Biz doğru bildiğimiz yoldan dönmedik, dönmeyiz.
Sağdan da soldan da saldırdılar saldırıyorlar, hem Usta’mıza hem bize; yılmadık, yılmayız.
Baskılar kuruyorlar üzerimizde, davalar açıyorlar, yok sayıyorlar kendi yasalarına dahi uymuyorlar; pes etmedik, etmeyiz.
Gericilik rüzgârları estirdiler durmadan, zayıftı ideolojileri yaprak gibi savruldular, kasırga da olsa estirdikleri; savrulmadık, savrulmayız.
İşkence tezgâhları kurdular, zindanlara tıktılar, kurşunladılar, sandılar ki korkuturuz; korkmadık, korkmayız.
Çünkü biz dünyanın en haklı, en meşru davası olan İnsanlık mücadelesinin biricik ve tek gerçek savunucularıyız. O yüzden bizi hiç kimse korkutamaz, yıldıramaz, sindiremez, doğru bildiğimiz yoldan geri döndüremez, pes ettiremez.
İnsanlığı Ortaçağ Karanlığına götürmeye yeminli Ortaçağcı AKP’giller, polisiyle, askeriyle bizleri yıldırabileceklerini düşündüler. Sandılar ki biz bunları bir kere Kalpaklı Mustafa Kemal ve Mustafa Kemal’i en iyi ifade eden sözü “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” pankartı ve bayraklarıyla Anıtkabir’e sokmazsak; bir daha gelmezler, geri dönerler, yılarlar.
Ama bir kez daha yanıldılar. Karşılarındakilerin daha 17 yaşında elde silah Emperyalist Yedi Düvel’e karşı Yörük Ali Efe Çetesi’nde savaşan, ömrünün üçte birini hapislerde geçirmesine rağmen hiç pes etmeyen, mücadeleyi bir an olsun bile bırakmayan, İnsanlık Mücadelesinde kendini alevin kalbine atan, Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı Usta’nın öğrencileri olduğunu unuttular.
Karşılarındakinin hiçbir ikircilik göstermeksizin kararlıca, AKP’gillerin elinden gelse kaldıracağı bütün ulusal bayramlarda Anıtkabir’e Kalpaklı Mustafa Kemal ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler” bayrakları ve pankartlarıyla geleceklerini atladılar.
Karşılarındakinin İkinci Kuvayimilliyeciler olduklarını, nihai kurtuluşa yani insan soyunun en büyük düşmanları ABD ve AB Emperyalistlerini ve onların kuklası yerli satılmışları yeniden geldikleri yere gönderecek İkinci Kurtuluş Savaşı’na önderlik edeceklerini göremediler.
Cumhuriyetin 96’ncı yılında yine yasak koydular Mustafa Kemal’e ve O’nun, O’nu en iyi ifade eden sözlerine. Zaten dayanamadıkları, katlanamadıkları, unutturmak istedikleri Mustafa Kemal, Kalpaklı Mustafa Kemal…
Dayanamadıkları, katlanamadıkları, unutturmak istedikleri sözleri “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” ve “ Geldikleri Gibi Gidecekler”. Çünkü bütün bunlar insan soyunun en büyük düşmanlarına, Tarihte aldıkları ilk yenilgiyi ve Mazlum Halkların örnek aldığı zaferle taçlanan ilk Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı hatırlatıyor.
Halkçı Hukukçularımız yüklendiler; gösterin bu yasağın yasal bir dayanağını, diye haykırdılar, gösteremediler…
Haykırdılar Hukukçularımız; suç işliyorsunuz, eninde sonunda bunun hesabını vereceksiniz, diye. Ama emir yukarıdandı, dinlemediler.
Yüzlerce kişiden oluşan kortejimizin önüne barikatlar kurdular, yığdılar güvenlik güçlerini önümüze, susmadık haykırdık; “Mustafa Kemal Ölümsüzdür”, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Halkız Haklıyız Yeneceğiz” sloganlarını.
Yaptık basın açıklamamızı. Bir kez daha söz verdik; Kalpaklı Mustafa Kemal’i Anıtkabir’e sokuncaya kadar mücadeleye devam…
Şimdilik yüzlerle geldik, binlerle geleceğiz eninde sonunda.
HKP Genel Sekreter Yardımcısı, Ankara İl Başkanı Av. Sait Kıran Yoldaş’ımız, eylem anındaki konuşmasına:
“Bağımsızlık Benim Karakterimdir” Sözünü Anıtkabir’e Almıyorlar” diye başladı ve devam etti:
“Değerli Arkadaşlar,
“96 yıl önce Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızla Emperyalistleri ve İşbirlikçilerini yenilgiye uğrattık. Dünyanın zaferle sonuçlanmış ilk Kurtuluş Savaşı’nı bu topraklarda gerçekleştirdik. Ortaçağcı düzeni alaşağı edip, Mustafa Kemal’in önderliğinde Demokratik, Laik bir Cumhuriyet kurduk.
“Ne yazık ki 96 yıl önce kurduğumuz Cumhuriyet Bayramımızı coşkuyla kutlamak istemimize rağmen, Mustafa Kemal’in huzuruna Mustafa Kemal’in portresini ve Mustafa Kemal’e ait “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünü Anıtkabir’e almıyorlar. İki yıldır yasa dışı, keyfi bir yasak uygulanıyor. Bu yasak tamamen keyfi ve yasalara aykırıdır. O nedenle biz bunu protesto ediyoruz.
“Ama şunu bir kez daha bilmenizi ve bu yasak kararları uygulayanların duymasını istiyoruz. Mustafa Kemal’in mücadelesi Antiemperyalist Kurtuluş Mücadelesi bu topraklar da verildi. Bu halk öldü, yok oldu dendiği anda emperyalist yedi düvele ve onların yerli işbirlikçilerine karşı dişinden, tırnağından oluşturduğu olanaklarıyla zafere ulaştı.
“Ülkemizi ve halkımızı tümüyle yok etmek isteyen Sevr paçavrasına karşı Mustafa Kemal’in önderliğindeki Kuvayimilliyeci atalarımız bu paçavrayı emperyalistlerin yüzlerine çarptı. Tarihin çöp sepetine attı.
“Onlar BOP adı altında Yeni Sevr’i yeniden dayatmak istiyorlar.
“Ne yazık ki, Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda olduğu gibi, İkinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda da düşman yerli işbirlikçileriyle birlikte davranıyor.
“Mustafa Kemal uzun süreli savaşlardan sonra İstanbul’a ilk adım attığında, Boğaz’da çok sayıda emperyalist ülkenin savaş gemileri vardı. Mustafa Kemal o anda ne dedi, değerli Halkımız; “Geldikleri Gibi Gidecekler”.
Ve Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri geldikleri gibi gittiler.
“Mustafa Kemal’in Portresini Sokmayanlar, Mustafa Kemal’in Askeri Olamaz
“Halkın Kurtuluş Partisi önderliğindeki İkinci Kurtuluş Savaşı’mızda da biz Yeni Sevr’i tarihin çöplüğüne gömecek, ülkemizi ve halkımızı gerçekten Demokratik, Laik Halk Cumhuriyeti’ne ulaştıracağız. Buna inancımız tam. Bu uğurda mücadelemiz devam ediyor.
Mustafa Kemal’in ve Kuvayimilliyecilerin gerçek devamcıları bizleriz. Bugün Mustafa Kemal’in Anıtkabir’ine Mustafa Kemal’in portresini sokmayanlar, Mustafa Kemal’in askeri olamaz. Mustafa Kemal’in gerçek askerleri ve devamcıları bizleriz. Bu savaş mutlaka zafere ulaşacak. Onlar sanmasınlar ki, şu an yerli yabancı emperyalistlerle işbirliği yaparak geçici süreyle bir takım kazanımlar elde etmiş olabilirler, ama sanmasınlar, erken sevinmesinler, bu zafer er geç bizim olacak.
“BOP’uyla MOP’uyla Bu Topraklardan Defolup Gidecekler”
“Bu halklar, Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi İkinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı da zaferle sonuçlandıracak. Bunu hiçbir yerli yabancı emperyalist güç engellemeyecek. Ve emperyalistler, BOP’uyla, bu topraklardan defolup gidecekler, bu topraklara bir daha adım atmayacaklar. Çünkü halkımız Demokratik, Laik gerçek Halk Cumhuriyetini oluşturacak. Ve bir daha bu emperyalistlerin yeniden ülkemize girme olanaklarını ekonomik, sosyal, toplumsal, bütün dayanaklarını ortadan kaldıracak.
“Bu inançla, bu bakış açısıyla Cumhuriyetimizin 96’ncı yılı hepimize kutlu olsun.”
“Emirleri Hulusi’den, Saray’dan Alarak Yasak Koyanlar, Mutlaka Hesabını Verecekler
Av. Sait Kıran Yoldaş’ın ardından HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak Yoldaş’ımız söz aldı.
“Saygı değer arkadaşlar,
İki yıldır Anıtkabir Komutanlığı da, Ankara Emniyeti de kanunsuzluk işlemektedir, kanunsuzluk yapmaktadır, suç işlemektedir.
“Bu bayrakların, Mustafa Kemal’in yanına onun resminin ve sözlerinin olduğu bayrakların Anıtkabir’e alınmamasının hiçbir yasal dayanağı yoktur.
“Biraz önce sorduk. Kendileri de bu yasa dayanağını gösteremiyorlar. O zaman Emniyet de, Asker de, Polis de, Komutanlık da kanunsuzluk yapıyor ve suç işliyor.
“Bu suçları için, bugün belki keyfi davranıyorlar ama mutlaka yarın yargılanacaklar.
“Bu emirleri Hulusi’den, Saray’dan alarak bu yasakları koyanlar, mutlaka bunun hesabını verecekler.”
Ve eylemimiz, yine sloganlarla, öfkemizi ve inancımızı haykırışlarımızla son buldu… 29.10.2019