Partimiz, AKP’giller’in TÜRKŞEKER vurgununu da yargıya taşıdı!

Ey AKP’giller; bütün vurgunlarınızı Tarihin sayfalarına kaydetmeye, enselerinizde devrimci nefesimizi hissettirmeye, Halkımıza karşı yaptığınız bütün yolsuzluklarınızı, vurgunlarınızı, ihanetlerinizi deşifre etmeye devam edeceğiz. Vurgununuz milyar dolarları da bulsa, bir kuruş da olsa hiç fark etmez. Gasp ettiğiniz her bir kuruş Halkımızın alınteridir, peşinden gider, hesabını sorarız.

Sözde ülkemizdeki tarımsal faaliyetleri desteklemek, enflasyon sepeti içerisinde ağırlıklı olarak yer alan temel gıda ürünlerinin fiyatını regüle etmek, tüketiciye sağlıklı, doğal ve ekonomik ürün sağlamak amacıyla Damat Berat döneminde kurulmuş bir anonim şirket olan TÜRKŞEKER Tarım, AKP’giller’in yandaşlarına yeyim ettirildi. AKP’giller; Halk için, Halka hizmet için kurulmuş, Halka yararlı ne kadar kurum varsa hepsinin üzerine çöktüler. Halkın temel ihtiyaçları olan bütün gıdaları ithal edilir duruma getirdiler. Ülkemizi tarımsal ürünlerde de Emperyalist Tekellerin kucağına ittiler.

İşte TÜRKŞEKER Tarım da AKP’giller’in bu vicdansızlıklarına, Halk düşmanlıklarına, Kamu Malı peşkeşlerine son örneklerden biri. HKP olarak bu peşkeşin sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunduk. İleride gücünü hukuktan ve vicdanlarından alan namuslu savcıların ve hâkimlerin elinde; bu suç duyuruları hazır birer iddianame olacak. Onlar bir de iddianame hazırlamakla, delil toplamakla uğraşmayacaklar.

Suç duyurumuz sonrası Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı Av. Sait Kıran Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:

***

Değerli Halkımız,

AKP’giller iktidarının toplumsal, ekonomik alanda el attıkları bütün yerlerde vurgun, talan, yolsuzluk batağının pis kokuları gelmekte. En son örnek; sözde ülkemizdeki tarımsal faaliyetleri desteklemek, enflasyon sepeti içerisinde ağırlıklı olarak yer alan temel gıda ürünleri fiyatını regüle etmek, tüketiciye sağlıklı, doğal, ekonomik ürün sağlamak amacıyla kurulduğu ileri sürülen TÜRKŞEKER AŞ’de yaşanan yolsuzluklar.

Basına yansıdığına göre, 40 bin ton ekmeklik buğday, piyasa fiyatının çok altına Gaziantep’te özel bir makarna şirketine, 900 ton birinci kalite nohut yandaş bir şirkete peşkeş çekilmiş.

Bütün bu yolsuzlukların amacı kendi yandaşlarını zenginleştirmek, Halkımızın alınterinden biriktirilen olanaklarla yaşama geçirilen kurumların olanaklarını, kamusal olanakları yandaşlara peşkeş çekmek.

Halkın Kurtuluş Partisi, bu yolsuzluklara, vurgunlara, hukuksuzlara karşı mücadeleye devam ediyor. Biz diyoruz ki, Ülkemizde tarım sorununun çözümü bu şekilde olmaz. Ancak Halkın Kurtuluş Partisi önderliğinde kurulacak Gerçek Demokratik Halk İktidarında tarım sorunu çözülebilir. Kısaca söylemek gerekirse, bugün, tarım ürünlerinin fiyatları yerinde sayarken mazot, gübre, zirai ilaç, tohumluk fiyatları sürekli artmaktadır. O yüzden köylümüz üretemez duruma düşürülmüştür. Ekip ürettiği zaman bir şey kazanamadığı gibi, eline geçen para girdi maliyetlerini karşılayamadığı için borçlu duruma düşmektedir.

Halkımız bu sorunlarla uğraşırken, AKP’giller’in yandaşları başta TÜRKŞEKER Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Alkan, Genel Müdür Vekilleri Ercan Yeşilyurt, Şahin Arat, Cengiz Sezer, Ayhan Tanrıverdi, Cumhur Yıldırım olmak üzere bu yolsuzluğa taraf olanlar, “Görevin Sağladığı Güveni Kötüye Kullanmak Suretiyle İrtikâp” suçunu ve “Edimin İfasına Fesat Karıştırma” suçunu işlemişlerdir. Bu çerçevede Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduk. Umarız, savcılar bir kez olsun Cumhuriyet Savcıları olduklarını hatırlar ve bu ilgili kişiler hakkında gerekli soruşturmayı başlatarak cezalandırılmaları için kamu davası açarlar.

22 Ağustos 2021

HKP Genel Merkezi

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayınlıyoruz:

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN                           : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI

Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

VEKİLLERİ                                    : Av. Metin BAYYAR-Av. Ayhan ERKAN-Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK-Av. Sait KIRAN-Av. Azime Ayça OKUR- Av. Halil AĞIRGÖL-Av. Pınar AKBİNA-Av. Doğan ERKAN

Korkut Reis Mah. Sezenler Cad. No: 4/15 Sıhhiye/Ankara

ŞÜPHELİLER                      :

  1. Mücahit ALKAN (TÜRKŞEKER TARIM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı)
  2. Ercan YEŞİLYURT (TÜRKŞEKER TARIM A.Ş. Genel Müdür Vekili)
  3. Şahin ARAT (TÜRKŞEKER TARIM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı)
  4. Cengiz SEZER (TÜRKŞEKER TARIM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı)
  5. Ayhan TANRIVERDİ (TÜRKŞEKER TARIM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı)
  6. Cumhur YILDIRIM (TÜRKŞEKER TARIM A.Ş. Bilgi İşlemden Sorumlu Direktör)
  7. 19 Şubat 2021 tarihinde 40 bin ton buğdayı usulsüzce satın alan Gaziantep’teki makarna fabrikasının sahibi ve suça karışan fabrika yetkilileri
  8. 900 ton birinci kalite nohudu usulsüzce satın alan şirketin sahibi ve suça karışan yetkilileri
  9. 10 bin ton mısırı usulsüzce satın alan gübre fabrikasının sahibi ve suça karışan yetkilileri

 

SUÇ                                       :

  • Görevinin Sağladığı Güveni Kötüye Kullanmak Suretiyle İrtikâp (TCK 250/2 Md.)
  • Edimin İfasına Fesat Karıştırma (TCK 236/1 Md.)

 

SUÇ TARİHİ                       :19 Şubat 2021 ve devamı

AÇIKLAMALAR                  :

                            Ülkemizde mevcut iktidar döneminde yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar, vurgunlar bitmiyor. Günbegün artarak devam ediyor. Son örnek suç duyurumuza konu olan TÜRKŞEKER Tarım A.Ş.’nin karıştığı yolsuzluktur.

TÜRKŞEKER Tarım Web sitesindeki anlatıma göre:

“Türkşeker Tarım; yüzde 51’i Vakıf Katılım Bankasına yüzde 49’u ise Türkşeker’e (Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.) ait ülkemizdeki tarımsal faaliyetleri desteklemek, enflasyon sepeti içerisinde ağırlıklı olarak yer alan temel gıda ürünlerinin fiyatını regüle etmek, tüketiciye sağlıklı, doğal ve ekonomik ürün sağlamak amacıyla kurulmuş bir anonim şirkettir.”

Ancak basına yansıyan aşağıdaki olgular yapılanın tam tersi olduğunu kanıtlamaktadır. Yine halkımızın dişinden tırnağından elde edilmiş kamu malları bir avuç yandaşa peşkeş çekilmiş, kamu zarara uğratılmıştır.

Suç duyurumuzu konu yolsuzluklar basına şöyle yansıdı:

A-“Peşkeş üstüne peşkeş… Bir vurgun daha

Türkşeker Tarım’daki usulsüzlükler bitmiyor… Arpa ve buğdaydaki şaibeli satışın ardından şimdi de nohuttaki vurgun gündeme geldi…

Kamuoyunun dikkatinin tamamen orman yangınlarına çevrildiği bir dönemde, yangından mal kaçırırcasına çiftçi şirketi olan Türkşeker Tarım’ın deposunda bulunan yaklaşık 900 ton birinci sınıf nohut, yandaş bir firmaya 7,5-8 liralık piyasa fiyatının çok altında bir fiyata, 4,93 liraya satılarak kurum yaklaşık 5 milyon lira zarara uğratıldı.

ŞAİBELİ İŞLER

Millî Gazete’nin haberine göre söz konusu satışın, şaibeli işlerin artık çok rahat yapılır hale geldiğini gösteriyor.

Türkşeker Tarım’da sular durulmuyor. Gıda enflasyonunu düşürmek ve piyasayı regüle etmek için çiftçiden alınan hububat ürünlerinin uygun fiyatlarla piyasaya satılması öngörülürken, bu satışların amacına uygun yapılmadığı ortaya çıkmıştı. Deposundaki ürünleri ilan ve duyuruya çıkarak piyasadaki firmalara taleplerine göre dağıtarak satması gereken Türkşeker Tarım’ın, deposundaki yaklaşık 100 bin ton ekmeklik buğdayın yarıya yakınını hiçbir duyuru ve ilana çıkmadan Gaziantep’teki bir firmaya tek kalemde sattığı ortaya çıkmıştı.

Haberlerin ardından Türkşeker Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Alkan ise, büyük bir sessizliğe büründü ve kamuoyuna hiçbir açıklama yapamadı.

BİR SATIŞ DAHA

Türkşeker Tarım’ın geçen yıl çiftçiden alınan ve deposunda bulunan yaklaşık 900 tona yakın nohut, yandaş bir firmaya piyasanın altında bir fiyata satılarak, kurum kaynakları birilerine peşkeş çekildi. Piyasa fiyatı 7,5 lira ile 8 lira arasında değişen birinci sınıf nohut, Ankara merkezli bakliyat firmasına 4,93 TL’den satıldı. Söz konusu satış nedeniyle alıcı firmanın büyük menfaat elde ettiği ve Türkşeker Tarım’ın da 5 milyon lira zarar ettiği kaydediliyor.

Kurulduğu ilk yılda çiftçi lehine önemli alımlar yaparak, çiftçinin gönlünde taht kuran Türkşeker Tarım’da sular durulmuyor. Gıda enflasyonunu düşürmek ve piyasayı regüle etmek için çiftçiden alınan hububat ürünlerinin, uygun fiyatlarla piyasaya satılması öngörülürken, bu satışların amacına uygun yapılmadığı ortaya çıkmıştı.

TEK KALEMDE SATIŞ

Normal şartlarda deposunda bulunan buğday, arpa, mısır gibi ürünleri ilan ve duyuruya çıkarak piyasadaki firmalara taleplerine göre dağıtarak satması gerekirken, Türkşeker Tarım’ın, deposundaki yaklaşık 100 bin ton ekmeklik buğdayın yarıya yakınını Gaziantep’te bir firmaya tek kalemde sattığı ve bu satış yapılmadan önce de hiçbir duyuru ve ilana çıkmadığı ortaya çıkmıştı.

Türkşeker Tarım, Türkşeker ile birlikte geçtiğimiz aylarda Varlık Fonuna devredilirken, Türkşeker Tarım’ın yüzde 51 hissesi de Vakıf Katılım’a ait. Kamudaki şeker fabrikalarının tek bir çatı altında toplandığı Türkşeker’in bünyesinde kurulan Türkşeker Tarım’da gündeme gelen şaibeli satışla ilgili olarak Varlık Fonu, Vakıf Katılım, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sessiz kalması ise dikkat çekiyor.

SKANDALIN BOYUTU

Türkşeker Tarım’da belli komisyoncular üzerinden yapılan şaibeli satışların Türkşeker Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Alkan, Türkşeker Tarım Genel Müdür vekili Ercan Yeşilyurt ve Türkşeker Tarım bilgi işlemden sorumlu direktör Cumhur Yıldırım tarafından organize edildiği iddiaları ülke tarımı için kurulan şirkette yaşanan skandalın boyutunu gözler önüne serdi.

MISIR DA LİSTEDE

Diğer yandan şaibeli satışın sadece arpa ve buğdayla sınırlı kalmadığı Türkşeker Tarım’ın deposundaki 10 bin ton mısırın da tek bir kalemde gübre firmasına satıldığı ortaya çıktı. Söz konusu satışın da yine arpa buğdayda olduğu gibi Nevşehirli bir zahirecinin komisyonculuğunda yapılması dikkat çekerken, söz konusu zahirecinin Genel Müdür Alkan’ın çevrisinden hiç ayrılmadığına vurgu yapılıyor.” (https://odatv4.com/guncel/peskes-ustune-peskes-bir-vurgun-daha-207578)

B-“Arpa ve buğdayda şaibeli satış!

Piyasayı regüle etmek için çiftçiden arpa, buğday alan TÜRKŞEKER Tarım’ın, çiftçiden aldığı arpa ve buğdayı hiçbir duyuru ve ilan yapmadan belli firmalara toplu halde sattığı ortaya çıktı.

Yaşanan kuraklıktan dolayı bu yıl arpa ve buğday çok değerli hale gelirken, çiftçi adına piyasaya giren ve piyasayı regüle etmek için çiftçiden arpa, buğday alan TÜRKŞEKER Tarım’ın, çiftçiden aldığı arpa ve buğdayı hiçbir duyuru ve ilan yapmadan belli firmalara toplu halde sattığı ortaya çıktı. Bu durum sektörde “şaibeli satış” olarak değerlendirilirken, TÜRKŞEKER Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Alkan, toplu satış iddialarını yalanladı ancak TÜRİB rakamları toplu satış skandalını ortaya çıkardı.

ŞİRKET, ÇİFTÇİ İÇİN KURULMUŞTU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde yüzde 51 hissesi Vakıf Katılım Bankası’na ait olmak üzere TÜRKŞEKER bünyesinde kurulan TÜRKŞEKER Tarım, şaibeli arpa buğday satış skandalı ile çalkalanıyor. Geçtiğimiz yıl hububatta TMO’nun üstünde belirlenen alım fiyatı ile çiftçinin takdirini kazanan TÜRKŞEKER Tarım, üreticinin elinde kalan ürünleri toplu halde alarak çiftçinin zarar etmesini engelleyen politikalarla hafızalara kazınmıştı. Ancak Berat Albayrak’ın Bakanlık görevinden istifa etmesiyle birlikte pasif bir duruma gelen tarım şirketi, çiftçiden alınan ürünleri de yem, un ve makarna firmalarına dengeli bir şekilde satmak yerine hiçbir duyuru yapmadan belli firmalara toplu halde sattığı ortaya çıktı. Toplu satış, şaibeli satışı gündeme getirirken, buradan kimlerin nasıl bir menfaat elde ettiği ise bilinmiyor.

TOPLU SATIŞ 19 ŞUBAT’TA YAPILDI

TÜRKŞEKER Tarım, TÜRİB üzerinden ve doğrudan satış olarak bu yıl yaklaşık 100 bin ton buğday satışı gerçekleştirirken, bu satılan buğdayın yarıya yakını yani 40 bin tonunun Gaziantep’de bir makarna firmasına satılması dikkat çekti. Söz konusu bu satış TÜRİB üzerinden anlaşmalı satış kapsamında 19 Şubat’ta gerçekleşirken, satış fiyatı ise 1960 TL/Ton olarak gerçekleşti. Toplu satışın yapıldığı 19 Şubat’ta ekmeklik buğdayın borsa fiyatı ise 2050 TL/Ton civarında bulunuyordu.

TOPLU SATIŞLA İLGİLİ HİÇ BİR DUYURU YAPILMADI

TMO ve TÜRKŞEKER Tarım gibi kurumlar, çiftçiden piyasaları regülasyon amaçlı ürün alırken söz konusu bu ürünleri de belli firmalara toplu halde satamazlar. Satış yapılacak ürünlerle ilgili piyasadaki firmalardan talep toplayarak, gelen talebe göre firmalara satış yapılır. Aksi bir uygulama şaibeli satışı gündeme getirirken, regülasyon görevine de aykırılık teşkil eder. Ancak TÜRKŞEKER Tarım’ın 19 Şubat’ta yaptığı toplu satış öncesinde hiçbir duyuruya çıkmadığı ve firmalardan talep toplamadığı görülüyor. Yaklaşık 40 bin ton buğdayın tek kalemde, toplu halde TÜRİB üzerinden sadece satan ile alıcı firmanın görebileceği şekilde, anlaşmalı satış kapsamında yapılması da şaibeli satış iddialarını da kuvvetlendiriyor.

GENEL MÜDÜR, İDDİALARI YALANLADI TÜRİB RAKAMLARI ELE VERDİ

TÜRKŞEKER Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Alkan, yaklaşık 40

bin ton buğdayın tek bir kalemde bir firmaya satışının söz konusu olmadığını belirtirken, TÜRİB rakamları ise acı gerçeği ortaya çıkardı. 19 Şubat’ta anlaşmalı satış kapsamında Gaziantep’de bir makarna firmasına 40 dakika için 38 bin ton ekmeklik buğdayın 1960 TL/Ton’dan devrinin yapıldığı görülüyor. Alkan’ın firmalara yapılan satış rakamlarını açıklayamaması ve toplu satış rakamlarını yalanlamasına rağmen TÜRİB’de TÜRKŞEKER Tarım’ın 19 Şubat’ta yaptığı toplu satış, kurumda yaşanan skandalı gözler önüne seriyor. Sektörde hububat ürünlerinde toplu satışlar şaibeli satış olarak değerlendirilirken, toplu satışın komisyoncu vasıtasıyla yapıldığı iddiaları ise “TÜRKŞEKER Tarım’da neler oluyor?” sorusunu gündeme getirdi.

GAZİANTEPLİ MAKARNA FİRMASI KÖŞEYİ DÖNDÜ!

Bilindiği üzere 19 Şubat’ta ekmeklik buğday 1960 TL/Ton’dan satılırken, yaşanan kuraklıktan dolayı hububat ürünleri bu yıl altın değerinde oldu. Mayıs ayında TMO hububat alım fiyatları açıklanırken, ekmeklik buğday 2250 TL/Ton, arpa 1750 TL/Ton olarak açıklanmıştı. Ancak piyasadaki fiyatlar TMO’nun alım fiyatlarının çok üstünde seyrederken, ekmeklik buğday ve arpa fiyatları 2800 TL/Ton seviyesine kadar çıkmıştı. Şubat ayında kuraklığın boyutu henüz belli olmasa da arpa ve buğday fiyatlarının yükseleceği sektör yetkilileri tarafından dile getirilirken, TÜRKŞEKER Tarım’ın yönetiminin bu öngörüde bile bulunamayarak toplu halde ekmeklik buğdayı 1960 TL/Ton’dan tek bir firmaya satması, çiftçi adına kurulan şirketin nasıl yönetildiğini de gözler önüne serdi.”

(https://www.milligazete.com.tr/haber/7548268/arpa-ve-bugdayda-saibeli-satis)

C-“Türkşeker Tarım’daki usulsüzlükler bitmiyor….. Nohut peşkeşi!

Arpa ve buğdaydaki şaibeli satışın ardından şimdi de nohuttaki vurgun gündeme geldi…

Kamuoyunun dikkatinin tamamen orman yangınlarına çevrildiği bir günde, yangından mal kaçırırcasına çiftçi şirketi olan Türkşeker Tarım’ın deposunda bulunan yaklaşık 900 ton birinci sınıf nohut, yandaş bir firmaya 7,5-8 liralık piyasa fiyatının çok altında bir fiyata, 4,93 liraya satılarak kurum yaklaşık 5 milyon lira zarara uğratıldı. Söz konusu satışın, Millî Gazete’nin “Arpa ve buğdayda şaibeli satış” manşet haberinin yayınlandığı gün yapılması dikkat çekerken, bu durum kamuda kurum zararına şaibeli işlerin artık çok rahat yapılır hale geldiğini gösteriyor.

VARLIK    FONU,     VAKIF    KATILIM,     HAZİNE     VE    MALİYE BAKANLIĞI’NDA SESSİZLİK

Türkşeker Tarım, Türkşeker ile birlikte geçtiğimiz aylarda Varlık Fonuna devredilirken, Türkşeker Tarım’ın yüzde 51 hissesi de Vakıf Katılım’a ait. Kamudaki şeker fabrikalarının tek bir çatı altında toplandığı Türkşeker’in bünyesinde kurulan Türkşeker Tarım’da gündeme gelen şaibeli satışla ilgili olarak Varlık Fonu, Vakıf Katılım, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sessiz kalması ise dikkat çekiyor. Türkşeker Tarım’da belli komisyoncular üzerinden yapılan şaibeli satışların Türkşeker Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Alkan, Türkşeker Tarım Genel Müdür vekili Ercan Yeşilyurt ve Türkşeker Tarım bilgi işlemden sorumlu direktör Cumhur Yıldırım tarafından organize edildiği iddiaları ülke tarımı için kurulan şirkette yaşanan skandalın boyutunu gözler önüne serdi.

10 BİN TON MISIR GÜBRECİ FİRMAYA SATILDI KİM BU  NEVŞEHİRLİ ZAHİRECİ?

Diğer yandan şaibeli satışın sadece arpa ve buğdayla sınırlı kalmadığı Türkşeker Tarım’ın deposundaki 10 bin ton mısırın da tek bir kalemde gübre firmasına satıldığı ortaya çıktı. Söz konusu satışın da yine arpa buğdayda olduğu gibi Nevşehirli bir zahirecinin komisyonculuğunda yapılması dikkat çekerken, söz konusu zahirecinin Genel Müdür Alkan’ın çevrisinden hiç ayrılmadığına vurgu yapılıyor.”

(https://www.milligazete.com.tr/haber/7602243/turkseker-tarimdaki-usulsuzlukler-bitmiyor-nohut-peskesi)

SUÇ NİTELEMELERİ:

  • Yukarıda adları belirtilen Türkşeker Tarım Ş. Yetkilileri kendilerine emanet edilen kamu mallarını görevlerinin sağladığı güveni kötüye kullanarak bir kısım yandaş şirketlere peşkeş çekmişlerdir.

TCK 250/2 maddesi hükmü göre:

Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu nedenle şikâyet edilen bu kişilerin Görevinin Sağladığı Güveni Kötüye Kullanmak Suretiyle İrtikâp (TCK 250/2 Md.) hükmü gereğince cezalandırılmaları gerekmektedir.

2- Şu anda isimlerini bilmediğimiz, ancak Başsavcılık tarafından yaptırılacak soruşturma kimleri ortaya çıkacak olan:

a- 19 Şubat 2021 tarihinde 40 bin ton ekmeklik buğdayı usulsüzce satın alan Gaziantep’teki makarna fabrikasının sahibi ve suça karışan fabrika yetkilileri;

b- 900 ton birinci kalite nohudu usulsüzce satın alan şirketin sahibi ve suça karışan yetkilileri;

c-10 bin ton mısırı usulsüzce satın alan gübre fabrikasının sahibi ve suça karışan yetkilileri;

Kamu mallarını usulsüzlükle ele geçirmişler, haksız kazanç sağlamışlardır. Bilindiği üzere :”Edimin ifasına fesat karıştırma” başlıklı TCK 236. Maddesine göre:

” Madde 236- (1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girile edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu nedenle Edimin İfasına Fesat Karıştırma (TCK 236/1 Md.) suçunu işleyen bu kişilerin yargılanarak cezalandırılmaları gerekmektedir.

TÜRKŞEKER Tarım’da yaşanan yolsuzluk ve vurgun ülkemizdeki mevcut ekonomik politik düzende tarım sorununun çözümsüzlüğüne somut örnektir.

Halkın Kurtuluş Partisi iktidarında bu sorun gerçek anlamda çözülecektir.

HKP programına göre:

“KÖYLÜ MESELESİ

GEREKÇE: Dünyamızın beşte dördünü tutan bizim gibi geri ülkelerin tarım bölgelerinin ortalama tarım işçisi verimi, kapitalizmce ileri memleket tarım işçisinin on üçte biri kadardır. AB ülkelerinde 1 tarım işçisi, tarım dışında çalışan 23 kişiyi besler. Üstelik de artan bir sürü tarım ürünlerini bizim gibi geri ülkelere pazarlarlar. Zaten 1990’dan bu yana ABD ve AB’nin bizim gibi ülkelerin tarımını geriletmeye “şunu ekme, bunu destekleme” diyerek budamaya çalışmalarının asıl sebebi de budur.

Türkiye’nin ise tarımda çalışan bir kişisi, ancak tarım dışında çalışan iki kişiui zar zor besleyebilmektedir. Kaldı ki bizdeki beslenmeye gerçek anlamda beslenme denemez. Çünkü Halkımız özellikle protein bakımından yetersiz beslenmektedir. Yani tarımımızın verimi, AB’dekinin sekizde ya da onda biri kadardır. Bu rakamlar, tarım faciamızın dehşetini göstermeye yeter, sanıyoruz.

Halbuki, Amerika’da 140 yıl önce yapılmaktan korkulmamış Toprak Reformunu, biz de yapsak ve yalnızca boş duran tarlalarımızı işlesek, yıllık 15 milyon ton fazla buğdayımız olur. Oysa, bilindiği gibi, 2004 yılında toplam buğday üretimimiz 19 milyon tondur.

Bu sebepten, tarımda ilk yapmamız gereken, gerçek bir toprak reformuyla boş duran devlet ve ağa arazilerinin acilen tarıma açılmasıdır. İkinci adım ise tarımın, son sistem tarım araç gereçleri ve üretim yöntemleriyle donatılmasıdır.

Demek ki tarımda olsun, sanayide olsun modernleşmek, yani dünyadaki en gelişkin teknolojiyle üretim yapmak, en vazgeçilmez ekonomi prensibidir.

Bugün, tarım ürünlerinin fiyatları yerinde sayarken, mazot, gübre, zirai ilaç, tohumluk fiyatları sürekli artmaktadır. O yüzden köylümüz üretemez duruma düşürülmüştür. Ekip ürettiği zaman bir şey kazanamadığı gibi, eline geçen para girdi maliyetlerini bile karşılayamadığı için bir de borçlu duruma düşmektedir. Bu sebepten, doğup büyüdüğü köyünü, toprağını bırakarak, ne olursa olsun deyip büyük şehir varoşlarına akın etmektedir. Ne yazık ki buralarda da onu yeni felaketler beklemektedir.

Kurtuluş Partisi bu duruma son verecektir. Köyler, insanca yaşanılan yerler haline getirilecektir.

Köyünü kendi isteğiyle terk eden insanlarımıza ise, başta iş ve konut olmak üzere, insana yaraşır bir hayat kurabilmesi için her türlü imkân kamu kurumları ve diğer halk örgütleri tarafından sunulacaktır.”

Müvekkil siyasi parti ve üyeleri Türkiye’nin en Yurtsever, Halkçı ve Kamucu niteliğiyle bilinmekte, tanınmakta ve siyasi faaliyet yürütmektedir. Bu nedenle “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı” olan ve halkımızın dişinden tırnağından artırarak yaptığı birikimlerle kurulan, geliştirilen kurumlarımızın olanaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesine seyirci kalamaz. Halkına olan sorumluluğu nedeniyle işbu şikâyetin yapılması zorunlu olmuştur. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı da gözetilerek soruşturmanın acilen başlatılması gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM                        Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet Savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu, m. 250/2, m. 236/1 ve ilgili diğer kanunlarda belirtilen suçlardan yargılanıp cezalandırılması amacıyla hakkında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 20/08/2021

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI VEKİLLERİ

Av. Metin BAYYAR – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Doğan ERKAN