Biz Mustafa Kemal’in Antiemperyalizm, Tam Bağımsızlık ve Laiklik ilkelerinin gerçek devamcıları, biz ikinci Kurtuluş Savaşçıları hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz; Çanakkale’de destan yazan, burnu havalardaki Batılı Emperyalistlerin gururunu kıran, Mazlum Halklara umut ve örnek olan Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle taçlandıran, Laik Cumhuriyet’i kuran Mustafa Kemal’i anmaktan.
Biz İkinci Kuvayimilliyeciler hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz; baş eğmeyi boyunduruktan ağır kabul eden Mustafa Kemal’i ve Birinci Kuvayimilliyeci Atalarımızı savunmaktan, onların mücadelelerini İkinci Kurtuluş Savaşı’mıza bayrak yapmaktan.
Biz onuru yaşamdan değerli bulan Gerçek Devrimciler; “Söz konusu Vatansa gerisi teferruattır” diyerek, başlarında sallanan idam fermanlarına aldırmadan, onuru için yaşamını feda eden kahramanları savunmaktan, anlatmaktan, yiğitliklerini yazmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.
Biz daha 17’sinde elde silah Yunan’a karşı savaşan, bileğinin hakkına Köyceğiz Kuvayimilliye Askeri Komutanlığına kadar yükselen Tarihi Genel Başkanımız Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileri; varlığımıza, namusumuza, bağımsızlığımıza kast eden Batılı Emperyalistleri, silah, asker üstünlüklerine bakmadan “Geldikleri Gibi Gidecekler” kararlığıyla gönderen Kuvvacı Atalarımızı, önderlerini yaşatmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Biz “Vatan Aşkını Söylemekten ve Gereğini Yapmaktan Korkar Hale Gelmektense Ölmeyi Yeğ” tutan Gerçek Vatanseverler;
Mustafa Kemal ve Silah Arkadaşlarının Dolmabahçe’de demirlemiş olan işgalci İngiliz, Fransız zırhlılarına “geldikleri gibi giderler!” diyerek meydan okuyup Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs’ı,
Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mıza Genelkurmaylık eden, gerçek Gazi Meclisin Kurulduğu gün olan 23 Nisan’ı,
Emperyalist Yedi Düvelin vatanımızın bağrına sapladığı hançerin sökülüp atıldığı o büyük zaferin, Bağımsızlığımıza ve Özgürlüğümüze doğru attığımız en şanlı adımın tarihi 30 Ağustos’u,
1919’dan 1923’e kadar süren ve dünyada ilk olarak zaferle sonuçlanan Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Laik Cumhuriyet’in ilanı ile taçlandırıldığı gün olan 29 Ekim’i kutlamaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Ve bir şeyden daha asla vazgeçmeyeceğiz:
Savaşçı Mustafa Kemal’in simgesi Kalpaklı Mustafa Kemal ve onun en özlü, onun kişiliğine, yurtseverliğine damgasını vuran sözü olan “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” ve Mustafa Kemal’in inancının, kararlılığının simgesi olan “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler” bayraklarımızla Mustafa Kemal’in ebedi istirahatgâhına girmekten vazgeçmeyeceğiz.
Mustafa Kemal’in bedence kaybının 85’inci yıldönümünde, ne acıdır ki; onun izini tozunu silmek, önderlik ettiği Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Mazlum Halklara örnek ve umut oluşunu ortadan kaldırmak, Birinci Kuvayimilliyeci Atalarımızın kahramanlığını yok saymak isteyenler, köşe başlarına AB-D Emperyalistleri tarafından yerleştirilmiş durumda.
Bu hainler güruhunu 100 yıl öncesinden suçüstü yakalayıp kulaklarından tutarak en net şekilde Kahramanmaraşlı Kuvayimilliye Kahramanı Sütçü İmam teşhir ediyor:
“Her kim ki Mustafa Kemal Paşa ve Kuvayimilliye aleyhine fetva verip düşmanlık yapar, bilin ki onların damarlarında kâfir kanı akar!”
İşte biz Antiemperyalist, Antifeodal, Antişovenist ilkelerle donanmış ve zırhlanmış HKP’liler; damarlarında “kâfir” kanı akan Yerli İşbirlikçilere karşı da mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Bir asır öncesinde geldikleri gibi inlerine gönderilen AB-D Emperyalist Çakallarına, onları Yeni Sevr’i olan BOP’a karşı savaşmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. İnatla, kararlıca “Emperyalistler, işbirlikçiler geldikleri gibi gidecekler!” sloganını haykırmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız.
Mustafa Kemal Nutuk’tan sesleniyor bugüne, kendini öldürmek isteyenlere, varlığımıza kastedenlere, AB-D Emperyalistlerine ruhlarını, kişiliklerini, onurlarını gönüllü olarak satanlara:
“(…) Alçaklar, caniler! Düşmanlarla millete karşı haince tertiplere girişiyorsunuz. (…) milletimiz ve vatanımız için zararlı olan yabancılara vicdanınızı satarak yaptığınız alçaklıkların milletçe sorulacak hesabını göz önünde bulundurunuz. Güvendiğiniz şahısların ve kuvvetin sonunu öğrendiğiniz zaman, kendi sonunuzla karşılaştırmayı unutmayınız.”
Mustafa Kemal’i, Birinci Kuvayimilliyeci Atalarımızı, önderlik ettikleri Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızı yok etmek, izlerini tozlarını silmek isteyen, Vahdettin’lerin, Damat Ferit’lerin, Ali Kemal’lerin, Sait Molla’ların, Nemrut Mustafa Paşa’ların torunları Ortaçağcı Gericiler, bu atalarının sonlarını hiçbir zaman akıllarından çıkarmasınlar. Mıh gibi çaksınlar kafalarına şunu:
İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle gelecek Devrimci Demokratik Halk İktidarında hesabı sorulacak yaptıkları bütün vatan ve halk düşmanlıklarının.
Ve ant olsun ki; AB-D Emperyalistlerini bu topraklardan gönderinceye, Yerli İşbirlikçilerini Onların gemilerine uçaklarına bindirip Tarihin çöplüğüne gönderinceye kadar mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyeciler başardı, biz de başaracağız!
Şan olsun Mustafa Kemal’e!
Şan Olsun Birinci Kuvayimilliyecilere!
Mustafa Kemal Ölümsüzdür!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
10 Kasım 2023
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi