Türkiye son yıllarda ne yazık ki en büyük gazeteci hapishanesi durumunda. Onlarca gazeteci, sadece objektif habercilik yaptıkları için cezaevinde.
Çünkü objektif habercilik yapmak bugünlerde AKP’giller iktidarının yolsuzluklarının, vurgunlarının, talanlarının ve milyonlarca insanın hayatına mal olan savaş politikalarının teşhiri demek.
AKP’giller iktidarı o dönem ortakları olan FETÖ ve avanesi ile birlikte Ergenekon ve Balyoz Davalarında yaptıkları gibi bu dönemde de kendilerine karşı çıkan her muhalif sesi kesmek için gerekirse sahte delil üretiyor, gerekirse gizli tanık dinletiyor ve kendi hukuk bürolarına dönüştürdükleri yargı eliyle hiçbir suçu olmayan insanlarımızı yıllarca cezaevlerinde kalmaya mahkûm ediyor.
En son bu sabah şafak operasyonu ile Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, TELE 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ve E.B. isimli bir asker gözaltına alındı.
İsmail Dükel, Tv’deki programında Partimizin eylemini haber yapan ender sayıdaki televizyonculardan birisidir.
Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı, müvekkiline “siyasal ve askeri casusluk” suçlaması yönetildiğini ve soruşturmanın 2019 yılında başladığını açıkladı. Dosyanın içeriğini henüz öğrenemediklerini belirten Tokatlı, ifade işlemlerinin ardından savcılık talep ederse Dükel, Yıldız ve E.B. isimli askerin adliyeye sevk edileceğini açıkladı.
Gözaltına alınan gazetecilerin avukatları, soruşturmanın detaylarıyla ilgili bilgi edinemezken, yandaş gazetelerden Sabah Gazetesi’nden Abdurrahman Şimşek, dosyanın içeriğine ilişkin bilgileri yazdı. Abdurrahman Şimşek’in aktardığına göre Müyesser Yıldız, kendi telefonundan bir diğer şüpheli olan, İstanbul’da görevli E.B. isimli askeri 29 kez aradı. Habere göre savcılık, Müyesser Yıldız hakkında, bu telefon konuşmalarını haberleştirmediği için “askeri casusluk yapmış olabilir” şüphesiyle gözaltı kararı verdi. Soruşturma kapsamındaki suçlamalar arasında, Türkiye’nin Libya ve Suriye İdlib’deki savaş planlarının “Askeri Casusluk” maksadıyla sızdırılması da sayıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaklaşık bir ay önce Müyesser Yıldız’ın bir Facebook gönderisini paylaşarak Yıldız’ı hedef göstermişti ve Müyesser Yıldız geçtiğimiz Cuma günü Soylu’ya dava açmıştı.
Şu anda gözaltında olan Müyesser Yıldız avukatı aracılığı ile mesaj gönderdi ve mesajında;
“Bana askeri casusluk suçunu yöneltebilecek insan henüz anasının karnından doğmamıştır.
“Bari bir suç icat edecekseniz taşıdığımız ada, isme uygun bir suç uydurun. Koronavirüsü Türkiye’ye Müyesser getirdi deseydiniz daha uygun olurdu.
“Ülkenin üzerine getirilecek felaket öncesinde yeniden mıntıka temizliği yapıyorlar. Milletimizin olanları görmesini ve olacak olanları da bilmesini istemiyorlar. Yani Amerikan polisi nasıl ki George Floyd’u nefessiz bıraktıysa ülkemizde de yapılanlar Türk milletini nefessiz bırakma çabasıdır.” gibi ifadelerle korkusuzluğunu ve onurlu duruşunu bir kez daha gösterdi.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak; AKP’giller’in hukuk maskeli saldırılarına, tehditlerine rağmen mesleğini onuru ile yapan gazetecilere sahip çıkıyoruz.
Ergenekon ve Balyoz Davalarında olduğu gibi bu uydurma soruşturmalarınız da elbette çökecektir. Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel derhal serbest bırakılmalıdır!
08.06.2020
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi