Yaklaşık 700 bin kamu işçisini ilgilendiren, hükümet ile sarı sendikacılar (TÜRK-İŞ-HAK-İŞ) arasındaki Toplu İş Sözleşmesi sona erdi.
Her iki tarafın da “memnuniyetle” imzaladığı TİS acaba işçileri de memnun eder mi?
Pek sanmıyoruz. Eskiden ücret sendikacılığı yapıyor diye eleştirdiğimiz sarılar artık ücret sendikacılığı da yapmıyorlar. Çünkü tüm varlıklarını AKP’giller’e ve patronlara borçlular. Onlara karşı geldikleri anda işçilerin aidatları üzerinden sürdürdükleri saltanatlarının sona ereceğini bilirler.
Yüzbinlerce liraları bulan maaşları, hesapsız harcamaları, lüks yaşantıları sona eriverir. Onun içindir ki işçinin geleceğinden çok kendi geleceklerini düşünürler ve ona göre davranırlar. Arada bir biraz mızıldanırlar o kadar. Dolayısıyla sarı sendikacıların asıl görevi Parababalarının sömürü ve soygun düzeninin devamına hizmet etmektir. Bu hizmetleri karşılığında sendikanın sınırsız olanakları rüşvet babında önlerine serilir.
Geçtiğimiz gün imzalanan TİS de diğerlerinden farklı olmadı. Zaten TİS öncesi yaptığımız açıklamada da bunu öngörmüştük.
Ne demişiz o zaman?
“Az biraz namus, az biraz tutarlılık, az biraz vicdan be. En azından kendinizin açıkladığı yoksulluk sınırına yaklaştırın işçileri, görünüşte de olsa buna yakın bir teklif sunun. Ama yok, kendiniz işçilerin aidatlarıyla bu dünyada cenneti yaşıyorsunuz, anlamazsınız açlık sınırında yaşayan, ay sonunu zor getiren emekçinin halinden. Arpalıktır sizler için sendikalar, tek derdiniz arpalığınız son bulmasın. O yüzden emekçi düşmanı AKP’giller ile müthiş bir uyum içerisindesiniz. Onlar da kendilerini iktidara taşıyan AB-D Emperyalistlerine iktidardan düşmemek, lağım deliğine süpürülmemek için bütün değerlerimizi, vatan topraklarını satarken, siz sarılar da geçim kapınızdan olmamak için emekçinin alınterini iktidara taşınanlara gözünü kırpmadan satarsınız.”
Sattılar da!
Yaptıkları açıklamaya göre en düşük ücret bürüt 4.566 TL olmuş. Oysa TÜRK-İŞ’in kendi araştırmasına göre Temmuz ayı için dört kişilik bir ailenin, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 9.457,36 TL’dir.
Kamuda en düşük ilave tediye 52 yevmiye iken birinci yıl 30 yevmiye, ikinci yıl için 40 yevmiye ikramiye almayı başarı saymışlardır. Oysa kamuda aynı işi yapan kadrolu bir işçi ilave tediye ile birlikte toplam 112 yevmiye ikramiye almaktadır. Ayrıca imzaladıkları sözleşmeye göre birinci yıl için aldıkları ücret zammı daha şimdiden enflasyonun altında kalmıştır. Neresinden tutsak elimizde kalıyor.
Ey emekçi Halkımız, Ey İşçiler!
Tanıyın düşmanlarınızı, tanıyın bu dünyada size açlığı, yokluğu, yoksulluğu dayatanları. Ama düşmanınızı tanımak yetmez, dostunuzu, Gerçek İnsanları, Gerçek Devrimcileri de tanıyın. Bu yerli satılmışlara karşı, yerli satılmışları besleyen, yaratan insan soyunun en büyük düşmanları AB-D Emperyalistlerine karşı, bıkmadan, usanmadan, yılmadan, bilinçlice, kararlıca mücadele edenleri de tanıyın. HKP’yi tanıyın. Bakın HKP’nin önderliğinde verilecek İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle kurulacak olan Halkın İktidarında neler olacak:
“Asgari ücret normal geçim endeksinden (şu andaki rakamla günlük net 311-TL’den) aşağı düşmeyecek. Günümüzde uygulanmakta olan asgari ücretin böylece 4 mislinden fazla bir artış sağlanmış olacak. Normal geçim endeksi de üretimimizin verimindeki artışa paralel olarak yükseltilecek. Kişi emeğinin, sağlığının ve ulusal verimliliğin zararına olan prim usulü kaldırılacak. Ücretler, her hafta başı muntazam ödenecek. Genel tatil günleri tam ücretli olacak. Zorunlu haller ve işin niteliğinden dolayı o günler çalışana çift gündelik verilecek. Kadın, çocuk, din, ırk, farklarına bakmaksızın: AYNI İŞİ görene AYNI ÜCRET verilecek.”
“GELİR POLİTİKASI: Memleketin her bölgesi için özel GEÇİM ENDEKSLERİ çizilecek. Endeksleri, yalnız bakanlık ya da ticaret odaları değil, işçi, memur, esnaf, aydın ve köylü örgütleri de hazırlayacak. Herkesin EN AZ GELİRİ o geçim endekslerine göre uygulanacak.”
“SENDİKA: Devletin ve işverenlerin emrinde sarılaşmış aristokrat işçilerin başını tuttuğu sahte işçi örgütleri olmayacak. İşçi Sınıfımızın kültür ve bilincini yücelten bir HAYAT OKULU, Halk Kurtuluş Örgütü olacak. İşçi Sigortaları başta gelmek üzere, iş ve işçi hayatımızı ilgilendiren bütün kurumları kontrol edecek. Ücret kesintileri, tazminatları, süre uzatmaları ve işten çıkarmalar, sendikaların rızası dışında yapılmayacak.
“Sendika yöneticilerinin ücretleri, işkollarındaki işçilerin ücret ortalamasının üstünde olamayacak.” (https://www.hkp.org.tr/program/)
Ey emekçi Halkımız, Ey İşçiler!
Sizin cebinize, lokmanıza, sofranıza göz dikenlerin sürdükleri sefa, sizlerin çektiği cefanın nedenidir.
Gelin hep birlikte son verelim bunların sefasına.
Gelin son verelim çektiğimiz cefalara.
Gelin hep birlikte sürelim, eninde sonunda kuracağımız Halkın İktidarının sefasını.
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek
Halkız Haklıyız Yeneceğiz
12 Ağustos 2021
HKP Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi