30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’ni Mustafa Kemal’in huzurunda, o zaferde başında olan kalpağıyla kutlayalım dedik, yine yasak koydular
Bir resimden, bir sözden bu kadar mı korkulur? Ama korkuyorlar.
Çünkü Kalpaklı Mustafa Kemal; Emperyalist Yedi Düvele karşı verilen ve dünyada ilk olarak zaferle taçlanan Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızla simgeleşmiş.
Çünkü “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözü; Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın ve Önderinin arkasında itici ve motive edici güç olmuş.
Tekrarı olur, atalarımız Vahdettin’in, Damat Ferit’in, Nemrut Mustafa Paşa’nın, Ali Kemal’in başına gelen bizim de başımıza gelir diye korkuyorlar.
AKP’giller engelleyemeyecekleri sonlarını görüyorlar, Kalpaklı Mustafa Kemal’i görünce. Kulaklarını kapatsalar da, yasaklasalar da tüyleri ürperiyor, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler” veciz sözlerini duyunca.
30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’nin 99’uncu yılında ellerindeki iktidar gücünü kullanarak yine yasak koydular, çok korktukları Kalpaklı Mustafa Kemal’e ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözüne. Yine önüne set çektiler, kendilerine 99 yıl önceki hezimeti yaşatacak İkinci Kurtuluş Savaşçılarına. Vazgeçmeyeceğiz Kalpaklı Mustafa Kemal’den. Vazgeçmeyeceğiz “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünü haykırmaktan. AKP’giller’i korkutmaya, tüylerini diken diken etmeye devam edeceğiz.
Önümüze çekilen barikatın önünde Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı Av. Sait Kıran Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Değerli Halkımız;
Bugün 99 yıl önce dünyada emperyalizme karşı zafere ulaşmış ilk Kurtuluş Savaşı’nın zaferinin perçinlendiği gün. Halkımıza ve Tüm Dünya Halklarına kutlu olsun!
30 Ağustos Zaferi’yle; dünyanın en büyük silahlarına, en güçlü ordularına sahip ve o güne kadar yenilmez denilen emperyalistlerin yenilebileceğini, halkların Ulusal Kurtuluş Mücadelelerini zafere ulaştırabileceklerini kanıtlamış olduk. Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal ve onun arkadaşları, Kuvayimilliye savaşçıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ne yazık ki 99 yıl önce emperyalizmi yenilgiye uğratmış ülkemizde bugün emperyalistler ve işbirlikçileri, ülkemizin bütün olanaklarını ele geçirmiş durumdalar. En başta devlet iktidarı olmak üzere “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyenler ve onların yandaşları tarafından ele geçirilmiş durumda.
Bu nedenle yıllardır Mustafa Kemal’in Kuvayimilliyeci niteliğini gösteren fotoğrafını ve ona ait Antiemperyalist Ulusal Bağımsızlıkçı sözünü en güzel nitelendiren “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünü taşıyan flamalarla Ata’nın huzuruna gidip saygımızı göstermemize rağmen son 3-4 yıldır bu, yasadışı ve keyfi biçimde engelleniyor. Çünkü bugün iktidarı oluşturanlar Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kazanımların, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda elde ettiğimiz bütün kazanımları bir bir ortadan kaldırmaya çaba gösteriyorlar.
Ve bu bayrak ve Mustafa Kemal’in bu portresi onlara deyim yerindeyse beyinlerine bir mıh gibi şunu çaktı: Erken zafer etmeyin. Bu Halk, Bu ülke Emperyalist Yedi Düvele karşı elinde hiçbir silah yokken, hiçbir ekonomik olanağı yokken milyonlarca insanı savaşlarda yok edilmişken dişinden tırnağından yeniden ayağa kalktı ve emperyalistleri yenilgiye uğrattı.
O nedenle bu flama ve Mustafa Kemal’in bu sözü onların geleceğini gösteriyor. Deyim yerindeyse ölümden korkarcasına Mustafa Kemal’den ve onun bu sözünden korkuyorlar. Biz Mustafa Kemal’in huzuruna parti bayraklarıyla çıkılmayacağını biliyoruz. Dikkat edin, bu flamada en ufak Halkın Kurtuluş Partisi’ne ilişkin ne bir logo vardır ne bir söz vardır. Tamamen Mustafa Kemal’in öz portresi ve kendisine ait sözüdür.
O nedenle bu yasağı koyanlara şunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Bu yasak Mustafa Kemal’e, Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mıza, Kuvayimilliye Savaşçılarımızın Mücadelesine ihanettir. Her ihanetin olduğu gibi bunun da er geç hesabı sorulacak.
Mevcut yasalarımıza göre bile bu yapılan suçtur. Bu suça iştirak eden herkesi uyarıyoruz, kanunsuz emri dinlemenin kendisi bile başlı başına suçtur. Bu günler geçecek. Mevcut mahkemelerimizde, mevcut yasalarımızla sadece emri gerçekten yasalardan ve vicdanından alan bağımsız yargı önünde yargılanacaklar. Bu ihanetlerinin hesabını bir bir verecekler. Bunu da akıllarına mıh gibi çaksınlar.
99 yıl sonra bir kez daha haykırıyoruz: Cumhuriyet’in yıkılacağı, 2023’te Cumhuriyet’i tümüyle ortadan kaldırabilecekleri hayalini kuranlar, “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyenler ve bugün ABD Emperyalizmi ve Avrupa Birliği Emperyalizmiyle birlikte Yeni Sevr’i yaşama geçirmek için görev alanlar, en tepeden en alttakine kadar şunu bir kez daha aklınıza sokun. Mustafa Kemal’in İstanbul’a çıktığı gün işgal gemilerine karşı söylediği gibi bir kez daha Halkın Kurtuluş Partisi olarak haykırıyoruz: “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”.
İstanbul
30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’mizin 99’uncu Yıldönümünde İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı da zaferle taçlandıracağımızı bir kez daha ilan ettik
Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mıza son noktanın konulduğu, Emperyalist Yedi Düvele Kuvayimilliyecilerin öldürücü son tokadı attığı 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’mizin 99’uncu yılını kutluyoruz. Tüm Halkımıza kutlu olsun!
Bu zafer gününü unutturmak isteyenler, özünden saptıranlar, Mustafa Kemal’e hakaret edenler, Cumhuriyet’i, Laikliği bitirmeye çalışanlar bilsinler ki Kurtuluş Partililer var ve buna izin vermeyeceğiz.
Kurtuluş Partililer olarak her yıl olduğu gibi bu sene de 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı coşkuyla kutladık.
HKP İstanbul İl Örgütü olarak Kadıköy Mustafa Kemal Heykeli önünde bir basın açıklaması yaptık. Bayraklarımız, pankartlarımız, dövizlerimiz ve sloganlarımızla Zafer Bayramı’mızın şanına yakışır bir eylem gerçekleştirdik. Eylemimizde İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Doğan Çıngı Yoldaş’ımız Parti Genel Merkezimiz tarafından 30 Ağustos için yazılan basın bildirisini okudu.
Doğan Çıngı Yoldaş’ımız yaptığı açıklamada Birinci Kurtuluş Savaşı’mız gibi İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın da zaferle sonuçlanacağını ve din kisvesi altında dünya menfaati sağlayan insanların en alçaklarının, bir daha elde edemeyecekleri, İnsanları Allah’la aldatmanın ustaları CIA-Pentagon İslamcılarının egemenliklerine son vereceğimizi belirtti. İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle taçlandırıp nihai kurtuluşu gerçekleştirdiğimizde mazlum halklara, AB-D Emperyalistlerinin zulmü altında inleyen, yeraltı yerüstü kaynakları gasp edilen Ortadoğu’nun Mazlum Halklarına, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle bir kez daha örnek ve umut olacağımızı ifade etti.
Doğan Çıngı Yoldaş’ımız o kutlu savaşın zaferiyle gelecek o kutlu günle birlikte, artık bir daha yeniden bu topraklarda gericilerin, AB-D Emperyalizminin işbirlikçilerinin, vatan hainlerinin filizlenme şansının bile olmayacağını, çünkü köklerinin kazınacağını ve o günleri 99 yıl önce olduğu gibi halkımızla birlikte getireceğimizi söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Atılan sloganların ardından eylemimiz sona erdi. Basın açıklamamızı Kadıköy sahilinde bulanan halkımız ilgiyle izledi. Vatandaşlar kimi zaman alkışlarıyla destek oldu, kimi zaman da sloganlarımıza eşlik etti.
Yaşasın 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız!
İzmir
30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı İzmir’de de coşkuyla kutladık
HKP İzmir İl Örgütü olarak Şanlı 30 Ağustos Zaferi’mizi 99’uncu yıldönümünde coşkuyla kutladık.
15 Mayıs 1919’da Yunan maskeli İngiliz Emperyalizmine karşı İlk Kurşun’un atıldığı İzmir’de 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlaması için saat 17.00’de Karşıyaka İlçe Örgütümüzün önünde toplandık. Burada Mustafa Kemal’in kalpaklı portresinin bulunduğu “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Emperyalistler İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler” ile “Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal ve En Büyük Müttefiki Lenin” pankartlarının yanı sıra, “ABD-AB Emperyalizmi ve Yerli İşbirlikçilerinin BOP/Yeni Sevr Projesi’ni 30 Ağustos Ruhuyla Püskürteceğiz” yazılı ozalitimizi açarak parti bayrak ve flamalarımızla yürüyüşe geçtik.
Polisin engelleme çabarına rağmen sloganlarımızla ve İzmir Marşı ile Karşıyaka Çarşı girişine kadar yürüyüşümüzü yaptık. Yürüyüş sırasında “Yaşasın 30 Ağustos Zaferimiz”, “Mustafa Kemal Ölümsüzdür”, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler”, sloganlarımız atıldı.
Eylem alanında Partimiz adına Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak bir konuşma yaptı. Tacettin Çolak konuşmasında şunları söyledi:
***
Saygıdeğer İzmir Halkı;
99 yıl önce atalarımız her türlü zorluğa rağmen silah, cephane ve hatta asker sayısının azlığına rağmen 26 Ağustos’ta başlattıkları Büyük Taarruz’u bugün yani 30 Ağustos’ta zafere ulaştırdılar. Bu Büyük Taarruz’un ve hatta Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün eğer bu savaşta doğru kurmay, doğru komutan, doğru merkez ve doğru strateji ve taktikleri hayata geçirilmemiş olsaydı bu savaşı kazanmak zaten mümkün değildi. Hele hele bir de 15 Mayıs 1919’da bu toprakları işgal eden Yunan maskeli emperyalist güçlerin her türlü o zamanki teknolojik üstünlüklerini düşündüğümüzde gerçekten bir hezimetle sonuçlanacağı kaçınılmazdı.
İşte o nedenle bu savaşın, Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın, dolayısıyla Büyük Taarruz’un Başkumandanının ne kadar öne çıkartılması gerekirse o kadar yeridir. Ama bugün bakıyoruz ki mevcut siyasi iktidar 20 yıldır değişik taktikler izleyerek Ulusal Bayramlarımızı, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferlerini kutlamamızı içine sindiremiyor. Bu yıl da Mustafa Kemal yasakçılığı yaptılar. Cumhurbaşkanlığı sitesinde Kocatepe’de harekât anındaki görseller paylaşılıyor ama Mustafa Kemal sansürleniyor.
Bugün öğlen saatlerinde bu Mustafa Kemal’lerle ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” veciz sözüyle birlikte Anıtkabir’e yürüyen yoldaşlarımıza da engel çıkarttılar. Yani Anıtkabir’e Mustafa Kemal’in mekânına Mustafa Kemal’in resimleri ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünün girmesinden rahatsız oluyorlar. Dolayısıyla bunu şiddetle protesto ediyoruz.
Ama bir şeyi biliyoruz, çok da sürpriz değil, çünkü bunlar “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyen ve o dönem Yunanlılarla, emperyalistlerle işbirliği yapan yerli işbirlikçi Ortaçağcıların torunlarıdır. O nedenle onların bu Zaferden sevinmeye hakları yok zaten. Onlar bu zaferden üzülürler. Sevinen bizleriz; halk çocuklarıdır, devrimcilerdir, sosyalistlerdir, ilericilerdir, Mustafa Kemalcilerdir, demokratlardır, emekçi halktır sevinen.
***
Tacettin Çolak daha sonra İzmir Halkının yoğun ilgisinin olduğu eylememizde Genel Merkezimiz tarafından hazırlanan 30 Ağustos Zafer Bildirisini okudu. Halkımızdan yürüyüş ve eylemimize katılanlar oldu.
30 Ağustos 2021
Kurtuluş Partililer