IŞİD, iki askerimizi yaktı. Türkiye’deki Ortaçağcılarsa, 34 masum aydınımızı…

IŞİD, iki askerimizi yaktı. Türkiye’deki Ortaçağcılarsa, 34 masum aydınımızı, sanatçımızı, gencecik oğullarımızı, kızlarımızı yaktı. Hem de canavarca, namussuzca…

Kaçak Saraylı “Reyiz”in İstanbul’a atadığı yeni Belediye Başkanı, Sivas’ta insan yakan canilerin avukatlığını yapmış Mevlüt Uysal’sa bunca yıl sonra bile diyor ki; “Orada bulunan her iki taraf da mağdurdur.”

Yani, yakan şerefsiz cellatlar, insanlık düşmanları da mağdurmuş bunlara göre…

Hep deriz ya; bunlarda kin bitip tükenmez.

Ve bunlarda asla vicdan teşekkül etmez. İnsani ve ahlaki değerler oluşmaz. Bunların IŞİD’den, El Kaide’den, El Nusra’dan zerrece olsun ne bir anlayış farkları vardır, ne de insani farkları…

Aynı çamurdan yoğurulmadır bunlar: Biri neyse, öbürü de aynen odur…

Bakın, ne demiş, Tayyipgiller’in yeni İstanbul Belediye Başkanı Av. Mevlüt Uysal:

“Sivas davalarına girmekten pişman mısınız, hayır pişman değilim. Ancak Sivas olaylarıyla ilgili tespitim, o günkü tespitimle kesinlikle örtüşmüyor. Şu anda çok farklı bakıyorum. Sivas olayları halkın birbirine yaptığı bir şey değil. Orada can verenler de, orada hapis yatıp bedel ödeyenler de mağdur diye bakıyorum. Nasıl ki, oradaki vatandaş bire bir oraya yakma niyetiyle gitmediyse. Bedel ödeyenler de böyle bir niyetle oraya gitmedi. Maalesef, bizzat avukatlığını yaptığım vatandaş, hiç orada bulunmamasına rağmen idam cezasına çarptırıldı. Ayakkabıcılık yapıp, İstanbul’a ayakkabı almaya gelen bir vatandaş idam cezasına çarptırıldı. Bakışım o. Türkiye bu olayları çok yaşadı.. İnşallah, şimdiden sonra bu tür olayları yaşamayız.

“O süreçte biz bir şekilde şuna inanıyorduk. Hiç kusuru olmayan, masum olan, orada muhafazakar olan kesimin üzerine bir şey yıkılmaya çalışılıyor.

“(…)

“O süreçte baktığım pencereden yaptığım mücadele doğru mu derseniz, evet doğru.” (http://www.hurriyet.com.tr/ibb-baskani-mevlut-uysaldan-23-yil-sonra-sivas-katliami-aciklamasi-40644952)

Gördünüz mü, Tayyip’in, Topbaş’ın yerine getirdiği acar Belediye Başkanının vicdan ve insanlık hallerini?

Kendine göre, büyük bir değişim geçirmiş. O günlerde sadece yananları yani kurbanları suçluyormuş; “Muhafazakâr kesim” diye nitelediği cellatların üzerine hiç yoktan bir suç yıkılmaya çalışılıyor, diye düşünüyormuş.

Bugünse, cellatlar hakkında yani onun muhafazakâr kesim dediği ve sahiplendiği Ortaçağcılar hakkındaki görüşü yine aynıymış, hiç değişmemiş.

Peki ne değişmiş?

Lütfetmiş şimdi, yanan kurbanları suçlamaktan da vazgeçmiş… Görüşünün değişen bölümü buymuş sadece…

Bunun müvekkilinin hiç suçu yokmuş mesela. Orada değilmiş o cellat, o anda. İstanbul’a ayakkabı almaya gitmiş.

Peki, kim yaktı o gencecik fidanları?

Belki uzaylılar…

Belki de Patagonyalılar…

Cellatların avukatlığını yapmış olmaktan da asla pişmanlık duymuyormuş. Doğru olanı yapmış o günlerde…

Daha önce de dedik ya, yoldaşlar; bunlarda empati yapma özelliği asla söz konusu değildir. Tıpkı seri katiller gibidir bunlar. Yakarlar, keserler, boğarlar, ama zerre miktarda olsun acıma ve pişmanlık duymazlar…

Hani 1980’li yıllarda Cezayir’de de bunların “Silahlı İslami Grup-GIA” adlı benzerleri, başları açık diye kaçırdıkları ortaokul ve lise öğrencisi kızları yere yatırıp birbirleriyle şakalaşarak koyun boğazlar gibi kesmekteydiler…

Hepimiz, gün gibi hatırlarız: 15 Temmuz gecesi de bunlar, Boğaz Köprüsü üzerinde 20 yaşındaki, oraya bir tatbikat var, denilerek komutanları tarafından getirilen Hava Harp Okulu öğrencilerini kesmişlerdi.

Yine komutanları tarafından oraya getirilen rütbesiz, vatani görevini yapıp tamamlamaktan öte hiçbir amaç taşımayan, vatan evladı askerlerimizi başlarını keserek katletmişlerdi.

Demek ki yoldaşlar; bunlardaki ruhiyat hiç değişmemektedir. Bunlar asla his taşımazlar. Bir robot kadar, bir savaş aracı kadar duygusuz, ruhsuz ve acımasızdır bunlar. Sadece insanlıktan çıkarılırken belleklerine yüklenen Muaviye-Yezid Dininin öfke ve kinini taşırlar…

Yine hatırlanacaktır; Sivas cellatları, Amerikancı Parababaları Devletinin sözde yargıçları tarafından davaları, zamanaşımına uğratılarak, düşürülmek suretiyle salıverildiler, birkaç yıl önce.

Ne demişti, o salıverilme üzerine Kaçak Saraylı Tayyip?

Aynen şunu:

“Başbakan Erdoğan, Sivas davasının zamanaşımından düşmesi ile ilgili soruya şöyle yanıt verdi:

“Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun. Zaten onlar da söylüyorlar… Yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı. Bilemiyorum tabii onlar da var…” (https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-karar-hayirli-olsun,pRL_EK6gUkSmYjDp2mNVQA)

Gördüğümüz gibi, Tayyip de, adamı Belediye Başkanı gibi, cellatlardan yana. Zaten başka türlü olamazlar ki…

Yine hatırlarız; Sivas cellatlarının avukatlığını yapmış, daha bir hayli Ortaçağcı var Tayyip’in AKP’giller’inde.

***

SİVAS KATİLLERİNİ SAVUNAN VE SONRA AKP’Lİ OLAN AVUKATLAR:

  1. Av. Ahmet Özer, Refah Partisi 1998 yılı Konya-Meram Bel. Bşk. V.
  2. Av. Ali Aşlık, AKP İzmir eski İl Bşk.
  3. Av. Ali Bulut, AKP Maraş Mv. TBMM Anayasa Kom. Üyesi;
  4. Av. B. Ali Dönmez, N. Erbakan’ın kayıp trilyon davasının avukatı
  5. Av. Bedrettin İskender, AKP Ümraniye Belediye Bşk. Adayı;
  6. Av. Burhanettin Çoban, AKP Afyon Bel. Bşk. Adayı;
  7. Av. Bülent Tüfekçi, AKP Malatya İl Bşk;
  8. Av. Celal Mümtaz Akıncı- AKP oylarıyla Anayasa Mah. Üyesi;
  9. Av. Ekrem Bedir, Sakarya AKP Hendek Bel. Mec. Üyesi;
  10. Av. Eyüb Karagülle, İst. Saadet Partisi Eski İlçe Bşk.
  11. Av. Faik Işık, Başbakan Erdoğan ve Süleyman Mercümek’in avukatı;
  12. Av. Faruk Gökkuş, İst. AKP, Kâğıthane Bel. Bşk. Aday adayı;
  13. Av. Ferruh Aslan, İst. Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü;
  14. Av. Fuat Sağıroğlu, Sultanbeyli Belediye Başkanı Yahya Karakaya ve N. Erbakan’ın “kayıp trilyon” davasının sanığı Süleyman Mercümek’in avukatı;
  15. Av. Halil Ürün, RP Kayıp trilyon davası sanığı, AKP, 2008 Yılı Afyon Bel. Bşk. Adayı;
  16. Av. Hasan Hüseyin Palan, AKP İst. İl Disiplin Kurulu Üyesi;
  17. Av. Hayati Yazıcı- AKP Hükümetinde bakan;
  18. Av. Haydar Kemal Kurt, AKP Isparta Mv;
  19. Av. Hurşit Bıyık, AKP Trabzon İl Bşk. Yrd. Mv. Adayı;
  20. Av. İbrahim Hakkı Aşkar, 22. Dönem AKP, Afyon Mv;
  21. Av. İbrahim Kök, AKP Elazığ Mv. Aday Adayı;
  22. Av. İsmail Aydos Ankara, Saadet Partisi GİK Üyesi;
  23. Av. M. Ali Bulut, AKP Maraş Mv. TBMM Anayasa Kom. Üyesi;
  24. Av. M. Nedim Taylan, AKP Adıyaman;
  25. Av. Mehmet Akıncı, Refah Parti Pendik Belediye Başkan Yardımcısı;
  26. Av. Mehmet Cihan, İst. SP Bağcılar Belediye Başkan Adayı;
  27. Av. Mevlüt Uysal, AKP İstanbul Başakşehir Bel. Başkanı;
  28. Av. Nevzat Er, AKP Eminönü Eski Bel. Bşk;
  29. Av. Ramazan acar, Saadet Parti Malatya Merkez İlçe Bşk;
  30. Av. Reşat Yazak – Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi;
  31. Av. Suat Altınsoy, AKP Konya İl Bşk. Yrd.;
  32. Av. Süleyman Boyalı, HAS Parti Konya, Meram İlçe Bşk.;
  33. Av. Şevket Kazan – Eski RP Milletvekili, Adalet Bakanı;
  34. Av. Tayfun Karali, İst. Büyükşehir Bel. Darülaceze Md.;
  35. Av. Yakup Özbek, İst. HAS Parti Büyükşehir Mec. Üyesi;
  36. Av. Zeyid Aslan, AKP Tokat Mv. Başbakan Erdoğan’ın eski avukatı;

SİVAS KATİLLERİNİ SAVUNAN VE DERNEK YÖNETİMİNDEKİ AVUKATLAR:

  1. Av. Mehmet Cengiz, İst. Deniz Feneri Der. Gnl. Başkanı;
  2. Av. M. Halit Çelik, İzmir MAZLUMDER Eski Genel Başkanı;
  3. Av. Hamza Akbulut, İst. İlim Yayma Cemiyeti Gnl. Bşk.;
  4. Av. Hüsnü Yazgan, İslami Hareket Örgütü Merkez heyeti Üyesi;
  5. Av. Haluk Can, Sakarya, İlim ve Hikmet Kültür Vakfı Bşk. Başörtüsü sözcüsü;
  6. Av. Cihan Baykara Denizli Sahte Peygamber Evrenesoğlu’nun Avukatı;
  7. Av. Şeref Dursun, Sivas Umut Operasyonu sanığı;
  8. Av. Şemsettin Petek, İst. Çağrı Grubu Bşk. Adayı;
  9. Av. Nihat Osmanoğlu, İzmir, İst. Mazlumder Üyesi;
  10. Av. Kamil Uğur Yaralı, İst. Hukukçular Derneği Bşk.;
  11. Av. Kadir Hikmet Beyazıt, Mazlum-Der Kayseri Şube Bşk.;
  12. Av. Emin Atalay, İst. İKRA Der. Bşk. İHH Avukatı;
  13. Av. Avni Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu’nun amcaoğlu;
  14. Av. Yasin Şamlı, Hukukçular Der. Gnl. Sek. (http://odatv.com/sivas-katliami-sonra-partilesen-islamci-orgut-koalisyonu-mu-0912111200.html)

***

Molla Necmettin’in Saadet Partisi Genel Başkanı olan Temel Karamollaoğlu da, bu cellatları o gün “Gazanız mübarek olsun”, diyerek kutlayanlardandır.

Erbakan’ın bir dönem Adalet Bakanlığını da yapmış olan, parti yöneticilerinden Şevket Kazan da cellatların avukatları arasındaydı.

Sözün özü, arkadaşlar; bu Ortaçağcıların tamamı zerrece birbirinden farklı değildir. El Kaide’si de, El Nusra’sı da, Fetih Cephesi de, IŞİD’i de, ÖSO’su da, GIA’sı da, AKP’giller’i de; birbirlerinin aynıdır. Klonlanmış gibi birbirinin benzerleridir bunlar…

Yine birkaç gün öncenin haberiydi:

Suriye’de IŞİD’den ele geçirilen silah ve diğer araç gereçler arasında Konya Belediyesi armalı ve İstanbul Belediyesi armalı iş makineleri de bulunmuştur.

Demek ki AKP’giller IŞİD’e vb. Ortaçağcı örgütlere sadece 2000 TIR dolusu silah göndermekle yetinmemişler; iş makinaları da göndermişler.

Yine hatırlanacağı gibi; Güney İllerimizin hastanelerini onların hasta ve yaralılarına tahsis etmişlerdi, yıllarca. Bu Ortaçağcılar, gelip Güney İllerimizde dinlenmekte ve gidip Suriye’de savaşmaktaydı, meşru yönetime karşı.

Özetçe yoldaşlar; 15 yıldan bu yana Türkiye’yi Sivas’ta insan yakanlar yönetmektedir. IŞİD’le, GIA’yla aynı kafa yapısına ve aynı CIA-Pentagon Dinine inananlar yönetmektedir. Türkiye’yi de adım adım IŞİD’e benzer bir devlete dönüştürmektedirler. Nihai hedefleri budur ve oraya doğru günbegün ilerlemektedirler.

Bunlar başka türlü davranamaz zaten. Çocukluklarından itibaren öyle doldurulmuşlardır, öyle yetiştirilmişlerdir, öyle programlanmışlardır. Ölünceye kadar da aynı kişiliklerini koruyacaklardır.

Fakat, unutmayalım ki artık Ortaçağ’da değiliz. Ortaçağcı Hareketlerin uzun vadede asla bir gelecekleri yoktur. Bakın, El Kaide darmadağın oldu. IŞİD yolun sonuna geldi. Mısır’da Ortaçağcı Mursi İktidarı devrildi. AKP’giller de kaçınılmaz bir biçimde hazin sonlarıyla karşılaşacaklardır. Ve işledikleri binbir suçun ve ihanetin hesabını vermekten kurtulamayacaklardır!

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

18 Kasım 2017
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı