Covid-19 virüsü sebebiyle bütün üniversiteler gibi uzaktan eğitime başlanan İstanbul Teknik Üniversitesi bu süreçte yaşattığı sorunlar ile okulun öğrencilerinden çokça tepki toplamıştı. Ancak en büyük sıkıntı final sınavlarında yaşanıyor. Öğrencilerin taleplerinden olan seçmeli pass/fail sisteminin üniversite yönetimi tarafından inatla reddedilmesiyle beraber, final sınavları sırasında öğrencilerden istenenler, yok artık dedirtti.
Sınavlara bilgisayar üzerinden, kamera ve mikrofon açık halde katılma zorunluluğu, sınav sırasında oluşabilecek herhangi bir aksaklıkta tüm sorumluluğun öğrenciye ait olması ve öğrencinin hiçbir hak talep edemiyor olması oldukça tepki topladı. Farklı üniversitelerde örneğini gördüğümüz, sınav esnasında sistemden atılma, öğrencinin sınav sistemine girememesi gibi bir durum eğer ki okulumuzda da gerçekleşirse bir öğrencinin durumu ne olacak, herhangi bir hak talebi durumuna izin vermeyen İTÜ yönetimi, sınavların adil şekilde gerçekleştirildiğine dair nasıl bir güven sağlayacaktır?
Bir devlet üniversitesi olmasına ve Anadolu’nun dört bir yanından binlerce öğrenciye ev sahipliği yapmasına rağmen, İTÜ yönetimi öğrencilerinin imkânlarından habersiz davranmayı tercih etti. Ek olarak çoğu derste final sınavının süresi, normal eğitim dönemindeki sınav süresinin yarısına indirilip, öğrencilerin aynı miktarda soru çözmelerini istemeleri, sınav sırasında cevabı boş veya dolu gönderilen herhangi bir soruya geri dönülemeyeceği gibi anlamsız ve sınav mantığından uzak kararlar ile öğrencilerine resmen zulüm etmektedir.
Tüm bunlarla beraber Witwiser isimli eklenti ile sınava girme zorunluluğu ve bu eklentinin bilgisayardaki neredeyse tüm bilgilere erişebilmesi gibi durumlar öğrencilerde büyük bir güven problemine yol açmıştır. Eğer ki İTÜ yönetiminin öğrencilerin kopya çekebileceğine yönelik bir kaygısı var ise bunun çözüm yolu kişisel bilgisayarların tüm bilgilerine erişilmesine sebep olacak bir eklenti koymak mıdır? Bu durum binlerce İTÜ öğrencisinin özel hayatını ve kişisel verilerinin gizliliğini ihlal etmektedir. Pandemi sürecinin zorunlu getirileri öğrencilerin üstüne yüklenmemelidir.
Başta dediğimiz gibi eğer ki İTÜ yönetimi kamerasız ve mikrofonsuz sınavda kopya çekileceğinden şüpheleniyorsa ki bu, o tarz bir sınavda muhtemeldir ve doğal olarak öğrencilerin adaletsiz sonuçlar almasına da sebep olabilir çünkü bir kişinin uğraşları ile çözmeye çalıştığı sınav bir başkasının farklı kaynaklardan aldığı yardımlarla veya birden çok kişinin bir araya gelmesi ile çözeceği bir sınava dönüşürse öğrenciler arasında da adaletsiz sonuçlara yol açar.
Ancak bunun çözümü yine de kişisel verileri hedef alan ve özel hayatın gizliliğini ortadan kaldıracak bir sistem üzerinden öğrencileri sınava sokmak değildir. Gerekirse İTÜ yönetimi online sınav yapmamalı farklı yollarla öğrencilerin puanlamaları yapılmalıdır. Çünkü özel hayatın ve kişisel verilerin gizliliğini ihlal eden bu sistem hiçbir türden kabul edilemez. Tüm bu yapılanlara karşı Twitter üzerinden seslerini duyurmak isteyen öğrenciler ise üniversite rektörlüğü tarafından görmezden gelinmektedir.
İTÜ, Türkiye’nin en köklü ve başarılı okullarındandır. ‘Kopyaya engel olmak’ amacıyla öğrencilerine zulüm eden bir zihniyet, kendini öğrencilerden üstün gören bir yönetim asla kabul edilemez. Kurtuluş Partili Gençler olarak mağdur İTÜ öğrencilerinin yanındayız.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Kurtuluş Partisi Gençliği
