AKP’giller ve Reisi örnek aldıkları, üstat bildikleri Nazileri ve onların propaganda Bakanı Goebbels’i hiç mi hiç aratmıyorlar. Hatta onları fersah fersah geçiyorlar. Goebbels bile; “Yanlışlığı bir süre sonra açık ve kesin biçimde ortaya çıkacak propaganda yalanlarından kaçınmalıyız”, derken, AKP’giller ve Reisi ve yandaş ve yalaka tayfası, yalan olduğu yüzde yüz bir şekilde kanıtlanan, gün gibi ortaya çıkan yalanları arka arkaya sıralamaktan, tekrar etmekten kaçınmıyorlar, çekinmiyorlar.
Şanlı Gezi İsyanı’mıza kara çalmak için, bu Halk İsyanının masumiyetini ortadan kaldırmak için AKP’giller ve Reisi “Kabataş Gelini” Yalanını ortaya atmışlardı, 7 Haziran 2013 tarihinde. Yandaş Gazeteciler durur mu, hazır duruşa geçip hemen takip ettiler varlıklarını borçlu oldukları AKP’giller’in Reisini. Daha doğrusu görevlerinin gereğini yerine getirdiler. “Gazeteci” Elif Çakır röportaj yaptı yalanın öznesi Ortaçağcı Kadınla, “Gazeteci” İsmet Berkan, “Ben izledim, videoyu inandım” dedi. Ama “Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra, olayın görüntülü süreci ortaya çıkmış ve Tayyipgiller’in bütünüyle yalancı oldukları, kesinkes kanıtlanmıştır.
“Kabataş Gelini” diye adlandırılan, dönemin İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini, önündeki çocuk arabasını sürerek, normal bir şekilde sahil yönünden karşı tarafa geçmekte, hiç kimse de ona herhangi bir müdahalede bulunmamaktadır.
Hatta dönüp bakmamaktadır bile…
O anda orada bulunan yüzlerce kişiden biri gibi, o da yoluna gitmektedir…” (https://www.hkp.org.tr/halki-kandirmada-ayni-propaganda-ilkelerini-kullaniyorlar/)
Namus sahibi her insan bu yüzde yüz gerçeklik karşısında özür diler, yanıldım der, alışkanlık haline getirdikleri sözcükle “kandırıldık”, der ama bunlar bütün takım taklavatıyla birlikte çok pişkinler. Bütün bunları demedikleri gibi bu yalanı da devam ettirirler yüzleri kızarmadan. Her şey ortadadır, kamera kayıtlarında böylesine iğrenç bir yalanın gerçek olmadığı ayan beyan açıktır ama AKP’giller Reisi “Benim başörtülü bacımı yerlerde sürüklediler” diye bağırmaya devam eder, gazeteci kılıklı yağdanlıklar sessiz kalarak onaylamaya devam ederler.
Ve aradan geçen 8 yıldan sonra bu yalanın en fazla savunanlarından biri olan Yeni Akit, sadece başından türbanını çıkartan, Kabataş Yalanının devam ettiricilerinden Elif Çakır’a kızgınlığından dolayı, Kabataş Gelini Yalanını itiraf eder, yani bu aşağılık yalanın bir provokasyon olduğunu bir kez daha kanıtlar.
İşte Yeni Akit’in bu itirafı üzerine, Halkın Kurtuluş Partisi olarak başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yalana konu mankenliği yapan Zehra Develioğlu ve Kabataş Yalanını savunan bütün çakma gazeteciler ve gazete yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduk.
Suç duyurumuz sonrası Partimizin MYK Üyesi Adnan Okur Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Değerli Halkımız;
Bugünkü suç duyurumuzun konusu; Kabataş Gelini Yalanının Yeni Akit tarafından itiraf edilmesi ve uydurma olduğunun kabul edilmesidir.
Bu itirafın nedeni, Yeni Akit’in, o dönem bu yalanda buluştukları Elif Çakır ile kapışmasıdır.
Bilindiği üzere Şanlı Gezi İsyanı’mızı karalamak, haklılığına ve meşruluğuna gölge düşürmek için dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan; “Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler” açıklamasını yaparak yalanın fitilini ateşlemiş, yandaş gazeteciler de gereğini yaparak yalanı devam ettirmişlerdi.
Peki niye böyle bir yalana başvurdu AKP’giller’in Reisi?
Çünkü Gezi İsyanı’mızla birlikte iktidarının sallanmaya başladığının farkına vardı. Halkımızın dini hassasiyetleri yüksek olan bir kesimini, Laik Kesime karşı saldırtmak istedi. Halkımızın sağduyusu, yapılmak istenen bu provokasyona üstün geldi. Sadece bir palalı, bir kendini bilmezin dışında sağduyusu yüksek Halkımız oyuna gelmedi, bu kin ve düşmanlığa itibar etmedi.
AKP’giller Şanlı Gezi İsyanı’mıza FETÖ ile birlikte saldırdılar. FETÖ ile birlikte örgütlediler Kabataş Gelini Yalanını. Birlikte Gezi’nin masumiyetini karalamaya çalıştılar. Ama 17-25 Aralık’ta ortaklıkları bozulup birbirlerine girince, Kabataş Gelini Yalanı da FETÖ tarafından mobese kayıtlarıyla ortaya çıkarıldı.
Yeni Akit’in; Elif Çakır’ın türbanını kafasından çıkarması üzerine, “Kabataş yalanından sonra türbanı da yalan oldu” söylemi, 15 Temmuz Ortaçağcı İki Gerici Gücün Ganimet Paylaşım Savaşı’nın devam ettiğini gösteriyor.
Yeni Akit’in bu kabulü ve itirafı üzerine HKP olarak suç duyurusunda bulunduk. Başta dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Zehra Develioğlu, Elif Çakır ve yandaş gazeteciler hakkında; Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, bu suçun ağırlaştırılmış hali basın yolu ile işlenmesi, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yalan tanıklık suçlarından yargılanıp cezalandırılmaları için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.
HKP olarak Halkımıza olan sorumluluğumuzun gereğini yerine getirdik. Tarihe not düştük. Umuyoruz ki Cumhuriyet Savcıları da görevlerinin gereğini yerine getirirler. Özellikle halkı birbirine düşürmeye yönelik bu büyük suçun peşine düşerler. Cumhuriyet Savcılarının halka ve Laik Cumhuriyet’e karşı sorumlulukları bunu gerektirir.
O zaman Ey Savcılar haydi görev başına!
9 Ağustos 2021
HKP Genel Merkezi
Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayınlıyoruz:
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA
VEKİLLERİ : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN- Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN- Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL- Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN
Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok No. 146 Kat:3
Daire 11 Fatih/ İSTANBUL
ŞÜPHELİLER :1. RECEP TAYYİP ERDOĞAN (DÖNEMİN BAŞBAKANI)
2.ZEHRA DEVELİOĞLU(SÖZDE MAĞDUR)
3.ELİF ÇAKIR (HABERİ YAPAN GAZETECİ)
4.İSMET BERKAN (HÜRRİYET)
5.ARDAN ZENTÜRK (STAR),
6.HALİME KÖKÇE (STAR),
7.MURAT ÇİÇEK (STAR),
8.SAADET ORUÇ (STAR)
9.ERSOY DEDE (YENİ AKİT),
10.KENAN ALPAY (YENİ AKİT),
11.FUAT UĞUR (TÜRKİYE),
12.MAHMUT ÖVÜR (SABAH),
13.KEMAL ÖZTÜRK (YENİ ŞAFAK),
14.MERVE ŞEBNEM ORUÇ (YENİ ŞAFAK),
15.YASİN AKTAY (YENİ ŞAFAK),
16.ABDÜLKADİR SELVİ (YENİ ŞAFAK),
17.CEMİLE BAYRAKTAR (YENİ ŞAFAK),
18.ABDÜLHAMİT GÜLER (A HABER).
19.AHMET KEKEÇ (STAR),
20.STAR, YENİ AKİT, TÜRKİYE, SABAH, YENİ ŞAFAK, A HABER GAZETELERİNİN VE BU HABERLERİ YAPAN DİĞER BASIN ORGANLARININ SUÇ TARİHİNDEKİ GENEL YAYIN YÖNETMENLERİ
21.SUÇA KARIŞTIĞI TESPİT EDİLECEK DİĞER KİŞİLER
SUÇ : 1.HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK VEYA
AŞAĞILAMA TCK m. 216
2.TCK m.216’NIN AĞIRLAŞTIRILMIŞ HALİ BASIN YOLU İLE
İŞLENMESİ TCK m. 218
3.ADİL YARGILAMAYI ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS
TCK m. 288
4.YALAN TANIKLIK TCK m. 272
SUÇ TARİHİ :07.06.2013
ÖĞRENME TARİHİ :28. 07.2021
AÇIKLAMALAR :
A.OLAY:
Bilindiği üzere Mayıs 2013’te Gezi Parkındaki ağaçların kesilmesi ile doğaya, insana, kadına, çocuğa düşman AKP İktidarına karşı tepki ile adı Gezi Eylemleri diye anılacak, Türkiye genelinde 80 ilde milyonlarca insanın katıldığı protestolar başladı.
İşte o protestoların devam ettiği günlerde dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan 7 Haziran 2013’te AKP Grup Toplantısında “Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler” şeklindeki açıklamasıyla konuyu gündeme getirdi. Basının kim bu araştırmasıyla dönemin Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini olan Zehra Develioğlu’nun ‘Kabataş İskelesi’nin önünde belden yukarısı çıplak, elleri deri eldivenli, başları bandanalı onlarca erkek tarafından yerlerde sürüklendiği, üzerine idrar yapıldığı’ iddiaları öne sürüldü. Dönemin başbakanın ihbarıyla gündeme gelen bu bilgiyi şüpheli Elif Çakır, sözde mağdurla yaptığı röportajla kamuoyuyla paylaştı. Yukarıda isimlerini zikrettiğimiz haberciler de ki eksiği vardır, fazlası yoktur, görüntüleri bizzat izledim yalanları ile gündemde tuttular.
Sözde mağdur, suç duyurusunda bulundu, avukatları açıklamalar yaptı.
Ancak bir süre sonra iddia edilen olayın gerçek olmadığı kamera kayıtları ile ortaya çıkarıldı. Haberi ortaya atan Başbakan da röportajı yapan Elif Çakır da bu yalan habere yönelik kamuoyundan bir özür bile dilemediği gibi direnmeye devam ettiler.
Ancak en son Şüpheli Elif Çakır’ın türbanını çıkarmasına duyduğu tepki ile Akit gazetesi 28 Temmuz 2021’de bir itiraf yayınlayarak haberin yalan olduğunu açıkladı. “Evrim geçirdi: Elif Çakır’ın Kabataş’tan sonra başörtüsü de yalan oldu.” başlıklı haber linki de budur: https://www.yeniakit.com.tr/haber/evrim-gecirdi-elif-cakirin-kabatastan-sonra-basortusu-de-yalan-oldu-1561480.html
B.SUÇ NİTELEMELERİ:
Belli ki Tayyip Erdoğan, iktidarının sallandığı o günlerde kendi iktidarını güçlendirmek, yandaşlarına bu açıklama ile mesaj göndererek muhaliflere karşı kışkırtmak amacı ile, protestoları belki de çok acı bir sonuçla, kanla bastırmak için bu açıklamayı yaptı ve basından da kendisine destek olacak bu açıklamayı haberleştirecek satılık bir kalem arandı. O da röportaj yaptırılan Elif Çakır ve ona destek veren diğer iktidar yanlısı kalemler oldu.
Yukarıda yer verdiğimiz bilgiler doğrultusunda başta ilk açıklamayı yapan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu yalan bilgiyi haberleştiren ve kamuoyunda paylaşan şüpheliler TCK m. 216’da düzenlenen Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu işlemişlerdir:
Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
TCK m. 218 ise başta şüpheli Elif çakır olmak üzere diğer tüm gazeteci, haberci, TV yayıncısı için uygulama alanı bulmuştur:
Ortak hüküm Madde 218- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/25 md.) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır
Bu yalan haber ile TCK m. 288’de düzenlenen Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu da işlenmiştir. Zira sözde mağdur suç duyurusunda bulunmuştur:
Madde 288- (Değişik: 2/7/2012-6352/93 md.) (1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır
Açıklamaları ile de TCK m. 272’de düzenlenen Yalan Tanıklık suçu işlenmiştir:
Madde 272- (1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur. (6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; (…)(1) hükmolunur.(1) (7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır. (8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu ve ilgili diğer kanunlarda belirtilen suçlardan yargılanıp cezalandırılması amacıyla hakkında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 09.08.2021
Suç Duyurusunda Bulunan Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Vekilleri
Av. Ayhan Erkan Av. Ali Serdar Çıngı Av. Azime Ayça OKUR Av. Pınar Akbina
