22 yaşında, hayatının baharında, umut dolu, direngen bir genç kadını daha katletti İran Din Devleti! Ortaçağcı Gericiliğin başörtüsü dayatmalarına, giyim kuşam yasaklarına karşı kafese kapatılmış kuşlar gibi çaresiz hisseden zavallı kadınlar zaman zaman seslerini yükseltiyor, bu yasaklara uymayarak, başörtüsü takmayarak eylemler yapıyor İran’da.
Haberlerden edindiğimiz bilgilere göre 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Mahsa Amini de bu yasaklara karşı gelen genç kadınlardan biriydi. Erkek kardeşi Kiarash’ın anlattığına göre, kız kardeşiyle birlikte otoyol kenarındayken “ahlâk polisi” aracı yanlarında durdu ve Amini’yi gözaltına aldı. Ona, kız kardeşinin bir saatlik “eğitim”den sonra salıverileceği söylendi. Ancak “ahlâk polisi” tarafından başörtüsü hakkında “eğitilmek için” tutulduğu gözaltı sırasında aniden kalp sorunu yaşadığı ve kötüleştiği yalanıyla, gözaltında işkence ettiklerini örtbas etmeye çalıştı İran Din Devleti!
Oysa ailesi, kızlarının sağlıklı bir kadın olduğunu ve ani bir kalp sorunu yaşamasına sebep olacak hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını açıkladı, feryat ederek. Belli ki direnen genç kadını komaya sokacak kadar acımasızca işkence ettiler. Direnen tüm İranlı kadınlara da bir korku salmak istediler! Ama yanıldılar! Mahsa Amini’nin ardından İran Halkı sokaklara döküldü.
Peki bu katliam bir ilk miydi ki son olsun?..
Ortaçağcı gericiliğin kadın düşmanı fermanlarına uymayan kadınlarını canice katletmekle nam salmıştır İran Din Devleti! İranlı kadınların, 1979’da Humeyni önderliğindeki Mollaların Şah Rıza Pehlevi diktatörlüğünü devirerek iktidara gelişinden bugüne dek attığı çığlıklar kitaplarda, filmlerde, belgesellerde vb. her zeminde yankılanmıştır.
Oysa o İran’da Ortaçağcı Gericiliğin iktidara gelmesinden önce kadınların yaşayış biçimleri, bizim ülkemizde Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle Laik Cumhuriyet’imizin kurulması sonrasındaki kadınlarımızın yaşayış biçimlerine benzerdi. Ancak 1979’da Ortaçağcı gerici Mollaların iktidarı ele almalarıyla bir anda kendilerini Ortaçağcı Din Devleti’nin cehenneminde buldu, başta kadınlar olmak üzere tüm ilerici halk kitleleri! O günden bugüne İranlı kadınlar bu insanlık dışı baskı ve zulüm düzeninde inim inim inlemektedir ne yazık ki!
Kıssadan Hisse: Bu can yakıcı, yürek burkucu katliam bir kez daha göstermektedir ki bizim gibi burjuva demokratik devrimini tamamlamamış, ideolojisi din olan Tefeci Bezirgân Sermaye Sınıfının ekonomik ve siyasi varlığına son vermemiş tüm Doğu Toplumlarında din devleti tehlikesi çanları çalmaktadır!
İran’da gözlerimizin önünde gerçekleşen Mahsa Amini katliamı ile bu acımasız gerçeklik bir tokat gibi bir kez daha suratımıza çarpmaktadır!
Bu nedenle emekçi kadınlarımıza çağrımızdır:
Biz de ABD, AB Emperyalistlerine ve onların işbirlikçi uşağı Ortaçağcı Gerici, Laik Cumhuriyet karşıtı, kadın düşmanı AKP’ye karşı; Cumhuriyetimizle bizlere verilmiş olan siyasi ve ekonomik haklarımıza sahip çıkmalı ve bu hakları daha da ileri götürecek Demokratik Halk İktidarı için mutlaka amansızca mücadele etmeliyiz. Bu gerçekliği bugün görmezden, duymazdan, bilmezden gelirsek yarın sonumuzun İran’daki kadınlar gibi acılar içinde feryat figan etmek olacağını aklımızdan, yüreğimizden bir an olsun çıkarmamalıyız. Yarın çok geç olmadan, Kurtuluş Partili Kadınlar olarak sizleri bu onurlu mücadeleye bir kez daha davet etmeyi bir görev biliyoruz.
Şeriat Ortaçağdır!
Laiklik Kadının Özgürlüğüdür!
Kadının Kurtuluşu Devrimde, Sosyalizmde!
18 Eylül 2022
Kurtuluş Partili Kadınlar
