KPSS’de dereceye giren ama AKP’ye yandaş olmadıkları için ataması yapılmayan öğretmenlere bu acıyı yaşatan AKP’giller hakkında suç duyurusunda bulunduk, MEB Önünde basın açıklaması yaptık!

AKP’giller’de vicdan teşekkül etmemiş. Bunların hiçbirinde ne Allah korkusu, ne de öbür tarafta, bu dünyada yaptıklarından, yedikleri kul haklarından dolayı hesaba çekilme korkusu var. O korkuları olan biri, öğretmen olmaya hak kazanmış insanları, üstelik KPSS denilen saçma bir sınavda derece yapmış öğretmenleri, mülakatta eleyerek gelecek umutlarını karartamaz. O inancı olan biri, binbir emekle bitirdikleri Fakültelerinden öğretmenlik yapma, öğrencileriyle buluşma, kendi ayakları üzerinde duracağı bir hayat kurma hayalleri kuram öğretmenlerin hayallerini söndüremez. Eğer gerçekten bunların bir din, bir ahlâk anlayışı olsaydı, etik değerler taşımış olsaydı, umutları, hayalleri, planları söndürülen, yok edilen öğretmenlerimizin isyanlarına duyarsız kalmazlardı. Öğretmenlerimizin yürek dağlayan feryatlarına kulaklarını kapayamazlardı:

Geçen yıl İzmir 9 Eylül Üniversitesinden mezun olan sınıf öğretmeni Güven:

“Ben çok zor koşullarda okudum, 12 yaşımdan beri ailemden uzakta yatılı okullarda okuyorum. Mesleğimi çok seviyorum, öğrencilere kavuşma aşkıyla yanıp tutuşuyorum.

“Bu toplumda insanlara faydalı olduğumu görmek istiyorum. O öğrencilere dokunmak istiyorum, artık gerçekten o sınıflara girmek istiyorum.”

Beden Eğitimi öğretmeni Hikmet Çiftçi:

“Geçen yıldan sonra, ‘en iyisi derece yapayım, başka türlü atanamayacağım’ diye düşünerek tekrar hazırlanmaya başladım. Yemedim, içmedim, uyumadım, her şeyimden verdim ve dereceye girdim.

“Mülakattan çıktıktan sonra çok mutluydum, kitaplarımı arkadaşlarıma dağıttım, ‘bu iş artık oldu’ dedim. Sonuçların açıklanması için gün saydım ama mülakatta 51 puan verildiğini görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.

“Üç gündür toplamda dört saat uyumamışımdır. Ailem perişan, ben perişan. Hayatım boyunca böyle bir hayal kırıklığı yaşamamıştım.”

Kimya öğretmeni Recep Akkuş:

“Şu anda Ağrı’da -30 derecelere çıkan bir hava soğukluğu var. Sonuçların açıklandığı gece saat 4’te kendimi sokaklara attım ve ne yapacağımı düşündüm. O soğuğu bile hiç hissetmedim.

“Bundan sonra niye hazırlanacağız ki? 33 yaşındayım, 25 yıllık emek bir çırpıda gitti ve ben neden gittiğini gerçekten bilmiyorum. Biz emeğimizi kime emanet ettik?”

Almanca Öğretmeni Binnur Felek Karakoyun:

“Ben bu sınava karnımda bebeğimle çalıştım, gecemi gündüzüme kattım, 8 aylık gebeydim. Sınava girdiğimde coviddim üstelik. Bebeğime bir şey olmasın diye ağlaya ağlaya çözdüm soruları, bu mu adalet? Aldığım puanı hiç etmeye ne hakkınız var?”

Dokuz yıldır özel okullarda öğretmenlik yapan sınıf öğretmeni Enes Bingöl:

“Sonuna kadar hak ettiğim bir şey elimden alındı. Üç gündür doğru düzgün uyuyamıyorum. Geçen yıl ders çalışmaya harcadığım zamanlar aklıma geliyor.

“Oturup ağlaya ağlaya ders çalıştığımı biliyorum. Herkes dışarıda eğlenirken, yazın ortasında sıcakta terleyerek evde ders çalışıyordum. İnsanların puanlarını bir çırpıda düşürmek belki onlar için kolay ama bizim ne yaşadığımızı kimse bilmiyor.

“Sınıfta öğrencilerim, ‘niye moraliniz bozuk’ diye soruyor, anlatamıyorsunuz. Ne diyebilirim? ‘Ben çalıştım, hak ettim ama bu hakkımı elimden aldılar’ diyerek çocukları umutsuzluğa mı sevk edeyim? Yine de onların umutlarını baki tutmaya çalışıyorum.”

Öğretmen Gökhan Göktürk:

“9 aylık kızımı her gece hayallerimi anlatarak uyuttum ama sizler benim hayallerimi, yavrumun geleceğini aldınız benden.” (https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-59831318)

İşte Halkın Kurtuluş Partisi olarak öğretmenlerimizin bu yürek dağlayan feryatlarının sorumluları olan AKP’giller ve Bürokratları hakkında suç duyurusunda bulunduk. KPSS Mağdurları olarak gündeme gelen, yazılı sınavda derece yapıp mülakatta elenen, işsizlik cehennemine atılan öğretmenlerin uğradıkları haksızlığın sadece gazete sütunlarında bir haber olarak kalmasını istemedik.

Savcılığa:

“Bu kadar yüksek puan alan adaylar öğretmen olmaya hak kazanamıyorsa kazananlar kimler?

“Yazılı ve sözlü sınavlarda aldıkları puanlar nedir?” sorularını sorduk ve sorumlular hakkında görevi kötüye kullanma suçu işledikleri için suç duyurusunda bulunduk.

İnanıyoruz ki, bugün değilse de yarınlarda, kayıt altına aldırdığımız ve Tarihe not olarak düştüğümüz bu suç duyurusu, tozlu raflardan çıkacak, AKP’giller öğretmen adaylarımıza döktürdükleri gözyaşının ve yaşattıkları acının hesabını verecek.

Suç duyurumuz sonrası Milli Eğitim Bakanlığı önünde, öğrencileriyle buluşma hayalleri yıkılan, umutları söndürülen öğretmenlerimize destek için, bu mağduriyete neden olan AKP’giller’i protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdik ve “AKP’giller Sınavları Öğrenci, Mülakatları Yandaş Tespit Turnikesi Yaptı. KPSS Mülakat Mağduriyetlerine Son” yazılı ozalitimizi açtık.

Partimizin Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Av. Ayça Okur Yoldaş’ın yaptığı basın açıklaması aşağıdadır:

***

Sınavlar yetmedi, mülakatlarla hem öğretmelerimizin hem de öğretmen bekleyen çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini çalıyor AKP’giller.

Hem de bir taşla birden fazla kuş vurarak!

Milyonlarca öğrencimiz, daha çocuk yaşlarında sınavlar marifetiyle kırıma uğratılıyor, başarılarına başarı katan binlercesi üniversiteyi bitirdikten sonra bu kez KPSS denilen bir sınava tabi tutuluyor. Bunu da aşıyor gençlerimiz. Bu sefer de eleyemediklerini AKP İktidarı, mülakat denilen yandaş ayıklama salhanesinden geçirerek başarılı yüzlerce gencimizi açlığa, yoksulluğa ve hatta intiharlara sürüklüyor.

Bu mağduriyeti bu sefer de KPSS’de sınava girerek dereceler elde eden öğretmenlerimiz yaşıyor. Ancak AKP’giller bilimli, bilinçli, pedagojik formasyonu tam bu öğretmenlerimizi hemen atamak yerine mülakat denilen sistemle bir kez daha ayıklıyor; bize yandaş mı değil mi diye.

Böylelikle hem tam kapıkulu öğretmenleri atıyor yazılı sınav puanları yetersiz olmasına rağmen, kendi Ortaçağcı dünya görüşüne uygun memurları kadroya alıyor. Bu da yetmiyor, bu Ortaçağcı zihniyete sahip atanan öğretmenler pırıl pırıl zihinleri Ortaçağ’ın medrese eğitimine tabi tutarak düşünmeyen, sorgulamayan, antilaik bireyler yetiştirmeyi, çocuklarımızı, gençlerimizi zehirlemeyi hedefliyor.

Ama hayır. Buna izin vermeyiz. Veremeyiz. Gözyaşları içinde çaresiz genç öğretmenlerimizi yıllarca binbir fedakârlık yaparak bugünlere getiren aileler biçare değiller. Biz varız. Halkın Kurtuluş Partisi var.

HKP programı der ki; “Hak arayan adliye gibi, GERÇEĞİ arayan ve gerçeği arayan İNSANI YARATAN öğretim, eğitim ve bilim kurumlarımız da, ülkemizde gerçekten KEŞİF ve İCAT ruhunu beslemek için tam bağımsızlığa kavuşacak. Bütün eğitmen, öğretmen ve profesörler; kendi KÜLTÜR SENDİKALARI’nda kişiliklerini ve menfaatlerini (çıkarlarını) koruyacaklar.

“Hükümet, bir öğretim kanunu ile öğretim kollarını, öğretmen niteliklerini, okul masraflarını belirtmekle kalacak ve özel müfettişleriyle yalnız o kanunun uygulanmasını kontrol edecek. Başka şekilde, öğreticilerin hayat, istikbal (gelecek: sosyal güvenlik) ve faaliyetlerine karışmayacak”.

Bu programla ve görevle HKP, öğretmen “turnikesi”, ya da salhanesi (mezbahası, kesimevi) haline sokulan mülakatlarda kamuoyuna yansıyan haksızlıklara karşı başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere tüm yetkililer hakkında bugün TCK m. 257 uyarınca Görevi Kötüye Kullanma suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuştur.

Şüphelilerin fiilleri aynı zamanda Anayasanın 10. Maddesine, Kanun Önünde Eşitliğe aykırıdır.

Soruyoruz:

Bu kadar yüksek puan alan adaylar öğretmen olmaya hak kazanamıyorsa kazananlar kimler?

Yazılı ve sözlü sınavlarda aldıkları puanlar nedir?

Açıklayın bunları.

3 Ocak 2021

HKP Genel Merkezi