Mustafa Kemal Yasaklanamaz!

81 yıl önce bedence aramızdan ayrılan Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Önderine, Vahdetti’nlerin, Damat Ferit’lerin, Nemrut Mustafa Paşa’ların, Ali Kemal’lerin torunları tarafından yine yasak kondu.

Kurtuluş Savaşı’mız sürerken Mustafa Kemal’i idam fermanıyla mücadeleden alıkoymaya çalışanlar, ona yasak getirenler, Ölümsüz Devrimcinin bedence aramızdan ayrılışının yıldönümünde barikatlar kurarak Anıtkabir’e sokmadılar Kalpaklı Mustafa Kemal’i ve onu en iyi ifade eden “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünü.

Bu sefer Tandoğan Meydanı’nda kurdular barikatı Mustafa Kemal’in gerçek devamcıları İkinci Kurtuluş Savaşçılarına. Sloganlarla yanıt verdik kurulan barikata. “Mustafa Kemal Ölümsüzdür”, “Mustafa Kemal Yasaklanamaz”, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız” inletti Tandoğan Meydanı’nı. Önümüze arkamıza kurulan barikatlar engelleyemedi direnişimizi, sloganlarımızı. Bir kez daha söz verdik Anıtkabir’i eninde sonunda özgürleştireceğimize. Ankara İl Başkanı Yoldaş’ımız Av. Sait Kıran’ın yaptığı basın açıklamasından sonra yine sloganlarla yürüyüşe başladığımız noktaya geri döndük.

Sait Kıran Yoldaş’ın yaptığı basın Açıklaması şöyleydi:

Değerli Halkımız;

Emperyalist Yedi Düvele karşı halkımıza önderlik eden, Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle sonuçlandıran büyük önder, Ölümsüz Devrimci Mustafa Kemal’i ölümünün 81’inci yılını anmak için Anıtkabir’e geldik.

Ne yazık ki Mustafa Kemal’in ölümsüzlüğe ermesinin 81’inci yılında Mustafa Kemal’in portresi ve sözü Anıtkabir’e alınmıyor. Bu tamamen yasadışı, keyfi bir karardır. Mustafa Kemal’i Halkımızın gönlünde, bilincinde, yüreğinde öldüremeyenler böyle yasaklarla bizleri yıldırabileceklerini sanıyorlar.

Yanılıyorlar!

Nasıl Mustafa Kemal boynunda İstanbul’daki padişahlık kurumunun idam fermanı ile bir an bile göz kırpmadan, mücadeleden vazgeçmeden halkımıza önderlik etmiş, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı sonuçlandırmışsa; biz İkinci Kurtuluş Savaşçıları da ABD-AB Emperyalizminin ve onun yerli uşaklarının dayattığı Yeni Sevr Planını alaşağı edeceğiz. İkinci Kurtuluş Savaşı’mız er geç zafere ulaşacak. Bu engellenemeyecek.

Biliyorsunuz, Mustafa Kemal yıllarca süren mücadeleden sonra İstanbul’a adım attığı gün, aynı zamanda İstanbul Boğazı’nda Emperyalist Yedi Düvelin savaş gemileri de boğazı işgal ediyordu. Yanındaki kurmaya o gün ne demişti Mustafa Kemal?

Geldikleri gibi gidecekler!

Ve emperyalistler, yerli işbirlikçileri geldikleri gibi gittiler Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda. Mustafa Kemal’e, onun sözüne yasak koyanlar Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın sonunda olduğu gibi emperyalist zırhlılara sığınarak bu toprakları terk edecekler!

Ama sanmasınlar ki tekrar, yeniden dönebilecekler. Antiemperyalist İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı toplumsal kurtuluşla sonuçlandıracak ve emperyalistleri ve yerli işbirlikçileri bir daha bu topraklara ayak basamaz hale getireceğiz.

Ve Mustafa Kemal’in ölümünün 81’inci yılında, yasadışı, keyfi, siyasi bir kararla, Ortaçağçı gerici bir kararla Mustafa Kemal’ e yasak koyanlar unutmasınlar. Bu günler geçecek.

Bir zamanlar kendini ülkenin sahibi sanan, “ben artık ülkenin tamamına el koydum” diyen ABD uşağı FETÖ nasıl yenilgi ile karşılaşmışsa, bunlar da yenilgiyle karşılaşacak. Ve bu ülkede, bu topraklarda bağımsız mahkemelerimiz önünde, mevcut yasalarımızla, şu anki mevcut ceza kanunları hükümlerine göre yargılanacak ve gerekli cezaları alacaklardır. Sanmasınlar ki bu yaptıkları yasadışı keyfi uygulama yanlarına kalacak!

Bu keyfi yasağı protesto etmek için şimdi buradan ayrılıyoruz, ama 23 Nisan 2020’de daha güçlü daha geniş bir katılımla bir kez daha geleceğiz.

Bütün ulusal bayramlarımızda tekrar tekrar geleceğiz.

Bu yasaklar ortadan kaldırılana, Mustafa Kemal ve Anıtkabir özgürlüğüne kavuşana kadar, İkinci Kurtuluş Savaşı’mız bu topraklarda zaferle sonuçlanana kadar bu mücadelemiz devam edecek.

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz.

10 Kasım 2019
HKP Genel Merkezi