Ne diye gelirsiniz ülkemize, isteyip de yaptırmadığınız, almak isteyip almadığınız, vermek isteyip de vermediğiniz bir şey mi var? Ne istediniz de vermediler, iktidarlara taşıdığınız yerli satılmışlar?
Bari bir de kanlı ayaklarınızla kirletmeyin topraklarımızı. Okyanuslar ötesinden verin direktiflerinizi yapsınlar yerli satılmışlar. Boşa masraf yapmayın, yüz yüze görüşüp de emirler dikte etmenize gerek yok.
1950’den beri Türkiye’yi Türkiye yönetmiyor, siz yönetiyorsunuz. O tarihten itibaren iktidarları, kimin geleceğini, kimin gideceğini siz belirliyorsunuz.
27 Mayıs Politik Devrimi’nin kazanımlarını ortadan kaldırmak için, 12 Mart ve 12 Eylül Faşist Darbelerini örgütlediniz. Ortamı bu iki faşist darbeye hazırlamak için, kanlı örgütünüz Kontrgerilla eliyle binlerce cana kıydınız.
“Ilımlı İslam” Projenizle (daha açıkçası CIA-Pentagon İslamı’yla) Gerçek İslam’ın içini boşaltıp, düşünemeyen, sorgulamayan, sormayan, biat eden “hülooğ”cu meczuplar yarattınız.
Kuvayimilliye yadigârı bütün kurumları lüplediniz, lüplemeye devam ediyorsunuz.
Siz insan soyunun en büyük düşmanlarına karşı verilen ve dünyada ilk olarak zaferle taçlanan Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın intikamını alma yolunda, ülkemizi mazlum halkların umudu olmaktan çıkartma, unutturma yolunda hatırı sayılır mesafeler kat ettiniz.
Türk Ordusu’nun başına çuval geçirdiniz, onurunu kırdınız, Ergenekon-Balyoz-Poyrazköy namlı CIA Operasyonlarıyla diz çökerttiniz kıpırdayamaz hale getirdiniz, 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşı ile yere serdiniz bitirdiniz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin görmüş olduğu en Amerikancı, en halk düşmanı, en vurguncu, en kamu malı aşırıcısı, en zalim, en yalancı, en fırıldak çevirici partiyi iktidara taşıdınız, yetmedi aşağılık BOP Projenize eşbaşkan yaptınız.
1950’den beri iktidarları dizayn ettiğiniz gibi muhalefeti de dizayn ettiniz. Amerikancılığıyla maruf Deniz Baykal’ın sahte ulusalcılığına bile tahammül etmeyip, bir kaset operasyonuyla Sorosdaroğlu’nu CHP’nin başına getirip, Mustafa Kemal’in CHP’si olmaktan temelli çıkardınız.
Bu ülkeyi en az üçe parçalamak için, bütün kritik momentlerde bir olmuş, birlikte savaşmış, hiç ayrılmamış, kardeşleşmiş Türk ve Kürt Halkını düşmanlaştırdınız. Kendinize Ortadoğu’da İkinci bir İsrail yaratma yolunda, sizleri okyanus ötesinden gelen bir dost olarak gören Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi yarattınız.
Laik Cumhuriyet’i yıktırdınız Amerikancı İki Ortaçağcı güce, yerle yeksan ettirdiniz Kuvayimilliye’nin bütün kazanımlarını, sonrasında birbirine düşürdünüz Laik Cumhuriyet Ganimetini paylaşamayan bu iki halk düşmanı hareketi ve kendinize en iyi hizmet eden Ortaçağcıyı galip getirdiniz, 400 insanımızı heder ettiniz bu uğurda.
Türk Yargısını bitirdiniz, yargıyı, iktidara taşıdığınız AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüştürdünüz, tek adamın ağzından çıkanı kanun yaptırdınız, mahkemeleri, gücünü hukuktan alan değil, gücünü yandaşlıktan alan hakimlerle, savcılarla doldurdunuz.
Eğitimi CIA İslamı’nın dogmalarıyla doldurdunuz, bütün okulları Peşaver Medreselerine dönüştürdünüz.
Boyalı-boyasız-görsel medyayı Amerikancı, pezevenk medyaya dönüştürdünüz.
Kardeş ve komşu Halkların ülkelerini talan ettiniz, talan ederken ülkemizi kullandınız, yerli satılmışlarınıza sınırlarımızı açtırdınız, Müslüman halkların kırılmasına aracılık ettirdiniz, Müslüman kadınların ırzına tecavüze göz yumdurdunuz.
Ege’de 18 Ada’mızı Yunanistan’a peşkeş çektirdiniz.
Ülkemizi bütün kanunsuzlukların rahatça yapılabileceği bir arenaya çevirdiniz.
Evet, size yetmez, ey insan soyunun en büyük düşmanları, size yetmez yaptığınız tüm bu aşağılık işler. Ülkemizi en az üç parçaya bölünceye kadar durmayacaksınız. Haritalarını yayımladınız, BOP’unuzla deklare ettiniz, size bu konuda en iyi hizmet edeni tek söz sahibi, tek adam haline getirdiniz, aşağılık emellerinize ulaşmak için durmayacaksınız.
Uzaktan kumandayı yeterli görmüyor, söz göze anlatılır, emir göze verilir hesabı, işkenceci namlı Bakanınızı gönderiyorsunuz. Diyorsunuz ki; daha Kıbrıs var sırada, onu yutacağım. Sonra sizi, daha rahat yutabilmem için en az üçe bölüp mideme indireceğim. İşte o yüzden arada bir temsilcilerinizi gönderiyorsunuz. Emperyalist çıkarlarınız açısından asayiş berkemâl mi değil mi diye.
Elbette bunların sonu gelecek, bu düzenimiz sonsuza kadar böyle sürer diye sevinmeyin. Tarihte örnek aldığınız bütün zalimlerin sonu ne olduysa sizin sonunuz da aynı olacak. Yani Tarihin çöplüğünde yerinizi alacaksınız.
Eninde sonunda insanlık kazanacak. Emperyalistler ve yerli işbirlikçiler kaybedecek.
Ne kadar güçlü olursanız olun Tarihin tekerleğini geriye doğru döndüremeyeceksiniz. İnsanı sürgit hayvan yerine koyamayacaksınız.
Halklar eninde sonunda “yeter artık” diyerek ayağa kalkacak ve siz insan soyunun en büyük düşmanlarının ve gönüllüce hizmetinize giren yerli işbirlikçilerinizin defterini dürecek. Ve o zaman hiçbir silahınız, dünyanın en güçlü silahı olan örgütlenmiş halklar karşısında kâr etmeyecek.
Sayılı günler çabuk geçer. Saymaya başlayın emperyalist soysuzlar, o günler geliyor.
17 Ekim 2018
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi