Kapadokya İnsanlığın ortak mirasıdır Yağmalayanların da, yağmaya dur demeyenlerin de peşini bırakmayacağız!

AKP’giller; tarihi, kültürel mirası yağmalamak, talan etmek, SİT alanı olarak kabul edilen, dünyaca korunan bütün SİT alanlarını ranta çevirmek içgüdüsüyle hareket eden, bütün bu insanlığın ortak değerlerini peşkeş çekmeye programlanmış bir parti. Bir proje partisi olarak AB-D Emperyalistleri tarafından kurdurulup piyasaya sürüldüğü günden bu güne AKP’giller, bu toprakların yeraltı-yerüstü bütün kaynaklarını, bütün değerlerini bir mirasyedi gibi har vurup harman savurarak yerli yabancı Parababalarına özelleştirme kılıfı adı altında peşkeş çekmiştir. AKP’giller için bütün bu değerler, kültür varlıkları, geçmişin yadigârı kurumlar, hastaneler, fabrikalar, limanlar, ormanlar, dağlar, madenler, sanayi tesisleri Yağma Hasan’ın Böreğidir. Yiyorlar durmadan, doymuyorlar.

Kıtlıktan çıkmış gibi,

“yeşil tarlalara üşüşerek ekinleri yok eden” çekirge sürüleri gibi,

“tüm mutluluğu kemiren, tırtıklayan yaratıklar” gibi saldırıyorlar.

Tıpkı Tevfik Fikret’in tasvir ettiği gibi, bu topraklar AKP’giller için han-ı pür-neva yani cümbüşlü bir sofra:

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider ayak:

“Yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdayan ocak;

“Bugünkü miğdeler kavi bugünkü çorbalar sıcak,

“Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

“Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı pür-neva sizin;

“Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!…”

AKP’giller ve Reisi bütün Kapadokya’yı da gözlerine kestirdiler, o güzelim yerleri büyük bir iştahla götürmeye uğraşıyorlar. Yasal kılıflarını da hazırladılar bir yıl öncesinden. AKP’giller’in Reisinin 21 Ekim 2019 tarihli 1673 sayılı bir Kararnamesiyle, Göreme Vadisini Milli Park olarak belirleyen Bakanlar Kurulu Kararını yürürlükten kaldırdılar.

Göreme Vadisi ve çevresi, sadece T.C. kanunlarınca değil UNESCO tarafından, insanlığın ortak mirası olarak, kültürel ve doğal bir varlık olarak kabul edilmiştir. Ve Türkiye de, insanlığın bu ortak mirasını korumaya alan aşağıda yer alan uluslararası sözleşmelere imza koyarak, Göreme Vadisini ve çevresini koruyacağını taahhüt etmiştir.

Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme,

(Resmi Gazete 14.2.1983 tarih. Sayı 17959)

Milletlerarası Anıtlar ve Sitler Konseyi (COMOS) Türkiye Milli Komitesi Yönetmeliği,

(Resmi Gazete 18.05.1974 tarih, sayı 14890 Karar:7/8312)

Bazı Alanların “Özel Çevre Koruma Bölgesi” Olarak Tespit ve İlanı İle Bu Alanlarda Uygulanacak Esaslara İlişkin Karar.

(Resmi Gazete 21.11.1990 tarih, sayı 20702, Karar 1117, Kabul: 22.10.1990)

Partimiz insanlığın bu ortak mirasının yağmalanmasına dur demek için Mart 2020’de harekete geçerek söz konusu yağma kararnamesini yargıya taşımış, Danıştayda yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açmıştır.

Yürütmenin Durdurulması talebimizin reddedilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna Partimiz Avukatları tarafından itiraz edilmiştir.

İşte bu aşamada namuslu bir ses yükseldi Danıştaydan.

Danıştay Tetkik Hakimi Muhammed Şeker iki sayfalık görüşünde; Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin yasaya ve hukuka aykırılığı nedeniyle davacı olan Partimizin taleplerinin kabul edilmesini, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasının kararının verilmesi gerektiğinin altını çizmiştir.

Tetkik Hakimi Muhammed Şeker görüşünü; Anayasanın 63. üncü maddesine, Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.” hükmüne ve 14/04/1982 tarih ve 2658 sayılı sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan, UNESCO tarafından 16/10/1972 tarihinde “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme”ye atıfta bulunarak gerekçelendirmiştir. Tetkik Hakimi Davaya konu olan Göreme Vadisi’nin de 1985 yılında UNESCO dünya mirası listesine alınmış olması nedeniyle bu sözleşmede yer alan hükümler çerçevesinde irdelenmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Özce Tetkik Hakimi; var olan yasalarda ve imza koyduğumuz uluslararası sözleşmelerde Göreme Vadisi’nin korunduğunu, Kanunda “Milli Parklar bakımından; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün yetkilerinin yeni kurulan Kapadokya Alan Komisyonuna bulunma”dığını, “Bu durum her ne kadar Kanunun amacının bir ölçüde eksik gerçekleşmesi sonucunu doğruracak olsa da, Kanunda yapılan bir düzenleme hatasından hareketle alanın koruma statüsünün ortadan kaldırılmasının mümkün” olmadığını belirtmiştir.

Demek ki tükenmemiş böyle namuslu Hakimler.

Ama Tetkik Hakimi’nin bu hukuki görüşünü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görmezlikten gelmiş ve “oybirliği ile itirazımızın reddine” karar vermiştir.

Bu karar ne varolan yasalara, ne hukuka, ne de vicdana uygundur. Bu karar AB-D Emperyalistlerinin yerli satılmışlar eliyle yarattığı Kanser Düzenine uygun bir karardır.

Bu kanser düzeninin metastazlarıdır yerli yersiz akarsularımız üzerine yapılan HES’ler, Kaz Dağları başta olmak üzere dağlarımızı çoraklaştıran, ormanları yok eden siyanürlü altın arama şirketleri, Dünyaca ünlü Salda Gölü’nün, Eğirdir Gölü’nün ranta, yaylalarımızın, Uzungöl’ün yapılaşmaya açılması, kadim coğrafya üzerinde yer alan bu topraklardaki tarihi dokunun yok edilmesi, kentlerimizin çarpık kentleşmeye kurban edilmesi…

AKP’giller halkımızın, bu vatanın sırtına saplanmış bir hançerdir.

Misyonu; insanlığı Ortaçağ karanlığına götürmek için yağmalamak, ulusal bütün değerleri yok etmek için peşkeş çekmek, Laik Cumhuriyet’i yıkmak.

AKP’giller’in vizyonudur AB-D Emperyalistlerinin BOP’unun Eşbaşkanlığı.

Göndermek lazım AKP’giller’i, varlıklarını borçlu oldukları AB-D Emperyalistleriyle birlikte. Çünkü bunlar kötülüğün, vicdansızlığın, yağmanın, soygunun, kamu malı hırsızlığının, talanın, çürümenin kaynaklarıdır.

Kurutmak lazım bu kaynakları.

Bu kaynakları besleyenleri hüsranla yüz yüze getirmek lazım. İnsanlık Tarihinde insanlığa karşı suç işleyenlerin kaderidir hüsran.

Çünkü; “Kendi menfaati uğruna her şeyi yok sayan insanların eninde sonunda varacağı yer hüsrandır.”

4 Ocak 2021

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi