Kıdem Tazminatı: İşçi için güvencedir! Yedirtmeyeceğiz!
Tayyipgiller, Halklarımızın tüm değerlerine, tüm kazanımlarına, saldırmaya devam ediyor. “Durmak yok yola devam” masalı ile Halklarımıza her gün yeni saldırılar geliştiren Tayyipgiller, şimdilerde “Ulusal İstihdam Strateji”lerinin bir parçası olarak İşçi Sınıfımızın uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği Kıdem Tazminatını kuşa çevirmenin telaşına ve çabasına girmiş durumda. Üstelik “kıdem tazminatınızı güvenceye alıyoruz” diyerek her çıkardıkları yasada olduğu gibi Halkımızı uyutmaya, kandırmaya çalışmaktadırlar.
İşçi Sınıfımız açısından felaket demek olan Kıdem Tazminatının kaldırılması, Parababaları açısından bayramdır. 12 Eylül Faşizmiyle özdeşleşen “Şimdiye kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde” anlayışının finalidir. Ki o dönem bile İşçi Sınıfının tepkisinden çekinen Faşizm bu yasaları çıkartamamıştır.
Kamuoyunun tepkisinden çekinen Tayyipgillerin bu yasa tasarısı ile ilgili söyledikleri her geçen gün değişse de bakın bu çabaları ve çalışmaları sonuç verirse özünde İşçi Sınıfımızın kaybı neler olacaktır?
*İşten atılanlara tazminat ödenmesine ilişkin hüküm ortadan kalkıyor. Bundan sonra Parababaları gönlünce, hiç çekinmeden, düşünmeden, çok rahat, kaşının üstünde gözün var diyerek bir işçiyi işten çıkarabilecek. İşçimizin güvencesi demek olan Kıdem Tazminatı, Tayyipgillerin bu çalışması ve çabası yaşama geçerse Parababalarının güvencesine dönüştürülmüş oluyor.
*15 yıl sigortalı çalışmayan işçi kıdem tazminatını alamayacak. 15 yılın sonunda da, Kıdem Tazminatı fonunda biriken paranın ancak bir kısmını alabilecek. İşçinin kıdem alacağı üçte bir ile üçte iki oranında budanacak. Önce ağza bir parmak bal sürüyor Tayyipgiller, işçi 1 gün bile çalışsa kıdem tazminatı alabilecek diyerek. Devamında geliyor baldıran zehiri, “15 yıl sigortalı ol, ondan sonra al kıdemini”. Boşuna demiyoruz, Tayyipgiller gibi halk düşmanı, emek düşmanı, vatan satıcı 70 yıldır görülmedi diye.
*İşçi Sınıfımız asıl büyük hak kaybına ise kesinti oranında uğrayacak. Halen her bir yıla 30 günlük kıdem hakkı elde eden işçiler yeni sistemde 30 gün yerine 11 ila 22 gün kıdem alabilecekler. 1975 yılından kazanılmıştı, 30 günlük süre ve 1 yıl çalışmanın sonunda kıdem tazminatına hak kazanılması. 12 Eylül Faşizmi bile ortadan kaldıramazken bu hakkı, Parababalarının Tayyipgiller’i şartların olgunlaştığını düşünerek geçiyor saldırıya.
*Yeni sistemde özel bireysel emeklilik şirketleri kullanılacak. Kamuya ait bir değer bırakmayan, Kuvayimilliye yadigârı bütün kurumları Parababalarına özelleştirme adıyla peşkeş çeken Tayyipgiller, bu alanı da yerli yabancı Parababalarının şirketlerine ve insafına havale etmiş olacak. Parababaları niçin okşamasınlar ve sevmesinler, kendilerinin gelişmesi ve daha daha büyümesi için uğraş veren Tayyipgilleri.
*İşverenin yükümlülüğündeki prim tutarları için kamu garantisi olmayacak. Parababalarının ödemediği ya da eksik ödediği primlerin tahsil edilmesi konusunda işçinin kendisi mücadele verecek. Tayyipgillerin sözcüsünün “Güzel şeyler olsun diye uğraşıyoruz” dediğinin bu olması gerekiyor. Tayyipgiller gibi vatan satıcılarının, emekçi düşmanlarının Halklarımız için güzellik düşünmediklerine göre, Parababaları zil takıp oynadıklarına göre, “Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı Sistemi” güzelliğinin kimin için getirildiği ortaya çıkıyor.
*Çalışmasını yaptıkları yasa tasarısında, TOKİ’den ev alana kıdem tazminatı erken ödenecek. Tayyipgiller, “Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı Sistemi” taşıyla, emek katliamı yapıyorlar. Zaten kendi yandaşlarının rant kapısı olan TOKİ evlerine Tayyipgiller çıkaracakları bu yasayla müşteri yaratıyorlar.
İşçinin güvencesi, yıllarca akıttığı alın terinin karşılığı ve emeklilik sonrası az da olsa rahat yaşamanın garantisi demek olan Kıdem Tazminatına göz dikilmesi; yerli yabancı Parababalarının, IMF’nin, Dünya Bankasının, alın teri düşmanı Tayyipgiller’in ortaklaşa saldırısıdır.
İşçi Sınıfının örgütlenmesinin önünü açan Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasaları 27 Mayıs Politik Devriminin İşçi Sınıfımıza bir armağanıydı. Parababaları İşçi Sınıfımızın örgütlenmesine engel olmak için kaldırmak istedi bu yasaları. İşçi Sınıfımız şanlı 15-16 Haziran direnişimi ile püskürttü bu saldırıyı.
Kıdem Tazminatı da yıllarca verilen mücadelenin ürünüdür. Kıdem Tazminatlarımıza yönelik bu amansız saldırıyı da İşçi Sınıfımız ve halkımız boşa çıkartacaktır.
Yıllarca verilen mücadelelerle, insanlığın kurtuluşu uğrunda ödenen bedellerle, direnişlerle, grevlerle, işgallerle mayalandı İşçi Sınıfımız ve Emekçi Halklarımız. Son Büyük Gezi İsyanımız bu mayanın tuttuğunun göstergesidir. Bu Direniş ile Halklarımızı Ortaçağın karanlık dehlizlerine hapsetmek isteyen Ortaçağcı Tayyipgillere karşı gücünü göstermiş ve insan düşmanı Tayyipgillerin cephesini dağıtmıştır.
Halklarımız ve İşçi Sınıfımız, “Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense, ölmek daha iyidir” ve “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez!” diyerek mücadele yürüten Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlendiği zaman bu saldırılar durdurulacak ve nihai kurtuluşa doğru yürüyüşümüz başlayacaktır. 17.11 2013
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi