Aralık ayının başından beri devam eden Asgari Ücret görüşmeleri sonuçlandı. 22 Aralık Perşembe günü AKP’giller’in Reisi tarafından asgari ücret 8.506 TL olarak açıklandı. Bu asgari ücret yine açlık sınırının altında kaldı.
Partimiz hemen refleks göstererek halkımızın canını yakan, işçileri, emekçileri açlığa, yoksulluğa mahkûm eden bu sefalet ücretini protesto etme kararı aldı. Bu doğrultuda 25 Aralık Pazar günü, İstanbul ve Konya’da eş zamanlı eylemler gerçekleştirdik. Emekçi halkımıza reva görülen bu sefalet ücretini, bu insafsızlığı, vicdansızlığı dile getirdiğimiz eylemlere halkımızın ilgisi yoğundu.
İSTANBUL
Asgari Ücret Yine Sefalet Ücreti Oldu
Kadıköy’de yoldaşlarımızla bir araya gelerek, “Asgari Ücret Rezaletine Son Vereceğiz! Hayat Pahalılığını Durduracağız!”, ozaliti açtık.
“Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın”, “Asgari Ücret Yoksulluk Sınırının Altında Olamaz”, diyerek Asgari Ücretin sefalet ücreti olmaması gerektiğini dile getirdik.
Burada basın açıklaması İstanbul İl Yöneticimiz Ramazan Kap yoldaşımız tarafından yapıldı.
Kadıköy’de polisin ablukasına rağmen emekçi halkımız dinleyerek, video çektiler. Sahildeki vapurdan slogan atarak bizlere eşlik eden vatandaşlarımız bile oldu.
Eylemimiz basın metni okunduktan sonra coşkulu sloganlarımızla sona erdi.
KONYA
“Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın! İnsanca Yaşayabileceğimiz Bir Ücret Olsun” Talebimizi Bu Kez Konya’dan Haykırdık
Halkın Kurtuluş Partisi Konya İl Örgütü olarak “Asgari Ücret” adı altında 8.506 TL olarak belirlenen sefalet ücretini protesto etmek için bir eylem gerçekleştirdik.
25 Aralık Pazar günü Alaeddin Meydanı’nda gerçekleştirdiğimiz eylemde, basın açıklamasını HKP Konya İl Yöneticisi ve aynı zaman da işçilik yapan Batuhan Kuşçu yoldaşımız okudu.
İstanbul ve Konya’da gerçekleştirdiğimiz asgari ücret protesto eylemlerinde, “İşsizliğe Pahalılığa Zamma Zulme Son”, “AKP İşsizlik Pahalılık Zam Zulüm Demektir!”, “Halkız Haklıyız Yeneceğiz”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Zam Zam Ucuzluk Ne zaman”, Örgütsüz Halk Köle Halktır Örgütlü Halk Yenilmez”, sloganlarını attık.
Halkımızın can yakan sorunlarını ve çözüm yollarını Halkın Kurtuluş Partisi olarak her yerde ve her zaman dile getireceğiz. Mücadelemiz Demokratik Halk İktidarını kurarak, insanca yaşanabilecek bir ülke yaratmak içindir.
Eylemlerde okunan basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.
AKP’giller-Patronlar-Sarı Sendikacılar El Ele Verdiler
Asgari Ücret, Rezalet Ücreti Oldu!
Aralık ayının başından bu yana sürdürüle gelen Asgari Ücret Ortaoyununda son perde bildiğimiz gibi bitti. Öyle ki komisyon bile devre dışı bırakıldı, tek belirleyici AKP’giller’in reisi oldu. 20 yıldır emekçi halkımızı İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminde inletenler patronların her dediğini yapıyor. Böylece işçi düşmanlığı bir kez daha tescillenmiş oluyor.
Birkaç gün önce açıklanan 8.506 TL’lik Asgari Ücret bekâr bir işçinin yaşam maliyeti olan 12 bin 172 Liranın bile çok altında kalmıştır. Yine dört kişilik bir ailenin Açlık Sınırı olan 9 bin 17 liranın da altındadır yeni asgari ücret. Bunun adı insafsızlıktır, vicdansızlıktır, emekçi halkımıza ihanettir!
Bu durumun bir sorumlusu da Sarı TÜRK-İŞ yöneticileridir. Onlar da bu süreçte yaptıkları açıklamalarla Parababalarının ve AKP’giller’in ekmeğine yağ sürmüşlerdir. Zaten görevleri de bu görüşmelerde figüran rolü oynamaktı. İyi oynadılar…
Öyle ki Çalışma Bakanı Vedat Bilgin verdiği bir demeçte sendikaların kendisine ‘Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız’ dediklerini sebebini sorduğunda da ‘Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler’ diye bir açıklama yaptıklarını söylüyor. İşte bu sarı sendikalar böylesine işçi düşmanıdır.
Ülkemizde asgari ücret artık çalışanların büyük bir çoğunluğunun ortalama ücreti haline gelmiştir. Büro Emekçileri Sendikası, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarını yani açlık sınırını Aralık ayı için 9 bin 17 lira, yoksulluk sınırını ise 29 bin 385 lira olarak açıkladı. (Sözcü Gazetesi-Cem Yıldırım)
Zamlı maaşı şubat ayında alacak olan asgari ücretli daha maaşını alamadan ocak zamlarıyla büyük bir kayba uğrayacak, maaşı mum gibi eriyip gidecektir.
Halkımız geçmişten günümüze yaşadığı gelir kaybını en önemli yatırım aracı olan altınla kıyaslayarak yapar genelde. Bizde buradan yola çıkarak bir örnek verelim. ‘2003 yılında asgari ücretle 7,5 çeyrek altın alınabilirken yeni belirlenen asgari ücretle şimdilik 4,8 çeyrek altın alınabiliyor.
Bir taraftan asgari ücrete zam yapılırken diğer taraftan cebimizden, cüzdanımızdan paramızı çalıyorlar. Bizlere açlığı, yoksulluğu, sefaleti reva görenler, kaçak saraylarında bir eli yağda bir eli balda, altın varaklı musluklardan akan suları, altın varaklı bardaklardan içiyorlar. Günlük masrafı 10 milyon olan kaçak sarayda ki zat, kendisi yetmiyormuş gibi bu ülkenin kaynaklarını, bizlerin alınteri ile ödediğimiz vergilerimizi yandaşlarına, beşli çetelere peşkeş çekiyor.
Bizler çocuklarımızın beslenme çantaları boş, okula aç gidiyorlar, sağlıklı beslenemiyoruz dedikçe AKP’giler’in Reisi “Birileri çıkıp ‘aç kaldık’ diyor. Vicdansızlık yapmayın. Aç kalan falan yok” diyerek bizi duymazdan-görmezden geldiği gibi; “sırtımda taşıdığım” dediği küfesinde her daim halkımıza zararlı, kendilerine, yandaşlarına ve parabalarına yararlı şeyler taşıdığı bu sözüm ona asgari ücret vesilesiyle bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Bizler elektrik, doğalgaz, su faturalarımızı, kiralarımızı ödeyemiyoruz dedikçe zam üstüne zam yaptılar.
Bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz! Yetmiyor, yetiremiyoruz, yetişmiyor!
Biz emekçiler olarak asgari ücretle geçinemiyoruz, bırakın ayın sonunu ayın ortasını bile getiremiyoruz.
Biz emekçiler insanca yaşayabileceğimiz insan onuruna yaraşır bir ücret istiyoruz!
Biz emekçiler ülke gelirinin adil dağıtılmasını istiyoruz!
Biz emekçiler gündüzleri sömürülmeyen, geceleri aç yatılmayan bir ülke istiyoruz!
Çok şey mi istiyoruz? Hayır.
Ama bu kan emici, asalak parababaları kendi düzenleri bozulmasın diye vermiyorlar vermeyecekler. İşte biz Kurtuluş Partililer diyoruz ki parababaları vermeyecek ama biz örgütlenirsek, birleşirsek her şeyi başarabiliriz, alabiliriz.
Bunu yapacak olan bu ülkenin tek ve gerçek yurtsever partisi; Halkın Kurtuluş Partisi’dir.
Parti Programı’mızda bunu nasıl yapacağımızı şöyle açıklıyoruz.
“FİYAT POLİTİKASI: İnsanlarımızın ihtiyaçlarından hangi kısmının, en az gelirinden ne kadarı ile karşılanacağı, barometrenin ibresi gibi, göz önünde tutulacak. Meselâ: Kira, ısıtma, aydınlatma, su ve iletişim masraflarını içine alan BARINMA giderleri, kişi gelirinin en çok 10’da birini; yiyecek, içecek masrafları en çok 5’te birini; devlet masrafları ve vergiler en çok 10’da birini geçmeyecek.”
Yine Parti Programı’mızda “Asgari Ücret; normal geçim endeksinden aşağı düşmeyecek. Normal geçim endeksi de üretimimizin verimindeki artışa paralel olarak yükseltilecek”tir. Bu rakam, “Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’dır.” diyoruz.
Bugünkü ortalama rakam 29.385 Türk Lirasıdır. Ayrıca bu rakam her ay Asgari Geçim Endeksine göre de güncellenmelidir.
Bu soygunlar, vurgunlar düzeni yerine Halkın İktidarı kurulmalıdır. Ancak o zaman halkımız sömürü ve soygun düzeninden kurtulur.
Bunun için, sevgili halkımız, çok derdin tek ilacı, HKP’yle birlikte mücadele ederek bu halk düşmanı ABD-AB emperyalistleri, yerli işbirlikçileri ve AKP İktidarından kurtulmaktır. Yoksa işsizlik de, pahalılık da, zamlar da, zulümler de sona ermeyecektir.
Partimiz önderliğinde kurulacak Halk İktidarında: Asgari Ücret Rezaletine Son Vereceğiz! Hayat Pahalılığını Durduracağız!
Sefalet Ücretine Hayır!
AKP İşsizlik Pahalılık Zam Zulüm Demektir!
25.12.2022
Kurtuluş Partililer