Kızıl Yıldızlarımızı mezarları başında andık
Pol-Bir’li faşist canilerce katledilen Üç Kızıl Karanfil Mahmut-İbo-Sadi Yoldaşlarımız ve “Yoldaşlarım mücadelemi devam ettirsinler” sözü ile Sosyalizme ve Önderliğe inancın simgesi haline gelmiş, faşist cellâtlarca katledilen Engin Yoldaş’ımızı, bedence aramızdan ayrılışının yıldönümünde mezar başlarında andık. Sloganlarla, parti bayraklarımızla, pankartlarımızla uğruna yaşamlarını feda ettikleri mücadelelerinin bizlere yol gösterdiğini, bu mücadeleleri eninde sonunda zaferle taçlandıracağımızı haykırdık.
Üç şehitlerimizin mezarı başında konuşmayı genç yoldaşlarımızdan Sezer Yoldaş’ımız yaptı. Genç Yoldaş’ımız konuşmasında özetçe şunları söyledi:
Yoldaşlar, bundan tam 35 yıl önce, Üç Şehitler Tepesine dönüşen Şentepe Bölgesinde üç kızıl yıldız kaydı… Usta’mızın bir sözü var, arkadaşlar: “Görev yapıyorduk, muhallebi değil… Görev yapmada çok iyi biliyoruz; vurmak da vardır, vurulmak da. Hepsi vız gelir, ve de gelmelidir.” diyor Usta’mız. İşte bu Üç Yoldaş’ımız da Ustalarına layık olan bir yaşam sürdürdüler. Çok kısa bir yaşam bu, arkadaşlar. İbo 21, Mahmut ve Sadi Yoldaşlar ise henüz 18 yaşında. Arkadaşlarımız 35 yıl sonra bile mücadelemize ışık tutuyorlar, tabiî Partimiz bu mücadeleyi kesintisiz sürdürüyor, yoldaşlar.
Yoldaşlarımız bölgelerinde faşistlerin her saldırılarına, hareketimizin ve önderliğimizin yönlendirmesiyle de göğüs germişlerdir. Arkadaşlarımız liseli gençliğe yapılan saldırılarda da Demet Lisesi ve Mustafa Kemal Lisesindeki faşist saldırılara karşı oradaki devrimci gençleri korumak için hiçbir tereddüt etmeden yardıma koşmuşlardır. Yoldaşlarımız İşçi Sınıfı mücadelesinde de en ön safta yer almışlardır. Yoldaşlarımız Şentepe İPSD’nin de kurucuları arasında yer almışlarıdır. Diğer grupların çalışmalarında rastlanmayan bir halkla bütünlük vardı. Diğer gruplarda dağınıklık varken biz doğru ideoloji sayesinde halkla bütünleşmiştik. Hiçbir grubun giremediği Şentepe bölgesine halkla etle tırnak gibi kaynaşan yoldaşlarımız girmişler, faşistleri püskürtmüş ve kurtarılmış bölge yapmışlardı, arkadaşlar. Sözlerimi tamamlamadan önce ant olsun ki Üç Şehitler’in ve devrim yolunda kaybettiğimiz tüm şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı zafere ulaştıracağız. Demokratik Halk İktidarını kuracağız!
Üç Şehidimizin mezar başı anmasından sonra Engin Yoldaş’ımızın mezar başına sloganlarımızla yürüdük. Buradaki konuşmayı Gezi Direnişi ile birlikte saflarımıza katılan Efe Yoldaş’ımız yaptı. Efe Yoldaş’ımızın yaptığı konuşma:
Yoldaşlar,
Şu an, genç yaşında mücadelenin hiçbir gereğinden, görevin kolayından zorundan geri durmamış, öyle ki inandığı dava uğruna ölüme de başı dik ve yiğitçe giden Engin Yüzbaşıoğlu Yoldaş’ın mezarı başındayız. Katledilişinin 34’üncü yılında mücadelesi önünde saygı ile eğiliyor ve en devrimci duygularımızla anıyoruz.
Yoldaşlar,
Biliyorsunuz aranıza 1 Haziran olaylarından sonra katıldım ve bu süreç içinde bir tek pişmanlığım var. O da nasıl bu kadar geç açabildim gözlerimi. Bunca yıl içinde nasıl oldu da içimde bir yerlerde sürekli var olan devrimci kimliğimi bulmakta geciktim. Çok düşündüm bunları ama Engin Yoldaş’ın son sözlerini gördüğümde, iyice net anladım, hiçbir şey için geç değilmiş. Engin Yoldaş’ın son nefesinde söylediği gibi mücadelemize devam edeceğiz. Bu mücadeleyi Kurtuluş Partisi’yle beraber devam ettireceğime onurum ve şerefim üzerine söz veriyorum. Bu mücadeleyi kazanmak bizim asıl olan görevimizdir.
Engin Yoldaş’ımızı vuran faşistler hâlâ sokaklarda. Ama bu sefer ellerinde biber gazı, hepsinin belinde cop. Ben de diyorum ki biz 2 ay boyunca pes etmedik Eylül’de de pes etmeyeceğiz. Engin Yoldaş’ın istediği gibi mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Taksim Gezi İsyanı’nda olduğu gibi biz Tayyipgiller’e, halkın gücünün nelere kadir olabileceğini gösterdik ve eylül ayında da göstermeye devam edeceğiz.
Ve yoldaşlar, bu mücadeleyi kazanacağız buna en içten duygularımla inanıyorum. Unutmayalım ki;
Nerede bir Kurtuluş Partili var ise baskıya ve zulme karşı en ön saftadır.
Ve yine nerede haklı bir direniş varsa Kurtuluş Partisi en ön cephededir ve olmaya devam edecektir!
Ankara’dan Kurtuluş Partililer
İstanbul
1978’in 1 Eylülü’nde Ankara’nın Şentepesi’nde Pol-Bir’li faşist polisler tarafından katledilen Mahmut-İbo-Sadi yoldaşlar ve tüm devrim şehitlerimizi andık. İstanbul İl Örgütü’müzde 1 Eylül günü bir anma toplantısı düzenledik.
Devrim şehitleri için saygı duruşuyla başlayan etkinliğimiz sinevizyon gösterisiyle devam etti. Genç yaşta kaybettiğimiz yoldaşlarımızın mücadelesini aktaran Evrim Bin Yoldaşımız yaptığı konuşmada Mahmut-İbo-Sadi yoldaşlar ve tüm devrim şehitlerinin davamızda yaşayacağını ve ideallerinin biz Kurtuluş Partiler’de hayat bulacağını söyledi.
Evrim Yoldaşımız, günümüz siyasi gelişmelerini değerlendirdi. Suriye halkının yanında olduğumuzu vurgulayan yoldaşımız, AB-D Emperyalistlerine ve onun işbirlikçisi Tayyipgiller’in alçakça emellerine ulaşamayacağını belirtti.
Ayrıca 1 Eylül barış gününe değinilerek günümüzde gerçek barışın olmadığı belirtildi.
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın Sosyalizm!
İzmir
1 Eylül 1978’de parababalarının aylıklı faşist cellatları tarafından Ankara’nın Şentepe (Üç Şehitler Tepesi) Mahallesi’nde katledilen Mahmut Çal, İbrahim Uzun ve Sadi Okçuoğlu yoldaşlar nezdinde tüm devrim şehitlerimiz İzmir’de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir Şubesi’nde düzenlenen etkinlikle anıldı.
Şehitlerimiz adına saygı duruşuyla başlayan etkinliğimiz, Kurtuluş Partisi Gençliği’nden bir yoldaşımızın konuşmasıyla sürdü. Henüz genç yaşta olmalarına rağmen faşistlerin korkulu rüyası olan, verdikleri yiğit mücadeleyle mahalle halkının sevgisini kazanan yoldaşlarımızın mücadelesi anlatıldı. Mücadelelerinin biz Kurtuluş Partililerin omuzlarında devam ettiğini aktaran yoldaşımız, konuşmasına AB-D emperyalistleri ve yerli satılmış uşakları Tayyipgillerin ülkemizde ve Ortadoğu’daki emperyalist politikalarını aktararak devam etti. Son günlerde Suriye üzerinde oynanan kanlı savaş oyununa karşı Suriye halkının yanında olduğumuzu belirten yoldaşımız, AB-D emperyalistleri ve uşaklarının amaçlarına ulaşamayacaklarını, yenilmeye mahkûm olduklarını söyledi.
Daha sonra emperyalistlerin 1 Eylül Dünya Barış Günü aldatmacasına ve 1 Eylül gününe denk gelen, 12 Eylül sonrasının ilk büyük işçi direnişi olan Aras Kargo direniş ve işgaliyle ilgili bir yoldaşımızın yaptığı konuşmayla etkinliğimiz sonlandırıldı.
İzmir’den Kurtuluş Partililer