En tepenizdeki Kaçak Saraylı’dan, onun bir altındaki Milyar Ali’nizden, en alt seviyenizdeki taraftarlarınıza kadar hepiniz bal gibi bilerek, isteyerek, arzu ederek, ısrarla ve kararlılıkla kul hakkı yemeye uğraşıyorsunuz.
Ekrem İmamoğlu’nun anasının ak sütü gibi helal bir şekilde, bileğinin hakkıyla kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını hak hukuk, kanun manun tanımaz bir zorbalıkla, kendi hukuk bürolarınızdan birine çevirdiğiniz YSK’yi sopa olarak kullanarak elinden almaya çalışıyorsunuz.
Bir de Müslümanlıktan dem vuruyorsunuz, Müslüman geçiniyorsunuz, cami önlerinde, iftar sofralarında, medya ordusuyla boy gösteriyorsunuz…
Yazık be! Çok yazık…
Gerçekten de rahmetli büyük İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk’ün dediği gibi sizlerin Müslüman sıfatıyla cenaze namazı bile kılınmaz. Hatta sizlerin gittiği camilerde namaz bile kılınmaz…
Kul hakkı yemek ki, İslamiyet’te Allah’ın bile “Affedemem” dediği bir günaha batmış olmaktır.
Hiç mi Allah korkusu taşımıyorsunuz?..
Hiç mi Din Günü’ne, hesap gününe zerre miktarda olsun iman etmiyorsunuz?..
Seçimlerde Ekrem İmamoğlu ve CHP’sinin hiçbir hile, oyun, düzen yapmadığını, kaybedişinizin sebebinin sadece kitlelerin size olan güvenlerinin yok olmasından kaynaklandığını, dolayısıyla da daha az oy aldığınızı bakın nasıl açık ve kesin biçimde kendi ağzınızla itiraf ediyorsunuz:
İtiraf 1…
Tayyip söylüyor:
“Mideye değil artık buraya (kafasını işaret ederek) bakacağız. Herkesin midesini doyurduk, ama neticede durum böyle. Karnını doyuruyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz yine de oy vermiyor”(https://www.yenicaggazetesi.com.tr/erdogan-karnini-doyuruyorsunuz-yine-de-oy-vermiyorlar-234368h.htm)
Demek ki neymiş, Tayyip, gerçek?
Vatandaş size “oy vermiyor”muş. Kaybetmenizin sebebi buymuş…
Ha, burada, yine demagojik bir yöntemle kandırmacaya başvuruyorsunuz. “Karnını doyurduk”, diyorsun. Sen herhalde 82 milyon insanımızı Kaçak Saray avanesi mutfağından beslenir gibi beslenip karnı doyuyor sanıyorsun.
Neyi, kimi doyurdun?..
Sadece yandaşlarını…
Zavallı, gariban, cahil ve bilinçsiz “hülooğğ”cularının payına ise birkaç kilo makarna, bulgur, mercimek ve yarım ton kömür düştü. Birkaç ayda bir de 100-200 liralık ya da 250 liralık alışveriş çeki…
Bununla mı doyurdun vatandaşın karnını?
Tarımın kökünü kuruttun be!
Çiftçimiz pazara çıkardığı ürünü üretim maliyetini bile karşılamadığından ekip dikmekten vazgeçti. Köyle boşaldı. Büyükşehirlerin varoşlarına işsizler ordusu halinde yığıldı. Senin bunlardan haberin yok tabiî…
Köprü, yol yaptın öyle mi?
Vatandaşın yandaş şirketlerin iyice kanını kurutsun, o Parababaları daha da Karunlaşsın diye…
Çemişkezek’teki, Yüksekova’daki, Keşan’daki gariban, yoksul yurttaşımız bile, senin yaptığın köprülerin, yolların, havalimanlarının haracını ödüyor yerli-yabancı Parababalarına. Ömrü boyu oralardan hiç geçmemiş, oraları hiç görmemiş olmasına rağmen.
Kuzey Ormanları’nı mahvederek havaalanı yaptın, değil mi?
Açık denizden gelen rüzgâr nedeniyle yılda 120 gün uçuşa elverişli olmayan bir bölgede, uçakların iniş kalkışına imkân olmayan bir bölgede…
Ne bilimin verilerini dikkate alıyorsunuz, ne bilim insanlarına saygı gösteriyorsunuz. Varsa yoksa rant, vurgun, talan, sömürü, küp doldurmaca…
Bir de “karnını doyurdum, her türlü hizmeti götürdüm, diyorsun.
Ne hizmeti götürdün?
Kimin karnını doyurdun?
17 yıllık iktidarınızda günbegün daha da yoksullaştı insanlarımız. Ağzına kadar dolar-avro dolu küplerin sayısı sadece sizlerde yani sende, ailende ve yandaşlarında arttı.
17 yılda kaç kez değiştirdiniz Kamu İhale Kanununu Tayyip?
16 yılda 186 kez değiştirdiniz Kamu İhale Yasasını. Dünyada nerede görülmüş böyle bir şey?
Bir kamu malını ballı komisyon alarak yandaş Parababanıza yeyim ettirebilmek için hizmete özel ihale yasası çıkarıyorsunuz habire, üst üste.
Seçimleri neden kaybettiniz, biliyor musun Tayyip?
Artık vurgunlarınızın, ihanetlerinizin, kanunsuzluklarınızın leş kokusundan ağır kokusu tüm Türkiye sathını kapladı. Giderek görülür, anlaşılır oldu içyüzünüz daha çok insanımız tarafından.
İşte bayır aşağı gidişinizin başlamasının sebebi bu. Ve bu gidişiniz asla durdurulamayacak.
Yazıcılar ordunuzun kaleme aldığı ve senin ekranlardan, kürsülerden usta bir tiyatrocu edasıyla okuduğun, insanları Allah’la aldatmaya yönelik nutuklar da yetmiyor artık vurgunlarınızın, soygunlarınızın, ihanetlerinizin üzerini örtmeye. İşte bütün mesele bu, Tayyip…
İtiraf 2:
Tayyipgiller’in İki Numarası, eski Bakan, eski Başbakan, eski Meclis Başkanı ve Tayyip’in yeni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Milyar Ali, seçim çalışmaları sırasında vatandaşlarla yaptığı bir konuşmada aynen şöyle diyor:
“Azıcık eksik aldık, şimdi o eksiği tamamlayacağız. Biraz da fazla olsun ki işi sağlama bağlayalım.”(https://tele1.com.tr/binali-yildirimdan-itiraf-eksik-oy-almistik-bu-kez-isi-saglama-baglayacagiz-55830/)
Demek ki neymiş gerçek, Milyar Ali?
Sen, Ekrem İmamoğlu’ndan “azıcık eksik al”mışsın oyu. Kaybetmenizin tek sebebi buymuş. O sebebi ortadan kaldırabilmek için ne diyorsun aldığın tedbir hakkında?
“Şimdi o eksiği tamamlayacağız. Biraz da fazla olsun ki işi sağlama bağlayalım.”
Hani oylarınızı çalmışlardı Milyar Ali?
Yine bir vatandaşın “Seçim neden iptal edildi?” sorusu üzerine, birkaç gün önce nasıl hiç yüzün kızarmadan şu yalanı söylemiştin?
“Çok basit, çünkü çaldılar.”
Kim çaldı, Hafız?
Ecinniler, değil mi?
Siz ne iş yapıyorsunuz, MİT’iniz, polisiniz, jandarma istihbaratınız?
Niye çalanın peşinde koşmuyorsunuz?
Bu memlekette sizden başka çalan ve çalabilen mi var be Milyar Ali…
Bunu adın gibi sen de biliyorsun, hepiniz de biliyorsunuz.
Nasıl insansınız yahu siz?
Yalan dolan, düzen, hile…
Durup dinlenmeden yaptığınız bütün işler böyle yahu…
Artık çok net bir biçimde bir kez daha ortaya çıktı ki, sizin dininiz Kur’an ve Hz. Muhammed’in ortaya koyduğu din değil. Muaviye-Yezid Dini sizinki. Sizin yaptırdığınız camiler Müslümanların ibadethanesi değil, Dırar Mescitleri onlar…
Sizin için din, sadece alınıp satılan ve kârı alabildiğine yüksek olan bir meta. Onun dışında hiçbir şey değil. Ve sizin tapındığınız biricik Tanrı da Para Tanrısı…
Yazık…
Ne acıklı bir hayat sizinki aslında…
Kefenin cebi yok be Hafızlar. İnsanoğlu geldiği gibi gider bu dünyadan. Nasıl çırılçıplak geldiyse yine öyle çırılçıplak çekip gider. Ama ne çare… Bu yaştan sonra artık sizin geri dönüşünüz yok. İflah olmanız, ıslah olmanız olası değil. Sizin gözünüzü sadece toprak doyurur ve sizi sadece toprak ıslah eder.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
21 Mayıs 2019
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı