İstanbul Kadıköy’de hayat pahalılığını ve fahiş eğitim masraflarını protesto ettik!

Okulların açıldığı bugünlerde, AKP’giller’in yarattığı İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Cehenneminde insanlarımız nefes almakta zorlanırken yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte halkımızın sırtına bir yük daha bindi. AKP’giller’in yarattığı bu durumu 17 Eylül 2023’te Kadıköy’de yaptığımız bir eylemle protesto ettik.

Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan Yoldaşlarımız, “Ders Zili Değil Dert Zili Çalıyor”, “Hak Verilmez Alınır, Yoksa Fakir Kalınır” yazan dövizler eşliğinde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını Tunya Kızıltaş Yoldaş gerçekleştirdi. Yoldaşımız özetle şunları dile getirdi:

***

Eğitim Asgari Ücrete Sığmıyor!

Yine okulların açıldığı Eylül ayı geldi çattı. Okul formalarına daha bir hafta önce yüzde 60 zam geldi. Kırtasiye malzemeleri enflasyon oranının üç katı kadar arttı. Servis ücretleri, benzinin litresinin 40 TL olmasıyla geçen seneye oranla en az 2 kat arttı. Toplu ulaşım keza öyle…

TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon oranı yüzde 74’ü geçtiğini, alım gücünün hızla düştüğünü düşündüğümüzde; emekçi halkımızın bu pahalılıkla baş etmesinin imkânsız olduğunu görüyoruz.

Aylık 11.402 TL alan Asgari Ücretli bir çalışan ya da 7.500 TL emekli aylığı alan birinin çocuğunu üniversitede okutması kesinlikle mümkün değil. Halk çocuklarına tamamen kapandı artık üniversite kapıları. KYK yurtlarının aylık ücretleri 570 liraya dayanmış. Tabiî bu yurtlara ulaşmak da oldukça zor… Çok az sayıda olan devlet yurduna yerleşemeyen öğrenciler barınmanın yollarını arıyorlar. Ya özel yurda ya da eve çıkıyorlar. Bilim yuvası olması gereken üniversitelerde çocuklarımız maalesef nasıl geçineceklerini, ne yiyip ne içeceklerini, hayatlarını nasıl idame ettireceklerini düşünüyorlar.

Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Çarşı pazar el yakar olmuş. Halkımız aş yerine taş kaynatıyor artık. İktidardaki AKP’giller hükümetinin Reisi ve avanesi, kendi servetlerine servet katarken İşçi Sınıfımız, emekçilerimiz ay sonunu getiremiyor uzun süredir. Et girmiyor nicedir milyonlarca insanımızın sofrasına. Kıt kanaat maaşlar kiraya mı, beslenmeye mi, faturalara mı yoksa çocukların eğitimine mi yetsin? İsyan ediyoruz böyle bir yaşam tarzına, yaşamak denirse buna!

AKP’giller bir taraftan velilerimize ve öğrencilerimize bu cehennemi yaşatırken diğer taraftan ÇEDES gibi Ortaçağcı gerici projelerle gencecik çocuklarımızın zihinlerini Ortaçağ’ın din dogmalarıyla zehirliyorlar. Partimiz bu konuda da gereken mücadeleyi vermiş, gerekli durumlarda bu Ortaçağcı projeleri yargıya taşımış, laikliğin hep en tutarlı ve kararlı savunucusu olmuştur.

Hep deriz; çok derdin tek ilacı örgütlü olmak ve öyle davranmaktır. Yalnız başına şikâyet etmek hiçbir şeyi değiştirmiyor işte. Ama biz bir araya gelip boğazımızdan çalınan lokmanın hesabını sorduğumuzda bu ülkede çok şey değişecek.

Halkın Kurtuluş Partisi’ne katıl! Umutsuz olma, güçsüz durma! Yeter ki birleştir ellerini bizimle! Gel beraber yürüyelim bu kahırlı ama onurlu yolda. En çok da evlatlarımız, geleceğimiz için…

***

Tunya Yoldaş’tan sonra Halkın Kurtuluş Partisi Gençliği adına bir basın açıklaması da Berna Şekercioğlu  Yoldaş gerçekleştirdi. Yoldaşımız açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

***

Bugün Türkiye’de Eğitim temel hak değil; sanki lüks, ihtiyaç fazlası bir istek konumuna getiriliyor. Bizler bunu reddediyoruz! Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’in “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder”, sözünden yola çıkarak bu halkı özgürleştirmek için burada, mücadele saflarındayız.

Lakin AKP’giller’in Ortaçağcı ve gerici eğitim anlayışı bizleri esaret ve sefalete sürüklemeye çalışmaktadır.  Eğitim kitaplarımızdan bilimi çıkartıp yerine Ortaçağcı gericiliğin dogmalarını yerleştirerek, gericilikle mücadele yerine gericiliği yaymak için cihatçılığı aşılamaya çalışarak, okullarımıza imam atayarak, memleketimizin her tarafına kütüphaneler yerine camiler inşa ederek Türkiye’ye Şeriatı getirme yolunda ilerlemektedirler. Fakat hiç şüpheleri olmasın ki bizler de Laik Cumhuriyet’in, Türkiye Halklarının ilerici değerlerinin, laikliğin ve sosyalizmin en ateşli savunucularıyız.

Devlet okulları AKP tarafından niteliksizleştiriliyor, her biri eğitim kurumu olmaktan ziyade AKP’nin militanlarını yetiştiren medreseler haline getirilmeye çalışılıyor. Özel okullar ise kapitalizmin yozluğu ve azgınlığının yanında AKP’giller’in onlara daha da alan açmasıyla birlikte okul ücretlerine kanunen belirlenen zam miktarlarının da üzerinde fahiş zamlar yaparak velileri ve öğrencileri müşterileştiriyor. Buna ses çıkarmaya çalışan öğrenci arkadaşlarımızı açmış oldukları soruşturmalarla cezalandırıyor, okurken bir yandan kurumların bünyelerinde stajyer adı altında köle olarak kullandığı öğrencileri işten çıkarıyor, her fırsatta ve koşulda haklarını arayan herkesi “provokatör” olarak yaftalıyor.

İşte sırf bu sebeplerden üniversite gençliği sindiriliyor, pek çok öğrenci meşru haklarını savunmaktan vazgeçirilmeye çalışılıyor, örgütlü bir mücadelenin olmaması sebebiyle halkımız okul ücretlerinin altında eziliyor. Oysaki okul ücretlerine zam yapmakta bu kadar hırslı davranan Parababaları, mevzubahis kendi çalışanları olduğunda asgari miktarda zammını yapıp kapitalist sistemdeki her işçi-işveren ilişkisinde olduğu gibi sömürüsüne sömürü katıyor.

AKPgiller iktidarı diplomalı işsizler yaratmakta, Türkiye’deki işsizlik sorunu mevzubahis olduğunda ise bizlerin iş beğenmediğini öne sürmektedirler. Hâlbuki bizler için “bu gençlik iş beğenmiyor yahu”, diye tabir ettikleri işler; işten ziyade köleliktir. Yok ettikleri liyakatten ötürü bizler kendi alanlarımızda çalışamıyoruz. AKPgiller iktidarı bizim hakkımız olan işlerde kendi yandaşlarını kadrolaştırdığı için bizler marketlerde kasiyerlik yapan mühendisler, öğretmenler, mimarlar olduk. Yarınlarını düşünmekten bugünü yaşayamayan umutsuz ve mutsuz bir gençlik yarattılar. Gençlerimiz, görmüş olduğu muameleden ve çekmiş olduğu sıkıntılardan dolayı Türkiye’yi terk eder oldu. AKP’giller’in arzuladığı şeyin halihazırda bu olduğunun bilincindeyiz. Bunun için bizler Kurtuluş Partisi Gençliği olarak bu toprakları terk etmeyeceğiz!

Devrimcilerin hayatında tek bir saniye dahi ümitsizliğe yer yoktur. Bizler bu halkın İkinci Kurtuluş Savaşçıları olarak er ya da geç bu Ortaçağcı gericileri mağlup edecek, Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın yılmaz devamcıları olarak gençliğimizin baharını solduranlardan hesap soracağız!

Ve bizler Tam Bağımsız Türkiye’yi kurana, vatanımızı sosyalizmle taçlandırana kadar buradayız! Bunun için tüm gençliğimizi Kurtuluş Partisi Gençliği saflarında örgütlü mücadeleye, hep birlikte Tam Bağımsız Türkiye’yi kurmaya davet ediyoruz.

***

Eylemimiz, Eğitim Haktır, SatılamazAKP İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Demektirİşsizliğe, Pahalılığa, Zamma, Zulme Son sloganlarıyla sona erdi.

19 Eylül 2023

İstanbul’dan Kurtuluş Partililer