönem bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapmış, Kontrgerilla faaliyetlerinin merkezinde yer almış olan Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar hakkında yaptığımız suç duyurusudur.
Mehmet Ağar ve Tolga Ağar’ın suçları, 27 Mart 2019 günü Tolga Ağar’ın Elazığ’daki evinde röportaj yapmaya gelen bir gazeteci genç kızla ilgilidir. Sedat Peker’in iddialarına göre bu genç kız, Tolga Ağar tarafından tecavüze uğramıştır. Bu kızcağız Pertek Jandarma Karakoluna sığınmış, ondan sonra da Jandarma Mehmet Ağar’a haber verdikten sonra helikopterle Tolga Ağar kaçırılmıştır. Bir gün sonra da Yeldana Kaharman isimli üniversite öğrencisi muhabir evinde ölü bulunmuştur.
Şimdi burada, 2019’un Ekim ayında yerel savcılar dosyayı kapatmış, intihar süsü verilmiş. Maddi gerçekle uyuşmayan bir adli tıp raporu alınarak intihar süsü verilerek dosya kapatılmış.
Oysa aradan 2 yıl geçtikten sonra Sedat Peker’in çok somut, bilgiye dayalı açıklamaları göstermektedir ki daha sonra Malatya Adli Tıp Kurumundan alınan raporla birlikte bu açıklamalar örtüşmektedir ki, gazeteci Yeldana isimli kızımız önce öldürülüyor, sonra da intihar süsü vermek amacıyla asılı şekilde bırakılıyor. O nedenle birinci adli tıp raporu geçersizdir.
Dolayısıyla aslında burada birçok suç işlenmiştir.
Öncelikle, bu dosyayı kapatan savcı soruşturmayı yeterince yürütmediği için suç işlemiştir. Siyasilerin emir ve talimatıyla hareket etmiştir.
İkincisi, zaten cinayet suçundan yargılanması gereken Tolga Ağar, suç delilleri yok edilip değiştirildiği için soruşturma hakkında verilen takipsizlik kararıyla kurtulmuştur. Aynı zamanda Mehmet Ağar da suça yardım etmek suçunu işlemiştir. Bu konuyla ilgili yine yerel gazeteci Sedat Sur isimli bir arkadaşımız da Sedat Peker’in ifadelerini teyit edici bilgiler vermiştir. Cumhuriyet Savcılığına bugün itibarıyla vermiş olduğumuz suç duyurusu dilekçemizde bütün bu maddi olgular tek tek ortaya konmuştur.
Burada şunu söylemek istiyoruz; Halkımızın çok veciz bir sözü vardır. “Varlık seviştirir, Yokluk dövüştürür” diye. Şimdi bu mafya örgütleri, organize suç örgütleri ülkedeki siyasi iktidarı, devlet mekanizmasını elinde bulunduran parti de baştan aşağıya organize bir suç örgütüdür. Bunlarla ortaklık kurmaktadır. Bunlar artık inandırıcılıklarını yitirdikleri için, halkın kamu mallarını bitirdikleri için şu anda birbirlerine düşmüş durumdalar. Buna benzer ifşaların, buna benzer itirafların önümüzdeki günlerde de geleceği muhtemeldir. Onlarla ilgili de Halkın Kurtuluş Partisi olarak her zaman olduğu gibi duyarlı olmaya ve suç işleyenler hakkında işlem başlatılması ve dosyaların açılması noktasında harekete geçmeye devam edeceğiz.
Bugün basından edindiğimiz bir bilgiye göre Mehmet Ağar’a bir gazeteci sorular sormuş. Konuyu kendisinden açıklamasını istemiş, Mehmet Ağar da bilinçli bir şekilde Sedat Peker’in açıklamalarındaki suçlardan uzaklaşıp, Bodrum’daki marina yöneticiliği ile sınırlı tutmaktadır verdiği cevapları. Oysa göz göre göre bir genç kız katledilmiştir. O dosya kapatılmıştır. Nitekim geçmişte de bir AKP milletvekilinin yanında çalışan Türki Cumhuriyetlerden bir kızcağız da benzer şekilde katledilmiş ve dosyası kapatılmıştır.
Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak şunu söylüyoruz; bu ülkede kimsenin ama kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Suçu ve suçluyu gizleme hakkı yoktur. Cumhuriyet Savcılarına artık yeter, diyoruz. Cumhuriyet’in Savcıları olduklarını hatırlamalılardır. Onun dışında da gerçekten kamu düzenini, adaleti ve yargı mekanizmasının hakkıyla çalıştırmak isteyen dürüst insanlar da artık sessiz kalmamalıdır. Bizim bu suç duyurularımız aynı zamanda onlar açısından da cesaretlendirici girişimdir. Buyurun görevinizi yapın sayın savcılar.
12 Mayıs 2021
HKP Genel Merkezi
Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayınlıyoruz:
TUNCELİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
V E K İ L L E R İ : Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN, Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Azime Ayça OKUR, Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA, Av. Doğan ERKAN
Ortak Adres: Sezenler Caddesi No: 4/15 Sıhhiye/ANKARA
ŞÜPHELİLER : 1- Tolga AĞAR
2- Mehmet AĞAR
3- Suça karıştığı tespit edilecek diğer kişiler
SUÇ : – Kasten öldürme ( TCK 81,82),
- Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK 281)
- Suça Yardım Etme (TCK 39)
AÇIKLAMALAR :
1- Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olan ve aynı zamanda Kanal 23’te program sunuculuğu yapan Yeldana Kaharman, 28 Mart 2019 tarihinde Elazığ’daki evinde ölü bulunmuştu. Olayla ilgili Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen soruşturma kapsamında yapılan olay yeri incelemesi, ölü muayene ve otopsi işlemi ve dinlenen tanık beyanları sonucunda Yeldana Kaharman’ın asıya bağlı gelişen asfiksi sebebiyle vefat ettiği, müteveffayı intihara azmettiren, teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren veya intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kimsenin bulunmadığı tespit edilerek 16/10/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti.
2- Ancak, kendisi de organize suçtan hükümlü olan ve belli ki aralarındaki ki anlaşmazlıklar sebebiyle itiraflarda bulunan Sedat Peker’in Youtube kanalında paylaştığı video ile birlikte Yeldana Kaharman’ın şüpheli ölümüyle ilgili yeni iddialar öne sürdü.
Sedat Peker, diğer şüpheliler ve suç örgütleriyle içli dışlı bir şahıstır. Amacı ne olursa olsun, çeşitli bilgilere sahip olma pozisyonu ve hatta eylemlerine iştirak etmiş olma potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenle beyanları hukuken kayda alınması gereken verilerdir. En azından “muhtemel delil” düzeyi görülmeli, anlatımlarındaki bütünlük, irtibat ve bilgilerdeki somutluk görüldüğünde, soruşturma yürütmek için yeterli ve kuvvetli şüpheye delalet ettiği düşünülmelidir.
3- Sedat Peker, Yeldana Kaharman’ın 27.03.2019 tarihinde -ölümünden bir gün önce- şüpheli AKP milletvekili Tolga Ağar’la röportaj yapmak için evine gittiği daha sonra Tolga Ağar tarafından cinsel saldırıya uğradığını, Tolga Ağar hakkında şikayette bulunmak için Elazığ Pertek Jandarma Karakoluna gittiğini, Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’ı helikopterle kaçırdığını ve dolayısıyla Yeldana Kaharman’ın ölümünde Mehmet Ağar ve Tolga Ağar’ın rolü olduğunu iddia etmiştir. (Bahsi geçen videonun linki: https://www.youtube.com/watch?v=htBnSkNBO0U ). Bu eylem açıkça bir suça yardım eylemidir.
Tolga Ağar bu iddiaların ardından Yeldana Kaharman’ı tanımadığını söyleyerek bu iddiaları yalanlamışsa da, Yeldana Kaharman’ın öldüğü gün tweet atarak ailesi ve sevenlerine başsağlığı dilemiştir. Her gün kadın cinayetlerinin olduğu bir ülkede AKP milletvekili olan Tolga Ağar’ın tanımadığını iddia ettiği bir kadının ölümünün ardından başsağlığı dilemesi de şüpheye yol açmaktadır. ( EK-1: Twetter çıktısı)
4- Yeldana Kaharman’ın ölümünün bir intihar olmadığını destekleyen bir diğer yeni delil, Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından hazırlanan otopsi ve toksikoloji raporudur. Rapora göre, harici muayenede telem bölgesinde ekimoz var denilen raporda otopsiye geçildiğinde belirgin bir kanamaya, hematoma rastlanmadığı, boyundaki yumuşak doku, kemik ve kıkırdakta hiçbir şeyin olmadığı belirtiliyor. Dolayısıyla bu olgular, Yeldana’nın öldükten sonra asıldığını ve ölümün bir intihar olmadığını desteklemektedir. ( EK-2: Basın kaynaklarında elde edildiği kadarıyla otopsi raporu bölümleri)
(Otopsi raporu bölümleri, gazeteci Baransel AĞCA’ya ait twetter hesabından alınmıştır. Elde ettiği bilgi ve belgeler sebebiyle tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz.)
Bahsi geçen otopsi raporu, Yeldana’nın ölmeden önceki gün vücudunda bulunan ve arkadaşları tarafından fark edilen büyük morlukların otopsi raporunda yer almaması, Yeldana kendisini asmış bir şekilde bulunmuş olmasına rağmen ölü lekelerinin vücudunun arkasında olması gibi daha birçok çelişki içermektedir.
Yine, otopsiyi yapan doktor Selma Düzer’in yine bir başka intihar otopsisinde “otopside suç delillerini gizlemek” şüphesiyle soruşturma geçirmiş olması da otopsi raporunda yapılan usulsüzlüklere ve suç delillerinin gizlendiğine dair iddia ve şüpheleri desteklemektedir.
“ https://www.hurriyet.com.tr/gundem/intihar-otopsisine-sorusturma-20902349 ”
Tüm bu adli veriler, Sedat Peker’in beyanları/itiraflarıyla birlikte değerlendirilmelidir.
5- Yeldana Kaharman’ın ölümünden bir yıl sonra gazeteci Sedat Sur tarafından Sedat Peker’in anlattıklarıyla örtüşen açıklamalar yapılmış, Yeldana’nın, AKP Milletvekili Tolga Ağar tarafından röportaj bahanesiyle 27 Mart 2018 tarihinde Pertek ilçesine çağrıldığını, Tolga Ağar’ın burada Yeldana’ya tecavüz ettiğini ve Yeldana’nın kaçarak Jandarma Karakoluna sığındığını, Yeldana karakolda iken jandarma komutanının Mehmet Ağar’a haber verdiğini, şüpheli Mehmet Ağar’ın helikopter göndererek oğlu Tolga Ağar’ı bölgeden çıkardığını ve Yeldana’nın sonraki gün evinde ölü bulunduğunu anlatmıştı.
Ne yazık ki bu ortaya atılan iddialar araştırılmamış, bu açıklamalar ile ilgili basında yapılan tüm haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına erişim engeli getirtilmişti.
Bu tespitleri ve elde ettiği bilgileri sebebiyle gazeteci Sedat SUR tanık olarak dinlenmelidir.
6- Dolayısıyla Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili hem otopsi raporundaki çelişkiler hem önce gazeteci Sedat Sur daha sonra da hem kendisi de bir organize suç örgütü hükümlüsü olan ve yasa dışı yapılarla yoğun düzeyde, yönetici düzeyinde irtibatlı olan Sedat Peker’in şüpheli Mehmet Ağar ve Tolga Ağar hakkında yapmış olduğu açıklamalar Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili yeniden soruşturma başlatılmasını gerektirecek mahiyettedir.
Daha önce Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili Savcılık tarafından başlatılan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın eksik incelemeye dayalı olduğu, yeterli araştırmanın yapılmadığı ve delillerin toplanmadığı aşikardır.
Bu nedenle Savcılığınızca bu şüpheli ölümle ilgili yeniden soruşturma başlatılarak şüpheli Mehmet Ağar ve şüpheli Tolga Ağar’ın ifadelerinin alınması, gerekirse Sedat Peker’in olayla ilgili ayrıntılı ifadesinin alınması, karartılan/ değiştirilen otopsi raporunun sorumlularının araştırılması ve hem şüphelilerin hem de Yeldana Kaharman’ın olay tarihleri olan 27.03.2019-28.03.2019 tarihindeki HTS kayıtlarının incelenmesi, 27.03.2019 akşamında Pertek Jandarma Karakolunda görevli memurların dinlenmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili çelişkiler giderilerek maddi gerçek ortaya çıkarılacaktır.
Müvekkil parti, tarihsel görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için işbu ihbarı yapmaktadır. Eğer adaletin herkese eşit uygulandığı söyleniyorsa, Mehmet Ağar ve Tolga Ağar hakkında birçok kez iddia edilmiş ancak hiçbir zaman araştırılmamış bu kasten öldürme suçunun soruşturulması ve cezasız bırakılmaması gerekmektedir.
Sedat PEKER hakkında mutlaka kırmızı bülten çıkartılarak Türkiye’ye getirilmeli ve sahip olduğu hukuk dışı ilişki ve bilgi düzeyinin adli boyutu göz önüne alınarak ifadesine başvurulmaldır.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda ayrıntılıca anlatılan nedenlerle;
Kasten öldürme suçu isnadıyla şüpheli Mehmet Ağar, Tolga Ağar ve suça karıştığı tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında TCK 81, 82/h ve TCK 281. maddeleri uyarınca soruşturma yürütülerek cezalandırılmalarının sağlanmasını bilvekale arz ve talep ederiz. Saygılarımızla. 11.05.2021
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ VEKİLLERİ
Av. Metin BAYYAR Av. Sait KIRAN
Av. Doğan ERKAN Av. Azime Ayça OKUR